Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3.Bölüm

@kartanecy_nidaa

* Mehir bir dükkâna girer...

Mehir : Kolay gelsin, ben bir şey sorabilir miyim.

Çalışan : Tabi buyurun.

Mehir parçaladığı Bora yazısını bir kısmını getirmiştir...

Mehir : Bu madde sizde var mı acaba? Ya da başka nerede bulabirim bu tarzı maddeleri?

Çalışan : Bu madde bizde tabi ki var, ulaşılması zor bir şey değil! Son zamanlarda insanlar çok ihtiyaç duyuyor bu tarz şeylere, yanmaz kağıt olsun, Kırılmaz plastik, cam yaşamı kolaylaştırıyor ve kalitesini arttırıyor.

Mehir : ( içinden) Benim kabusum oldular.

Çalışan : Efendim duyamadım.

Mehir : Evet haklısınız gerçekten çok yararlı şeyler fakat, ya aslında ben size şöyle anlatayım benim abim geldi de ve oda bu maddeden alacaktı bana gelirken, ama biz konuşurken telefonun şarjı bitti bende alacak mı aldı mı bilmiyorum yani şimdi durduk yere 2 tane almakta saçma olur ben abimin adını söylesem burdan alışveriş yapmış mı Bi baksak olur mu

Çalışan : Yani hanımefendi biz müşterilerimizin ismini sormuyoruz sadece toplu Bi alım yapılacaksa o şirketin markanın adını alıyoruz ve kamera kayıtlarınıda gösteremeyiz!

Mehir : Anladım doğru, size iyi günler.

Mehir bu olayın onu çok büyük dağıttığını fark eder sonuçta herkese boradan mesaj gelmiyor. Mehir kendini fazla kaptırmıştır bu duruma. Bir banka oturup düşünmeye başlar ve aklına bir şey daha gelir!

Mehir : Ya Boranın adı Bora değilse ve Bora tek kişi değilse bir grubun çetenin adıysa!

Allah kahretsin beni tabi ki de öyle! kim kendi adıyla mesaj gönderir tabi ki lakap! ahh Mehir Ah Mehir sen bu kadar salak olursan adamlar tabi seninle kedinin fareyle oynadığı gibi oynarlar...

Mehir hemen banktan kalkıp arabasına biner. Bugün aradığı şey farklı olsada başka bir ipucu bulmuştur!

Mehir : Adamlar birlik olmuş bana kafayı takmış, ben tekim onların hangi biriyle uğraşayım, o kadar planı tek bir kişi yapamazdı zaten ama elbette baş liderleri var ve onu bulacağım! Seni bulacağım Bora!

Elçinle gizli flörtü kafede otururken Elçin Emiri görür!

Elçin : Hayırr ne işi var bunun burada!

Gizli flört : Noldu Elçin

Elçin : Lütfen git yan masaya fln git nolur! Görmesin seni.

Gizli flört Hemen masa değiştirir.

Emir uzaktan Elçini görür ve yanına gelir...

Emir : Napıyorsun Elçin burada tek başına?

Elçin : Asıl sen ne yapıyorsun burada! Okulda olman gerekmiyor mu?

Emir : Ben işimi bitirdim de, sen neden bugün okula gitmiyorsun?

Elçin : Benim ders saatlerim değişti bende saatin gelmesini bekliyorum.

Emir : Anladım oturayım o zaman bende çok yoruldum zaten.

Elçinle gizli flörtü uzaktan bakışır...

Emir : Bende bir kahve alabilir miyim?

Elçin : Yalnız benim çok vaktim yok Emir.

Emir : Tamam Elçin bir kahve içeceğim ne çok abarttın

Elçinin gizli flörtüyle olan günü Emir gelince mahvolmuştur ve Elçin çok üzgündür.

Elçin : (Telefondan) Başka zaman yarım kaldığımız yerden devam ederiz...

Gizli flört : Tamam sıkma canını.

Emirin kahvesi gelir.

Emir : Teşekkür ederim, kahvede güzelmiş

Elçin : Güzeldir afiyet olsun sana.

 

Alperen Yoncanın doktorundan çıkmıştır ve telefon elinde Yoncayı arasa mı? aramasa mı? Diye düşünüyordur... Tam o sırada Yonca onu arar...

Alperen : Sevgilim

Yonca : Alperen neredesin?

Alperen : Dışarıdayım bir şey mi oldu Yonca?

Yonca : Yok hayır endişelenmene gerek yok seni merak ettim.

Alperen : Birtanem sen beni merak etme! Sen iyiysen bende iyiyim, gerçekten bilmem gereken herhangi bir şey yok değil mi?

Yonca : Yoo yok aşkım.

Alperen : Tamam madem yok buluşalım birde yüz yüze göreyim!

Yonca : Alperen gerek yok öylesine aradım dedim ya.

Alperen : Nerdesin hemen geliyorum yanına konum at.

Yonca : Tamam tamam konuma gerek yok bizim okulun kafesindeyim.

Alperen : 2 dakikaya oradayım.

Alperen Yonca için endişelidir çünkü doktoru Yoncanın sağlığı için pekte iyi şeyler söylememiştir!

 

Mehir evine gelmiştir ve arabasına park yeri arıyordur, kendi evinin önüne başka biri park etmiş ve Mehir kendi evinin önünden geçip başka yer arıyordur ama kendi evinin önünde bir adam duruyordur! Mehir bir anda arabasını durdurur ve arabadan iner. Çünkü o adamın Bora olduğunu düşünür (belki de kısmen doğru düşünüyordur) ve bahçeye gizlice girip bahçedeki küreği eline alır duvarın tam kenarındadır Mehir fakat adamın zile bastığını duyar ve anlam veremez bu boraysa neden zile bassın ki?

Adam bir anda arkasını döner Mehirde duvarın kenarından çıkıp baltayı kafasına vuracakken!

Akay : Hey! Napıyorsunuz hanımefendi diyip küreği tutar!

Ayaz : Oğlum sen ne yapıyorsun burada?

Mehir : Siz kimsiniz ve benim evimde ne arıyorsunuz?

Akay : Evet baba ne arıyorsun burada?

Ayaz elindeki kağıdı (adresi) Mehire verir

Ayaz : Beni buraya kuzenin Ayla yönlendirdi eğer müsaitsen içeride biraz konuşabilir miyiz?

Mehir : Arka bahçede masa var geçin oturun.

Ayaz : Teşekkür ederim Mehir hanım

Mehir tuhaf bakışlarla bakar...

Ayaz : Adınızıda Ayla söyledi

Mehir içeri girer ve derin bir nefes alır çünkü çok korkmuştu her ne kadar boradan kurtulmak istesede onu öldürmek için can atsada nefretini kusacak cesareti yoktu bir kaç saniye önce borayla yüzleşmenin korkusunu içinde hissetmişti ama tuhaf bir duygu vardır içinde garip bir şekilde cesareti artmıştır kalp atışının ritmi gibi... Mehir borayı bulmadan vazgeçmeyecekti ve evdeki masanın üstünde Boranın kutusunu görür... Üstünde yeni bir not vardır! Mehir hemen okumaya başlar... Kutunun üstünde şöyle yazıyordur...

" Bu kutuyu duvarlara atıp, üstünde zıplayıp açabileceğini düşünmen bile zeka seviyeni fazlasıyla belli ediyor Mehir. Beni sağda solda arama çünkü arasanda bulamazsın! Ha bu arada kutu 1 gün daha açılmayacak uslu durmadığın için 2 gün boyunca iyice düşünürsün! Buraya gelen adamın sana güzel bir haberi var onu iyi dinle!

<Bora"

Mehir dışarı bakıp Ayazın Boranın adamı olabileceğini düşünüyorum ve Ayaza karşı mesafeli yaklaşmaya karar verir...

Akay : Baba ne işimiz var burada?

Ayaz : Bir çözüm bulmaya çalışıyorum görmüyor musun!

Akay : Baba ne çözümü ne işimiz var tanımadığımız bir kadının evinde lütfen bana aklımdan geçen şeyin olacağını söyleme.

Ayaz : Ne saçmalıyorsun Akay ayrıca sen niye takip ediyorsun beni!

Akay : İyi ki takip etmişim napacağın belli olmuyor ben gelmesem kadın küreği kafana indiriyordu.

Mehir elinde kahvelerle masaya oturur.

Akay : Bu arada gerçekten ben gelmesem babama kürekle vuruyordunuz!

Mehir : Ben tedirgin oldum evimin önünde birini görünce!

Ayaz : Aslında tedirgin olacağınız bir durum yoktu yani sizi tedirgin etmek istememiştim

Akay : Herhalde siz misafirlerinizi kürekle karşılamayı tercih ediyorsunuz!

Mehir : Neden geldiniz, kimsiniz, ne istiyorsunuz?

Ayaz : Mehir hanım bakın biz çok zor durumdayız yani benim fabrikam bir kaç ay önce battı ve kapatıldı başka bir iş bulamadım şuan beş kuruş param yok ve kiracı da evden çıkmamı istiyor.

Mehir : Kusura bakmayın ama size yardım edemem çünkü benimde durumum iyi değil.

Ayaz : Harika!

Mehir garip bakışlarla bakar gerçekten Boranın adamı olduğunu düşünür...

Ayaz : Yani öyle demek istemedim Aylayla benim Bi fikrim var biz üçümüz paramızı biriktirip büyük bir ev tutalım diyoruz kirayla fln da uğraşmayalım.

Akay : Ne?

Mehir : Ayla neden para vermeyi kabul etti o akıl hastanesinde kalmıyor mu?

Ayaz : Evet ama durumumun gerçekten kötü olduğunu görünce yardım etmekten kaçmadı eğer sende kabul edersen en azından para sıkıntısından biraz kurtuluruz hem uzaktan akrabayız ve ben bu işin içinden tek başıma çıkamam üçümüz birlik olalım en azından

Mehir : Yani biz üçümüz bütün paramızı verip büyük bir ev tutacağız ve hep beraber orada yaşayacağız doğru mu anladım

Akay :Böyle bir şey imkansız aynı evde nasıl yaşayalım baba kafayı mı yedin!

Mehirde : Kabul! Teklifinizi kabul ediyorum.

Ayaz : Süper o zaman ben güzel büyük geniş bir ev bakıyorum!

Mehir : Tamam

Akay : Baba Bi konuşalım mı?

Ayaz : Biz kalkalım artık Mehir hanım kahveler için teşekkürler

Mehir Ayazdan çok şüphelensede oda kirayı 2 aydır ödeyemiyordur ve yakında sokakta kalacaktır resmen Ayaz onu büyük bir dertten kurtarmıştır Bi yan danda iç sesi Ayazın iyi biri olduğunu söylemeye başlamıştır...

Akay : Baba napıyorsun sen ya! Tanımadığımız insanlarla aynı evde mi yaşayacağız.

Ayaz : Başka bir fikrin varsa söyle Akay farkındaysan yarın evi boşaltmamız gerekiyor hem Mehirlerde zor durumdaymış işte

Akay : Bizene onlardan! Yanımda olun dedin hepimiz valizimizi aldık geldik ben bu sabah sen evden çıkar çıkmaz Aktuğ la kavga ettim. Keyfimizden dönmedik biz sana şimdi bizi başkalarına mecbur bırakıyorsun!

Ayaz : Tamam istemiyorsan gelme oğlum sanki benim başka bir çözümüm varda ben insanlara burada kendimi anlatmaya çalışıyorum birde sana tekrar tekrar derdimi anlatamam sizin yardımınızla olacak iş değil eğer paran varsa buyur yardım et.

Akay motoruna binip gider

 

Elçinle Emir yürüyorlardır Elçin Emire okul saatim değişti diye yalan söylemiştir o yüzden okula gitmek zorundadır şimdi

Elçin : Sen buradan dön istersen ben giderim

Emir : Yok ya yürüyeyim bizim okulun bahçesine geçeceğim bende

Elçin : ( içinden) Bi bırakmadın yakamı

Elçin okula girer ve mecbur Emir gözden kaybolana kadar okuldan çıkamaz o yüzden okulun üst penceresinden Emire bakar Emir gözden kaybolunca hemen aşağı iner ama bir poster görür!

" İspanyaya gitmek isteyenler bu sınava girip şanslarını denesinler çünkü bu fırsat bir daha ellerine geçmez! Sınavdan çıkan 6 kişi grup halinde proje hazırlayıp İspanyada sunacaktır hem kendileri için hem kariyerleri için büyük bir adım atacaklardır..."

Elçin bu yazıyı görür görmez fotoğrafını çeker! Fakat arka kapıdan biri onu gözetliyordur ve fotoğrafı çektiğini görür!

Elçin okuldan çıkıp gizli flörtüne yazar hemen! Ama gizli flörtünün telefonu kapalıdır mesaj gitmez. Elçin daha da sinirlenir ve okula geri gidip kütüphanede ders çalışmaya karar verir...

Elçin : Bi yalan söyledik Numaradan okula geldik ciddi ciddi kütüphanede kitap çalılıyorum, bu hayat daha bana neler yaptırır kim bilir...

 

Alperen yoncanın yanına gelmiştir ve yine yıldız çiçeği almıştır...

Yonca : Yaaa Alperennn yine mi yıldız çiçeği aldın

Alperen : Evet, senin iyi olman yüzünün gülmesi benim için çok önemli!

Yonca : Bir gün hüngür hüngür ağlatacaksın beni!

Alperen : Neden seni üzeceğimimi düşünüyorsun?

Yonca : Hayır tabi ki! Mutluluktan ağlayacağım. Hayatım boyunca hiç gülmemiştim küçükken çok somurtkanmışım ailem hep bu huyumdan nefret edermiş yüzümün gülmesini istermiş ama istemeden gülmek ya da bir şey yapmak o kadar zordu ki sırf azar yememek için mutluymuş gibi gözüktüm içime kapanmamın sebebi budur belki...

Alperen : Artık numara yapmak zorunda değilsin.

Yonca : Hala zorunda olduğum kısımlar var ama senin yanında olabildiğince doğalım ve gerçekten mutluyum çok teşekkür ederim sana bana gülmeyi öğrettin resmen!

Alperen : Sende bana mutluluğu öğrettin. Ama neden bu konuları açtın ki üzgün müsün içinde canını sıkan bir şey mi var?

Yonca : Bilmiyorum, ama iyiyim merak etme...

Alperen hüzünlü gözlerle Yoncaya bakar Yonca için çok üzülüyordur onu elinden geldiğince mutlu ediyordur ama bu Yonca için yeterli değildir, Yoncanın içinde bir savaş vardır ve Alperen buna hiç bir şey yapamaz yanında Yoncanın günden güne çöküşünü izlemek zorundadır...

 

Loading...
0%