Yeni Üyelik
37.
Bölüm

33. Bölüm

@karla_yazar

 

Berfu yanağında hissettiği tanıdık sızıyla kafasını kaldırdı. Önce ona el kaldıran Melih'e sonra ne yapacağını bilmeyen ancak yanındaki kocasını durdurmak için herhangi bir hamle yapmayan Defne'ye baktı. Sarp, Lodos, Rüzgar ve Selim koşar adım Berfu'nun yanına geldiler.

 

S: NE YAPTIĞINIZI ZANNEDİYORSUNUZ SİZ?

 

Lodos Berfu'yu arkasına aldı. Selim ise Berfu'nun önünde diz çöktü.

 

Selim: İyi misin? Özür dilerim yetişemedik.

 

Berfu Selim'in boynuna sarıldı. Selim şaşkınlıkla kalakaldı. Kendine gelir gelmez Berfu'ya sıkıca sarıldı.

 

Selim: Yukarı çıkalım mı?

 

Berfu başıyla onayladı. Selim hemen sıkıca sarıldığı Berfu'yla ayağa kalktı ve yukarı çıktı. Kucağında Berfu'yla yatağa oturdu ve Berfu'nun saçlarını sevmeye başladı. Berfu ise Selim'e sıkıca sarılıp usul usul ağlıyordu.

 

Bu sırada Sarp Melih'in yakasına yapışmıştı.

 

S: Sen nasıl vurursun Berfu'ya?

 

M: O..oğlum bir anda oldu kendimi kaybettim.

 

S: Bende kendimi kaybedeceğim şimdi.

 

D: Oğlum sakin ol lütfen baban o senin ne yapıyorsun?

 

L: O nasıl baba az bile yapıyor. Berfu'ya vurdu o ve sende hiç bir şey yapmadın. En az onun kadar sende suçlusun.

 

R: Abilerime katılıyorum.

 

Melih'e hepsi birer yumruk attılar. Daha sonra yukarı Berfu'nun yanına çıktılar. Hepsi Berfu'nun saçlarına bir öpücük kondurdular. Lodos Uraz'ı kontrol etti. Huzursuzca uyuyordu. Kapı kapalı olduğu için çok ses gelmemiş Uraz da uyanmamıştı.

 

Atilla duştan çıktı ve üzerini giyindi telsizden oyun oynarken kendi kendine konuşan Efe'nin mırıltılarını duyuyordu. Yüzünde bir tebessüm oluştu. Üzerini giyinip telsizi de aldı ve Berfu'nun odasına gitmek için odadan çıktı. İçeri girdiğinde Uraz hariç tüm abilerinin burada olduğunu Berfu'nun ise Selim'in kucağında başını boynuna gömmüştü.

 

A: Abi ne oluyor burada?

 

L: Atilla siz hazırlanırken ortalık karıştı. Biz halledeceğiz. Sen Efe'nin başında dur tamam mı abim bu şiddet meselesinden sonra hala tedirgin yalnız kalmasın.

 

A: Ama bana da haber verin tamam mı?

 

Lodos onayladı ve Atilla'nın ardından odadan çıktı. Uraz'ın odasına geldi. Abisi uyanmış boş boş etrafına bakıyordu.

 

L: Abim ne olursun bir konuşalım mı?

 

Uraz ona baktı ama bir şey söylemedi.

 

L: Abi Berfu kötü durumda Selim'e sarıldı ağlıyor. Yanında olmayacak mısın?

 

U: Nesi var?

 

L: Abi anlatmak için uygun zaman değil şuan önceliğimiz Berfu değil mi?

 

U: Nerede?

 

L: Odasında. Hadi abim gel.

 

Uraz yataktan kalktı. Lodosla birlikte odadan çıktılar. Tekrar Berfu'nun odasına geldiklerinde hala Selim'in kucağında iç çekerek ağlıyordu Berfu. Uraz Berfu ve Selim'in yanına ilerledi.

 

U: Berfu.

 

Berfu abisinin geldiğini görünce Selim'in kucağından kalkıp Uraz'a sarıldı. Uraz hemen Berfu'nun beline sardı kollarını. Kokusunu alınca rahatladığını hissetmişti. Berfu artık hıçkırarak ağlıyordu. Uraz yatağa oturdu.

 

U: Berfu sakin ol. Hadi konuşalım ister misin biraz?

 

B: A..abi. Gitme.

 

U: Berfu.

 

B: Abi lütfen ben seni çok seviyorum. Abimlerde. Sen bize zarar vermiyorsun. Uzak durma ne olursun.

 

Berfu yandan ağlıyor, bir yandan da Uraz'a yalvarıyordu. Berfu'nun yalvarmalarına dayanamıyordu Uraz. Uraz kıyamazdı ki onlara.

 

U: Tamam bebeğim tamam. Ağlama artık.

 

B: Gi..gitme ama.

 

U: Ben sizden nasıl ayrı kalırım. Ama size zarar verdiğimi düşündüm.

 

B: Asla abi yemin ederim.

 

L: Berfu haklı abi. Sen asla bize zarar vermedin vermiyorsun. Onlar ne dediklerini bilmiyorlar. Bize güven abi gerçek bunlar.

 

Uraz bir süre düşünüp onları da inceledikten sonra konuşmaya başladı.

 

U: Tamam kıymetlilerim tamam.

 

B: Abim benim.

 

U: Sen neden ağladın peki can parçam?

 

B: Abi şuan konuşmak istemiyorum o konu hakkında. Uyuyalım mı? İkimize de iyi gelecek inanıyorum.

 

U: Tamam meleğim benim. Ben yanındayım tamam mı ne zaman anlatmak istersen dinlerim.

 

Berfu onu başıyla onayladı. Daha sonra yatağa yattılar ve Berfu Uraz'ın göğsünde huzurlu bir uykuya daldı. Uraz ise Berfu'nun saçlarını sevip öperek çok düşünmenin yorgunluk ve baş ağrısıyla kendini uykuya bıraktı.

 

Bu sırada onları yalnız bırakmak için diğerleri de odadan çıktılar. Selim hariç diğerleri Sarp'ın odasına Selim ise Efe'nin odasına gitti. Selim Efe ile mutsuz bir şekilde oyun oynayan Atilla'ya baktı.

 

S: Atilla abim az gelir misin?

 

A: Hemen abi.

 

 

 

Atilla hemen odadan çıktı peşinden de Selim.

 

A: Ne oldu abi? İyiler mi Berfu ve Uraz abim?

 

S: İyiler merak etme artık. İkiside yorgun oldukları için uyudular. Biz Sarp abimin odasındayız.

 

A: Tamam abi.

 

Atilla odaya geri döndü Selim de Sarp'ın odasına ilerledi. İçeri girdiğinde yerde daire şeklinde oturmuş konuşan abilerinin yanına oturdu.

 

S: Bu yanlarına kar kalamaz. Daha öncesinde koruyamadık ama artık Berfu'nun canının yanmasına izin veremeyiz.

 

L: Abi bunu geçen gün Selim de sormuştu ama arada kaynadı bunu daha önce ne demek?

 

S: Şöyle ki Berfu üvey ailesinden psikolojik ve fiziksel şiddet görüyormuş. Vücudunun çeşitli yerlerinde izler var. Ateşlendiği gece duş aldırınca gördüm. Uraz abimi almaya gidince hayatının belli başlı olaylarını anlattı. Bir de şey.

 

R: Ne abi?

 

S: Imm nasıl desem. Berfu tecavüze uğramış.

 

&: NEE!

 

S: Sakin olmaya çalışın. Kardeşimize bunu yapanlar ceza alacak zaten ancak konumuz bu değil. Melih bey ve Defne hanım'ın yaptığını abim duymasın ya da iş bitince söyleyelim. Herhangi bir kriz geçirirse olaylar sarpa sarar.

 

L: Haklısın abi. Abi ne yapacağız peki?

 

S: Tam bir planım yok ama halledeceğiz.

 

R: Abi benim aklıma bir şey geldi. Salon dahil tüm evde kamera var. Kamera görüntülerini polise verelim. Bence gayet yeterli bir kanıt.

 

Selim: Abi bence yetmez gibi geliyor.

 

L: Efe'nin olayının da onların ihmali olduğunu söylesek.

 

S: Hayır bu hiç olmaz. Bakıcı kurbanıyız der yırtarlar.

 

R: Peki ne yapacağız?

 

Tam o sırada sessiz koridorda yankılanan düşme sesi kısa bir süre sonra ise koşan ayak sesleri duyuldu. Düşme sesini duyan Sarp ve diğerleri hemen odadan çıktılar baktıklarında Atilla odasının önünde kapıyı açmaya çalışıyordu. Ama bariz bir şekilde görünen titreyen elleri, durmaksızın akan göz yaşları ile pek mümkün değildi. Sonunda kapıyı açabilen Atilla hemen içeri girip kapıyı örttü. Yatağına yatıp daha çok ağlamaya başladı. Ne demekti ikizi tecavüze uğramış? Olmazdı olamazdı. Berfusu bunları nasıl kaldırmıştı. Hayır hayır olmaz olamaz. Cenin pozisyonu almış katıla katıla ağlıyordu. Artık nefesleri ona az gelmeye başlamıştı transa girmiş bir şekilde başını olumsuz anlamda sallıyor yanlış duyduğuna abilerinin yanlış bildiğine inanmak istiyordu. Olmazdı olamazdı. Kim kim yapmıştı bunu. Atilla'nın vücudunu bir öfke ele geçirmeye başladı. Kim bunu Berfusuna yapabilirdi. Atilla bunları düşünürken Sarplar içeri girdi.

 

S: Atilla abim ne oldu?

 

Ancak Atilla cevap vermeyecek kadar kötü durumdaydı bir yandan katıla katıla ağlıyor diğer yandan başını olumsuz anlamda sallıyordu. Zar zor konuştu.

 

A: Hayır hayır inanmıyorum size. Berfu tecavüze uğramış olamaz. YALAN YALAN SÖYLÜYORSUN.

 

S: Atilla sakinleş öyle konuşalım lütfen.

 

A: Ne sakinleşmesinden bahsediyorsun ya geberteceğim o kanı bozuğu. Şerefsiz adi. Nasıl yapar nasıl? Geberteceğim onu.

 

Atilla anı bir güçle yataktan kalkıp kapıya ilerledi. Ancak Lodos ve Rüzgar onu hemen tuttular.

 

L: Selim şu sürahiye soğuk su koy getir hemen lavabodan.

 

Selim suyu getirince Lodos tek eliyle alıp Atilla'nın başta yüzüne gelmek üzere başından aşağı boşalttı. Atilla ani şokla durulurken hemen yatağa yatırdılar. Selim, Rüzgar ve Lodos onu yatağa sabitleyip ağzını kapattılar. Bu sırada Sarp olayı anlatmaya başladı.

 

S: Atilla bak şuan zamanı değil. Berfu şuan çok kötü durumda. Bak o kansız bulunulacak elimizden gelenin fazlasını yapacağız. Ama önceliğimiz Berfu değil mi abim? Bak Berfu zamanında çok üzülmüş, yıpranmış değil mi? Hadi bak sakinleşmeye çalış lütfen. Berfu kendini kirli görüyor. Abimle bana anlatırken "Abi ben kendimi çok sıcak suyla yıkadım." dedi. Lütfen abim Berfu'nun şuan bize ihtiyacı var. Böyle seni sinirli görürse kendini daha kötü hissedecek. Hadi bak o şerefsizi tabiki cezalandırılacak ancak Berfu'yu yıpratmamalıyız. Şimdi biraz uyumaya çalış istersen sakinleştirici hap vereyim. Papatya çayı falan da ister misin?

 

Selim konuşabilmesi için elini Atilla'nın ağzından çekti.

 

A: Tamam tamam deneyeceğim. İlaç iyi olabilir. Daha sonra da biraz uyumaya çalışırım. Biriniz de benimle kalabilir mi?

 

L: Tabiki tabiki abim. Ben şimdi ilaç getireyim. Daha sonrada ben kalırım.

 

A: Tamam.

 

Lodos sakinleştirici getirdi, daha sonrasında Atilla ilacın etkisiyle uyuyakalırken o da sandalyeye oturup beklemeye başladı. Bu sırada Sarp, Rüzgar ve Selim odadan çıktılar. Selim Efe'nin yanına gitti. Rüzgar ve Sarp ise önce Berfu ve Uraz'ı kontrol ettikten sonra tekrar odaya geçtiler.

 

R: Abi kamera kayıtları abimin bilgisayarına da bağlı değil mi?

 

S: Evet. Ne oldu ki?

 

R: Ya abim ne olduğunu merak eder de bakarsa.

 

S: Eyvah işte o zaman yanarız. Kalk abimin bilgisayarından kayıtları alalım zaten şikayet içinde lazım olacak.

 

Rüzgar ile birlikte kalkıp odadan çıktılar. Uraz'ın odasının kapısını sessizce açıp masasının önünde bulunan sandalyeye oturdu Rüzgar. Hemen bilgisayarı açma tuşuna basıp stresle dizini sallamaya başladı. Kısa sürede açılan bilgisayarın şifresini çözmeye çalıştılar. Ancak ne olacakları hakkında tam bir fikirleri yoktu. Önce ilk kardeşi olduğu için Sarp'ın doğum gününü denediler. Ancak başarısızdı. Daha sonra Berfu'nun doğum gününü denediler ama sonuç değişmedi.

 

S: Rüzgar abim bizi ayırmaz birbirimizden ayrıca bu kadar ulaşılabilir şifrede koymaz.

 

Daha sonra Rüzgar bir tarih daha denedi. Bilgisayar anında açılırken Sarp'ın ağzı şaşkınlıkla açıldı.

 

S: Nasıl buldun? Neymiş?

 

R: Berfu'ya ve bize tekrar kavuştuğu gün.

 

S: Abim diye söylemiyorum çok zeki.

 

R: Aynen. Neyse şu kayıtları bulalım.

 

10 dakika içinde kayıtları bulmuştu Rüzgar zaten bu işlerde hep iyi olmuştu. Hemen kayıtları bir flaşa aktardılar. Tabi bir gazla çıktıkları için yanlarında flaş yoktu. Dolayısıyla Sarp odasından bir flaş alıp geldi. Daha sonra Rüzgar Uraz'ın bilgisayarındaki kayıtları sildi. Ardından bilgisayarı kapatıp odadan çıktılar. Kaybolmaması için Sarp'ın bilgisayarına ve bir kaç flaşa daha kopyaladılar.

 

R: Ee abi şimdi ne yapacağız? Abime söylersek ortalığı yıkar.

 

S: Gidip polise şikayet edeceğiz. Çocuklarına iyi anne baba olamadıklarını söyleyeceğiz. Uraz abim onların nüfusunda gözüküyor. Ama abimin doğru söylediği anlaşıldı. Doktor abime yalnızca "Sinirleri yıpranmış." dedi o da hastanede o kadar uzun süre kalmak falan yazılabilir. Ayrıca abim hastanedeyken yemeğe çıkmaları da sayılır. Bunların hepsini bir araya getirirsek bir şeyler olabilir. Hatta dedemlerden de şahitlik yapmalarını isteriz.

 

R: Güzel plan. Benim avukat bir arkadaşım var ona bir sorayım bakalım Berfu, Atilla ve Efe'yi ellerinden alma ihtimalimizi.

 

S: Tamam sor.

 

Rüzgar avukat arkadaşı Gökalp'i aradı.

 

G: Oo Rüzgar bey siz bizi arar mıydınız?

 

R: Kusura bakma Gökalp seni de işim düşünce arıyorum ama konu ciddi ve acil.

 

G: Anlat bakalım ne oldu?

 

Rüzgar tüm olayları anlattı.

 

G: Oo bu entrika Ezel dizisinde bile yok.

 

R: Sorma sorma dışı seni içi bizi yakar. Peki çocukları alma şansımız ne?

 

G: Çok yüksek hele de dede ve babane şahitlik yaparsa.

 

R: Bir de Uraz abim onlar uyurken yatağa yaklaşınca beni boğmaya çalıştı ya sorun olmaz değil mi?

 

G: Aslında olabilir ancak nefsi müdafaa deriz. Daha önce kaçırıldığı için tedirgin uyuyor her daim kardeşlerini korumak için elinden geleni yapıyor o sırada senin olduğunu uyku sersemliğiyle idrak edemedi deriz. %90 çocukları alırız. Tabi onların ifadeleri de bir hayli önemli.

 

R: Tamam. Biz şimdi çıkıyoruz o halde. Emniyete gidip söyleyelim.

 

G: Tamam ama daha sonra sakın başka bir evde veya otelde kalmayın çocukları göstermiyorlar derler bir de.

 

R: Tamam. Ben seni tekrar ararım. Davaya da sen bakarsın değil mi?

 

G: Tabiki sorun değil. İnşallah alacağız bu davayı.

 

R: İnşallah inşallah.

 

Daha sonra telefonu kapattılar. Sarp ve Rüzgar alel acele hazırlanıp Selim ve Lodos'a da haber verip evden çıktılar.

 

Emniyete şikayette bulunduktan sonra bugün ve yarın tüm iddiaların incelenmesi bir sonraki günde ifadelerin alınması şeklinde bir yol haritası kondu. Durum aciliyetli olduğu için en kısa sürede mahkemeye sevk edileceğini belirtti memur. Tekrar eve dönerken Sarp dedesini aradı.

 

A: Efendim Sarp'ım.

 

S: Nasılsınız dedem?

 

A: Çok şükür oğlum siz?

 

S: Kötü dede. Dede Melih bey Berfu'ya tokat attı.

 

A: NEE!

 

S: Biz emniyetten geliyoruz. Şikayette bulunduk. Yeter artık. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Çocukların velayetini ya ben ta abim alacağız ancak abimin Berfu'ya tokat attığından haberi yok.

 

A: İyi yapmışsınız oğlum. Alabilecek misiniz kesin?

 

S: Siz de şahitlik yaparsanız yüksek ihtimal.

 

A: Elbette yaparız. Ama Uraz'a da söyleyin.

 

 

S: Söyleyeceğiz ama şuan o da kötü. Melih bey ona baya ağır konuştu bizden vurdu onu. O yüzden biraz kendine gelsin yarın hep beraber söyleriz. Bu geceyi bir geçirsinler. Sabah ola hayrola.

 

A: Tamam tamam biz sabah ilk uçakla geliriz.

 

S: Tamam dedem.

 

Loading...
0%