Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@karla_yazar

Atilla'dan


Yaklaşık olarak yarım saat kırk beş dakika sonra doktor çıktı. Hepimiz hemen yanına gittik.


D: Hanımefendinin yakınları misiniz?


- Evet ben ikiziyim onlar annem babam abilerim.


D: Hanımefendinin fazla korku ya da stresten bayıldığını düşünüyorum. Olayı anlatır mısınız?


Selim abime baktık hepimiz hemen o da anlatmaya başladı.


S: Ben odamda oturuyordum. Annemler bahçede olduğu için evin ışıkları kapalıydı sadece ben odamın ışığını yakmıştım. Telefonumla uğraşıyorum. Bir anda hızlıca kapı açılma sesi duydum. Kardeşlerimin birbirini kovaladığını falan düşündüm. 5-6 dk sonra benim kapım ardına kadar aralandı ve duvara çarptı bende gelen kim diye baktım. Özgeydi. Daha tam konuşamadı. Karanlık falan dedi ve bayıldı. Bende hemen kucağıma alıp aşağıya indim ve hastaneye geldik.


D: Anladım. Ağır bir şekilde karanlık fobisi var sanırım bunu küçük hanımla konuşmanız ve onun bi uzmanla konuşması daha sağlıklı bir yol izlemenizi öneririm. Küçük hanımı odaya alacağız yanına serumu bittikten sonra çıkabilirsiniz. Doktor yanımızdan ayrıldıktan bir süre sonra sedyede Özge'yi çıkardılar onu böyle görmek kalbimi acıttı. Bizde Özge'nin peşinden onu götürdükleri odaya girdik.


Lodos'dan


Annemler koltukta Atilla hariç bizde duvarlara yaşlanmış bekliyorduk. Atilla ise yerde oturmuş Özge'nin eline kafasını yaslamış bir şekildeydi. Bu kıza karşı ne düşüneceğimi bilmiyorum. 10 dakika sonra Özge kıpırdamaya başladı.


Özge'den


Uyandığımda hastanede olduğumu anladım tabiki mal mıyım ben off bir de sorgu var değil mi ölü takliti mi yapsam?


A: Uyandı.


Ass tüh be ölü takliti için geç kaldım.


D: Kızım iyi misin?


- İyiyim Defne hanım endişelenmeyin. Siz sormadan ben söyleyeyim karanlık fobim var bu yüzden bayıldım sorun yok size de zahmet oldu kusura bakmayın.


Zahmet ne lan saçma oldu. Neyse artık.


A: Ne zahmeti ikiz sen benim ikizimsin. Bu ailenin biriciğisin.


- Atilla sen yerde ne yapıyorsun?


A: Hiç elini tutmak için boş sandalyede yoktu bende böyle yaptım.


Deli yaa. Minnoş diyeceğimde fasulye sırığı gibi bu.


***


Hastane odasında bir süre sonra sadece annem babam ve ben kalmıştık Evet içimden onlara böyle sesleniyorum ama henüz dışımdan söylemeye cesaretim yok.


D: Kızım bir şey ister misin? Rahat mısın?


- Rahatım endişelenmeyin lütfen. Ben ne zaman çıkacağım buradan ya çok sıkıldım.


M: Ben bir doktora sorayım kızım.


Evetttt odada annemle ben kaldık. Ama annemin gözleri hep benim üzerimde olunca ben hiç rahat edemiyorum ki. En iyisi uyumak sanırım.


- Şey ben biraz uyusam olur mu?


D: Olur tabi kızım sen uyu ben buradayım.


Uyku için rahat bir pozisyon alıp gözlerimi kapattım ve biraz uyumaya çalıştım.


Rüzgar Korkmaz


Biz kafeteryada oturup bir şeyler içerken Atilla da bize dahiyane fikirlerinden birini daha anlatırken hepimiz usanmıştık. En son Lodos abim dayanamamış olacak ki Atilla'nın ağzını kapattı.


L: Oğlum bir sus artık ya tamam anladık evde en azından koridorlarında ve mutfağın ışığı yanacak ama niye bizim kafamızı şişiriyorsun.


- Ama abi bir daha bayılsın istemiyorum. Canı yanmasın.


L: Tamam da bize de yazık ya.


- Off tamam abi ya.


Özge Pak


Sallanmaya uyandım. Adını Sarp olarak hatırladığım kişinin kucağındaydım ve beni hastaneden çıkarıyordu. Etrafa bakındım ve hepimizin hastaneden çıkmak üzere olduğunu gördüm. Uykumu bölmeye değecek bir şey olmadığı için asla yerim rahat olduğu için değil uyumaya devam ettim. Tekrar uyandığımdaysa yatağımdaydım ve Atilla bana ahtapot gibi sarılmıştı. Biraz daha uyumaya çalıştım ama başaramayınca kalkmaya karar verdim.


Zahmet ettin ne gerek vardı ya.


Off napıyım iç ses uyumuşum işte


Aman iyi sana da bisey demeye gelmiyor


İç sesime göz devirip yataktan kalktım. Her ne kadar Atilla'dan kurtulmak çok zor olsada başardım. Giyinme odasına gidip kapıyı kapattım ve kıyafet bakmaya başladım.


Giyinip çıktığımda Atilla hala uyuyordu. Bende aşağıya indim babam ve annem salonda sohbet ederken Sarp tablette bir şeyler yapıyordu.


Bende sessiz sessiz gidip annemle babamın ortasına atlayıp "böö" diye bağırdım. İkiside korkularını attıktan sonra beni gıdıklamaya başladı. Kahkahalarımın arasında zar zor konuştum.


- Y...yeter ... Anne baba y..yeter.


İkiside bir anda durdu.


D: Melih ben doğru duydum dimi? Ne olur doğru de.


M: İkimizde yanlış duyduk sanırım bize "anne baba" mı dedi kızımız.


Sonra bana sarıldılar. Ayrıldığımız da utandığım için başımı eğdim. Sonra bir iç çekme sesi duyduğum için kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım. Atilla ağlıyordu. Kalkıp yanına gittim ve ona sarıldım. Bir süre sonra ayrılıp sessizce "Aile olmamızı için elimden geleni yapacağımı söylemiştim." dedim. O da beni kendine çekip sımsıkı sarıldı.


***


Buraya gelişimin tam 1. ayı özet geçecek olursam anne ve babama anne baba diyorum onları kabul ettim. İkizimi de kabul ettim. Küçük kardeş adı neydi ya o kadar uzağız onunla bir ablası olmasından çok korkuyor sanırım. Abilerin bazıları bana nötrken bazıları beni istemiyor. Bunları düşünmeyi bırakıp yataktan kalktım. Haki mi denilir neyse artık öyle bir renk salaş bir tişört ve siyah bir tayt giydim. Aşağı indim. Salonda kimse yoktu. Yemek odasına baktım orada da kimse yoktu. Bende bahçeye bakmaya karar verdim. Bahçedeki çardakta da kimse yoktu bende hamağın olduğu kısma bakmak için ilerledim. Hamağa binmeyen çalışan bir adet Efe ile karşılaştım. Yavaşça yanına ilerledim. Beni görünce bir adım geriledi bende olduğum yerde durup dizlerimin üzerine çöktüm.


- Merhaba Efe benden korkmana gerek yok gerçekten. Evde kimse yok sanırım neredeler?


O da başını eğerek


E: ayyem ve apiyeyim yan apla uf oymus ona bakıp geyicekyeyleymis.


Ayy konuşması çok tatlıııı. Bende başımı sallayarak onu onayladım.


- Seni hamağa bindirmemi ister misin?


E: Yayi şimdi konuçamiyoyum diye bana kişmayacak misin?


Ne bu nasıl bir saçmalık.


- Hayır tabiki tatlım sen benim kardeşimsin hemde daha küçüksün tabiki bazı harfleri söyleyememen gayet normal. Kim kızdıki sana?


E: Sendey önceki apya. Bu kıza iyice gıcık oldum.


- Ben sana öyle yapmayacağım merak etme. Şimdi tekrar soruyorum seni hamağa bindirmemi yada seninle oyun oynamayı ister misin?


E: beyimle oyun oynay mısın?


- Tabiki tatlım adın Efe değil mi?


E: Eveyt.


-Tamam ne oynayalım Efeciğim.


E: Iıı şeyy koyayamaca oyyalım mi?


- Olur tabiki. O zaman sen kaç ben yakalamaya çalışayım olur mu?


E: Tamam.


Sonra Efe koşmaya başladı bende onu yavaş yavaş kovalamaya başladım. Sanki yakalayamıyormuş gibi yaptım. En sonunda Efe daha fazla koşup terlemesi, sıkılmasın diye biraz hızlanıp Efeyi yakaladım ve yere yatırdım kafası acımasın diye de elimi koydum ve onu yere yatırdıktan sonra elimi çektim. Ve onun üzerine doğru eğilip gıdıklamaya başlayacaktım ki.


R: Ne oluyor burada ne yapıyorsun kardeşime.


Kafamı çevirdiğimde Rüzgar vardı.


3. mü 


He icses 3. 3. ne ya


Napayim aklıma o geldi. 


Aman iyi bisey demedim. Neyse konumuza dönelim. Hemen Efenin üzerinden kalktım ve Rüzgarın yanına gittim.


- Bir şey yapmıyordum merak etme. Sadece kovalamaca oynadım en sonunda bende onu yere yatırıp gıdıklayacaktım. Kötü bir niyetim yoktu merak etme.


Dedim. Ve eve doğru yürümeye başladım. Sonra odama çıktım. Lavaboya gidip ellerimi yıkadım ve telefonumdan hareketli bir şarkı açtım. Kıyafet seçmek için giyinme odasına girdim.


Inna - İndia


Bu şarkıyı yeni keşfettim. Gerçekten çok beğendim. Onu dinlerken kıyafetlerimi seçtim ve giyindim. Sonrasında aşağıya indim. Annemler hala gelmemişti. Bende hizmetlerden Esma teyzeden şirketin adresini öğrendim ve dışarı çıkacağımı geç gelecek olursam da haber vereceğimi söyledim. Odadayken taksi durağından istediğim taksi daha gelmemişti. Bende sosyal medyada geçinmeye başladım. Yaklaşık 5 -6 dk ya taksi geldi. Şirketin adını verdikten sonra camdan dışarıyı izlemeye başladım.


15 dk ya şirkete gelmiştim. Parayı ödeyip aşağıya indim. Danışmadan babamın ofisinin yerini öğrendikten sonra asansörü es geçtim çünkü kapalı alan korkum var yavaş yavaş merdivenlerden çıktım. Ama çok yüksekmiş be. En sonunda merdivenleri bitirdiğimde bende bittim. Babamın beni neyle görmesini istemiyorum. Bu yüzden biraz dinlensem iyi olacak. Bir kaç dakika dinlendikten sonra babamın adının yazdığı odanın önüne geldigimde sekreter önümü kesti


S: Nereye küçük hanım?


-İçeri gireceğim.


S: Burası park mı?


Dedi ve beni kolumdan çekiştiren asansöre sürükledi ve içeri ittirdi ve zemin kata bastı. Ben daha dışarı çıkmadan kapı kapandı. Olamaz ben asansordeyim. Ke

ndimi sakin tutmaya çalıştım. Ama basaramiyacagimi biliyorum. Her yer üzerime gelmeye ellerim titremeye başladı. Yavaş yavaş bilincini kaybetmeye başladım. Ve tamamen kendimden geçmeden ve yere yığılmadan önce duyduğum son ses ise asansörün dink sesi ve birinin çığlığıydı.


Loading...
0%