@kartanecy_nidaa
|
*Bir akşam biri gizlice Mehirin psikologluk kliniğine girer bu kişinin aradığı Bir dosya vardır bütün gece her yere bakar ve dosyayı bulur ama sadece İstediğini alıp gidemezdi Mehirin canını sıkacak bir şey yapmalıydı ve bütün dosyaları alıp Mehirin evinin önünde ateşe verdi...
Mehir akşam su içmeye kalktı ama penceresinin önünde dumanlar gördü. Pencereden aşağı baktı ve bir ordu kağıdın yandığını gördü hiç bi anlam vermezken...
Mehir : Hayır hayır!!! (diyerek aşağı indi ve dosyaların olduğunu fark etti.Ağlayarak) hayır sizin yanmamanız gerekiyo off ne yaparım ben şimdi (derken, ateşlerin arasında yanmayan bir maddeden BORA yazdığını görüyor)! tabi ki de sen yaptın! Neden yapıyorsun? neyin mesajı bu! Senin hayatını yaksam bile ben yanmam mesajımı göreceğiz kim yanıp kim yanmıyor (bora yazısını parçalar)
Mehir sabaha kadar uyumaz ve masanın üstünde yanan dosyalara bakıp dahada ağlar
Emir : Anne noldu niye ağlıyorsun bu kağıtlar ne?
Elçin : Anne iyi misin noldu?
Erdem : Sabah daha 8 ve sabah 8 de bu kadar yüksek sesle konuşmak insanın uyku düzenini bozmaktan başka hiç bir işe yaramıyor. Anne bunlar ne?
Mehir :Akşamdan beri uyumadım
Emir :Neden anne Bi şey mi oldu
Mehir : Bu gördüğünüz kağıtlar benim hastalarımın dosyası... Dosyasıydı artık kül oldular
Erdem :Tamam anne üzülmene gerek yok alt tarafı bir kaç dosya ve kopyası vardır elinde değil mi?
Mehir : Ne kadar kağıt varsa kopyası, çakması, kendisi hepsini yakmış evin önüne atmış...
Elçin : Neden ya, hangi manyak yaptı bunu?
Emir :Anne bilmemiz gereken bir şey var mı?
Mehir : Hiç bir şey bilmiyorum çocuklar şimdi ben giyineyim, işe gideyim, kovulup geri döneyim ve yakın bir zamanda evsizde kalırız sanırım çok olası, en büyük para kaynağım büroydu artık olmadığına göre bakacağız bi şeylerin çaresine siz gidin okulunuza aksatmayın!
Elçin :Anne olmaz öyle şey bizde gelelim seninle!
Mehir :İstemiyorum Elçin siz karışmayın! Ben düşüneceğim bir şeyler (odasına gider)
Erdem : Ben düşünmekle bir şeylerin hallolacağını sanmıyorum.
Emir :Kim yaptı ki bunu, neden yani annemi kim neden bu kadar bitirmek istesin?
Elçin :Annem bizden bir şey saklıyor! Belki de birini!...
Erdem : Neden? Annem ona zarar veren birini saklamaz, hiç kimse saklamaz bence gerçekten bilmiyor.
Elçin : Off nerden bileyim ben, anlaşılan iyi bir işe girmemiz gerekiyor...
Emir :En iyi üniversiteyi kazandıktan sonra o biraz zor sanki, derslerimiz çok yoğun ve çok zor.
Elçin :Bilmiyorum başka çaremiz yok gibi, ben size söyleyeyim de
Mehir büroya gitmiştir ve büronun başkanıyla konuşmak için odasında oturup bekliyordur...
Büro başkanı :Mehir nolmuş buraya ne buranın hali!
Mehir :Anlatacağım ama beni bi dinlerseniz çok sevinirim
Büro başkanı : Anlat dinliyorum
Mehir : Biri büroya girmiş nasıl girdiği hakkında en ufak bir fikrim bile yok ama başarmış girmiş bir şekilde ve bütün hastalarımın dosyasını alıp yakıp benim evimin önüne atmış...
Büro başkanı : Sen ne dediğinin farkında mısın Mehir? Ne demek girmiş, çalmış, yakmış! Ne saçmalıyorsun? Böyle bir şeyin olması imkansız! Biz kasalarda saklıyoruz hastalarımızın dosyalarını, açması için anahtarı çaldırmış olman gerek ve bunu asla bahane olarak kabul etmeyeceğimi biliyorsun değil mi?
Mehir : Bakın gerçekten nasıl ulaştı bilmiyorum...
Büro başkanı :Mehir! Saçmalamayı kes eşyalarını topla ve git! Beni ne kadar zor bi duruma soktuğunun farkında değilsin! Birde gelmişsin açıklama yapıyorsun, eşyan kaldıysa onları da çaldırmadıysan git burdan, çabuk! Ben şimdi hastalara ne açıklama yapacağım. Dur ya ( Mehir gidecekken durur) ben neden açıklama yapıyorum, hastalar sorarsa onları sana yönlendireceğim artık sana dava mı açarlar, ne yaparlar orasına karışmam!
Mehir bürodan çıkıyor... Çığlık atıyor ( öfkeyle) "bulacağım seni Bora "diyor. Bora Mehirin bürosunun karşısındadır ve arabanın içinde onu izliyordur!
Bora : Sana hazırla dediğim kutuyu hazırladın mı?
Yancı 2 : Evet işareti yapar
Bora : Güzel bu akşam onu gönderirsin Mehir hanıma
Yancı 2 : Acaba hiç yapmasamıydık böyle bir şey (ses yok sadece alt yazı geçiliyor ve kişinin sesi duyulmuyor)
Bora : Sen en iyi yaptığın işi yap arabanı sür! benim işimede Karışma!
Ayaz Bi akşam düzenledi ve çocuklarını davet etti, onlarla çok önemli bir şey konuşacağını söylemişti. Akay, Aktuğ ve Alperen akşam yemeğinde buluştular...
Ayaz : Bu akşam bu yemeğe geldiğiniz için teşekkür ederim. Evet 7 ay önce annenizle ayrıldık, 4 ay önce yaptığımız iş battı ama sizi bugün buraya çağırdım çünkü -
Alperen : Çünkü ayrı evlerde kalıyoruz ve artık paramız 4 evede yetmiyor... Dahada battık...
Ayaz : Evet maalesef
Aktuğ : Nasıl ya hani bi iş bulmuştun!
Akay : Eğer sende araba koleksiyonunu saklayacağına satmayı düşünseydin şuan bu durumda olmazdık belki...
Aktuğ : Sende motorunu sat o zaman, satsana hadi ! Ev kiranı çıkar bakalım bir araba, bir motor parası yetiyor mu?
Akay : İki tane sevgilin olmasa iki ayrı arabaya da ihtiyacın olmazdı!
Ayaz : Tamam lütfen tartışmayın, buraya konuşmaya ve çözüm bulmaya geldik, bu akşam eşyalarınızı alın ve benim evime gelin...
Alperen : Kusura bakma baba ama ben geri dönmek istemiyorum!
Aktuğ : Nedenmiş bütün paranı o sevgilinin haplarınamı verdin yine, karşılığında sevgilin sana ne veriyor çok merak ediyorum!
Alperen : Beni eleştirecek en son kişisin ve ben sevgilimle ilgileniyorum, onun yanında olmaya çalışıyorum, ben sizin gibi değilim!
(Sessizlik olur)
Ayaz : Sizi bu duruma düşürdüğüm için çok üzgünüm çocuklar, çok utanıyorum ama lütfen sizden rica ediyorum bu durumu aşmamız gerek... Biz bir aileyiz birbirimizden koptukça her şey dahada kötüye gider...
Akay : Peki baba çözümün ne?
Ayaz : Aklımda bir fikir var siz bu akşam yerleşin bana, eşyalarınızı alın zaten fazla zamanımız yok, o evdende çıkmak zorunda kalacağız!
Aktuğ : Mükemmel ya gerçekten her şey yoluna girecek baba! inanıyorum yürekten!
Alperen : Baba bizden aile olmuyor zorlamanın pek anlamı yok sanki annem gittiğinde biz dağıldık ve toplamak için geç kalmadın mı zaten, bu ani fikir sadece parasızlıktan mı çıktı?
Ayaz : Ben tek başıma yapamıyorum çocuklar olmuyor artık, bende tükendim sizden yardım istiyorum çünkü yardım isteyeceğim kimse yok. Sizinde yok biliyorum, biz bize yetmeyi öğrenmeliyiz bu yolun sonu son değil çünkü...
Akay : Tamam peki deneyelim bir kez daha, ayakta kalmaya çalışalım ama yine olmazsa, başaramazsak ben yokum!
Aktuğ : Aynen öyle!
Alperen : Katılıyorum.
Ayaz : Bu sefer sizi üzmeyeceğim bir daha bizi kimse yıkamayacak...
Yancı 1 dışarıdan onları izliyordur ve çıkışa içlerinden birine bir kutu bırakır zaten kutuyu bıraktığı kişi kendini biliyordur...
Ayaz inandırıcı konuşmasıyla bütün çocuklarını tekrar toplamayı başarmıştır ve artık yüzü biraz olsada gülüyordur :) Ama hepsi başlarına geleceklerden habersizdir!
Mehir evine gelmiştir ve kapının önünde bir kutu görür. Mehir kutuyu yerden alır. Elçin kapıyı açar. Elçinin kapıyı açtığını görünce hemen elindeki kutuyu çantasına koyar.
Elçin : Anne hoş geldin
Mehir : Hoş buldum, hiç kapı çaldı mı? Gelen birileri oldu mu?
Elçin : Hayır, neden sordun birinimi bekliyordun?
Mehir : Yok tatlım sadece sorayım dedim, malum biri bizimle sıkı uğraşıyor!
Elçin : Anne bize doğruyu söylüyorsun değil mi?
Mehir : Elçin size neden yalan söyleyeyim? Bu konuyu siz düşünmeyin. ( akşam yemeğinin yapıldığını sofranın hazır olduğunu görüyor) Çocuklar...
Erdem : Sen çok üzüldün diye sana sürpriz yapmak istedik, bugün hiç bir şey olmamış gibi her zamanki mutlu halimizle yemek yiyelim...
Emir : Her şey Erdemin fikriydi...
Mehir : (çocuklarına sarılıp) Siz iyi ki varsınız, yoksa ben ne yapardım...
Emir : Sende iyi ki varsın anne biz bir çok şeyi atlattık bunu mu atlatamayacağız!
Elçin : Tabi ki de atlatırız sen hiç üzülme anneciğim, her şey düzelecek...
Mehir : Biliyorum düzelecek neyse duygusallaştırmayın beni gidip üstümü çıkarayım...
Erdem : Tamam ama hemen gel yemek soğumasın!
Elçin : öf Erdem sanki soğusa ne olacak, ısıtırız...
Erdem : Ama yemeği ısıtınca eski haline dönmüyor, lezzeti kaçıyor!
Mehir odaya girer ve ilk işi gizemli kutuyu açmak olur ama bu gizemli kutu şifreyle açılabilir kutunun yanında ki düğmeye bastığında şarkı çalacaktır ve o şarkıdan anladığı ipucuyla kutuyu açabilir (şarkı:Gökçe Özgül - SBCL)
Aynı kutu ve şarkı Altan ailesinden birinede gitmiştir ve aynı şekilde ondan da önce müziği dinleyip sonra şifrenin ne olduğu bulunması istenmiştir.
Şifre için ipucu _ _ _ _ _ 5 harften oluşuyordur. Soru : Bu şarkı sana ne hissettirdi cevabı gir ve içindeki sana ait olan bir şeyi al!
Elçin : Anne geliyor musun? (diye seslenir)
Mehir : (kutuyu saklayıp) Evet geliyorum kızım (aklı kutuda kalmasına rağmen çocuklarının yanına gider).
Altan ailesindeki kişi müziği bir kaç kez başa sarıp dinler ve cevabı bulur.(cevap KORKU) Kutunun içini açar ve" 3 ölçü nitrogliserin, 1 ölçü diatomit ve küçük bir miktar sodyum karbonatın karıştırılmasıyla elde edilir. " (dinamitin içindekiler)
Bu notun altında birde şöyle bir not vardır... ;
Sana direkt dinamit gönderirdim ama fazla korkutmak istemedim. Çünkü bu notun bile seni yeterince korkutacağını biliyorum!
Okuyan kişi sinirle kağıtları yırtar ve kutuyu kırar!
Yonca gece terapisinden eve geliyordur kapıyı açar ve...
Yonca: Alp ben geldim uyudun mu? ( diye sorarken bir vazo yıldız çiçekleriyle dolu olduğunu görür)
Alperen çiçekleri vazodan alıp...
Alperen : Uyumadım çünkü sensiz uyuyamam...
Yonca : Alperen bunlar benim en sevdiğim çiçekler
Alperen : Biliyorum (sarılırlar)
Yonca odanın önünde ki valizleri fark eder.
Yonca : Alp bu valizler ne
Alperen : Tahmin et
Yonca gülmeye başlar.
Alperen : Gerçekten evden gidiyorum diye bu kadar seviniyor olamazsın!
Yonca : (heyecanla) Bu demek oluyo kiiii babanla barıştın! Yaşaşınnn ( tekrar sarılıyorlar)
Alperen : Yani evet beraber olalım, ayrılmayalım, direniş konuşması yaptı anlayacağın ama bilmiyorum.
Yonca : Neyi bilmiyorsun Alperen ?
Alperen : Yani yeni bir hayata başlıyor gibiyim ve senden de ayrılmak istemiyorum .
Yonca Alperenin elinden tutup koltuğa otururlar...
Yonca: Bak Alperen babanın sizin gönlünüzü kazanmaya çalışması çok güzel bir şey, hatasını fark etmiş ve telafi etmeye çalışıyor...
Alperen : Kaç ay geçti! Bu saatten sonra..
Yonca : Alperen böyle düşünme baban çabalıyor en azından, birde benim aileme bak! Neredeler benimkiler? Kaç yıl oldu! Baban bir şansı hak ediyor, lütfen onu geri çevirme!
Alperen : Ya tamam işte terslemedim, gidiyorum evine.
Yonca : Bende eski evime dönerim aklın bende kalmasın, tamam mı! Biz ayrı olsak bile beraberiz.
Alperen : İyi ki varsın hayatımdaki en güzel şeysin...
Yonca : (gülümseyip) Sende benim aşkım.
Alperen : O zaman son gecemizi geçirelim beraber...
Yonca : Nasıl? Yemek mi yaptın?
Alperen : Bu soruya gururlu bir şekilde evet demek çok isterdim ama maalesef en sevdiğimiz makarnacıdan söyledim.
Yonca : (gülerek) Zaten beklememiştim yemek yapmanı!
Alperen : Ama çiçekleri çok aradım.
Yonca : Evet haklısın. Hadi makarnaları yiyelim...
Alperen : Dur Bi dakika ne yemesi sen önce odana git, yatağında çok güzel bir şey seni bekliyor... Onu giy gel!
Yonca : Waooww, peki hemen gidip geliyorum. Ayyy çok merak ettim.
Yonca Odadan "Alpereeenn bu çokkk güzel" diye seslenir...
Alperen : Elbisenin benim için anlamı yok, üstünde görmem lazım!
Yonca elbiseyi giyip gelir...
Alperen : Sen çok mükemmelsin gerçekten...
Yonca : Ya Bi utandırma! Olmuş mu gerçekten?
Alperen : Aşırı güzel olmuşsun!
Yonca : Teşekkür ederim.
Alperen : (Ayağa kalkıp) Bir daha teşekkür et!
Yonca : Ne, Neden?
Alperen dudağını işaret eder
Yonca : Alperen ama yani utangaç biri olduğumu bile bile-
Derken Alperen Yoncayı öper!
Alperen : Seni seviyorum!
Yonca : Bende seni... Ama dans edelim o zaman! Madem romantik bir gece geçiriyoruz!
Alperen : Öpüşmek yerine hiç sevmediğin dansı tercih ediyorsun yani!
Yonca : Şşşşt sus!
Alperen : Beni susturmak için öpebilirsin mesela!
Yonca şarkı açar ( Oya Küçümen - Ah kalbim Darma Duman) Dans etmeye başlarlar...
Şarkının "bu hikaye nasıl biter" kısmında
Alperen : Hikayemiz hiç bitmeyecek
Yonca : Çünkü bir şeyde son varsa o asla mutlu son değildir!
Ve dışarıdan birileri gizlice onları kameraya alıyordur!!!
|
0% |