Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@karla_yazar

A: Ama olmaz ki bilmeleri gerek. Dava açılır bir şeyler yapılır. Söyleyelim.


- Hayır Atilla olmaz lütfen aramız düzelince belki ama şuan olmaz nolur yalancıktan mı aile olalım?


A: Off tamam ama bir şey olduğunda bana söyleyeceksin hastaneye gideceğiz. Krem falan var mı?


- Var var merak etme. Söylerim de sen hiç merak etme Atilla'cığım. Sen niye gelmiştin bu arada?


A: İyi misin diye bakmaya geldim.


- He tamam iyiyim biraz uyuyacağım kendime gelirim o zaman.


A: Ben de seninle uyuyabilir miyim?


- Tabiki olur.


Sonra Atilla'yla yatağa yattık. Hemen beni göğsüne çekip sanki bıraksa kaçacakmışım gibi sıkı sıkı sarıldı. Onunla uyumak bana rahat hissettiriyor. İkiz olmak buysa gerçekten çok güzel. Ona kavuştuğum için gerçekten çok şanslıyım. Bir süre sonra bende uykuya daldım.


Konuşma seslerine uyandım. Ama o kadar yorulmuşum ki gözlerimi açamadım. Bende biraz dinlemeye karar verdim.


X: Lan Atilla'ya bak hemen alıştı kıza.


Y: Acaba onun gibi kötü biri midir?


Z: Nedense emin olamıyorum. Keşke bunu bilmenin bir yolu olsaydı. O zaman hep istediğim kız kardeşim mi değil mi öğrenmiş olurduk.


A: Abilerim napıyorsunuz biricik ikizimi uyandıracaksınız. Ayrıca o kötü biri değil ben inanıyorum. Güzel bir aile olacağız biz.


Y: Atilla o kız yüzünden çok canımız yandı hemen güvenmemizi bekleme.


A: Ama en azından deneyin olur mu?


Z: Bakarız bakarız.


Yeni uyanıyor gibi yapıp kalktım. Hepsine göz gezdirdim. En son Atilla da durdum.


- Günaydın.


A: Günaydın ikiz iyi uyudun mu iyi misin, bir yerin ağrıyor mu?


- Atilla sakın iyiyim ben de acıktım.


A: Acıktın mı hiii hemen yemek yemeklisin açlık önemli. Zaten çok zayıfsın. Hadi kalk kalk. Yada dur yavaş kalk basın döner.


Atilla taramalıya bağlayınca tam susturmak için ağzımı açmıştım ki başka bir ses duyuldu. " Atilla sus artık. " Veeee Atilla susar. Rahatladım yaw o nasıl bir çene. Bir süre sonra aşağı inip yemek yedik. Sonra ben dinlenmek istediğimi söyleyip yukarı odama çıktım. Acaba gerçekten aile olabilecek miyiz???


Kafamda deli sorular.


Sabah uyandığımda biri bana ahtapot gibi sarılmıştı. Tabiki Atilla kim olacak bu ne ara geldi ya? Neyse nasıl kalkacağım ben burdan ya.


- Atilla. Atilla.


A: Hııı.


- Sana hı kalk lan ciğerlerim ağzımdan çıkacak şimdi.


A: Hı ne hiiii iyi misin bak çok özür dilerim vallahi bilerek olmadı. Canın acıdı mı? Doktora gidelim mi?


- Atilla sakin ol iyiyim. Hadi kalkalım kahvaltı edelim.


Bir süre sonra kahvaltımızı yaptık. Atilla salona doğru yürürken onu durdurdum.


- Atilla ben kaç gündür burdayım. Ama daha hiç bahçeye çıkmadık doğru düzgün hadi gel bahçede oturalım.


A: Sen istersin de oturmaz mıyız ya? Bir şeyler içelim ister misin?


- Olur limonata içelim mi?


Atilla beni başıyla onaylayıp mutfağa gitti 5 dk sonra geri döndü. Kolunu omzuma atıp yürümeye başladı. Bahçedeki çardağa doğru ilerledik. Bir süre sonra giyinmeyi unutmuş bir kız elinde bir tepsiyle geldi.


Kız: Buyrun efendim.


Dedi ağzını yaya yaya bana kötü bakışlar atarken Atilla'ya yiycek gibi bakıyordu. Sinir oldum ben buna. Atilla ikimizinde limonatasını alıp sehpahaya koydu. "Kim bu " " Hizmetçi" giyinmeyi unutmuş ya bu nasıl hizmetçi


"Melih beyle Defne hanım nerde?" "Salondalardır güzelim." Başımla onaylayıp hızlıca salona gittim ilk defa birini kıskanmıştım ve bu tuhaf bir duyguymuş. Salona geldiğimde abi beylerin de burada olduğunu ve hepsinin kahve içtiğini gördüm. "Şey sizinle bir şey konuşabilir miyiz acaba? " dedim Melih bey ve Defne hanıma dönerek Defne hanım hemen telaşa kapıldı." Kızım bir sorun mu var iyi misin?" "İyiyim merak etmeyin sadece bir şey konuşmak istiyorum." Onaylayıp ayağa kalktılar ve ilerlemeye başladılar.


Yukarı benim odama çıktık. Ben yatağa oturdum onlar da birer yanıma oturdular.


M: Seni dinliyoruz kızım.


- Efendim şey konu hizmetçi. Yanlış anlamayın kimseyi küçük gören biri değilim. Ben bu duyguyu ilk defa yaşıyorum ama sanırım Atilla'yı kıskandım. Hizmetçi içine düştü resmen ben ne yapacağımı bilemedim sizce ne yapmalıyım? Atilla aile olmamızı çok istiyor ve ben ona alışmaya başlıyorum. Onu üzmek güvenini kırmak asla istemiyorum. Ama kafam çok karışık başka danışacağım kimse yok yoksa sizi de ümitlendirmek istemezdim.


D: Olur mu kızım öyle şey bir sıkıntın olduğunda bize anlat lütfen. Sonrasında o senin ikizin diğer yarın kardeşin kıskanman çok normal benimde abim var bende onu kıskanırım mesela alıştıkça abilerini de kıskanmaya başlayacaksın kötü bir şey değil bu. İstersen hizmetçiyi kovarız , istersende sadece uyarırız sen nasıl istersen.


- Şey işinden olsun istemem sadece uyarı yeterli. Bir de bu iş konusu açılmışken ben yarın dışarı çıkıp iş arayabilir miyim? En son işime Bayadır gitmedim dolayısıyla kovulmuşumdur.


M: Ne çalışması kızım sen daha küçüksün. Olmaz.


Neyse bunu sonra hallederim. Umarım. Sonrasında aşağıya indik. Atilla hariç herkes buradaydı.

- O zaman ben bahçeye Atilla'nın yanına gidiyorum. Atilla telefonda konuşuyordu. Telefonu kapattıktan sonra bana döndü.


A: Güzelim arkadaşlarım çağırıyor. Senden daha bahsetmemiştim gel tanıştırayım senide.


Benden haberleri bile yok gitmem doğru olur mu ki sanırım olmaz.


- Yok ben almayayım. Dışarı çıkacak enerjim yok.


A: Hasta falan mısın güzelim.


- Hayır sadece dışarı çıkasım yok.


A: Peki o zaman ben hazırlanayım çıkarım.


- Tamam.


Atilla gittikten sonra ben biraz daha bahçede oturdum. Sonra içeri geçtim. Atilla hariç herkes salonda oturuyordu.


M: Kızım gel artık tanışın düzgünce. Böyle olmuyor biraz kaynaşmaya çalışın.


- Imm bilemiyorum Melih bey beni pek sevdikleri söylenemez.


M: Atilla'yla da ilkin böyleydiniz kızım tanışın hadi.


- Peki.


Diyip bende bir koltuğa oturdum. Tanışalım bakalım..


***


Dün akşam hepsiyle oturup tanışmıştık. Hepsinin aslında bir kız kardeşleri olmasını çok istediğini öğrenmiştim. Bugün Defne hanım ve Melih beyle şu isim meselesini konuşacağım. Daha fazla bu ismi taşımak istemiyorum. Bugün üzerimde bir halsizlik var anlamadım bir türlü. Sıcak bir şeyler içsem bana iyi gelebilir sanırım. Ama aşağı inecek halim hiç yok napsak yaa..


Atilla'yı arasana salak telefonun yanında söyle getirsin boşuna mı ikizin o senin bir işe yarasın.


Lannn ben bu kadar haklı bir iç ses görmedim ya.


Adı üstünde iç ses çünkü ayrıca beni senden başka kimse duymuyor zaten mal.


Aman sende iki dakika övsen beni ölürsün demi.


He ölürüm var mı bir diyeceğin yiyorsa sustur beni


Of off iç sesime göz devirip telefonuma uzandım. Atilla'yı aradım. 3 . Aramamda açtı.


A: Kimsin lan bu saatte?


-Ekrana baksaydin anlardın. İkizinim ben senin.


A: İkiz kim. He güzelim ne oldu niye aradın aynı evdeyiz.


-Biliyorum ama benim hiç halim yok sıcak bir şeyler getirir misin bana kimseye bir şey çaktırma ama.


A: Hemen geliyorum güzelim on dakikaya geliyorum.


-Tamam


15 dk sonra kapı bir hışımla açıldı. Gelen Defne hanımdı.


D: Kızım hasta mı oldun sen ağrın var mı? Öksürük falan. Hiy ateşine bakalım.


- Telaşa gerek yok gerçekten sadece halsizim. Sıcak bir şeyler içsem yeter bana kusura bakmayın sizi de rahatsız ettim.


D: Ne rahatsızlığı kızım annenim ben senin babanda doktor çağırdı gelir birazdan sen dinlen.

Sonra dudaklarını anlıma bastırdı.


D: İyi ateşin yok. Hemen geliyorum birtanem.


Vay be ilk defa biri ben hastayken bana baktı çok değişik geldi bana.


Bir süre sonra Melih bey ve Defne hanım ve tanımadığım orta yaşlı bir adam odaya girdiler. Orta yaşlı adam doktormuş beni muayene edip tavsiyeler verdikten sonra gitti. Defne hanım bana sıcak bir çorba getirip içirdikten sonra beni dinlenmem için yanlız bıraktı. Uyandığımda kan ter içindeydim. Korkunç bir kabus gördüm. Ama uyandığımda da odanın ışıkları kapalıydı. Ama çok karanlıktı. Benim ağır derecede karanlık fobim olduğu için nefesim daralmaya başladı. Hemen yataktan kalkıp koridora çıktım. Işıklar yine kapalıydı. Bir odada ışık vardı koşarak oraya girdim girdiğim oda en küçük abi Selim'in di. Ben öyle nefes nefese odaya girince kaşlarını çattı.

S: Ne oldu sana.


Nefeslerim artık iyice daralmaya başlamıştı. Artık başım dönüyor kulaklarım uğulduyordu

- Yardım.... karanlık....nefes...

Cümlemi tamamlayamadan her yer karardı.


Selim Korkmaz


Özge bayılınca onu hemen kucaklayıp aşağıya indim herkes bahçedeydi. Bağırmaya başladım.


-Kalkın arabayı getirin. Özge bayıldı. Neredesiniz ya?


D: Oğlum ne oluyor diye telaşlı bir şekilde geldi.


- Anne karanlık falan dedi bayıldı anlamadım.


O arada arabayı getirmişti şoför. Sarp abim hemen şoförü indirip kendi geçti direksiyona son hız hastaneye sürdü. Annemler de bizi takip ediyordu. Hastaneye gelince S

arp abi hemen bağırarak sedye istedi. Özge'yi sedyeye yatırdım. Sonra hemşireler Özge'yi müdahale için acile götürürken doktorlardan birine olanları baştan sona kadar anlattım. Ellerinden geleni yapacaklarını söyleyip doktorda Özge'nin yanina gitti. O sırada annemler geldi. Hepimiz koltuklara oturup beklemeye başladık...

Loading...
0%