@karsaz
|
"Bazen geceyi size bir adam getirir fakat siz havanın karardığını sanarsınız."
Kübra.K
27.BÖLÜM: "DİRİLİŞ"
Hayat o kadar acımasız ve yüzsüzdü ki sizi her türlü zorunluluklara mecbur bırakır bir hale getiriyordu. Sessizlik hiç bu kadar acı verir mi insana! Veriyordu işte bazen en büyük acıdır sessizlik. Bağırmak istiyordum. İçimi dökene kadar ağlamak istiyor fakat yapamıyordum. Çığlık atmak istedim. Etrafta ne varsa dağıtmak, veya çantada ki silahlardan biriyle beynimi dağıtmak ama düşüncelerimin tersine hiç birini yapmadım. Sustum! sadece gözlerimi yumup bekledim, hayatın bana oyanayacağı oyunun büyük olduğunu bile bile sesimi çıkarmadan bana olacaklara göz yumup bekledim. Belki de yaptığım en büyük hatalardan biride sadece beklemekti.
Karşımda Duran Alkanı izledim bir süre. Silahı bana doğrultmuş, gözlerime bakıyordu! Tetiği çekip gözlerini kısarak bana bakmaya başladı. Bakışlarında acıma duygusuna dair bir kırıntı bile yoktu. Gözleri oldukça boş bakıyordu, ben ise sadece ona bakıyordum. Beni öldürmesi işime bile gelirdi neden hala tetiği çekmiyordu ki! Ortamda yükselen ayak sesi ile bir an kaşlarımı çattım Mavi yanımıza mı geliyordu. Yankılanan ayak seslerini takmadım! onu takacak durumda değildim. Ölmem gereken konular vardı şuan bunu kimsenin bozmasına izin verecek değildim. Sesler iyice artarken bunu Mavi'nin çıkardığı ses olmasını dileyerek Alkan'a baktım. Şu an o kadar büyük bir karmaşa içerisindeydim ki hiç bir şeyi umursayacak durumda değildim. Alkan silahı bana doğrultmuş bir şekilde gözlerini gözlerimden ayırmazken hiçbir tepki veremiyordum. Elim ayağıma dolanmış bir şekilde karşısında duruyordum. Sadece bu atağı ondan beklemiyordum, beni elbet öldüren olacaktı fakat bunun o olmasını beklemiyordum. Dizlerim titriyor gözlerim dolmak için an kolluyordu fakat ölümüarzulayan yanım daha ağır basıyordu. Alkan'ın bana vuracağını anladığım vakit gözlerimi kapatarak bekledim. Gözümden akan bir damla yaş yanağımdan süzülerek dudağımda son buldu ordan da çeneme doğru süzüldü ardından bıraktığı ıslaklık ortamda hafif esen rüzgar sayesinde kuruyarak son buldu.
Bir bekleyiş hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir bekleyiş bu kadar çok ihanetle kutsanmamıştı. Çıkan ıslık sesi ve gözlerimi daha sıkı yummam saniyeler içerisinde gerçekleşti silahtan çıkan ses ile bedenimdeki acıyı yokladım. Fakat Kurşun benim bedenimde değildi. Arkamdan gelen kükreme sesi ile başka bir bedende kendine yer edindiğini anladım. Kurşun beni değil arkamdaki kişiyi Hedef almıştı! Olayın şoku ile yerimde kıpırdayamazken Alkan'ın kolumdan tutarak beni çekiştirmesi bana vurulan darbeler arasında yer alıyordu. Arkama bakmak için durmak istedim fakat buna izin vermedi ve beni çekiştirmeye devam etti. Lanet adam beni vurmayacaksa neden böyle bir izlenime neden oldu!
Mavi'nin yanına doğru koşuşturması ile benide arkasından çekiştiriyordu resmen! Fakat titreyen dizlerim değil ki koşmak, yürümeme bile engel oluyordu. Bir an arkama bakma gafletinde bulundum. Yerde kanlar içinde yatan, asker kıyafeti giymiş olan adama acıyla baktım. Bu az önce beni kurtarın demek istediğim gruptan biriydi Ve lanet olsun ki şuan kanlar içerisinde yerde boylu boyunca uzanıyordu. İki kaşının ortasında büyük bir delik açmıştı tam anlının ortasından Hedef alınmıştı. Cansız bedeni yerde yatıyordu bedeninden firar eden kanlar ise yerde kendi özgürlüğünü ilan edercesine daha fazla yer kaplıyordu. Alkan yerde yatan adama baktığımı fark edince dudaklarının arasında bir küfür geveleyerek kafasını sallayıp hızla yürümeye devam etti. Onun bir adımı benim iki adımıma eşitti ve resmen ben onun adımlarına ayak uydurmak için koşuyordum.
Alkan beni aceleci bir şekilde arkasından koştururken ayağımın takılması ile yere düşüyordum ki son anda Alkan'ın beni tutması ile yere çakılmaktan kurtuldum. Lanet adam tutacaksan ne diye düşmeme neden oluyorsun! Bana göz devirip kucağına ani bir hareketle bedenimi hiç zorlanmadan çantalarla birlikte oyuncak bebek gibi kollarına hapsetti. Bu hareketiyle en ufak bir tepki dahi vermezken o hiç zorlanmadan beni taşıyordu. Aceleci bir şekilde koşmaya başladı bu yaralarımın sızlamasına neden olurken artık fazlası ile acımaya başlamıştı. Arkamızdan bizi takip eden Mavi ile farklı koridorlara girerek bir çıkış yolu bulmaya çalışıyorlardı. Nereye gideceğimizi düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum beynim o kadar doluydu ki bütün algılarım kapanmıştı. Arkamızdan gelen sesler ile Gözlerimi yumdum. Sesin ardından bir kükreme duyuldu.
"Mehmettttt" Az önce vurulan kişi büyük ihtimal Mehmet olmalıydı ki gelen ses ağıt yakarcasına koridoru kaplamıştı. Mehmet vurulmuştu ve Alkan bunu hiç acımadan yapmıştı cani adam. Bir an beni Alkana bakmaya zorlayan duygularımı kullanarak gözlerine baktım. Benim baktığımı hissederek kısa bir süre de olsa gözlerini gözlerime değdirdi. Alkan'ın gözünde en ufak acıma duygusu yoktu bunu saklıyor muydu yoksa gerçekten acımasız biri miydi?
Biraz daha yol kat ettikten sonra Mavinin "Buradan." Demesi ile Alkan bir an duraksadı ben kollarında öylece dururken o Mavi'ye bakarak kafasını olumlu anlamda salladı. Sağ tarafa dönen koridoru takip ederek zikzak şeklinde olan merdivenlerden inmeye başladılar. Beni taşıyan Alkan o merdivenleri hiç zorlanmadan nasıl indi bilmiyorum ama ben onun kollarındayken bile yüz kez düştüm o zikazak şeklindeki kafa döndüren merdivenlerden. Beni kucağından hızla indirip telaşla merdiven boşluğunun arasına girerek orda bulunan fakat gözle bile görünmeyecek olan fayansı çıkardı. Bize kaşlarını kaldırarak baktı daha çok ne bakıyorsunuz far görmüş tavşan gibi görmemişler gibiydi bu bakışı. Sonra bir küfür geveleyerek benim yanıma geldi ve merdivenin altına doğru çekiştirdi o gelmeseydi yerimde kalacağımı biliyordum. Korku ile Alkan'a bakarken o gözlerini Mavi'ye çevirmiş ters ters bakıyordu.
"İlk olarak kızı göndereceğimi düşünmüyorsun değil mi! Eğer öyle düşünüyorsan bunu unut." Diyerek Mavi'nin girmesini bekledi. Mavi hızla kapkatan geçip bir demire tutunde gördüğüm kadarıyla bir merdivenden iniyordu. "Sıra sende in ve sesini sakın çıkarma anladın mı?" Kısık ses ile konuşması beni etkisi altına alırken başımı olumlu anlamda sallayarak onun dediğini onayladım. Kapaktan girip merdivenleri hızlı bir şekilde inerken sonunda yere ayak basarak derin bir nefes verdim. Olduğun ortamı dahi incelemeyerek Alkan'ın inmesini bekledim.
Alkan kapağı kapatıp cebinden çıkardığı küçük demir parçasını kapağın açılmaması için demiri her iki oyuklara koyup açılmaması için sağlamlaştırdı. O an anladım ki Mavi'yi yem olarak görmemişti sadece bizim güvenliğimiz içindi bu, onu ilk olarak inmesini istemesi bizim güvenliğimiz içindi. Kendisinin en son inmesi ise bizim onun kadar zeki bir harekette bulunmayacak olmamızdı. Güvende olmamızı sağlamak için yaptığı üstü kapalı jest beni gayet mutlu ederken Mavi adına seviniyordum. Ben düşüncelerimin esiri olurken Alkan merdivenleri inmeye başlamıştı. Alkan'ın inmesi ile burun burun geldik ve ben o an fark ettim ki hala merdivenin dibindeyim. Hemen bir adım geri atıp bulunduğumuz yeri utançla incelemeye başladım. İncelerken ki şaşkınlığım beni yerle bir etti. Burası Alkan'ı o zindan'dan kurtarıp getirdiğim gizli geçitti. Ortamda ki sessizlik ve benim yaşadığım şaşkınlık ile başım dönmeye başladı hiç iyi hissetmiyordum lanet olsun ki yaralarımın verdiği acı ve duygularımın verdiği kafa karmaşası artık bayılacak duruma getirmişti beni. Tutunacak bir yer aradım kendime gelmek için şuan sırası değildi bayılmanım, Kendime hakim olmak zorundaydım. Biraz daha dedim, biraz daha dayan lütfen.
"O kapının buraya çıkacağını nerden biliyordun! burası ve orası çok farklı bir yerdi ve burayla bağlantısının olması..." Söylediğim kelimeleri idrak edecek kadar aklım yerinde değildi. Ama aptalca'da olsa bir kaç kelime ettiğim için sevinecek durumdaydım.
"Bize anlatacakların var galiba." Diyerek duvara yaslandım, bence anlatacakların dan fazlası vardı onda.
"Anlatacak bir şey yok." Diyerek kısa kesti ama ben bu konuşmanın olmasını istiyordum. Neden her seferinde onu sorgularken konuyu kestirip atıyordu!
Mavi'ye dönerek. " Sen o koridordan geçmemizi istedin sende mi burayı biliyordun." Diyerek ona baktım belki o da Alkan gibi benden bir şeyler saklıyordu sonuçta o da sesini etmemişti.
"Hayır ben burayı ilk defa görüyorum ve şuan senin kadar ben de şoktayım." Diyerek beni daha çok şaşkınlığa uğrattı.
"Sen neden ordan gitmemizi istedin o halde?" Diyerek sınırlarını zorlamaya başladım.
"Sadece oradan tünele çıkan bir yol var biz kaçmak icin o lanet yeri kullandık." Bana Mavi gözlerinde yalan söylemeyen bir ifade ile baktı.
"Ben etrafı yoklamaya gidiyorum buraya kadar geldik o zaman devam etmek için bir engel olmasın." Diyerek yanımızdan ayrıldı Mavi, umarım onun sorguya çekmem onu kızdırmamıştı. Alkan ve ben tek kaldığımız oda'da birbirimize bakarken gözlerimi kaçırarak konuşmaya başladım.
"Senin onu dinlediğini sanarak o koridora girdiğini sanıyordum." Diyerek içimden geçen tüm gerçekleri dile getirerek ona söyledim. Alkan bana delici bakışlar atarak aptal gibi hissetmemi sağlıyordu ve sağolsun bunu başarıyordu da. Kendimi aptal gibi hissediyordum lanet olsun onun yanında. Şu lanet zekamı onun yanında kullanmakta zorlanmadan edemiyordum.
"Sence ben o dedi diye ona ayak uyduracak biri miyim? Sence birinin sözüne itaat edecek biri gibi mi duruyorum." Diyerek her kelimeyi bastırarak bana alay edercesine bir bakış atıp Mavi'nin arkasından gitti. Daha doğrusu Alkan kendisine itaat edilmesinden hoşlanan birisiydi.
Başımın iyice dönmesi ile Alkan'ın yatağına doğru ilerleyip oturdum. En son burada bir çok kişinin ölmesine neden olmuştum, fakat cesetlerin hiç biri burada değildi. Bu beni şaşırtırken Kaan Salup'un cesetleri ortadan kaldırmaları için birilerini tuttuğunu düşünerek yatağa uzanarak gözlerimi kapattım.
Gözlerimi ani bir hızla açarken burada yaralarımı saracak bir şeyler olmasını ümit ettim. Lanet olsun ki kurşun hala omzumdaydı fazla derinde değildi fakat omzumda olması hareketlerimin kasılmasına neden oluyordu. Boş bir çaba ile her yeri didik didik ararken bir şeylerin olmaması sinirlerimi altüst etmişti.
"Ne arıyorsun?" Arkamdan gelen ses ile yerimde sıçrarken Alkan'a baktım. Omzunu kapıya yaslamış bana bakıyordu ona cevap verip vermemek arasında kalırken sonunda "İlk yardım çantası var mı acaba?" Sorum ile kaşlarını çatarken bana doğru adımlarını atarak karşımda durmuştu.
"Yaralarını göster." Sert bir ses tonuyla beni azarlarcasına konuşurken bir adım geriye atarak ona ters bir bakış atarak konuşmaya başladım. "Var mı yok mu? Bunu söylemek o kadar zor olmasa gerek değil mi?" Kaşlarını çatarken dişlerini sıktığını çenesinin kasılmasından anlıyordum. Bir şeyler gevelerken arkasını dönerek kapısı kapalı olan odaya yönelmişti. İki dakika sonra ilk yardım çantası ile yanıma gelerek bana yaklaştı. "Yaralarını tek başına saramazsın." Gözlerimi kıstım ben yaralarımı hep kendim sardım, ne demek sen saramazsın. Elinde tutmuş olduğu ilk yardım çantasını alarak az önce Alkan'ın çıkmış olduğu odaya ilerledim. İlk yardım çantasından sargı bezini çıkartarak masanın üzerine indirdim. Yavaş bir şekilde yaralarımı acıtmamaya özen göstererek üstümde ki kazaktan kurtuldum. Sargı bezini yaranın olduğu kısıma sararken yaranın kötü bir halde olması içimi burkmuştu, bu kadar kötü olacağını düşünmemiştim. Sonunda işim biterken odadan çıkmak yerine sol tarafta bulunan sandalyeye oturmuştum. Hayatımda ki tek erkeğe kendimi adayacak bir düşünce yapım vardı birini seviyorsam onun da beni sevdiğini biliyorsam onu asla başkası ile aldatmazdım, kısacası sadık biriydim ve hala sadık kalıyordum birine. Onu hatırlayınca tüm hücrelerim depar atarcasına canlanıyordu. Düşüncelerimi bir kenara bırakarak gözlerimi yumdum uyumak en iyisiydi belki yarın güzel bir gün olmasada ona yaklaşmak için iyi bir nedendi.
"Bazen geceyi size bir adam getirir fakat siz havanın karardığını sanarsınız."
Son cümleme kalbimi bırakıyorum.😍
Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi aşırı derecede merak ediyorum...😉
Sormak istediğiniz sorular olursa çekinmeden sorun. Elimden geldiğince cevaplamaya çalışacağım. 🤗
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum:) özellikle satır arası yorumlarınızı❤
Yeni bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın sizi seviyorum ❄ tanelerim.
👉 KARSAZ burdan hesabımı takibe alabilir yapacağım çoğu duyurudan haberdar olabilirsiniz.
Instagram: @yourkarsaz hesabından yazabilirsiniz. Alıntıları Instagram hesabından paylaşıyorum sorularınız varsa sorabilir benimle iletişime geçebilirsiniz.
Bu arada Instagramda: @yourkarsaz hesabını takip etmeyi unutmayın seviliyorsunuz.❤️
🌠 Temas et:)
|
0% |