Yeni Üyelik
27.
Bölüm

27. Bölüm

@karla_yazar

Yazar'dan


Uraz kardeşlerini alıp beraber yaşamayı çok istiyordu ama bu imkansızdı biliyordu. Melih ve Defne bırakmazdı. Her ne kadar bir kaç seneye Atilla ve Berfu'yu alabileceğini bilsede Efe'yi alamazdı. Keşke bir yolu olsaydı diye düşünmeden edemiyordu yine de.


Münevver uçaktan inmiş, taksiyle eve gidiyordu. Taksi evin önünde durunca parayı ödeyip indi. Kapıyı açan hizmetliye başıyla selam verip üzerindeki ceketini çıkarıp hizmetliye verdi. Hole gelen eşi, torunları, oğlu ve gelinini gördü.


A: Hoş geldin hatun.


M: Hoş bulduk Ali.


U: Sultanım hoş geldin. Gözlerim yollarda kaldı. Aman Allah'ım bu ne güzellik.


M: Sus zevzek seni.


Melih ve Defne hariç herkes tebessüm etti.


M: Benim ikizlerim nerede?


S: Yukarı da ödevlerini yapıyorlardı babanem.


M: Anne hoş geldin.


M: Hoş bulduk Melih.


U: Sultanım aç mısın yemek hazırlatayım?


M: Olur yavrum.


Hizmetliler Münevver'e yemek hazırlarken diğerleri de salona geçip oturmuştu. Ali Rıza demişti Münevver'e Melih ve Defne'nin Uraz'dan haberi olmadığını bu yüzden bir şey demiyordu Münevver. O sırada Selim ikizlere mesaj atmış aşağı gelmelerini babanelerinin geldiğini söylemişti. Bunun üzerine koşa koşa aşağıya indiler. Atilla babanesinin elini öpüp sarılmış hoş geldin demişti. Berfu bu güzel insanlara uzak kalmak istemiyordu Melih ve Defne'nin gerçek yüzünü onlar sayesinde görmüş abisine de onlar sayesinde kavuşmuşken bunu haketmediklerini onlara güvenmesi gerektiğini düşünüyordu. Yavaşça Münevver'e yaklaştı.


B: Ho.. Hoş geldin ba..babane.


Herkes buna şaşırmıştı. Münevver şaşkınlığını üstünden atıp sarılmak için Berfu'ya doğru hareket edince Berfu kollarını yüzüne siper etmiş gözlerini yummuştu. Bu hamleyle salondaki herkes donakalmıştı Uraz ve Sarp dişlerini o kadar sıkıyordu ki birazdan tüm dişlerini kırabilirlerdi. Atilla korkarak ikizine yaklaştı. Onu kendine çekip sarıldı. Berfu çırpınıp bağırmaya başladı.


B: BIRAK! BIRAK BENI! İSTEMİYORUM! İSTEMİYORUM!


Bu sese Efe'de uyanmış korkarak aşağı inmeye başlamıştı. Atilla ikizinin bu bağırması üzerine ondan ayrıldı. Uraz Berfu'ya ilerleyip önünde diz çöktü. Yüzüne siper ettiği ellerini yavaşça indirdi. Bir yandan da fısıldıyarak Berfu ile konuşuyordu.


U: Buradayım abim. Bak ben yanındayım. Kimse sana zarar veremez kasma kendini. Hadi abim. Bak Uraz ben. Güzelim. Can parçam.


Berfu'nun biraz rahatlaması üzerine avuç içlerinden öptü.


U: Meleğim. Dünyam. Narin kar tanem. Nadide gök kuşağım. En güzelim. En masumum. En temizim. Bana bak güzelim. Sana kimsenin bir şey yapmasına izin vermem tamam mı? Bak sana sarılan da ikizindi. Seni sakinleştirmek istedi yardım etmek yaralarını sarmak.


Berfu kendine gelmişti.


B: Abi.


U: Abim. Söyle güzelim.


B: Gitme!


U: Gitmem bir daha hiç bir güç beni sizden senden ayıramaz.


Berfu Atilla'ya döndü.


B: Özür dilerim. Ben isteyerek yapmadım. Seni onlar sandım.


A: Asıl ben özür dilerim. O an ne yapmam gerektiğini daha önce öğrenmediğim için.


Bu konuşmayı bölen ses Efe'nin sesiydi.


E: Abla.


B: Ablam gel.


E: Sen niye bağırdın?


B: Önemsiz bir şeydi seni uyandırdım mı bebeğim?


Efe hala uykulu gözlerle başını salladı. Sonra Berfu'ya ilerleyip kollarını uzattı. Berfu Efe'yi kucağına alıp göğsüne yatırdı. Sonra abisinin ve ikizinin yanağını öptü. Babanesine buruk bir tebessüm etti.


M: Dert etme güzelim bir anda olmaz ben senin yanındayım emi babanem kendini zorlama.


Berfu tekrar gülümseyip Efe'yi de alıp kendi odasına gitti. Beraberce yatağa yatıp kendilerini uykuya bıraktılar. Bu sırada hizmetli Münevver'e yemek getirmişti. Münevver yemeğini yerken çok mutluydu torunu ona karşı adım atmaya çalışmıştı.


L: Babanem yüzünde güller açıyor.


M: Nasıl açmasın yavrum Berfum bana karşı bir adım attı. A benim kuzum.


Selim: Şuan kimse babanemin keyfini bozamaz.


S: İşte buna katılıyorum.


Ertesi gün olmuş dün Uraz Melis'i şikayet etmiş kamera görüntülerini de delil olarak vermişti. Bugün bir pedagog eşliğinde Efe'nin ifadesi de alınacaktı. Büyük ihtimalle yakın bir tarihe dava günü verileceğini söylemişti Sarp'ın avukat arkadaşı. Berfu kahvaltıdan sonra Efe'nin üzerini giydirmek ve kendi de hazırlanmak için yukarı çıkmıştı. Uraz ve Ali Rıza olayı detaylıca Münevver'e anlatmıştı. Münevver zor da olsa sakin kalmıştı. Berfu ise Melih ve Defne ile bir kelime bile konuşmamıştı. Berfu ve Efe el ele aşağıya indi. Uraz aşağıda bekliyordu. Ali Rıza evde kalacaktı. Münevver Defne'ye ters bir şey söylemesin diye. Atilla ve Selim okula gitmişti. Sarp, Melih, Rüzgar ve Lodos'da şirkete gitmişti.


B: Biz geldik abi.


U: Oo hoş geldiniz benim bir tanelerim.


E: Hoş bulduk abiii.


U: Yakışıklım benim.


E: Abi nereye gideceğiz?


U: Ee şimdi o hizmetli var ya sana vuran.


E: Abi ben bir şey yapmadım.


U: Şştt sakin ol abim. Sana kızmadım ben. Kimse kızmadı. O kadın cezalandırılacak onu polise şikayet ettik. Polislerde seninle de konuşmak istediler. Ben, ablan sen ve bir polis memuru ve bir pedagog bu olayı konuşacağız.


E: Abi korkuyorum.


U: Korkma abim bir şey yok. Biz yanında olacağız istediğin zaman da oradan çıkarız. Bak ablan da yanında ben de.


E: Tamam.


Evden çıktıktan sonra arabaya doğru ilerlediler. Sessiz bir yolculuktan sonra karakola gelmişlerdi. Arabayı otoparka park edip binaya doğru ilerlemeye başladılar. Bu sırada Efe'nin bir elini Berfu bir elini de Uraz tutuyordu. İçeri girdiklerinde Uraz durumu görevli memura anlattı. Koltuklarda kısa bir süre bekledikten sonra pedagog ve bir memurun bulunduğu odaya geçtiler. Odaya girer girmez Efe ablasının arkasına geçmiş bacaklarına sarılmıştı. Berfu ve Uraz önce birbirlerine daha sonra görevlilere baktılar. Berfu Efe'yi incitmemek özen göstererek arkasını döndü. Efe'yi kucağına alıp başını öptü ve saçlarını okşadı. Efe'de başını Berfu'nun boynuna gömüp sıkıca sarıldı. Daha sonra Berfu koltuğa oturdu. Uraz da ikisininde saçlarını öptü ve Berfu'nun yanına oturdu. Polis ve pedagoga Efe'nin çekindiğini anlattı. Konuşma bitince Berfu Efe'yi yavaşça kendinden ayırıp yüzüne baktı.


B: Efem bak şimdi. Burada polis ve pedagog abiler yok gibi yapacağız tamam mı? Sadece abim ve ben. Biz sana kızmayız, zarar vermeyiz, seni koruruz tamam mı? Bir daha kimsenin sana bir şey yapmasına izin vermeyeceğiz. Ben okuldayken abilerinden biri seni işe götürecek odalarında bir oda hazırlayacaklar. Ben okuldan çıktıktan sonra bizi almaya gelen kişi seni de getirecek. Günün devamında da ben yanında olacağım. Bir daha kimse sana zarar veremeyecek. Ama şimdi ne olduğunu bana tekrar anlatmalısın. Dün sabah anlattığın gibi tamam mı?


Efe çekinerek onayladı ve olayları anlatmaya başladı.


Nihayet konuşma bittiğinde Efe'nin kafasını dağıtmak için alışveriş merkezine gelmişlerdi. Önce oyuncaklara bindiler. Daha sonra yoruldukları ve acıktıkları için yemek yediler. Sonrasında ise Uraz ikisine de oyuncaklar almaya başladı.


E: Abi ablama niye oyuncak alıyorsun o büyük.


U: Abim ablan başka bir yerde büyüdüğü için ben onun çocukluğunu görmedim. Ben onunla ve Atilla abin ile ilgilenmeyi çok istiyordum. Çünkü ben yeterince büyüktüm onlar doğduğunda Atilla ile ilgilendim ama ablanla hiç ilgilenememiştim. Bu nedenle ona hiç oyuncak almadım o yüzden şimdi ona da oyuncak alacağım.


Berfu gidip sıkıca abisine sarıldı.


B: Seni çok seviyorum baba.


U: Benim kalbi güzel ruhu güzel meleğim. Bende seni çok sev

iyorum.


Oyuncakları aldıktan sonra biraz daha gezdiler. O sırada bir mağazada satılan hediyelik eşyalar Uraz'ın dikkatini çekti oraya girdiler. Uzunn bir süredir hediye almadığı diğer kardeşlerine de hediye aldı Uraz. Sonrasında eve döndüler.


Loading...
0%