@kartanecy_nidaa
|
* Elçin Buğranın evindedir... Elçin : Buradaki evleri yapan müteahhit hepsini aynı mantıkta yapmış! Buğra : E tabii, farklı yapması saçma olurdu! Elçin : Hangi odada kalıyorsun? Buğra Odayı gösterir... Buğra : Bu odada kalıyorum. Elçin : Evin en güzel odası... Bizim evde Aktuğ kalıyor burada. Buğra : Evet evin en güzel odası... Buğra Elçinin belini kavrayarak... Buğra : İstersen burada yatabilirsin... İstediğin zaman... Elçin : Olabilir aslında neden olmasın! Zaten evimiz çok yakın... Elçinle Buğra yakınlaşırken... Elçinin telefonu çalar... Arayan Akaydır... Buğra : Bu kim? Elçin : Bunu açmam lazım! Efendim Akay. Akay : Neredesin Elçin? Elçin : Eve geliyorum, evin yakınlarındayım.. Akay : İyi eve geç. Geliyorum bende. Elçin : Noldu? Bir şey mi oldu? Akay : Elçin bir şey olmasa seni aramam zaten! Emiri aradım. O evdeymiş. O arayacaktı seni de kontörü bitmiş. Elçin : Tamam eve geçiyorum bende... Buğra : Gidiyor musun? Elçin : Evet gitmem gerekiyor. Buğra : O çağırdı diye gidiyorsun yani! Elçin : Normalde Emir arayacakmış ama kontörü bitmiş! O yüzden Akay aramış... Ben sana her gün böyle hesap veremem zaten söyledim uzaktan akrabamız diye. Öyle olmasaydı aynı evde kalmazdık zaten. Buğra : Sorun o zaten Elçin! Aynı evdesiniz! Akraba olsanız bile birbirinizi tanımıyorsunuz! Elçin : Buğra sokakta kalmıştık. Başka çaremiz yoktu! Ben bu konuya ne kadar karşı çıktım bilemezsin! Ama gerçekten başka çaremiz yoktu! Buğra : Tamam bende kal. Elçin : Annemlere ne diyeceğim? Annemin seni bilmesini istemiyorsun! Ve benimle aynı evde kal diyorsun! Buğra : Arkadaşımda kalacağım fln de Elçin! Yalan söylemek senin için çokta zor değil! Elçin : O zaman sende korkularını yen! Annemin karşısına çık! Buğra : Tamam Elçin sen evine git! Akay bey çağırmış zaten bekletme! Elçin çantasını alıp çıkar... Elçin : (kendi kendine) Başımda bin tane dert yok gibi birde bu çıktı! Ben kendimi yeterince ifade edemiyor muyum?! Akayla Elçin kapının önünde karşılaşır... Aktuğda evden çıkmak için kapıyı açar ve Elçinle Akayı görür... Aktuğ : Siz artık beraber mi geziyorsunuz ya! Akay : Saçmalama! Çekil şuradan! Elçin : Ben artık kimseye kendimi anlatmaya çalışmayacağım. İstediğini söyleyebilirsin o yüzden! Elçin içeri girer... Aktuğ : İnkar etmedi! Yoksa gerçekten siz... Akay : Aktuğ sinirlerim gerçekten bozuk! Çekil! Aktuğ : Ama bir şey söyleyeyim mi o ölü gelindense Elçin net daha iyidir! Akay : Elçin doğru söylüyor ya! Ben neden kendimi sana açıklamaya çalışıyorum! Akay içeri girer... Aktuğ : Ay siz cidden şaka gibisiniz! Aslında gram yakışmıyorlar ama ikisinide sevmiyorum! Elçinle Akay yukarı çıkar... Elçin Emirin odasına girecekken... Lilit : Elçin... Elçin : Efendim Lilit. Lilit : Ben odanı boşalttım başka odaya yerleştim. Haberin olsun! Akay Emirin odasına girer... Elçin kapının önündedir oda odaya girecektir ama Lilitin bu hareketi onu mutlu eder... Elçin : Teşekkür ederim. Sandığım kadar kötü biri değilmişsin... Annene çokta benzemiyorsun! Lilit : İnan benim annemde önceden böyle değildi şu aralar fazla kafası uçuk! Onuda anlıyorum ama akıl hastanesinde kalmak kolay bir şey değil! Elçin : Çok zor olmuştur senin içinde... Lilit : Evet öyle oldu... Ama geçti. Hiç bir şey kalıcı değil! Elçin : Evet... Senden özür dilerim Lilit... Lilit : Yok sorun değil böyle muamele görmeye alışığım... Elçin : Sen alışık olabilirsin ama herkes yapıyor diye o davranış doğru değildir! Ben önyargılı bir insanım. Bunu kabul ediyorum... Ama sende beni anla Bi anda evimizden çıkıp bu eve geldik ve kendimi tanımadığım insanların arasında buldum! Sana annen yüzünden tavır aldım! Kusura bakma... Lilit : Gerçekten sorun değil takılmam ben böyle şeylere. Bende annem adına senden özür dilerim fazla ileri gitti... Elçin : Önemli değil! Bende annene alışırım artık zamanla... Aramızın düzeldiğine sevindim. Lilit : Bende :) Elçin odaya girer... Artık Elçinle Lilitin arasındaki buzlar erimiştir ama tabi kim bilir onları daha neler bekliyordur... İşte bu sorunların üstesinden geldiklerinde gerçekten arkadaş olabileceklerdir....
Aktuğ üniversiteye gider... Talya resim sergisinden resmini topluyordur... Resmi satılmamıştır. Resim hocası : Talya resmin çok yaratıcı olmuş! Talya : Teşekkür ederim. Ama satılmadı... Resim hocası : Satılmadı mı! Senin haberin yok sanırım... Resmin satıldı! Talya : Gerçekten mi? Ne zaman? Kim aldı? Resim hocası : Alan kişi elbet resmini almaya gelir... O zaman öğrenirsin. Resim kariyerinde bir basamak daha çıktın! Seni çok tebrik ediyorum canım. Talya : Teşekkür ederim. Çok mutluyum... Aktuğ üniversiteye giriş yapmıştır... Güneş gözlüğünü çıkarır... Yanına Şimal gelir... Şimal : Aktuğ bi dursana! Aktuğ : Şimal ben sana okulda yanıma gelme demedim mi! (güneş gözlüğünü geri takar) Şimal : Ama bu önemli bir konu! Aktuğ : Şimal zaten sabah senin yanındaydım 3 saat içinde söyleyemediğin önemli şey ne olabilir? Şimal : Ya zaten uyutup bırakmışsın beni! Aktuğ : Uyandırıp öyle mi gitseydim Şimal! Lütfen bu konuları burada konuşmayalım! Talya : Aktuğ! (koşarak Aktuğa sarılır) Biliyor musun resmim satılmış! Aktuğ : Aaa öyle mi! Çok sevindim sevgilim... Şimal Talyayla Aktuğa yan bakış atar! Şimal (içinden) bana sarılma, gelme diyor! Bu kızı tepesine çıkarıyor! Talya : (Şimale bakarak) Merhaba. Şimal : Merhaba (elini uzatır) Aktuğ : Şimal şey... Şimal : Ben Aktuğun uzaktan arkadaşıyım! Parti organizasyonlarını genelde ben yayarım... Çok çevrem olduğu için. Talya : Anladım çok memnun oldum tanıştığıma! Zaten seni az çok biliyorum hep marka giyiniyorsun! Şimal : Ben seni çok bilmiyorum. Ama öyle kendi diktiğin kıyafetleri fln giyiyormuşsun sanırım! Talya : Evet tasarımcıyım! Yakında adımı daha çok duyarsın... Şimal : Ben daha çok markaların haberlerini takip ediyorum! Talya : Özel olarak ilgilenmene gerek yok! Çevren çoksa mutlaka duyarsın! Çünkü her şey çok yolunda şuan... Şimal : Hmm her şey yolunda demek! Tamam o zaman sana başarılar tatlım! Talya : Teşekkür ederim... Şimal : Ben gideyim artık görüşürüz daha sonra! Şimal gider... Aktuğ : Talya ben sana bir şey söyleyeceğim ama kızmayacaksın! Talya : Ne? Söyle... Aktuğ : Resmini ben satın aldım... Talya : Off Aktuğ! Ben senden böyle bir şey istemedim ki! Yani gerçekten resmimi beğenen biri olmadı! Aktuğ : Ben beğendim Talya gerçekten bunun bir önemi yok mu? Talya : Aktuğ sen sevgilimsin tabii ki de beğeneceksin! Ben diğer insanların görüşünü merak etmiştim! Aktuğ : Yalnız ben resmini sabah satın aldım sen o zaman yoktun... Talya : Kahve almaya çıkmıştım... Aktuğ : Yani resmini beğenen kişiler olduysa bile resmi satın alamazlardı... Talya : Tamamda sen istesen ben sana ayrı bir tane yapardım, beraber yapardık... Aktuğ : Ben bunu beğendim ve başka birinin almasını istemedim! Talya : Sen gerçekten başıma belasın! Aktuğ Talyayı dudaklarından öper! Aktuğ : Seni çok seviyorum! Talya : Bana geçelim o zaman... Aktuğ : Çok iyi olur! Talyayla Aktuğ resmi alıp Talyanın evine geçerler...
Elçin : Lilit odamı boşaltmış ben gidip kıyafetlerimi bi koyayım... Emir : Evet. İyi ki tam yerleşmemiştin! Akay : Benim bu kutuyu gönderenle ilgili bir fikrim var! Emir : Nedir? Elçin odaya girer girmez yine aynı yerde masasının üstünde bir kutu görür... Elçin hemen kutuyu alıp Emirle Akayı odasına çağırır... Elçin : Emir, Akay! Odama gelin çabuk! Emirle Akay hemen Elçinin odasına gider... Emir : Noldu Elçin? Elçin : Odama yine bir kutu bırakılmış! Emir : İçinde ne yazıyor? Elçin : "Etrafında ki herkese fazla güveniyorsun sanki >" Akay : Aynı kutu bugün banada geldi! Emir : Bana kutu fln gelmedi! Akay : Bu kişi hayatımızı biliyor, onu anladıkta. Etrafımızdaki kişilerden nasıl bu kadar emin olabilir! Emir : Bu işin içinde yine bir mantıksızlık var! Akay :Kutuyu Lilit bırakmış olabilir mi? Hem sana iyi davranması, odanı geri vermesi... Elçin : Yok zannetmiyorum. Lilitten şüphelenmiyorum. Hem diyelim ki Lilit bıraktı... Bu kadar kendini belli etmez! Lilit kesin değil... Emir : Bu kutuyu bırakmak için eve girdi. Akay : Ya da evden biri? Emir : Kimse evde yoktu ki! Elizle Erdem vardı... Elçin : Emir biz Bi Erdemin odasına çıkalım... Emir : Çıkarız... Bu kutuyu ne yapacağız? Ya yine yanarsa... Elçin : E diğeri yanmadığına göre buda yanmaz! Akay : O yanan kutu... Senin odanın yanmasının sebebi mi? Elçin : Evet... Emir : Aslında ben kutuyu çok umursamamıştım ama yanınca umursadım...
Akşam olur... Ayla mutlu bir şekilde yemek hazırlıyordur... Lilit mutfağa gelir... Lilit : Anne okula müdür olmak ne demek Allah aşkına? Ayla : Müdür değilim! Yardımcı müdürüm... Lilit : Neden böyle bir şey yaptın? Ayla : Otur otur canım sıkıldı bende biraz hayatıma hareket gelsin dedim! Sevinmedin mi geldiğime? Lilit : Sanki hayatımızdan hareket eksik oluyormuş gibi... Ayla : Öf banane ben böyle çok mutluyum! Lilit : Tamam anneciğim sen mutluysan sorun yok! Ayazla Mehir eve gelir... Ayla : Hoşgeldiniz! Bugün yemekler benden! Ayaz : Kutlama yapar gibi yemek yaptın yani! Ayla : Yemek zorunda değilsin! Elçin : Bu sefer zehirlenmemiz garanti işte! Anne biz Emirle bu akşam yemek yemeyeceğiz! Ayla hanım sınavımızı yarına çektiği için gidip çalışacağız! Ayla : Sen çalışsan ne olur çalışmasan ne olur? Mehir : Bu akşam bende yemek yemeyeceğim çocuklar... Ayla okula benden önce gidip işimi kaptığı için iştahım yok! Elçin : Ne! Emir : Her şeyin altından bu kadın çıkmak zorunda mı? Aktuğ eve gelir... Aktuğ : Selam gençler! Ben yemeği mi yedim direkt odama çıkıyorum... Alperende eve gelir... Elinde Yoncanın aldığı yıldız çiçekleriyle... Aktuğ : O elindekiler ne! Alperen : Çiçek! Yıldız çiçeği... Aktuğ : Yıldız çiçeği olsa ne olur sende sönmüş çiçekler!... Yazıklar olsun sana sen kıza çiçek alacağına o sana almış! Senin sevgilinde gram akıl yok! Alperen : Bence burada cinsiyetçilik yapmak çok saçma! İkimizde birbirimize çiçek alabiliriz! Aktuğ : Lütfen kıza böyle bi damlacık çiçek aldığını söyleme! Alperen : Seni ilgilendiren bir konu yok! Konuşmak için konuşma! Aktuğ : Gerçekten hiç zevkin yok! Hayır beni de örnek almıyorsun! Kıza çiçek alacaksın ama bir ton gül olacak içinde! Akay : Bizde diyorduk bu paralar nereye gidiyor...! Alperen : Zaten senin yanındaki kızlar paran olmasa seninle bir dakika bile durmaz! Aktuğ : Sizinkilerin biraz aklı olsa onlarda sizinle durmaz! Erdemle Eliz aşağı iner... Erdem : Yemekte ne var... Mehir : Oğlum nasılsın? Erdem : İyiyim anne! Söylemiştim sürekli böyle sorular sormayın diye... Mehir : Sadece merak ettim... Erdem : Merak etmeyin! Yemekte ne var? Ayla : Dolma yaptım salatamızda var çorba olarakta- Erdem : Sevmem! Yemek yemeyeceğim... Elçin : Yemek yemeden olmaz diyeceğimde bu kadının yaptığı yemeği yemesen daha iyi olur! Mehir : Erdem yeseydin biraz... Eliz : Mehir hanım endişelenmeyin ben şimdi hangi yemeği istiyorsa yaparım... Mehir : Çok iyi olur Eliz. Bende bi çıkayım yanına konuşayım... Elçin : Bizde gelelim.. Mehir, Elçin, Emir Erdemin yanına çıkarlar... Elçin : Ablacığım, Erdem... Erdem : Bırak şu yalandan hareketleri artık! Elçin : Erdem neden bana böyle davranıyorsun? Sen benim kardeşimsin tabii ki seviyorum seni! Emir : Abiciğim biz hep senin yanındayız... Mehir : Sen demiyor muydun... Biz ne kadar şey atlatırsak atlatalım hep beraber olacağız hep mutlu olacağız... Erdem : Ben artık mutlu değilim ama... Siz mutlu musunuz? Belki de sadece ben susmuyorumdur. Sizinde içinizde susturduğunuz şeyler vardır... Elçin : Ne gibi? Erdem : Onun cevabı sende ABLACIĞIM... Elçin, Mehir ve Emir Erdemin neyi kastettiğini tam anlamasada Erdem çok güzel bir noktaya parmak basmıştır... Çünkü hepsinin sakladığı bir şeyler vardır... Onlar itiraf etmediği sürece Erdemde hiç bir şey söylemeyecektir...
|
0% |