Yeni Üyelik
24.
Bölüm

24. Bölüm

@karla_yazar

Yazar'dan


Ali Rıza uçaktan inmişti. Bir an önce torunlarının yanına gitmek onlara destek olmak istiyordu. Havaalanının önündeki taksilerden birine binip hastanenin adını söyledi. Daha sonra yolu izlemeye bir yandan da düşünmeye başladı. Oğlu ve gelini böyle bir şey yapmış olabilirler miydi? Bütün yol boyunca bunu düşünüp durmuştu. Artık başı ağrıyordu.


T: Geldik abi.


Parayı ödeyip taksiden indi Ali Rıza. Hastaneye girip danışmaya Uraz'ı sordu. Aldığı cevapla asansöre ilerledi. Uraz'ın odasının bulunduğu kata gelince koridorun biraz ilerisinde torunlarını gördü. Adımlarını hızlandırarak onlara doğru ilerlemeye başladı. Dedesini gören Rüzgar hemen ona ilerledi.


R: DEDE! İyiki geldin.


A: Sizi hiç yalnız bırakır mıyım oğlum?


Sırayla Berfu hariç herkes sarıldı. Sarp artık kendini daha güçlü hissediyordu.


A: Uraz'da bir değişiklik var mı çocuklar?


L: Çok az da olsa bir iyileşme göstermiş abim. Böyle giderse tahmini 6 saate tek tek yanına girebilirsiniz dedi doktor.


A: Şimdi kaç saat oldu peki?


S: Neredeyse tam 4 saat doktor birazdan yine kontrole gelir. Saat başı kontrol edip sakinleştirici veriyorlar.


A: Anladım. Siz nasılsınız?


R: Abimiz içeride dede hepimizin onu ne kadar çok sevdiğini biliyorsun. Berfu da kısa sürede çok bağlandı Uraz abime. Dede ona bir şey olmasın..


A: Şştt tamam oğlum geçecek bu günleri de atlatacağız. Efe biliyor mu bu durumu?


Atilla: Yok dede biz eve hiç uğramadık zaten görüyorsun halimizi direk okuldan geldik buraya haliyle Efe'yi de görmedik.


A: Melih ve Defne telefonda konuştuğumuz gibi biliyor değil mi Sarp?


S: Evet dede.


Bunun üzerine daha fazla konuşmadılar. Yanlarına gelen doktora baktılar. Doktor onlara başıyla selam verip Uraz'ın odasına gitti. Bir kaç kontrolden sonra 2 saate içeri girebileceklerine tamamen emin oldu. Dışarı çıkıp kalabalığı karşına aldı ve konuşmaya başladı.


D: Öncelikle size müjdeli haberlerim var. Uraz beyi net 2 saate görmeye girebilirsiniz artık bundan kesinlikle eminim. Sonrasında ise Uraz bey uyandığında yapacağımız bir kaç kontrol daha olacak. Beyni ve kalbi için bir kaç test yapacağız bir sorun çıkmazsa ki çoğunlukla 24 saatten knce uyanan hastalarda herhangi bir hasara rastlamayız. Uraz beyi taburcu ederiz.


B: Gerçekten mi?


D: Gerçekten küçük hanım.


Berfu Atilla'ya, diğerleri de birbirlerine sarılmıştı. Hepsinin yüzü gülmeye başladı. Uraz onların yüzündeki en büyük gülümsemeydi.


○○○○○


°°°°°


Efe uykudan uyanmıştı. Yavaşça yatağından indi ve ablasının odasına gitti. Ama kapıyı açamadı. Küçük elleri ile kapıya vurdu ama kimse açmadı. O da sırayla abilerinin kapısını çaldı ama kimse kapıyı açmadı. Merdiven korkuluklarına tutuna tutuna tek tek indi merdivenleri. Salona gitti paytak adımlarla ama orası da boştu. O küçük kaşlarını çattı Efe uyandığında ablası ona sarılırdı. Ağlamaya başladı. Hizmetliler henüz çıkmıştı. Ama Efe'ye bakacak kişi yemek odasında sefasını sürüyordu. Ağlayan Efe'yi duyunca kaşlarını çattı. Niye ağlıyordu bu bebek şurada ağız tadıyla bir yemek yedirmemişti. Sinirle yerinden kalktı ve sesin geldiği yöne ilerledi. Efe yerde oturmuş ağlıyordu.


H: Ne ağlıyorsun be başımı şişirdin?


Ancak Efe hala ağlıyordu ablasını istiyordu o.


H: Kime diyorum sussana!


E: Ablam nerede?


H: Yok abla falan uslu uslu otur sinirlendirme beni.


E: Ablamı istiyorum ben.


H: Umurumda mı küçük velet? Kes sesini otur oturduğun yere.


Efe onu dinlemeyip ağlamaya devam etti. Bunun üzerine hizmetli(Melis ) daha çok sinirlendi. Efe'nin kolunu tüm gücüyle sıktı. Efe kolunun acısıyla daha çok ağlamaya ve bağırmaya başladı. Melis bu sefer ona tokat attı nasıl olsa gece yarısına kadar kimse gelmeyecekti.


M: Susucak mısın şimdi yoksa bir tokat daha mı istiyorsun?


Efe başıyla onayladı. Melis çenesini sıkıca tutup başını kaldırdı.


M: Bana bak küçük velet bunları kimseye anlatmak yok yoksa daha fazla döverim seni.


Daha sonra Efe'yi bıraktı ve yemek odasına dönüp yemeğini yedi. Ancak Efe'ye yemek falan vermedi. Efe kolunu tutarak ayağa kalktı ve tek tek basamakları geri çıkmaya başladı. Sonunda odasına çıktı. Ezgi onu dövdüğünde de odasına gider saklanırdı. Yine öyle yaptı.


○○○○○


°°°°°


2 saat dolmuştu. Sonunda Uraz'ın yanına gidebileceklerdi. Sarp kardeşlerine öncelik verdi. Berfu önce girdi Uraz'ın yanına. Yatağa yaklaşıp kenara oturdu ve abisinin elini tuttu.


B: Abi ben geldim. Abi hadi kalk ne olursun. Biz seni çok özledik lütfen. Seni çok seviyorum kahramanım, gönlümün efendisi hadi kalk artık. Özledim seni abi. Hem dedem bile burada bizi yalnız bırakmamak destek olmak için gelmiş. Babanemde sen uyanınca gelecekmiş sana bakacakmış. Çabuk uyan abim.


Berfu abisine sıkıca sarıldı ve yanağını öptü. Daha sonra da odadan çıktı. Ama fark edemediği şey Uraz'ın vücudunun biraz daha gevşemeye başladığıydı. Daha sonra Atilla girdi.


A: Abi bak ben geldim. Hani meleğinin emanetiydim. Emanetini de meleğini de üzme daha fazla abi. Tüm kardeşlerin ki buna arkadaşın Koray abi bile dahil. Bize yemek yedirdi "Kardeşimin kardeşleri diyor bize." Hadi abim kalk artık. Seni çok seviyoruz.


Atilla'dan sonra sırayla tüm kardeşler, Koray ve Ali Rıza girdi. Daha sonra doktor tekrar kontrole geldi. Uraz da gördüğü değiştiğe şaşkınlıkla baktı. Daha sonra dışarı çıktı.


D: Uraz bey için çok değerlisiniz galiba.


Selim: Evet de bu nereden çıktı?


D: Uraz bey siz girmeden önceki gevşeme durumuyla giderse ancak 3-4 saate bu kadar iyi duruma gelirdi. Böyle giderse 1 en geç 2 saate kendine gelir. Bu nedenle yanına hepinizi alabilirim diye düşünüyorum ben yine saat başı kontrole gelirim.


S: Tamam doktor bey teşekkür ederiz.


Doktor gittikten sonra Berfu hemen Atilla'ya döndü.


B: Duydun mu iyiymiş uyanacak.


A: Evet ikiz abimiz iyi.


İkisi de birbirine sıkıca sarıldı.


L: Hadi içeri girelim sanırım abimizin en iyi ve en etkili ilacı biziz.


Hepsi içeri girdi.


S: Abi ya kalk hadi. Bak şirketine bakmam batarsın he.


L: Abi ne güzel sakinleştiriyorsun ya adamı bir de iflas stresine sokacaksın.


B: Yaa dede bir şey söylesene onlara abimi strese sokuyorlarr.


A: Tamam güzel torunum. Çocuklar det.


Atilla: Ha ha dede ya bize kızmayı hiç beceremiyorsun


Atilla'nın dediğine herkes kahkaha attı. Böyle hem sohbet edip hem de Uraz'ın uyanmasını beklediler.


X: Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum.


Hepsi bir anda Uraz'a döndüler.


&: ABİİ!!


A: Uraz!


K: Kardeşim.


U: Ey sesini özlediğim insanlar bağırmayın lütfen.


B: Hii kulağın mı acıdı abi. Ayy doktor doktor çağıralım.


Uraz Berfu'nun bileğini yakaladı.


U: Sakin ol bebeğim. İyiyim ben öylesine söyledim. Hadi gel bak ben sizi çok özledim. Hem senin gözlerin niye kızardı?


B: Hiççç.


U: Bana yalan söyleme güzelim.


B: Azıcık ağladım da.


U: Ah be güzelim gel hadi sarılalım.


Berfu ile Uraz sarılırken herkes onları seyrediyordu. Berfu'dan sonra herkes Uraz'a sarıldı.


U: Sarp ne zaman çıkacağız abim?


S: Ben doktoru çağırayım abi son kontrollerini yapacakmış ondan sonra bir aksilik yoksa çıkacağız.


U: Tamam.


Doktoru çağırdı Koray. Uraz'ın testleri yapıldıktan sonra testlerin yarım saate çıkacaklarını söyledi doktor.


Yarım saat sonra doktor bir sıkıntı olmadığını söyledi. Sonra Sarp Uraz'ın hazırlanmasına yardım etti. Daha sonra Sarp Uraz'ın bir koluna Lodos diğer koluna girerek yürümesine yardımcı oldu. Uraz, Atilla, Berfu Sarp'ın arabasının arka koltuğuna Sarp ve Lodos da ön koltuklara oturdu. Geri kalanlarda Koray'ın arabasına bindiler. Saat ge

ce yarısına geliyordu. Eve varlıklarında salonun ışığı yanıyordu. Ayrıca içeriden müzik sesi geliyordu. Selim cebindeki anahtarla kapıyı açtı içeri girdiklerinde hizmetlileri Melis müziği açmış dans ediyordu. Önünde envai çeşit yiyecek, içecek vardı.


S: NE OLUYOR BURADA!!


M: E..efendim şey ben.


Loading...
0%