4.BÖLÜM

yeni bölümden merhaba ballarım~

~~~

Abim ve boran şu an salonda oturmuş bizi bekliyorlardı.Güzel bir gün geçirmiştik şahsen,Abim karakoldan gelmiş,güzel bir aile yemeği yenmişti. Tabi bu süreçte ben borana asla bakamamıştım.şahsen utangaç değildim ama çekiniyordum. Bakışları birden deşmişti bana karşı. Bu durum bir o kadarda heyecanlandırıyordu beni. Eceyle bu durumu uzun uzuya konuşmuştuk mutfağı toplarken,o da farkındaydı abisinin değişen hareketlerinin.

Bugün fark ettiğim bir diğer şey ise abim ve eceydi. Birbirlerine bakışları ve yaklaşımları garipti. Şahsen çok isterdim olmalarını,ece benim için kız kardeşti,onunla birlikte büyümüştük. O nasıl abisiyle benim olmamı istiyorsa bende onların olmasını çok istiyordum.

Şu an eceyle odada hazırlanıyorduk. Abimlerin bize sözü vardı,eğer Boran sağ sağlim dönerse birlikte bara gidecektik,ki abimler bizi asla tek göndermezdi.

Her ne kadar eceyle ikimiz 22 yaşınada gelsek,abimler 26 yaşındaydı ve bizi asla salmıyorlardı.Allahtan kıskançlardı ama öyle kıyafete karışan tarzdan değillerdi.Onlar daha şerefsiz bir adam uğruna kardeşimizi kısıtlayamam cinsindendi ki bizde asla eceyle abartmazdık bu konuda.

(Kızımız kızıl arkadaşlar,eğer elbiseleri beğenmezseniz aynı şekil mini boy farklı hallerini​​​​​​ düşünebilirsiniz canlarım,bu arada fotoğraflar sadece elbiseler için temsili)

Üzerime giydiğim mavi elbisem ve salık,hafif dalgalı kızıl saçlarımla aynada kendime bakıyordum.Yüzümde haddinden fazla çilim vardı ama seviyordum.saçlarıma da uyduğu için yeşil ve mavi renkleri seviyordum,doğuştan kızıl oluşum ayrı bir hoş duruyordu.

Eceme baktığımda arkadaşım diye demiyorum,fıstık gibi olduğunu gördüm.

"Pişt boşmusunuz hanfendi" Diyerek hafif sırıtarak göz kırpmıştım.

abisini bıraktın kardeşinemi göz koydun hayırdır.

sende sus bi sus be bacım.

ay tamam,tamam haklısın kız bir içim su.

aynen öyle canım iç sesim.

"Asıl siz boşmusunuz hanfendi,alayımmı seni kendime,hayır erkek olsam ilk sana yürürdüm. Benimde abim salak he"

"Kız sus duyacak şimdi biri" Diyerek uyardım kendisini.o hayla bana takılarak aynada makyajını yapıyordu.

Üzeri giymiş olduğu kırmızı elbisesi kesinlikle aşırı yakışmıştı ona,kumral saçlarını benimki gibi dalgalı yapmıştı o da.

Elbise konusunda kesinlikle aynı kafadandık ikimizde.

Hazır olduğumuza kanaat getirip çıkmıştık odadan.Aşşağı salona indiğimizde abim ve boran abi kafalarını bize çevirmiş ikiside sessizce bizi süzüyordu.

Abim bir ıslık çalarak, "O kızlar,ikinizde yakıyorsunuz. Anlaşılan bu akşam bize rahat yok"

"Teşekkür ederim gökdeniz abi" Diyerek cilveli bir şekilde konuşan kesinlikle eceydi.

Ben dememişmiydim bunlarda bir şey var diye.gözlerimi kısarak ikisine bakarken Boranın,

"Gidelimmi artık,yoksa sizi üzerinizi değiştirmeniz için geri yollamak zorunda kalacağım" Demesiyle göz devirmem bir olmuştu,evet kısıtlayıcı değillerdi ama kıskançlardıda.

Bunun üzerine arabalara binmiş gidiyorduk. Eceyle ben arkaya otururken şöför koltuğuna oturan Borandı. Abim şarkı açmıştı. Eceyle gidene kadar biraz coşmuştuk ama sürekli Boranla göz göze gelmemden ötürü hanım hanımcık oturuyordum şu an.

Bara giriş yapmamızla abim lerden uyarı gelmesi bir olmuştu.

"İkinizi de uyarıyorum çok içmek yok,yanımızdasınız diyede çok abartmayın gözümüz üzerinizde" Diyen abime katılan Borandı.

"Merak etme abicim 22 yaşında bir birey olarak uslu uslu sütümüzü içip otururuz,siz hiç merak etmeyin" Dememle ecem sonuna kadar beni desteklemişti. Köşede bulunan koltukların olduğu tarafa geçmiştik. Coşkulu müzik sayesinde ece ikimizide oturtmamış sallana sallana yanıma gelmişti. Ona karşı yüzümde kocaman bir gülümseme vardı çünkü bu hayatta sıkılmadan eğlendiğim tek kişiydi o.

"Kimseyi tanımadım ben senden daha güzel,kimselerede bakmadım oldum derbeder" Eline hangi ara aldığını bilmediğim rakı bardağıyla elimden tutmuş benide dans ettiriyordu. Abimlere baktığımda onlarda rakılarını içerek dertleşiyor gibiydiler. Bir gözleride bizdeydi. Hadi ama kalkıp eğlensenize sizde.

Yanımdan geçen garsonun elinden aldığım rakı bardağını kafama dikleyip tek dikişte içmiştim. Bu her ne kadar boğazımıda yaksa bu fırsatı bir daha bulamazdık.

İlerleyen zaman da eceyle ikimiz tamamıyla kendimizi kaybetmiş dans ediyor asla oturmuyorduk. Eceyle ellerinden tutup birlikte coşarak dans ediyorduk. Yavaşca eceye yaklaşıp hafif bulanan aklımla gülerek bir şeyler söylemeye başladım.

"Abimle aranda ne oluyor bilmiyorum,ama umarım güzel şeyler oluyordur" Ece bu dediğime gülerek o da yüksek sesle bağırarak bana karşı konuşmaya başladı. Onunda kafası yerinde değildi anlaşılan.

"Anlaşılan benim bebişim bir şeylerin farkına varmış ha,abimden ilgini çekip beni fark edeceğini düşünmemiştim" Bir yandan bunu hafif kırılmış söylüyordu ama işin tamamıyla esprisi deydi. Elimi tutup beni kendi etrafımda döndürüp geri ona bakmamı sağlamıştı.

"Gözümden kaçacağını sanıyorsan yanılıyorsun bebiş. Şimdi sen abimi o masadan alıp dansa kaldırıyorsun bende boranıma gidiyorum ne dersin" Dememle kıkırdaması bir olmuştu.

Aklımdan geçen şeyin o da farkındaydı. Abimlerin tarafında dans ediyorduk zaten. Sarsak adımlarla ikimizde masaya ilerlediğimizde ece,

"Gökdeniz abi hadi dans edelim" Diyerek ikaz etmesine bile izin vermeden elinden tutup,bizden uzak tarafa gitmeye başlamışlardı. Onların aklı elbetki bizimki kadar gitmemiş hatta hiç gitmemişti. Sadece ucundan alkolün etkisi vardı. Biz varız diye az içmişlerdi.

Kardeşi ve dostunun arkasından çatık kaşla bakan borana doğru ilerlemiştim. Bir anlık gelen cesaretle kucağına oturup ellerini boynuna sarmamla tüm vücudu kasılarak bakışları bana dönmüştü. Aklı şimdi tamamıyla bendeydi işte.

"Siktir napmaya çalışıyorsun küçük cadı" Demesiyle sertçe yutkunması bir oldu. Ellerini belime sarmış beni kendine daha çok çekmişti.

Kucağında hafif kımıldanarak, tamamıyla cilveli bir şekilde dans ediyordum.

"Yanayım yanayım ateşlerde yanayım,o kırmızı dudağına bi öpücük konayım" Tamamıyla yanlış söylediğim şarkıyla ona biraz cilve yapıyor olabilirim şu an.

kızım sen kaşınıyorsun bayabaya

İnan umurumda değil iç ses,bu fırsatı bir daha asla bulamam.

Saçlarım kafamı bir sağa bir sola eğmem sebebi yüzüne doğru dökülüyordu.yüzümü biraz daha ona yakşaltırırken ellerim boynuna daha sıkı dolanmıştı.Gözleri tüm yüzümü tanıyor,diliyle hafifce dudaklarını ıslatıp tekrar derince yutkunmuştu.belimdeki elleri biraz daha sıklanmış beni sertce kendine bastırmıştı. Diğer bacağımıda belinin diğer tarafına attığımda altımda hissettiğim sertlikle gözlerim dudaklarına inmişti.

"Siktir napıyorsun" Kafasını geriye doğru eğdiğinde dudaklarımı hafifce boynuna bastırıyordum.

Bir anda sağ elini boynuma yaslayıp kafamı yukarı kaldırmış,elini çeneme getirip yüzümü kendine doğru çekmişti.

"Tehlikeli sulada yüzüyorsun gülüm"

bize gülüm dedi

siktir bize gülüm demişti.gerçekten şu halde gülüm deyişi ona daha çok yükselmemi sağlamıştı.

"Seni öpebilirmiyim" Demesiyle sertce yutkunup,ensemden tutup beni kendine çekmesiyle dudaklarını dudaklarıma sertce bastırması bir olmuştu.

Ellerimi ensesine koyup yüzünü kendime çekerken dudaklarına daha sıkı yapışmıştım.Alt dudağımı ağzının içine alıp sertce ısırmasıyla ağzımdan bir inleme kaçmıştı.kucağında hafif yükselip sertce yeniden oturduğumda dudaklarını biraz çekip."siktir" Demesi bir olmuştu. Altımdaki şey biraz daha büyürken tamamıyla kendimizi kaybetmiştik.

Dudaklarıyla dudaklarımı talan ediyor,asla geri çekilmiyordu.Dilini ağzımın içine yollamsıyla alt dudağını hafif ısırmıştım. Birden dururumuzu fark edip kendini hafif geri çekmişti.

Kararan gözlerini dudaklarımdan zorla çekip gözlerime çıkarması bir olmuştu.kararan gözleri ve sık nefes alışları tamamıyla ona biraz daha hayran olmamı sağlamıştı.

"Sarhoşsun hatırlayınca pişman olmanı istemiyorum yavrum"

ayıp kafayla şans bulsak sence salarmıyız seni

"şu hayatta pişman olacağım tek kişi sensin Boran"

"Siktir Boran diyen ağzını yerim senin kadın"

Aklıma sabahki dedikleri gelince bakışlarımı dudaklarına indirip hafif cilveli bir şekilde,

"Hani abim gibiydin,ne değişti şimdi"

"Bir şeylerin farkına vardım gülüm,bir şeylerin farkına vardım"

Nefes alışlarım hafif sakinken biraz daha ileri doğru gitmiş kucağında daha rahat oturmuştum,biliyordum ece abimi asla şimdi salmazdı.

"Ne değiştirdi peki senin bu düşünceni"

Derin bir nefes çekip içine tekrar bana dönmüştü bakışları.

"Askerim ben güzelim,bu görev fark ettimki ölüm benim için ansızın,bunu biliyordum ama göreve gitmeden önce ki o bakışların o an aklımdaki tek şeydi.O kurşunu yediğimde düşündüğüm tek şey seni bir daha görebilecekmiydim, bu garipti çünkü kız kardeşim gibiydin lakin aklımdan çıkmamaya başlayana kadar. Aptal değilim tavırlarının farkındayım,bana karşı hislerinin. Hele sen bana şu şekilde yaklaşırken sana karşı koyabilmek inan kolay değil masalım"

Bu kadarını beklemiyordum kesinlikle. Benden hoşlanabileceğini düşünüyordum ama,ölümün ucundayken aklına gelebileceğimi düşünmüyordum.

"Nasıl yani sen şimdi bana aşıkmısın"

Bence buna hazır değiliz,düşüp bayılma olasılığımız var.

​bakışlarım baygın bakıyordu uykum gelmişti,onun kucağında olmak mayıştırmıştı beni. Bakışları yüzümü tararken gözlerimde durmuştu tekrar. Bal rengi gözleri,yeşillerimle buluşmasıyla tekrar derin bir nefes çekmişti içine.

"Şimdi değil çilli,önce bir eve dönelim sen bir ayıl konuşuruz bunu"

"Ama hatırlatacaksın bana bunları" Derken salak saçma gülüyordum,kelimeler ağzımdan dolanıyordu. Bağımı omzuyla boyun girintisinin arasına koyup derin bir nefes çekmiştim içime.Gözlerimide kapatmamıştım ardından.

Ellerini sırtıma sarıp başını hafif eğip saçlarıma öpücük kondurmuştu.hafif doğrulup masanın üzerinden bir şeyler almış,bir elini bacaklarımın altına birini de belime koyup beni kucağına alıp kaldırması bir olmuştu.

"Heyy çantam kaldı,hem abimler" Dememle cantamın kulpunu bileğine geçirmişti hafif eğilerek. Telefonum çantamdaydı zaten.

"Gökdenizle Eceyi alır gelirim ben seni bir arabaya götüreyim"

Yavaşca kuçağında benimle birlikte bardan çıkmış,arabanın arka kapısını açıp oturtmuştu beni. Gözleri gözlerimden ayrılmıyordu. Nefeslerim gene sıklaşmıştı,bayık gözlerle gözlerine bakıyordum şu an.

"Dağılmış saçların,bana şu şekilde bakan gözlerinle ben nasıl bırakayım şimdi seni" Sessizce fısıldamıştı.

Bir elimi yanağına atıp hafifce kendime çekerek dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuştum. Bakışlarını dudaklarımdan çekemiyordu ama gitmeside gerekiyordu. Abimler masaya döndüğünde bizi bulmazsa telaşlanırdı.

"Yarın ayık kafayla sana bunları çok güzel şekilde hatırlattığımda elimden kimse alamayacak seni gülüm" Demesiyle doğrulup kapıyı kapatması bir olmuştu.

Elimi kucağıma koyarak bana arkasını dönüp giden boranı izliyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Son hatırladığım şey omzuma kafasını koyup benim gibi uyuya kalan ece,boranın yanına oturan abimdi. Gün beklediğimden güzel geçmişti. Önce Boran gelmiş sonrada bana bir şeyler hissettiğinden bahsetmişti. Yarın eceye de ne olduğunu soracaktım tabiki.

~~~

ay uzun bölümdü,dün atacaktım ama izmirde deprem olmasıyla yarım kalmıştı. Yarın ki bölüm eceyle gökdeniz hakkında olacak canlarım. Görüşürüzz.(belki akşamda gelebilir bölüm)