Yeni Üyelik
28.
Bölüm

28. Bölüm

@karla_yazar


Eve geldiklerinde henüz kimse eve gelmemişti. Atilla ve Selim okuldan çıkmıştı ancak Selim'in kursu vardı Atilla da uzun süredir doğru düzgün zaman getiremediği arkadaşlarıyla zaman geçirecekti. Efe çok yorulduğu için arabada uyuyakalmıştı Berfu onu yatırdı ve Efe'ye söz verdiği gibi telsizi de yanına aldı. Efe'nin güvenini kaybetmek istemiyordu. Efe bu durumdan çok kötü etkilenmişti. Bu nedenle biraz zaman geçince bir psikolog ile konuşmak istiyordu Berfu belki daha iyi hissederdi kardeşi.


Berfu ve Efe yukarı çıktıktan sonra Uraz'da dedesi ve babanesine üzerini değiştirip geleceğini Berfu'nun da Efe'yi yatıracağını söyledi. Daha sonra üzerini değiştirip odadan çıktı. Meleği de odasına girmek üzereydi.


U: Oo burada bir melek var cennete giderken yolu mu şaşırdınız sayın güzeller güzeli melek?


B: Yaa abii.


U: Abin sana kurban olsun bebeğim.


B: Benim için ölme Benim için yaşa abi. Bu zor hayata katlan benim için. Ama üzerimi de değiştirebilirsin tabi.


Uraz buna tebessüm edip saçlarından öptü güzelini. Daha sonra kucağına alıp odaya girdi dışarıdan geldigi için önce banyoya ilerledi. Berfu ellerini yıkadıktan sonra giyinme odasına gidip Berfu'yu koltuğa oturttu ve kıyafet seçmeye başladı. Bulduğu güzel eşofman takımını alıp Berfu'nun yanına ilerledi. Berfu abisinin çok zevkli bir adam olduğunu bir kez daha anlamıştı.


Uraz Berfu'nun üzerini giydirdikten sonra anlını öptü. Daha sonra kucağına alıp odadan çıktı Berfu elindeki telsizi bırakmamıştı. Uraz onun bu haline gülümseyip her adımda ya yanaklarını, anlını, burnunu ya da çenesini öpüyordu. Her öptüğünde Berfu kıkırdıyordu. Aşağıya salona geldiklerinde onların bu halini gören Ali Rıza ve Münevver gülümsedi.


M: Nasılsınız canlarım?


B: İyiyiz babane siz? Yemek yediniz mi biz yedik aç kalmayın?


A: Henüz acıkmadık kızım.


B: Peki dede. Şey kahve içer misiniz?


M: Olur kızımda sen biliyor musun yapmasını?


B: Yıllardır.


Berfu bu dediğinin yanlış olduğunu dedikten sonra fark etmişti, hemen toparlamaya çalışarak konuştu.


B: Ya yani şey ee nasıl içersiniz kahvelerinizi?


M: Orta kızım.


B: Peki babane.


Berfu hızlıca salondan çıktı. Mutfağa girince Ona dönen hizmetlilere açıklama yapma gereği hissederek konuştu.


B: Kahve yapacağım da malzemelerin yerini gösterir misiniz?


H: Tabi efendim ben yardımcı olayım.


Hizmetliden malzemeleri alan Berfu üç tane kahve yaptı. Tepsiye güzelce suyuyla çikolatasıyla yerleştirdi ve salona doğru adımlamaya başladı. Salona gelince dedesi ve babanesine en son da abisine verdi kahveleri.


U: Bebeğim sen sevmez misin kahve?


Berfu ne diyeceğini bilemedi daha önce hiç içmedim dese üzülürlerdi. En iyisi bunu abisine yalnızken açıklamaktı.


B: Yok abi pek sevmem.


A: Eline sağlık torunum çok güzel olmuş.


B: Afiyet olsun dede.


O sırada Berfu'nun telefonuna ard arda mesaj gelmeye başladı. Uraz kaşlarını çattı.


U: O kim bebeğim bir sorun mu var?


Berfu telefonu alıp kimin mesaj attığına baktı arkadaşları grupta konuşuyorlardı.


B: Arkadaşlarım abi grup kurmuştu da Oğuz oradan konuşuyorlar.


U: Anladım meleğim. Bu akşam arkadaşlarını yemeğe çağırmaya ne dersin?


B: Bilmem ki?


U: Sizin kimlerle arkadaşlık ettiğinizi takip edeceğim arkadaş kurbanı olmayın sonra hafta sonu da Atilla'nın arkadaşlarını mı çağırsak?


B: Sen bilirsin abi.


U: Hadi güzelim sor bakalım arkadaşlarına müsaitlerse gelsinler.


B: Tamam abi.


_Whatsapp konuşması_


1 prenses 3 prens


Araf: Berfu nerelerde en son kim konuştu ben aradım dün değil önceki gün kaç kere açmadı dün de aradım açmadı.


Emir: Bilmiyorum bende çok kez aradım mesaj attım ama dönen olmadı keşke ikizinin ya da abisinin telefonunu alsaydık.


Oğuz: Berfu'ya bir şey olmuş olmasın?


Emir: Ağzını hayra aç oğlum ya.


Oğuz: Ama ben korkmaya başladım bugün evlerine gideceğim.


Araf: Bende geleceğim.


Emir: Ben de unutmayın.


Beyler öncelikle sizi meraklandırdığım için özür dilerim abim dün değil önceki gün sinir krizi geçirdi. Hastaneye kaldırdık o hengamede telefonu hiç elime almadım. Zaten okuldan yeni çıktığım için telefonun sesi kısıktı.


Emir: Uraz abi iyi mi?


Çok şükür iyi. O günün gecesi eve geldik. O gece tam görmedim ama dün rahatça görülecek şekilde birisi dövmüş Efe'yi.


Araf: Kim yapmış?


Emir: İyi mi Efe.


İyi dün abim şikayette bulundu hizmetli yapmış. Bugünde Efe ifade verdi. Sonra da alışveriş merkezine gidip gezdik biraz Efe'nin kafası dağılsın diye.


Oğuz: Geçmiş olsun. Yardım edebileceğimiz bir şey var mı?


Yok yapılacak bir şey kalmadı bundan sonrasını avukatlar halledecek.


Neyse bunları boş verinde size ne diyeceğim.


Abim bu akşam müsaitlerse yemeğe çağır arkadaşlarını dedi.


Araf: Ben müsaitim.


Emir: Bende


Oğuz: Ben boş gezenin boş kalfasıyım zaten.


Araf: Emin ol bunu yoldan geçen bile anlar.


Oğuz: Aa Arafcığım niye öyle diyorsun alındım gücendim.


Araf: La lütfen gücen ya. Kardeşime demiş ki bu Araf'ı boş ver ben daha iyi abi olurum sana her gün bir kutu çikolata gönderiyor eve kız ikna olsun diye.


Oğuz: tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir Oğuz'un abilik etmesine şiddetle karşısınız ama.


O nasıl bir cümle ya.


Oğuz: Bir Bihter ziyagil edasıyla .


O kim?


Emir: Aşk-ı memnu daki kadını diyor ya.


Hmm.


Neyse akşam geliyorsunuz o zaman.


Oğuz: Tabi ki de sen bize yemek hazırlatmaya başla. Canım kankim.


Tamam o halde akşam görüşürüz.


_Whatsapp konuşması sonu_


Berfu abisine döndü.


B: Geliyorlar abi.


U: Tamam bebeğim konum attın değil mi?


B: Evi biliyorlar zaten.


U: Diğerleri tanıştı mı?


B: Şey ben kriz geçirince gelmişlerdi.


Uraz üzüldü ama kardeşini de üzmek istemedi. Berfu'yu kendine çekerek sıkıca sarıldı.


U: Anladım meleğim. Seni çok seviyorum ve bundan sonra yalnız değilsin.


B: Bende seni çok seviyorum kahramanım ve sende yalnız değilsin.


Bu duygusal anı bozan telsizden gelen Efe'nin sesiydi. Berfu koşarak yukarı çıktı. Ali Rıza, Münevver ve Uraz Berfu'nun bu haline tebessüm etti. O çok merhametliydi. Uraz Efe'nin davası sonuçlanınca Berfu içinde bir dava açması gerektiğini düşünüyordu. Berfu'nun bundan kötü etkileneceğini biliyordu. Ama yapacak tek şeyi kardeşine destek olmaktı. Meleğine bunu yapanlar cezalandırılmalıydı.


Berfu yukarı çıktığında hızlıca Efe'nin odasının önüne geldi ve kapıyı açtı.


B: Ablacım.


E: Ablaaa geldin.


B: Geldim tabi bebeğim.


Berfu Efe'nin yatağına oturup yanaklarını öptü. Sonra da Efe'yi gıdıklamaya başladı.


E: Ha ha ha. Abla ha ha dur haha. Abii hahaa.


Uraz yukarıdan gelen seslere anlam veremedi. Kardeşlerine bir şey oldu korkusuyla koşa koşa yukarı çıktı ama gördüğü görüntüyle sakinleşti.


U: Ne oldu abim niye bağırıyorsun korktum size bir şey oldu diye.


Berfu da abisi gelince bırakmıştı gıdıklamayı.


B: Özür dilerim abi ben Efe'yi gıdıklıyordum.


U: Bebeğim ben size kızmadım. Bağırınca korktum. Çok seviyorum sizi.


E: Abi.


U: Söyle abim.


E: Seninle ortak olalım.


U: Ne ortağı abim. Hem sen ortağı nereden biliyorsun.


E: Abimlerden duydum bazen ortakları da geliyor eve.


U: Anladım canım peki ne ortaklığı bu?


E: ABLAMI GIDIKLAMACAAAA.


Efe Berfu'nun üstüne atlayıp gıdıklamay

a başladı. Uraz da Efe'ye katıldı. Berfu çırpınıyor kahkahalar atıyordu. Ev üçünün kahkahalarıyla inlerken eve gelen diğer kardeşleri ve Melihten bihaberlerdi. Hepsi yukarı çıkmış odanın kapısından onları izliyordu. Bir süre sonra dayanmayan kardeşler de onlara katıldı. Yatağın üzerinde başlayan gıdıklamaca yerde devam etti. Bu sırada Defne, Ali Rıza ve Münevver de yukarı gelmiş onları izliyordu.


Loading...
0%