Yeni Üyelik
36.
Bölüm

32. Bölüm

@karla_yazar

 

Kahvaltıdan sonra mecburen toparlanıp eve geçtiler. Eve gelince kapıyı çaldılar. Çok geçmeden kapı açıldı. Defne hanım hemen Berfu'ya sarıldı.

 

 

 

D: Kızımmm!

 

 

 

B: Bir anlık heyecanınıza veriyorum Defne hanım bir daha tekrarlamayın.

 

 

 

Dedi ve Defne'den ayrıldı. Defne'nin morali bozulmuştu.

 

 

 

D: Ama Berfu. Lütfen yapma böyle. Senin için çok korktum.

 

 

 

B: Benim için korktuğunuz kadar keşke Efe içinde korksaydınız. Açtırmayın ağzımı şimdi. Abilerim, ikizim ve kardeşim ben odama geçiyorum duş almak istiyorum. Daha sonra beraber dışarı çıkıp gezelim mi?

 

 

 

Diğerleri hala Berfu'nun abi demesine alışamamıştı. Bunu anlayan Uraz konuştu.

 

 

 

U: Tamam güzelim sen duşunu al bizde bir duş alalım sonra çıkarız.

 

 

 

B: Abi duştan çıkınca saçımı yapar mısın?

 

 

 

U: Tabiki bebeğim.

 

 

 

Berfu odadan çıktıktan sonra Atilla'ya döndü Uraz.

 

 

 

U: Atilla'm sende Efe'yi al çık yukarı istersen sen yıka Efe'yi ya da ben de geliyorum birazdan ben yıkarım.

 

 

 

A: Ben yıkarım abi sen Berfu'nun saçını yaparsın zaten hepimizi dolaşıyorsun.

 

 

 

U: Tamam abim.

 

 

 

Atilla ve Efe'de yukarı çıktıktan sonra konuştu Melih.

 

 

 

M: Neden dün gelmeme izin vermediniz?

 

 

 

S: Baba Berfu yorgundu ve korkmuştu zaten. Kendi için korktuğundan çok Efe için korkuyordu. Sizinle arası zaten kötü iyice yorulsun istemedik.

 

 

 

M: Öyle mi yoksa Uraz beyimizin marifetleri mi bunlar?

 

 

 

U: Ne demek istiyorsunuz Melih bey? Açık konuşun.

 

 

 

M: Şunu demek istiyorum. Kızımla ve oğullarımla aramızı açıyorsun. Onlar senin gibi kimsesiz değil onların bir ailesi var sen bunu onların ellerinden alıyorsun. Annemi ne diye kandırıyorsun bilmiyorum ama onlar da seni sevmiyor yalnızca acıyorlar artık çık git hayatımızdan.

 

 

 

Uraz kırılmadı biliyordu ne Melih'in ne de Defne'nin onu sevmediğini. Ama kardeşlerinin ailesini mi elinden alıyordu.

 

 

 

S: Saçmalama baba. Abim öyle bir şey yapmıyor.

 

 

 

L: Abim haklı Uraz abim hepimize kol kanat geriyor. Sizden uzaklaştırmak gibi bir niyeti yok.

 

 

 

Selim: Aksine sizden uzaklaşan biziz. Bizi kendinizden soğutan sizsiniz.

 

 

 

R: Önce abimizi aldınız elimizden daha sonra da o kızı tepemize çıkardınız bu yüzden Berfu'ya ön yargılı davranıp kırdık. O her ne kadar bizi affetmiş olsa da bunun asıl suçlusu sizsiniz. Ebeveyin olmayı bilmiyorsunuz siz.

 

 

 

D: Oğlum.

 

 

 

Donmuş bir şekilde yere bakan Uraz'ın da koluna girerek salondan ayrıldılar. Uraz'ın odasına geldiler. Yatağa oturttular Uraz'ı. Sarp, Rüzgar ve Selim yanına otururken Lodos abisinin önünde diz çöktü ve ellerini dizine koydu.

 

 

 

L: Abim. İyi misin?

 

 

 

Uraz cevap vermedi. Hala Melih'in söyledikleri aklında dönüp duruyordu.

 

 

 

Kızımla ve oğullarımla aramızı açıyorsun.

 

 

 

Onlar senin gibi kimsesiz değil onların bir ailesi var.

 

 

 

Sen bunu onların ellerinden alıyorsun.

 

 

 

Onlar da seni sevmiyor yalnızca acıyorlar.

 

 

 

Çık git hayatımızdan.

 

 

 

S: Abi. Ne olur konuş bizimle.

 

 

 

Yine cevap yok.

 

 

 

R: Abim. Hadi canım ne olursun bir şey söyle.

 

 

 

Sessizlik

 

 

 

Selim: Abi gerçek değil o söyledikleri.

 

 

 

Uzun uğraşlar sonucu bir çaba alamadılar. Uraz hareket etmeden duruyor. Gözlerini bir noktaya dikmiş katiyen başka bir yere bakmıyordu.

 

 

 

O sırada Atilla ise Efe'yi yıkamış giydirmişti. Efe oyuncaklarıyla oynarken telsizi de yanına alarak odadan çıktı. Telsizi de banyodaki lavabonun üzerine koydu ve duşa girdi. Berfu ise duştan çıkmış giyinmişti ama abisi bir türlü gelmemişti. Odadan çıktı ve abisinin odasının kapısına yaklaştı su sesi duyulmuyordu. Kapıyı tıklayıp konuştu.

 

 

 

B: Abi müsait misin?

 

 

 

Onun sesini duyan Sarp, Rüzgar, Lodos ve Selim büyük bir mutlulukla abilerine baktılar ama Uraz Berfu'ya bile cevap vermemişti.

 

 

 

S: Gel Berfu.

 

 

 

Berfu Sarp'ın sesini duyunca kaşlarını çattı ve içeri girdi. Tüm abilerini burada görünce çattığı kaşları bir yay misali havalandı.

 

 

 

B: Hayırdır abilerim ne oluyor burada? Üzerinizi de değiştirmemişsiniz.

 

 

 

L: Şey güzelim. Abim pek iyi değilde.

 

 

 

B: Ne oldu yine kriz mi geçirdi? Abi abi iyi misin ne oldu? Abii.

 

 

 

R: Sakin ol Berfu o tarz bir şey değil. Babam aşağıda neden dün yanımıza gelmesine izin vermediğimizi sordu da.

 

 

 

B: "Elinden gelse Berfu sizin yüzünüze bile bakmayacakmış bir daha." deseydiniz.

 

 

 

R: Şey pek öyle olmadı. Uraz abime çocuklarını onlardan uzaklaştırdığını onların kendisi gibi kimsesiz olmadığını bir aileleri olduğunu söyledi ve hayatımızdan çık git dedi.

 

 

 

B: Ne!

 

 

 

Berfu sinirden deliye dönmüştü. Nasıl söylerdi böyle bir şeyi. Berfu sinirden saçlarını çekiştirip odada volta atıyordu. Gözü her abisine değdiğinde daha da sinirleniyor, onun bu halini gördükçe saçlarına daha çok asılıyor adımlarını daha sert atıyordu. Sarp, Rüzgar, Lodos ve Selim'i kendisine yaklaştırmıyordu.

 

 

 

Sinirle odadan çıktı ve salona indi. Salonda oturan Melih ve Defne'yi görünce siniri daha da arttı. Karşılarına dikilip konuşmaya başladı.

 

 

 

B: Siz siz nasıl böyle bir şey yaparsınız? Abime nasıl böyle şeyler söylersiniz siz kendinizi ne sanıyorsunuz?

 

 

 

M: Ama o sizi bizden aldı haklıyız.

 

 

 

B: Haklısınız öyle mi? Siz kimsiniz ya. Kendi adıma konuşuyorum. Siz benim hiç bir şeyim değilsiniz. Hele hele artık gözümde dışarıdaki bir yabancıdan daha değersizsiniz. Sizi Allah'a havale ediyorum. Sizin gibi anne baba olmaz olsun.

 

 

 

Vee Berfu'nun yanağındaki acı, başının sol tarafa yatışı.

 

Bunu gören ancak yetişemeyen Sarp, Lodos, Rüzgar ve Selim.

 

Bu olay ka

rşısında hiç bir şey yapmayan Defne.

 

Uyuyakalan Uraz.

 

Ve hiç bir şeyden haberi olmayan Atilla ve Efe...

 

 

 

 

Loading...
0%