Yeni Üyelik
41.
Bölüm
@kayip_balik_nemo

Derin'in anlatımıyla:

 

Dudaklarımdan kimsenin duyamayacağı kadar kısık bir fısıltı firar etti.

 

"Abi..."

 

Ancak o duymuştu. Ve ben de onu duymuştum.

 

"Abim..."

 

Abim buradaydı... O yaşıyordu ve şu anda tam karşımda duruyordu.

 

Sevinsem mi ağlasam mı bilemedim çünkü abimin bakışlarındaki özlem ve sevgi bir anda yok olmuştu.

 

Bacaklarım beni taşıyamayacak hâle geldiğinde kendimi dizlerimin üzerine çökmüş bir şekilde yerde buldum. Abim bakışlarını bir anda benden çekip yanındaki adama çevirdiğinde neden böyle bir hareket yaptığını anlamamıştım.

 

Abimin yanında duran siyah saçlı adam yavaşça Asya ile bana yaklaştı. Yüzündeki iğrenç sırıtış midemi bulandırmıştı.

 

Elini uzatıp çenemi tuttuğunda başımı çevirip yüzüne tükürdüm. Adam bana sert bir tokat attığında geriye doğru düştüm. Bakışlarım abime kaydığında öfkeyle yumruklarını sıktığını gördüm.

 

Neden bir şey yapmıyordu?!

 

Kaşlarımı çatarak ona baktığımda adamın bana attığı tokadı çoktan unutmuş, gözlerimi kısarak abime bakıyordum.

 

Neden yardım etmiyordu?!

 

Adam sinirle saçıma asıldığında diğer iki adamın da Asya'yı kollarından tuttuğunu gördüm. Onun da benden bir farkı yoktu. Şaşkınlık ve korku içinde abime bakıyordu.

 

Adam çığlıklarımı umursamadan beni saçlarımdan tutarak sürükledi ve abimin önüne getirdi. Abimin önünde dizlerimin üzerine çökmüş alttan alttan ona bakıyordum.

 

"Önce bu kızı öldür, yüzüme tükürmek neymiş görsün!" diye bağıran adam abime bir bıçak uzatmıştı.

 

Ne saçmalıyordu bu adam? Ne öldürmesi?

 

Abim bakışlarını benden ayırmadan adamın uzattığı bıçağı elinden aldı ve yavaşça bana yaklaştırdı. Bıçağın soğuk yüzeyi boğazıma değdiğinde neler olduğunu anlamıştım.

 

Abim bizi öldürecekti.

 

Gözümden bir damla yaş süzüldüğünde yutkunduğunu gördüm. Adam sinsi bir sırıtışla bir bana bir de abime bakarken abim bir anda bana göz kırptı.

 

Gözlerindeki öfkenin yanına bir anda nefret duygusu eklendi ve bıçakla boğazımı kesiyormuş gibi yapıp aniden yanında bana sırıtarak bakan adama döndü ve bıçağı adamın boynuna yandan sapladı.

 

Adamın ağzından ve boynundan kanlar fışkırırken arkamda bir hareketlenme hissettim. Abim bıçağı adamın boynundan çektiği gibi bana döndü ve kolumdan tuttuğu gibi ayağa kaldırıp arkasına çekti. Bakışlarım Asya'yı bulduğunda onun adamlardan kurtulmuş, bizden uzak bir köşede hıçkırarak ağladığını gördüm.

 

İki adam birden abimin üzerine koşarken bir şeyler yapmam gerektiğini anlamıştım. Abim iki adamla birden tek başına dövüşemezdi.

 

Adamlardan sarışın olan abime yumruk atmadan hemen önce "Sana güvenmemeliydik!" diye bağırdı. Abim yediği sert yumrukla sağa doğru savruldu ancak dengesini kaybetmeden önce kendini toparlamıştı.

 

"Beni yanınızda zorla tuttunuz!" diye bağıran abim de ona saldırmak üzere olan kumral adama kafa attı. Daha fazla dayanamayıp hızla abime yumruk atmak üzere olan sarışın adamın sırtına atladım. Bacaklarımı beline dolayıp saçlarına yapıştığımda adamın kafasını arkaya doğru eğmiştim.

 

Neye uğradığını şaşıran adamın sarı saçları elimde kalmıştı. Alayla gülümsediğimde ellerimi adamın gözünün üstüne kapattım ve önünü görememesini sağladım.

 

Adam bağırıp tepinerek beni üzerinden atmaya çalışıyordu ancak ben adamın beline koala misali sarılmış, bırakmıyordum. Adam elleriyle benim ellerimi gözünden çekmeye çalışırken önünü göremediği için sendeledi.

 

Amacım gerçekleşmiş ve adam yeri boylamıştı ancak hesaba katmadığım ve beynime lanetler okumama neden olan bir şeyi unutmuştum.

 

Adamla beraber ben de yeri boylamıştım.

 

Neyseki adamın üzerine düştüğüm için altta olan oydu, yani kontrol bendeydi. Adam yüzüstü düştüğü yerden kalkmaya çalıştığında tekrar saçlarına asıldım ve kafasını geriye yatırarak hareket edememesini sağladım.

 

Abime baktığımda çoktan diğer adamın işini halletmiş beni izlediğini gördüm. Abim yanıma geldiğinde hızlıca adamı yerden kaldırıp boğazını kesti ve öldürdü.

 

Arkamda hissettiğim hareketlenmeyle Asya'nın yanımıza geldiğini anladım. Abimin bakışları ikimiz arasında mekik dokurken ilk adımı kimin atacağını bekliyorduk.

 

Aklıma abimin bizi bırakıp gittiği geldiğinde gözlerim sinirden doldu. Hızla abimin üstüne yürüyüp bağırmaya başladım.

 

"Neden yaptın bunu bize?!"

 

"Derin..." derken yanına varıp onu göğsünden ittirdim.

 

"Neden bırakıp gittin bizi?!" diye bağırarak bir kere daha ittirdim. Abim yerinden kıpırdamıyor, sinirimi çıkarmama izin veriyordu.

 

Gözümden akan yaşları umursamadan tekrar abimi ittirdim ve bağırdım.

 

"Neden neden?!"

 

Abim ona vurmak için kaldırdığım kollarımı bileklerinden tutup beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Kollarının arasında göğsüne birkaç yumruk attığımda çoktan hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.

 

Onu çok özlemiştim...

 

Başımı onun göğsüne gömüp ağlamaya devam ettiğimde o da kendi başını benim boynuma gömüp kokumu içine çekti.

 

Yavaşça birbirimizden ayrıldık. Abim eğilip benimle aynı boya geldi ve ellerini yanaklarıma koyup alnıma bir öpücük kondurdu. İki elinin baş parmaklarıyla göz yaşlarımı sildiğinde onunda gözleri dolmuştu.

 

"Abicim, yapmak zorunday-" derken sözünü kestim.

 

"Değildin! Sen yokken ben ne kadar ağladım biliyor musun?! Perişan oldum! Peki ya Asya?! Sen gittikten sonra hep gözlerinin altı mosmordu! Neden yaptın bunu bize?!"

 

Abimin bakışları arkamdaki Asya'yı bulduğunda yutkundu. Ardından tekrar bana döndü ve tekrar sarıldı.

 

"Özür dilerim miniğim."

 

Burnumu çekip ondan ayrıldım. Abim Asya'ya döndüğünde onu da kollarının arasına alıp sıkıca sarıldı. Benim karşımda hiç çekinmeden dudaklarından öptüğünde gülümsedim.

 

İkimiz de abime sarılıp hasret giderdikten sonra az önce yaşananları unuttuğum aklıma geldi. Kaşlarımı çatıp sorgulayan gözlerle abime döndüğümde yutkunup gergince gülümsemişti.

 

"Şimdi sorgu vakti abiciğim. Eve gidiyoruz ve her şeyi bize anlatıyorsun!"

 

Zorlukla kafasını aşağı yukarı salladı.

 

Kim bilir neler yaşamıştı benim abim...

 

Loading...
0%