@kayip_balik_nemo
|
Günün birinci bölümü<3
***
Yekta'nın anlatımıyla:
Dış kapının açılma sesini duyar gibi olduğumda huzursuzlukla gözlerimi açtım.
Duyduğum sesin doğru olup olmadığına bakmak için yatağımdan yavaşça kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda gözüme ilk çarpan şey karşımda duran Derin'in odasının kapısının açık olmasıydı.
Kaşlarımı çatıp Derin'in odasına ilerleyeceğim sırada dış kapının da açık olduğunu gördüm. Hızla Derin'in odasına baktığımda tahmin ettiğim gibi boştu.
İçimi büyük bir korku kaplarken hızla açık olan dış kapıdan çıktım ve aşağı kattan boğuk bir çığlık sesi duydum. Hızla aşağıya inmeye başladığımda merdivenlerden inen ayak sesleri duymaya başladım.
"Kimsin lan sen!?" diye bağırarak aşağı doğru koşmaya devam ettim. Merdivenler bittiğinde apartmanın kapısından bir adamın koşarak geçtiğini gördüm. Doğru düzgün anlayamamıştım ancak omzunda bir kız taşıdığını gördüğüme emindim. Ve bunun Derin olduğuna da.
Ara vermeden koşarak kapıyı açtım ve ilerideki siyah arabaya doğru koşan adamın peşinden ilerledim. "Buraya gel lan!"
Adam benim sesimi duyduğunda belinden çıkarttığı silahla bana doğru ateş etti. Kulağımın çok yakınından geçen kurşun birkaç saniye afallamama sebep olmuştu ancak hemen kendimi toparladım.
Yüzü görünmeyen kızın Derin olduğu bu karanlıkta bile parlayan gece gibi saçlarından anlaşılıyordu.
İyi de bu adam Derin'den ne istiyordu?!
Son sürat adama doğru koşarken o Derin'i siyah arabanın arka koltuğuna yatırıp hızla yolcu koltuğuna oturdu. Sürücü koltuğunda oturan bir adam daha vardı.
Araba çalıştığında onlara yetişememenin verdiği pişmanlık ve suçlayıcılık hissi tüm bedenimi ele geçirdi. Araba ilerlerken plakasına baktım.
34 JB 743.
Peşinden başka bir arabayla ilerlesem belki yetişirdim ancak arabayı çalıştırana kadar zaten gözden kaybolurdu, ki kaybolmuştu da. Ayrıca diğerlerine haber vermem lazımdı.
Derin'e bir şey olabilme ihtimalinin korkusu tüm bedenimi ele geçirirken istemsizce gözlerim doldu.
Hızla geride bıraktığım apartmana doğru koştum ve aralık kapıdan geçip merdivenleri üçer üçer tırmanmaya başladım. Dairenin önüne geldiğimde içeri daldım ve yüksek sesle bağırdım.
"Uyanın!"
Hepsinin kapılarını tek tek açarken stresten ve endişeden terleyen ellerimle yüzümü sıvazladım.
Herkes odalarından çıkarken korku dolu gözlerle ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
"Ne oldu?! Ayrıca Derin nerede?!" diye soran Kuzey'e dolu gözlerle baktım.
"Derin kaçırıldı! Arkasından koştum ama yetişemedim!" diyerek dolan gözlerimden yaş akmasını engellemeye çalıştım.
Kuzey'in ise yüz ifadesi şekilden şekle girerken üzerime yürümeye başladı ancak Burak onu tuttu.
"Ne diyorsun sen?! Ne kaçırılması?!"
"Seslere uyanıp dışarı çıktım. İki tane adam Derin'i bayıltıp bir arabaya bindirdiler."
Asya ile Gökçe'ye baktığımda onların korku ve endişe içinde ağladığını gördüm. Burak'ın da çok endişelendiği yüzünden belli oluyordu.
Kuzey öfkeden ve endişeden hızını alamayıp yanındaki kapıya yumruk attığında kapı açılıp arkaya doğru çarptı. Ardından hışımla yanımdan geçip dış kapıya doğru ilerledi.
"Ben kardeşimi bulmaya gidiyorum!"
Hepimiz onun peşinden ilerlerken ben koşup Derin'in odasından silahını almıştım.
Koşarak apartmandan çıktık ve marketten dönerken kullandığımız arabaya bindik. Kuzey sürücü koltuğuna bindiğinde ben de yolcu koltuğuna binmiştim. Arkada ise diğerleri vardı.
Kuzey arabanın farlarını çalıştırdığında karların üzerindeki tekerlek izleri göründü. "İşte bu." diyerek arabayı çalıştırdığında hızla yerdeki izleri takip etmeye başladı.
Onu bulmadan eve dönmemekte kararlıydık.
Derin'in anlatımıyla:
Şiddetli bir baş ağrısıyla gözlerimi açtığımda elimi başıma götürmek istedim ancak götüremedim.
Etrafıma baktığımda bir sandalyede oturduğumu gördüm. Ellerim arkadan bağlıydı.
Karşımda duran iki adamı fark ettiğimde "Neredeyim ben?" diye sordum ancak ağzımdaki banttan dolayı sesim boğuk çıkmıştı. Tekrar etrafıma baktığımda depo gibi bir yerde olduğumu fark ettim.
Adamlar put gibi karşımda dikilirken onların koruma olduğunu anlamıştım.
"Neden kaçırdınız lan beni?!"
Ağzımdaki banttan dolayı sesim düzgün çıkmadığı için muhtemelen ne dediğimi anlamamışlardı. Birbirleriyle bakışırlarken ben neden burada olduğumu sorguluyordum.
"Açın ağzımı lan!" diye bağırdığımda bir koruma başını iki yana salladı.
"Patronun kesin emri bacım, açamayız."
"Nerden senin bacın oluyorum?!"
Allah'ım delircem bunlar nasıl koruma?!
"Siz istediniz." deyip dilimle ağzımdaki bantı yalamaya başladım. Birkaç dakika içinde bantın yapışkanı gittiğinde bir ucu açılmıştı. Diğer ucu hâlâ bir yanağıma yapışık olduğu için bant çeneme doğru sarkıyordu.
Adamlar şaşkınlıkla bana bakarken ben küçük bir kahkaha attım. "Bunu hep yapmak istemişimdir biliyor musunuz? Yahu filmlerde görüyorum bazen, kadın bantı çıkarmak için tepinip duruyor. Hayır yani bir film yapıyonuz, bari oyuncuları salak yapmayın."
Tekrar bir kahkaha attığımda adamlar uzaylı görmüş gibi bana bakıyorlardı. İnşallah kaçırdıklarına pişman olmuşlardır. Gerçi beni onlar mı kaçırdı bilmiyordum da neyse.
"Seni kaçırdık farkında mısın?" diye soran diğerinden daha iri yapılı adama çevirdim bakışlarımı. "Farkındayım ve şu patronunuz olan adam ne zaman gelecek acaba? Onun keyfini mi beklicem ben burda lan!?"
Adamlar söylediklerime karşılık daha fazla şaşırırken ben sırıtıyordum.
"Patron hakkında doğru konuş!" diye bağıran küçük adama baktım bu sefer. "Pardon beni kaçıran biri hakkında 'doğru' konuşmadığım için. Beni kutlamalarla, şenliklerle karşılamasını bekliyordum. Öyle olmayınca sinirlendim."
İri adam yanıma geldi ve bir yanağımdan sarkan bantı ucundan tutup sertçe tekrar ağzıma yapıştırdı ancak yapışkanı gittiği için geri düştü. Sırıttım.
Adam başını yukarı kaldırıp "Ya sabır!" dediğinde sırıtmam genişledi.
"Senin duan kabul olmaz aptal koruma."
"Kes lan sesini!" diye bağırarak elini havaya kaldırdı ve bana tokat atacağı sırada arkadaki küçük adamın konuşmasıyla eli havada kaldı. "Patron bu yaptığını görürse seni yaşatmaz biliyorsun değil mi? İndir o elini."
Tekrar sırıttım. "Sizin patron da ne iyi kalpliymiş öyle(!)"
Adam öfkeyle eski yerine geri döndüğünde ben zor da olsa bantın diğer ucunu da çıkartmıştım. Yere düşen banta bakarken aklıma diğerleri geldi. Acaba yokluğumu fark edip beni aramaya başlamışlar mıydı?
Sahi ben ne zamandır buradaydım?
Aklımdaki soruyu dile getirdim. "Ben ne zamandır buradayım?"
Küçük adam cevap verdi. "İki saat dolmak üzere. Patron da birazdan gelir."
"Şuna cevap verme!" diyen iri adam öfkeyle bana bakıyordu.
" 'Şu' diyen ağzını yamultcam ben, bekle sen." dediğimde alayla gülmüştü.
"Nasıl yapmayı planlıyorsun peki?"
"Yapınca görürsün." diyerek sırıttığımda kapı aniden açılmıştı. İçeri giren ellili yaşlarında gibi görünen adamla korumalar hazır ola geçip baş selamı vermişti.
Sanırım patron buydu.
Adamlara bir hareket yaptığında ikisi de dışarı çıkıp kapıyı kapatmışlardı. Şimdi patronla göz gözeydim.
"Merhaba güzel kız." Öğğk, nereye kusuyoruz?
"Merhaba yaşlı moruk." diye onunla aynı ses tonuyla cevap verdiğimde öfkeyle kaşlarını çattı.
"Benimle doğru konuş! Benim kim olduğumu biliyor musun sen?!"
Alaylı bir ifadeyle başımı iki yana salladım. "Bildiğimi sanmıyorun ama tahmin edicek olursam emekli bir doktoru andırıyorsun."
'Emekli' kelimesine yaptığım vurguyla kırmızı görmüş boğa gibi üstüme yürümeye başladı. Yanıma vardığında saçımı tutup çekti ve başımı arkaya eğdi.
Beklemediği bir anda yüzüne tükürdüm. "Yarasın."
Adam sinirle bağırarak bana sert bir tokat attı ve koluyla yüzünü sildi.
Benim tükürüğüme kurban ol sen be!
Aslında şu an korkudan üç buçuk atıyordum. Sadece zaman kazanmaya çalışıyordum.
"Sana kim olduğumu söyleyeceğim ama önce seninle görüşmek isteyen biri var." sonlara doğru sırıttığında açıkçası kim olduğunu merak etmiştim.
Adam yavaş adımlarla odadan çıktığında arkasından öylece baktım. Birkaç dakika sonra kapı tekrar açıldığında içeri giren kişiyle gözlerim pörtledi ve sinirim hat safhaya çıktı.
"Noldu? Şaşırdın mı beni gördüğüne? Öldüm sandın di mi?" diye bir zamanlar benim ona kurduğum cümleyi bana söylediğinde tek farkla bu sefer alayla sırıtan ben değil oydu.
Karşımda duran kişi çakma sarı saçlarıyla Açelya'dan başkası değildi.
***
55. Bölüm finall |
0% |