Yeni Üyelik
11.
Bölüm

10.Bölüm

@kartanecy_nidaa

* Ayla: Eee noldu okulda başka?

Lilit : Balcayı gördüm...

Ayla : Konuştunuz mu?

Lilit : Hayır. Beni görünce gitti zaten...

Ayla : Sakın o kızla barışayım fln deme Lilit!

Lilit : Barışmak istemiyorum zaten, ama hiç bir şey konuşamadık...

Ayla : Neyi konuşacaksın? Seni okulda nasıl rezil ettiğini mi?

Lilit : Anne ben o olayı Balcanın yaptığını düşünmüyorum...

Ayla : Kızım sen salak mısın! Birde affet istersen o kötü kızı!

Lilit : Biz çok mu iyiyiz anne! Biri kötü olmayı seçtiyse hayat onu buna zorlamıştır... Biz neler neler yaşadık!

Ayla : Evet biz neler neler yaşadık ve atlattık Lilit! Sakın o kıza kendini bir daha ezdirme!

Lilit kafasını sallayarak annesinin söylediğini onaylasada aslında onaylamamıştır... Lilit Balcayla konuşmak istiyordur ama cesareti yoktur. Onun kendisiyle konuşmasını bekliyordur...

 

Bora tek başınadır ve evi gözetliyordur. Evin biraz uzağındadır ama her kısmını dürbünle net bir şekilde görebiliyordur...

Elçinle Emir odada oturuyorlardır...

Elçin : Ben bu evi istemiyorum Emir.

Emir : Elçin artık kabullen!

Elçin : Kabullenemiyorum Emir! Farkındaysan ikimiz bir odada Sıkışıp kaldık! Neymiş Ayla hanımın odaya ihtiyacı varmış! Kızı Lilit benim odada kalsınmış! Yok kedileri tontişe -

Emir : "Tostiğe"diye düzeltir

Elçin : Öf her neyse işte, kedinin bile ayrı, özel odası var!

Emir : Bizene Elçin!

Elçin : Ben istemiyorum böyle!

Emir : Her şey senin isteğine göre olmuyor!

Bu evde misafiriz zaten!

Elçin : Onu diyorum işte bu ev bizim evimiz gibi değil! Ve bir sürü erkek var bir tane bile kız arkadaşım yok!

Emir : Eee hata senin!

Elçin : Pardon! Anlamadım?

Emir : Onu Lilite karşı cephe almadan önce düşünecektin!

Elçin : Erdemle sen baya Bi Lilitçi çıktınız başıma!

Emir : Lilitle iyi geçinmeye çalış kendini yalnız hissediyorsan!

Elçin : Ben ve Lilit?

Emir : Senin her insana karşı bir önyargın oluyor Elçin...

Elçin : Ama Lilitle biz çok farklıyız... Birde böyle bir başlangıç yapmışken... Bilemedim...

Emir : Bana ağlama o zaman kendimi yalnız hissediyorum diye!

Elçin : Seninlede bir şey konuşulmuyor Emir! Ben bi Erdeme bakacağım.

Elçin Erdemin odasına doğru basamaklardan çıkmaya başlar...

Eliz otele gidiyordur ve otelin yolu Mehirlerin evinin önünden geçiyordur... Eliz elinde valiziyle otele doğru ilerliyordur Mehirlerin evinin önünden geçiyordur...

Elçin Erdemin odasına girer ama Erdemi göremez!

Elçin : Erdem! Erdem neredesin?

Elçin odadan çıkar ve çatı katına açılan kapıyı aralık görür... Elçin yavaşça erdeme seslenerek çıkar basamakları...

Eliz çok yorulmuştur... Elinde hem valizi vardır hemde yol dik yokuş şeklindedir tam Mehirlerin evinin önünde durur ve çatıda birini görür!

Elçin çatının çıkışına kafasını uzattığında Erdemi görür!

Elçin : Erdem! Erdem ne yapıyorsun orada gel!

Eliz yardım etse mi diye bi düşünür... Bahçenin içine girer ve seslenir...

Eliz : Merhaba!

Erdemde hiç bir tepki yoktur ne Elçine ne Elize...

Eliz kapıyı çalıp içeridekilere haber vermek için kapıya doğru yönelir!

Elçin : Erdem! Ablacığım nolur gel! Bak ben Emir abini çağırıyorum tamam mı!

Elçin basamaklardan hızlıca iner! Ama... Erdem atlamıştır...! Elçin pencereden Erdemin düşüşünü görür... Eliz çığlık atar ama kurtarmak için valizini çimenlerden hızlıca iter ve Erdemin yere sert bir şekilde çarpmasını engeller...

 

Bora : İşte şimdi macera başlıyor!

Bora oradan uzaklaşır...

 

Elçin : Hayır! ( Emirin odasına gider) Emir, Erdem atladı.

Emir : (Odadan çıkıp, elindeki kutuyu gösterir) Yeni bir mesaj var...

Elçin : Ya bırak şunu! Erdem atladı diyorum!

Emir kutuyu açıp içindeki mesajı okur...

"Beni ciddiye almamanın cezasını çekiyorsunuz!"

Elçin : Kim bu ya? Anneme ne diyeceğiz?

Mehir : (Ayaza) Bir çığlık sesi duydum!

Ayaz : Bende duydum!

Kapı zili çalar...

Eliz : Merhabalar, ş-şey oğlunuz...

Elçin : Anne Erdem...

Mehir : Noldu?

Elçin : Erdem çatıdan atladı...

Mehir öylece olduğu yerde kalır ve ne diyeceğini bilemez... Ne kadar çok korktuğu gözlerinden anlaşılıyordur zaten.. Koşarak bahçeye çıkar! Ve Erdem yerde yatıyordur...

Mehir : Oğlum! Erdem!

Ayaz : Hemen ambulansı çağırın!

Alperen : Noldu baba? (yerde erdemi görür)

Erdem mi o?

Elçin ağlamaya başlar...

Emir : Elçin bi sakin ol! Bir şey olmayacak!

Mehir : (Erdemin başında ağlayarak) Ayaz! Oğlum!

Ayaz : Mehir hiç bir şey olmayacak!

Ayla : Ne bu gürültü ya?

Lilit : Erdem mi o?

Ayla : Aa intihar mı etmiş? Çok normal gerçi bu evde bu şartlarda!

Elçin : (ses tonunu yükselterek) Sen bizimle dalga mı geçiyorsun? Her şey sen geldiğin gün oldu! Uğursuz kadın!

Ayla : Kardeşinin psikolojisini bozmuşsun saçma salak tavırlarınla!

Elçin : Senin nasıl bir manyak olduğun kızına bakınca anlaşılıyor zaten kendin gibi bir canavar yetiştirmişsin!

Lilit hiç bir şey söylemez...

Ayla : Belki de kardeşini sen ittin nereden biliyoruz?

Elçin Aylanın üstüne doğru yürür..

Elçin : Sen ne ima ediyorsun ya? Yaşça büyüğümsün demem, dalarım saç baş görürsün gününü!

Emir : Ayla teyze kendine gel artık! Sen nasıl böyle bir şey söylersin!

Lilit : Anne saçmalama lütfen! Odamıza çıkalım biz!

Ayla : Bırak beni Lilit! Ne söylediğini duymadın mı?

Lilit : Anne şu an sırası değil!

Lilitle Ayla yukarı çıkar...

 

Ambulans gelir... Mehir Erdemle ambulansa biner...

Mehir : (Ağlayarak) İyi olacaksın oğlum! Bırakma beni!

Ayaz arabasına binip ambulansın peşinden gidecektir..

Elçin : Ayaz abi bizde gelelim!

Ayaz : Siz evde kalın!

Ambulansla beraber poliste gelmiştir ve Polis : Olayı gören kişilerin gelmesi şart!

Elizle Elçin polis arabasına biner...

Emir : Ayaz abi biz gelelim seninle!

Ayaz : Evde kalın!

Alperen : Baba Aylayla kızı zaten evde..

Aktuğ : Atlayın benim arabama! (arabanın anahtarıyla arabayı uzaktan açar, ayazı dinlemez!)

Emirle Alperen arabaya binerler... Hepsi ambulansın peşinde hastaneye gidiyordur...

 

Karakolda Eliz ifade veriyordur...

Eliz : Ben gerçekten tesadüfen şahit oldum olaya.

Polis : Bu saatte, olay yerinde ne işin vardı?

Eliz : Ben bugün işten kovuldum ve kalacak bir yer bulmam gerekiyordu bende yakındaki otele gitmeye karar verdim. Otele gitmem için o yoldan geçmem gerekiyordu.

Polis : Çocuğu görünce ne yaptın?

Eliz : Uzaktan seslendim ama tepki vermedi sonra bahçenin içine girip zili çalacaktım çocuk kendini attı bende betona düşmesin diye valizimi fırlattım...

Polis Elçine soru sormaya başlar...

Polis : Nasıl gördün kardeşini? Kendi isteğiyle mi çıkmıştı?

Elçin : Zannetmiyorum Erdem öyle bir çocuk değildir! Ben odasına çıktığımda onu göremediğimde çok şaşırdım zaten. Odasından pek çıkan bir çocuk değildir. İntihara teşebbüste etmez! Bilmiyorum... Neden böyle bir şey yaptığını...

Polis : Anladım. Evin içinde şüphelendiğiniz biri var mı?

Elçin : Var!

 

Ayaz, Aktuğ, Alperen, Emir, Mehir hastanede bekliyorlardır.

Emir : Anne lütfen ağlama! Erdeme bir şey olmayacak!

Mehir : Ya olursa?

Ayaz : ( Mehirin yanına eğilip) Olmayacak, kötü şeyler düşünmemeye çalış!

Polisler gelir... "Aktuğ kim?"

Aktuğ : Buyurun benim.

Polis : Hakkında şikayet var! Çocuğu ölüme teşvik ettiğin iddiasıyla!

Aktuğ : Ne? Pardon ama ben böyle bir şey yapmadım. Baba bir şey yapar mısın?

Polis : İfadenizi almamız şart!

Alperen : Bir dakika öyle apar topar götüremezsiniz! Her kişinin iddiasına göre mi adam topluyorsunuz?

Polis : Şikayetçi olan kişi, yaralının ablası!

Elçin : Evet ben şikayet ettim çünkü sen yaptın!

Aktuğ : Elçin saçmalama! Ben Erdeme neden böyle bir şey yapayım, yanında bile değildim!

Emir : Elçin sen mantıklı düşünemiyorsun gerçekten!

Elçin : Senin mantıklı bir fikrin varsa söyle!

Emir : O tanımadığımız kız nerden çıktı? Belki de o Erdemi bu hale getirdi!

Elçin : Kızı tanımıyoruz bile!

Emir : Evet tanımıyoruz Elçin! Kesin o yaptı! Memur bey ben sorguya aldığınız kızıl saçlı kızdan şüpheleniyorum. Biz onu tanımıyoruz ve gecenin Bi saati evimizin bahçesinde ne işi var?

 

Ve oklar yine Elizi gösterir... Elizin buradaki tek suçu Erdemi görüp yardım etmek istemesidir... Başka birine iyilik yapayım derken, kendi hayatı kayabilir ki zaten şuan tam da kayma noktasında... Sabah işini kaybetti akşamda karakolluk oldu... Bir insanın başına daha ne gelebilir ki?

Eliz : (sorgu odasında) Gerçekten ben yapmadım bana inanın!

Polis : Sizi şuan gözaltında tutmamız gerekiyor...

Eliz : Ben bir şey yapmadım!

Polis elizi parmaklıkların arkasına kapatıp gider...

Eliz : En azından bu akşam kalacak yerim belli oldu... KARAKOL! Mükemmel ve tek opsiyonum... Bütün şanssızlığımı bugüne saklamışım resmen! Keşke başka bir şey isteseymişim...

Aktuğ Elçine büyük bir sinirle bakar..

Elçin : Ne var, ne bakıyorsun?

Aktuğ : Ne bakıyorsun mu? Senin yüzünden hapsi boyluyordum!

Elçin : Aynı evde yaşıyoruz, sorduklarında aklıma sen geldin!

Alperen : Her aklından geçeni söyleme bence sen!

Elçin : Aktuğ bir anda melek mi oldu cidden?

Emir : Elçin sus artık! Aktuğ bu kadar ileriye gitmez!

Elçin : Ben sana bir şey söyleyeyim mi. Kesin bize kutuları gönderende Aktuğ! Erdemin atlamasına sebep olanda...

Emir : Varsayımlarla bu işin içinden çıkamayız!

Elçin : Bu işin içinde çıkmamız için varsayımlarla ilerlemeliyiz! Herkesten her şeyi beklerim bu saatten sonra! Erdem bile çatıdan attı kendini!

Emir : Bu kutuyu gönderende bunu yapan aynı kişi!

Elçin ilk aldığı kutuyu düşünür... Beyin sembolünü ve "kardeşini çok seviyorsan onu koru " sözünü hatırlar...

Elçin : Koruyamadım!

Emir : Ne.

Elçin : Erdemi korumam gerekiyordu...

Emir : hiç birimiz bilemezdik böyle olacağını...

Ameliyathane kapısı açılır...

Mehir : (hemen ayağa kalkıp) Doktor bey oğlum! Oğlum iyi mi? Nasıl?

Doktor : Yere tam düşmediği için çok şanslı, durumu gayet iyi!

Mehir derin bir nefes verir...

Ayaz : Sağolun doktor bey! Mehir duydun mu! İyi Erdem!

Mehir : Kalp krizi geçirmeme ramak kalmıştı...

Elçin : O kız kurtardı Erdemi... Erdem onun sayesinde iyi şuan...

Emir : Nasıl kurtardı?

Elçin : Erdem yere çarpmasın diye valizini attı...

Emir : Yinede o kızı tanımıyoruz ona güvenmemiz saçma!

Elçin : Şuan şüphe çekmeyen tek insan! Çünkü Erdemi kurtardı. Gidip teşekkür bile etmemiz gerekiyor... Erdem ölebilirdi!

Doktor : İsterseniz burada beklemeyin çünkü bu akşam hastayı göremezsiniz önce bir kendini toplaması gerekiyor... Yarın sabah erkenden gelip görebilirsiniz.

Mehir : Şuan hiç mi göremeyiz...

Ayaz : Tamam Mehir eve gidelim.

Mehir : Ben eve gitmek istemiyorum ki...

Elçin : Burada bekleyelim!

Emir : Anne, Elçin doktor yarın sabah gelip görebilirsiniz dedi... Çok yoruldunuz zaten.

Mehir : Yok ben gitmeyeceğim... Aklım burada kalır!

Aktuğ : Mehir teyze siz eve gidin. Biz Alperenle burada kalırız.

Mehir : Olmaz öyle sizde çok yoruldunuz.

Alperen : Mehir teyze biraz dinlenmen gerek! Merak etme biz burada olacağız en ufak şeyde bile ararız sizi...

Mehir : Çok teşekkür ederim çocuklar. (Aktuğla Alperene sarılır)...

Elçin : (Emire) Aktuğa mı emanet ediyoruz Erdemi...

Emir : Şu anda bize iyilik yapıyorlar...

Elçin : Aktuğ ve iyilik...

Emir : Bir kaç dakika önce tanımadığın bir kızı savunuyordun!

Elçin : Tamam Emir! Başka bir çaremiz yok zaten...

Mehir, Ayaz, Elçin, Emir hastaneden ayrılırlar...

 

Loading...
0%