Yeni Üyelik
43.
Bölüm

37. Bölüm

@karla_yazar

 

Saf acıyı tadıyordu Korkmaz kardeşler. Kıymetlileri içeride yatıyor ama onlar herhangi bir şey yapamıyorlardı. Bu nasıl bir acıydı Ya Rab.

 

 

 

Uraz kısa kısa krizler geçiriyor ilaçlarla sakin kalıyordu. Söylediği tek şey "Berfu" idi. Gözünü ameliyathanenin kapısından ayırmıyordu. Bunu kim yapmıştı nasıl olmuştu sorgulayacak durumda değildi. Berfu'yu yeniden kaybedemezdi. Bu acıya tekrar direnecek gücü yoktu artık.

 

 

 

Atilla hiç bir şey yapmıyor, konuşmuyor yalnızca ikizinin kafasından akan kanla boyanmış ellerine bakıyordu. Kan kurumaya başlamıştı ama Berfu'nundu bu kan nasıl yıkardı. Berfu'nun acısını yüreğinde hissediyordu. Kalbi sıkışıyordu. Yeni kavuşmuşken nasıl ayrılırdı ikizinden, canından.

 

 

 

2 saatten fazladır içerideydi Berfu ama kimse çıkıpta bir şey söylemiyordu. Rüzgar artık dayanamıyordu dönüp durmayı bırakıp kapıyı yumruklamaya başladı.

 

 

 

R: ÇIKIN BİR ŞEY SÖYLEYİN LANN! NEREDE BENİM KARDEŞİM? ONA BİR ŞEY OLURSA BAŞINIZA YIKARIM LAN BU HASTANEYİ. Allah rızası için biriniz bir şey söyleyin.

 

 

 

Son cümlesinde artık bağırmıyordu. Kapının önüne çöktü. Ayakları onu taşımıyordu.

 

 

 

O sırada kapı açıldı hepsinin gözü oraya döndü sanki kaçacak gibi doktorun etrafını sardılar. Doktor vakit kaybetmeden konuşmaya başladı.

 

 

 

D: Öncelikle sakin olun. Hastamız şuan iyi yoğun bakıma alacağız, kan takviyesine ihtiyacı var. Kan takviyesinden sonra normal odaya alınabilir. Lakin 0Rh negatif kan bulunmalı ancak hastanede yok nadir bulunan bir kan zaten ben kan bankasını arayacağım sizde etrafınıza sorarsanız iyi olur.

 

 

 

A: Ben ikiziyim. Benim kanım uyuyor.

 

 

 

D: Olmaz 18 yaşından küçüksün.

 

 

 

A: Lan başlarım 18 yaşına ikizime veremeyeceksem ne diye akıyor bu kan.

 

 

 

L: Benimde kanım uyuyor. Ben vereceğim.

 

 

 

Daha sonra Lodos hemşireleyle gitti.

 

 

 

S: Ne zaman kendine gelir?

 

 

 

D: Kan takviyesinden önce uyanması iyi olmaz bu nedenle uyutacağız. Kan takviyesinden sonra ilacı keseriz daha sonra 1 saat içerisinde uyanır. Bu geceyi hastanede geçirsin yarın sabah kontrol eder ona göre taburcu ederiz.

 

 

 

S: Tamam.

 

 

 

Doktor gittikten sonra hemşireler sedyede baygın ve rengi solmuş Berfu'yu çıkardılar.

 

 

 

A: Berfu. Çabuk iyileş biz buradayız.

 

 

 

Atilla sanki Berdu onu duyacakmış gibi konuşuyor ve çabuk uyanmasını söyleyip duruyordu. Çok korkmuştu ikizine bir şey olacak diye. Yoğun bakımın kapısına gelince kapının önüne oturdu Atilla. O Berfu'yu hissediyorsa Berfu'da onu hissederdi inanıyordu.

 

 

 

Lodos bir süre sonra yanlarına geldi. Peşinden de elinde kan torbası tutan hemşire. İçeri girip kanı taktıktan sonra yanlarından ayrıldı. Hiç biri gözünü camdan ayırmıyordu taki Uraz'ın telefonu çalana kadar. Arayan Koray'dı.

 

 

 

K: Berfu nasıl kardeşim?

 

 

 

U: Şimdi çıktı. Kan taktılar. Bitince uyandıracaklar. Efe nasıl?

 

 

 

K: Sizi sorup duruyor. Biraz konuş istersen de önce başka bir şey sorayım. Kan eksikliği var mı? Ya da yardımcı olabileceğim başka bir şey.

 

 

 

U: Yok Lodos kan verdi. Başka da bir şey yok sanırım.

 

 

 

K: Lodos bir şeyler yedi mi bir meyve suyu falan içsin güçsüz düşer uyanınca Berfu'dan azar yersiniz bak. O da bir kadın onlarda doğuştan terlik atma ve tutturma yeteneği var.

 

 

 

U: Tamam.

 

 

 

K: Efe'ye veriyorum.

 

 

 

E: Abii.

 

 

 

U: Efendim Efe'm.

 

 

 

E: Neredesiniz? Ne zaman geleceksiniz?

 

 

 

U: Bilmiyorum abim. Sen bu gece Koray abinle kalabilir misin?

 

 

 

E: Ama sizde gelin.

 

 

 

U: Ben gelemem ama abilerini yollarım.

 

 

 

E: Ablam gelmeyecek mi? Bu gece masal okumayacak mı bana?

 

 

 

U: Ablan bu gece arkadaşında kalacak bende onunla kalacağım ama söz yarın akşam okur hatta istersen bir tanede ben okurum. Ama bu akşam abilerinden birisi okusun tamam mı?

 

 

 

E: Tamam. Ama çabuk gelin yarın tamam mı?

 

 

 

U: Tamam abim. Şimdi kapatıyorum seni çok seviyorum Efe'm.

 

 

 

E: Bende seni abi.

 

 

 

Telefonu kapattıktan sonra Lodos'un yanına gitti Uraz.

 

 

 

U: Abim hadi bir şeyler ye kan verdin.

 

 

 

L: Olmaz Berfu'yu bırakamam.

 

 

 

U: Ama uyanınca sana kızacak güçsüz düşeceksin abim. Koray dedi ki o da bir kadın onlarda doğuştan gelen terlik atma yeteneği var azarı yersiniz Berfu uyanınca. Bu yüzden üzme güzelimizi.

 

 

 

L: Tamam ama bana haber verin bir şey olursa hemen geleceğim ben.

 

 

 

U: Tamam abim.

 

 

 

Kan verilmeye başlanmıştı. Sabırsızlıkla geçen bir saatten sonra doktor tekrar yoğun bakıma girdi ve Berfu'yu kontrol etti. Ardından yanındaki hemşireye bir şeyler söyledi ve odadan çıktı. Korkmaz kardeşler merakla doktoru bekliyorlardı.

 

 

 

D: Endişelenmeyin. Hanımefendi gayet iyi durumda ilacı kestik bir saate falan uyanır. Ancak baş ağrısı olacaktır. Ağrı olduğunda mutlaka hemşireye bildirin ağrı kesici versinler. Ayrıca ağrı kesiciler uyku ve halsizlik yapabilir. Ben hanımefendi uyanınca tekrar kontrol ederim. Daha ayrıntılı konuşuruz. Geçmiş olsun.

 

 

 

L: Sağolun.

 

 

 

A: İyi yani değil mi Berfu?

 

 

 

U: İyi tabi. Bizim canımız güçlüdür.

 

 

 

R: Ya ben Berfu'yu özledim. Bir an önce uyansa keşke. O utangaç hallerine kurban olurum onun.

 

 

 

Selim: Çok tatlı oluyor ama öyle bebek gibi.

 

 

 

L: Katılıyorum.

 

 

 

A: Abilerim Efe'yi kontrol ettiniz mi? Berfumu kızdırmayalım.

 

 

 

U: Ben konuştum abim iyiymiş. Ama akşama evde olacaksınız.

 

 

 

S: Sen abi?

 

 

 

U: Ben burada Berfu'yla kalacağım. Efe'ye de öyle dedim itiraz etmeyin.

 

 

 

R: Hemen anlamasan şaşardım zaten abi.

 

 

 

U: Herşeylerim benim. Benim en değer verdiğim şeylersiniz. Nasıl anlamam? Hem şikayetçi misiniz Rüzgar bey?

 

 

 

R: Estağfurullah abi ama şaşırıyorum. Aklımı okuyorsun resmen. Doğru söyle mistik güçlerin mi var?

 

 

 

Uraz Rüzgar'ın bu tepkisine gülmüştü. Daha sonra Rüzgar'ı kendine çekip sarıldı.

 

 

 

U: Hayır abicim sadece çok seviyorum.

 

 

 

A: Bende sizi çok seviyorum abilerim. Abilerim Berfu bizim dönüm noktamız farkında mısınız?

 

 

 

Selim: Ne manada?

 

 

 

A: Berfu geldikten sonra Uraz abime kavuştuk. Kayıp kardeşimizi bulduk. Her şey yoluna giriyor.

 

 

 

L: Haklısın. İyi ki var. Şuna bakın nasılda tatlı uyuyor.

 

 

 

Kan bitmiş Berfu normal odaya alınmıştı. Hepsi onun uyanmasını bekliyordu. Nihayet bekledikleri an gelmişti. Berfu başındaki ağrıyla inledi. Bunu duyan kardeşler hemen Berfu'nun başına toplandılar. Berfu yavaş yavaş gözleri açtı ancak bir anda gözüne vuran ışıkla gözlerini sıkıca yumdu. Lodos elini Berfu'nun yüzüne tuttu. Böylelikle ışığı biraz daha azalttı.

 

 

 

B: Su.

 

 

 

Selim hemen su doldurup Berfu'yu hafifçe doğrultan abileri sayesinde kolaylıkla suyu Berfu'ya içirdi. Berfu biraz daha kendine gelmişti.

 

 

 

B: Ne oldu?

 

 

 

A: Okulda seni bekliyorduk ikizim çocuğun biri sana dokununca kriz geçirdin. Daha sonra bir anda bayılınca seni tutamadım. Özür dilerim.

 

 

 

B: Özür dilemene gerek yok ikizim.

 

 

 

Dedi Berfu yeni uyandığında dolayı pürüzlü sesiyle.

 

 

 

U: Ağrın var mı canım?

 

 

 

B: Biraz başım ağrıyor baba.

 

 

 

U: Lodos abim doktoru çağır.

 

 

 

Doktor gelince Berfu kontrol edip ağrı k

esici ekletti serumuna daha sonra bugün için sıvı besinler tüketmesi gerektiğini söyleyerek odadan ayrıldı. Daha sonra akşam olduğu için Uraz hariç diğerleri Koray'ın evine doğru yola koyuldular. Uraz sandalyeyi Berfu'nun yanına çekip elini tuttu. Yapılan ağrı kesiciden sonra Berfu uyuyakalmıştı.

 

 

 

Loading...
0%