Yeni Üyelik
30.
Bölüm
@kayip_balik_nemo

Sabah uyandığım gibi onunla konuşmalıydım.

 

Tabii uyuyabilirsem...

 

                                                       ***

 

Yatağımda dönüp dururken başıma ağrılar saplanıyordu. Uyku tutmuyordu, uyuyamıyordum.

 

Yekta odamdan çıkalı neredeyse iki saat olacaktı ama ben hâlâ uyuyamamıştım. Yekta'nın kalbini kırdığım için vicdan azabından kafayı yiyecektim.

 

Şu anda hissettiklerim bile ona ne kadar değer verdiğimi gösterirken nasıl öyle bir şey söyleyebilmiştim aklım almıyordu.

 

Daha fazla dayanamayıp yataktan kalktım ve odadan çıktım. Koridorda ilerlerken Yekta'nın odasının hangisi olduğunu düşünüyordum.

 

Onunla konuşmalıydım.

 

İlk odanın kapısını yavaşça çevirip küçük aralıktan odanın içine baktım. Yatakta uyuyan Asya'yı gördüğümde aynı yavaşlıkla kapıyı geri kapattım.

 

Başka bir odanın önüne geldiğimde kulpu tutup yavaşça aşağı indirdim. Kafamı uzatıp içeri baktığımda Yekta'nın yüzü bana dönük bir şekilde uyuduğunu gördüm.

 

Ben uyuyamıyordum ama o uyuyabilmişti.

 

Düzenli nefes alışverişleriyle kalkıp inen göğsünü izlerken onu uyandırmamaya karar verdim. Zaten kalbini kırmıştım bir de uykusundan alıkoymak istemezdim.

 

Kapıyı açtığım gibi geri kapattım ve tekrar kendi kaldığım odaya döndüm. Yatağa yerleşip yorganı kafama kadar çektim. Artık uyumak istiyordum bu yüzden yakın zamanlarda yaşanan şeyleri düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapattım.

 

Abimle geçirdiğim eski anılarımı düşünerek zor da olsa uykuya daldım.

 

                                                       ***

 

Uyanalı yarım saat falan geçmişti ve diğerlerinin sesleri geliyordu ancak ben yataktan çıkamıyordum. Yekta'nın yüzüne bakamazdım.

 

İç çekerek yorganı ayaklarımla ittirdim. Yan dönüp cenin pozisyonunda yattığımda kapım çaldı. Duruşumu düzeltip sırtımı yatak başlığına yasladım.

 

"Gel!"

 

Kapı yavaşça açıldı ve içeriye Asya girdi. Gözlerinin altı mosmordu. Dün gece yatağımda onun ağlayışlarını duymuştum ancak bir süre sonra sessizleşmişti.

 

"Yemek yiyecektik, seni çağırmak için geldim."

 

"Siz yiyin."

 

"Emin misin?"

 

"Ben sonra bir şeyler atıştırırım."

 

"Peki." dedi ve odadan çıktı.

 

Tekrar cenin pozisyonunu aldığımda gözümden bir damla yaş süzülüp yatağa düştü. Sessizce ağlamaya başladığımda gece uykumu doğru dürüst alamadığım için kısa süre içinde uykuya daldım.

 

                                                            ***

 

Gözlerimi açtığımda henüz hava tam olarak kararmamıştı. Akşam olmuştu. Yatakta doğrulup ayaklarımı sarkıttığımda komodinin üzerindeki tepsi dikkatimi çekti.

 

Ayağa kalkıp tepsiye yaklaştığımda üzerindeki yemekleri gördüm. Sabah diğerleriyle birlikte yemediğim için biri bana yemek getirmişti.

 

Asya'nın getirdiğini düşünüp fazla kurcalamadım. Tepsiyi alıp tekrar yatağıma geçtim ve yemeye başladım.

 

Kısa süre içinde tüm yemekleri bitirdiğimde tepsiyi elime alıp mutfağa gitmek için odadan çıktım. Mutfağa gittiğimde Asya oradaydı.

 

"Asya yemekleri benim odama sen mi bıraktın?" diye sordum.

 

Bir elimdeki tepsiye bir de bana bakıp kafasını olumsuz anlamda salladı.

 

"Hayır."

 

"Nasıl yani, kim getirdi o zaman?"

 

Bilmiyorum dercesine omzunu silkti. Mutfaktan çıkıp salona girdiğimde Burak'ı gördüm.

 

"Burak bana yemek tepsisini sen mi getirdin?" diye sordum.

 

"Yemek tepsisi mi? Hayır ben bir şey getirmedim."

 

Gözlerim pörtlediğinde geriye sadece tek bir kişi kalmıştı.

 

Yekta.

 

Hızla arkamı döndüm ve odama girdim. Bana yemekleri Yekta getirmişti!

 

Onun bana yemek getirmesinden daha çok söylediklerimden sonra hâlâ beni düşünüyor olmasına şaşırıyordum.

 

Ardından bunun onunla konuşmak için iyi bir fırsat olduğunu düşündüm. Teşekkür etmek amaçlı odasına gidip ona söylediklerimden dolayı özür dileyebilirdim.

 

Yatağımdan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Vardığımda hızla kapıyı açıp odamdan çıktım ve Yekta'nın odasının önüne geldim.

 

Yaklaşık iki dakika boyunca kapının önünde bekledim ve en sonunda cesaretimi toplayıp kapıyı tıklattım. Birkaç saniye ses gelmedi ancak ardından Yekta'nın sesini duydum.

 

"Gel!"

 

Elimi kapının kulpuna götürüp yavaşça indirdim.

 

Loading...
0%