Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23. Bölüm

@karla_yazar

Yazar'dan


Korku yüreklerine işlemişti Uraz'ı seven herkesin. Kimse bir şey yemek, konuşmak istemiyordu. Bitkin hissediyordu kemdini üzülmeye ağlamaya bile enerjileri kalmamıştı. Çok çok daha iyi anladılar o an Uraz'ın hayatlarında ne denli büyük bir yer kapladığını. Doktorlar da ne yapacaklarını bilmiyordular. Uraz'ın bedeninde en ufak bir gevşeme olmamıştı. Ailesini sırayla içeri sokmayı düşünseler de kararsızlardı. En son çareydi bu çünkü daha kötü olma ihtimali de vardı. Bu nedenle yalnızca sakinleştiricilerin dozunu arttırmakla yetiniyorlardı şimdilik...


Ali Rıza havaalanına ulaşmış gerekli kontrollerde geçmişti. Şimdi ise yalnızca biletin saatini beklemek kalmıştı. Yaklaşık 1.30 saat sonra kalkacaktı uçak. En geç 3 saate torunlarının yanında olacaktı. Uraz'ın birden neden böyle olduğunu çok merak ediyordu. Boş durmaktansa bu olay ile ilgili bilgi toplamayı daha doğru buldu. Ama Uraz'ın durumunda bir değişiklik var mı onu öğrenmek istiyordu önce. Sarp'ı aradı.


S: Efendim dede.


A: Oğlum nasılsınız? Uraz'da bir değişiklik var mı?


S: 1 saat dolduğu için yine sakinleştirici verdiler. Berfu uyandı. Uraz abimin arkadaşı da geldi bana yardıma sağolsun yemek falan getirdi. Bekliyoruz.


A: Berfu uyandı derken?


S: Berfu abimi öyle görünce bayıldı. Uyandı iyi. Yemek falan yedirdik.


A: Tamam oğlum ben havaalanına geldim. En geç 3 saate yanınızdayım. Babaneniz de çok gelmek istedi ama Uraz uyanınca gelir hem Uraz'la ilgilenir diye düşündüm.


S: Tamam dedem ikinizden de Allah razı olsun. Kendi anamız babamızın haberi var mı acaba şu halimizden ki olsa ne olacak.


A: Haberleri yok mu?


S: Bilerek söylemedim dede ki söylesem de Uraz abim için gelmezler ki Berfu bayıldı diye gelirler onda da Uraz abimi suçlar zorla Berfu'yu alır götürürler kız daha çok üzülür öyle. Arayıp kardeşler olarak zaman geçireceğimizi Uraz abimin işi olduğunu söyleyeceğim anca öyle rahat bırakırlar bizi.


A: Sende haklısın oğlum. Sarp bu olay nasıl olmuş tam olarak bir bilgin var mı?


S: Karakola gidecekti abim. En son öyle konuştuk. Başka bir işimiz daha vardı onu telefonda anlatmam uygun olmaz sanırım sen gelince konuşuruz. Her neyse işte bir süre sonra telefonum çaldı abimdi ama abimin görüştüğü komiser Emre Karataş ile görüştüm ben. Abim kriz geçiriyormuş benim adımı vermiş. Ne kadar hızlı gitsem de ilacını yetiştiremedim. Sonrası malum zaten.


A: Tamam oğlum bende uçağı beklerken karakolu arayıp şu komiser ile görüşeyim ne demiş de kriz geçirmiş Uraz bir öğreneyim.


S: Tamam dede iyi olur. Komiser Emre Karataş. Onunla görüşmüş abim. O da hastaneye geldi abimin arkadaşı gelince geçmiş olsun dileklerini iletti ve gitti.


A: Tamam oğlum ben ilgileneceğim. Bir değişiklik olursa bana da haber ver.


S: Tamam dede.


Ali Rıza yakın arkadaşı Kemal'in oğlu Murat'ı aradı


M: Efendim Rıza amca.


A: Nasılsın oğlum.


M: İyiyim amca çok şükür sen?


A İyi diyelim iyi olalım oğlum.


M: Hayırdır amca bir sorun mu var?


A: Oğlum ben senden bir şey istemek için aradım aslında.


M: Başım gözüm üstüne amca.


A: Oğlum bana Fatih emniyet merkezinin telefonu lazım internetten bulunur mu o?


M: Bulunur tabi amca da bir sorun mu var?


A: Oğlum Uraz'ı hatırlar mısın bilmem en son görüştüğünüzde çok küçüktünüz benim en büyük torunum hani.


M: Eh çat pat hatırlıyorum bir şeyler amca.


A: Hah işte o bugün bir komiserle görüştü bir mevzu için o komisere ulaşmak istiyorum.


M: Anladım amca biraz bekle ben bulayım hemen.


A: Peki oğlum.


Bir kaç dakika sonra konuştu Murat


M: Buldum amca yazabilir misin sen?


A: Tabi oğlum hemen.


Ali Rıza cebinde taşıdığı numaraları yazdığı küçük defteri ve kalemi çıkardı.


A: Dinliyorum oğlum.


M: 02.....


A: Tamam oğlum çok sağol.


M: Ne demek amca başka bir şeye ihtiyacın olursa haber ver lütfen.


A: Tamam oğlum.


Telefonu kapattıktan sonra defterdeki numarayı aradı Ali Rıza.


P: Buyrun Fatih emniyet merkezi.


A: Merhaba ben komiser Emre Karataş ile görüşeceğim.


P: Tamam efendim.


Ali Rıza çok beklemeden bağlandı telefon.


E: Buyrun benimle görüşmek istemişsiniz?


A: Ben Ali Rıza Korkmaz. Bugün görüştüğünüz Uraz Korkmaz'ın dedesiyim. Bugün ne konuştunuz da kriz geçirdi Uraz merak ediyoruz da.


E: Efendim öncelikle geçmiş olsun umarım iyi olur Uraz bey ancak Uraz bey dışında kimseye bilgi veremem. Bu tehlikeli.


A: Ne tehlikesi evladım?


E: Üzgünüm bilgi veremem. Bu Uraz bey için tehlikeli. Herkes şüpheli bu durumda.


A: Peki sağol evladım.


E: Sizde sağolun kusura bakmayın Uraz beyin ve kardeşlerinin iyiliği için Sarp bey sizi arayacağını söyledi ama yine de size bilgi veremem.


A: Tamam oğlum iyi günler.


E: İyi günler efendim.


Bilgi alamayan Ali Rıza başarısızlıkla beklemeye devam etti.


○○○○○


°°°°°


MYaklaşık bir saat daha geçmişti ancak Uraz da hala bir değişiklik yoktu. Doktor yine kontrole gelmiş bir değişiklik olmadığını görünce sakinleştirici verip gitmişti. Lodos'a mesaj geldi. Babasındandı.


Babam: Oğlum neredesiniz şirkette kimse yok çocuklar eve gelmemiş anneniz meraktan deliye döndü.


Lodos ne diyeceğini bilemedi. Sarp'ın yanına gidip ne yapacaklarını sordu. Sarp'dan aldığı fikirle babasına cevap verdi.


Uraz abim işi çıktığını çocukları okuldan alıp alamayacağımı sordu. Bende Berfu ile zaman geçirir aramızdaki buzları eritiriz biraz daha diye kabul ettim. Sonra Sarp abime haber vermek için yanına gittim Rüzgar da oradaymış hep beraber zaman geçirelim dediler bende kabul ettik. Çocukları aldık okuldan size haber vermeyi unuttuk. Kısaca Uraz abimin işi varmış biz de geziyoruz. Bu gece için şu dağ evlerinden kiraladık. Zaman geçirmek istiyoruz. Yarın da tatil yapalım artık birbirimize alışmalıyız biz kardeşiz.


Babam: Haklısın oğlum tamam hepiniz izinlisiniz okulu da ben hallederim. İyi eğlenceler.


Tamam baba görüşürüz.


Evi de halledince rahatlamıştı Lodos abisini yalnız bırakamazdı.


○○○○○


°°°°°


Melih çok sevindi. Çünkü çocukları Uraz olmadan bir şeyler yapacaktı. Belki Uraz'dan uzaklaşırlardı zamanla. Evde merak içinde bekleyen karısını aradı.


D: Efendim Melih çocuklar orada mı?


M: Daha iyisi. Çocuklar Uraz olmadan zaman geçirmek istemişler. Bugün ve yarını beraber geçirip aralarındaki buzları eritmek istiyorlar.


D: Aa bu muhteşem bir haber. Hayret Uraz nasıl gitmemiş onlarla. Normalde bırakmaz çocuklarımızın peşini kene gibi yapıştı çocuklara zehirleyip duruyor onları.


M: Evet ama işi varmış. Sabır hele hayatım kurtulacağız ondan.


D: Tamam o zaman bu akşam ikimiz yemeğe çıkalım mı?


M: Olur güzel fikir. Evdeki hizmetçilerin birine fazla maaş ver de Efe ile kalsın.


D: Tamam ben hazırlanmaya başlıyorum.


M: Tamam hayatım.


Defne büyük bir heyecanla kalkıp odasına gitti şık bir elbise seçip makyaj ve saç yapmaya başladı.


○○○○○


°°°°°


Nihayet uçağın kalkış saati gelmişti. Ali Rıza yerinde durmamıştı. Hemen uçağa bindi ve koltuğuna yerleşti. Gelen hostesin talimatlarından sonra uçak havalandı. Son 1 saat sonra torunlarına destek olabilecekti. Aksilikler üst üste gelmişti. Diğer iki oğlu şehir dışındaydı. Sadece küçük oğlunun Berfu ve Atilla ile yaşıt oğlu İstanbul'daydı. "Acaba Uraz nasıl" dan başka cümle geçmiyordu Ali Rıza'nın aklından.


○○○○○


°°°°°


Doktor yine gelmiş kayda değer bir değişiklik olmadığını ancak böyle giderse 6 saati doldurunca elle tutulur bir sonuç elde edebileceklerini o zaman kısa süreli sırayla yanına girebileceklerini söylemişti. Doktorun bu cümlesiyle Berfu hemen Atilla'ya sarılmıştı. Koridorda bayram havası vardı. Hepsi abilerinin iyileşeceğine inanıyordu. Sarp hemen dedesini aradı ancak telefonu kapalıydı son konuştukları saatin üzerinden 2 saate yakın süre geçtiğini görünce dedesinin uçakta olduğu aklına geldi. 1 saate dedesi de yanın

da olacaktı. İnanıyordu abisi onları fazla yalnız bırakmayacaktı...


○○○○○


°°°°°


Defne hazırlanmıştı. Önüne gelen ilk hizmetliye para verip bu akşam burada kalmasını gece yarısından sonra anca döneceğini yarın işe izinli olduğunu söyledi. Ama bunu kime söylediğinden habersiz... Efe'yi onunla yalnız evde bıraktı...


Loading...
0%