2. BÖLÜM KONSER

( Sığınak)

- Nasıl olur bugün onun işi bitmiş cesedi de uygun yere gitmiş olmalıydı. Dedi gizemli adam.

- Onu öldüreceğini bana söylememiştin.

- Söylesem işi kabul edecek miydin?

- Şimdi kabul edeceğimi nereden biliyorsun

- Unutma ailenin durumu bana bağlı tek bir sözümle ölür tek bir sözümle yaşarlar ama kimse ailesinin bir hiç için ölmesini istemez.

- Bir kızı neden öldürüyorsun ya da öldürmeye çalışıyorsun?

- Bir kızı boş yere öldürmüyorum. Onun babasından intikam almak için bir kızı öldürüyorum.

- Neden böyle bir plan yaptın neden bir kızın hayatını mahvedeceksin?

- Zamanı gelince anlarsın, şimdi denileni yap.

- Ama ben bunu yapa....

- Denilen yap ve bize daha fazla bilgi getir. Kızın yanından bir an bile ayrılma.

- Tamam.

( 2 saat sonra Berk 'in evi )

Yağız' la tam iki saattir pes oynuyorduk. Sonunda sıkıldım ve Yağız 'ın beni yenmesine izin verdim.

- Bir el daha oynayalım mı?

- Hey beni duyuyor musun? Dünyadan Berk ' e.

- Duyuyorum

- Yine mi Güneş ' i düşünüyorsun. Kız yüz vermiyor ki. Beni duyuyor musun?

- Hayır annem ve babamdan bir kaç gündür haber alamıyorum tatile gidiyoruz diye çıkmışlardı. O günden beri haber alamıyorum. Oysa yalan söylüyordum annemleri kayıptı ama ben şuan Güneş'i düşünüyordum.

( Güneş'in evi)

Saatlerdir oturmuş müzik dinliyorum.

Tam yeni müzik açacaktım telofonum çaldı. Arayan Mayıs'tı. Hızlıca açtım.

- Bomba gibi haberlerim var akşam manga' nın konserine gidiyoruz. Berk'i etkilemek için tek fırsat.

- Akşam evden nasıl çıkacağım delirdin mi????

- Yani Berk'i etkilemek istediğini kabul ettin.

- Hayır öyle bir şey kabul etmedim.

- Ettin de neyse bak şimdi şöyle yapıyoruz. Sen saat 6.30 gibi dışarı çıkıyorsun. Meltem sokağa sapıyorsun. Bizde seni alıp konsere gidiyoruz.

Telofonumu kapattım. Hazırlanmaya başladım. İyide ne giyecektim. Konsere ne giyilir. Tam o sırada babaannem içeri girdi elinde bir tane elbise vardı.

Çok güzel bir elbiseydi. Babaanem elbiseyi bana uzattı.

- Al bakalım buda konser elbisen kapıdan dinlemesem bakıyorumda nerelere gideceksin

- Babaanne çok sağol.

- Birşey değil aşağıda bekliyorum.

Hemen hazırlanıp aşağı indim. Saçlarımı dağınık topuz yapmıştım. Babamın çalışma odasından sesler geliyordu. Babamla babaannem kavga ediyordu.

- Güneş o konsere gidecek.

- Zarar görmesini mi istiyorsun?!

- Mercan gitmesini isterdi. Unutma sende Mercan ' la konserde tanıştın.

- Mercan' ı araya katma.

- Ne?!diyerek şok içinde içeri daldım. Babam şok olmuş gibi üzerime bakıyordu. Çok açık bir elbise değildi. Babam kekeleyerek.

- Üzerindeki elbise anneni ilk kez gördüğümdeki elbise. Bu sefer şok olan bendim. Ama kendimi hemen toplayıp konuştum.

-Ben bu konsere gideceğim. Beni korumak mı istiyorsun kendinden koru herkesten uzakta saklıyorsun beni. Bırak da arkadaşlarımla olayım. Senle en son ne zaman dışarı çıktığımı bile hatırlamıyorum. Kapıyı çarparak evden çıktım. Buluşacağımız yere doğru yürüdüm. Arabaya bindiğimde Berk 'in yanında bir kız oturuyordu. İki dakika oldu olmadı kız konuşmaya başladı " Sevgilim konserden sonra ne yapalım." Bu cümle kalbime bir bıçak gibi saplanmıştı bu cümle beni bitirmişti sanki ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Konser alanına geldiğimizde arabadan hızla indim kaan gelip elimi sıktı. " Buyurun özel bölüme alalım sizi." Oradaki görevlinin cümlesiyle başımı yerden kaldırdım Berk'in elini tutan kıza baktım içimde bir his vardı kıskançlık mıydı yoksa aşk acısı mı çekiyordum. Ama o benim sadece arkadaşımdı başka bir şeyim değil istediği kişiyle olabilirdi. Kendimi böyle teselli etmeye çalışsamda olmuyordu. O kızda bulup bende bulamadığı neydi cilve mi ailem yüzünden mi yoksa kendi güvenliği için mi. Kimse düşmanı olan bir kızla sevgili olmak istemezdi. Mayıs sıkıldığımı görünce " Burcu istersen biz kalkalım Berk 'le başbaşa bırakalım onları. Adı Burcu muydu kızın. Burcu hiç duymamış gibi yaptı manga grubu cevapsız sorular havasına girmeye başladığında " Sevgilim hadi dans edelim. " Bu cümle birkez daha vurulmama sebep olurken daha fazla dayanmayıp ayağa kalktım. Tuvalete giderken aklımdaki tek düşünce artık benim için Berk diye birinin olmamasıydı. Bu kadar mıydı onun içindeki yerim. Ben bu sefer düştüğümde kalkmamaya karar verdim nasıl olsa kalktığım zaman düşüyordum. Tuvalett işimi bitirip çıktığımda tam karşımda duran Berk 'i gördüm mavi gözleri çok derin bakıyordu ben ise gerçeği göremediğim için aptal kaderimi üstlenemeyecek kadar gururluyum.

- Bana bak boş yere üzülmene gerek yok, ben senin hiçbir şeyinim anladın mı. Sana sadece Yağız ve Mayıs'ın hatırına katlanıyorum.

- Katlanmak

- Evet

- Öyleyse bana daha fazla katlanmayacaksın babam haklıymış insanı en çok arkadaş ve sırdaş sandıkları üzermiş başkaları değil az değil çok haklıymış.

Berk uzaklaşırken arkasından dolu gözlerle baktım.

( Gizemli adam)

- Efendim kız yalnız öldüreyim mi?

- Hayır gecenin sonunu bekle Güneş batarsa Gece doğar ama biz şuan Güneş ' in alacaya bürünmesini istiyoruz.

- Tabi efendim

( Mayıs'ın ağzından)

Berk çok kaba ve kırıcı bir şey yapmıştı. Burcuy'la arasındaki mesele iki yıl önce kapanmıştı. Oysa bugün Güneş'ten korktuğu için getirmişti Burcu'yu. Kıskandırmak istiyordu Güneş'i. Berk döndüğünde hala Güneş gözükmüyordu ortada. Hızla ayağa kalkıp Güneş'i aramaya başladım. Onu tuvaletin yanındaki çimlere çökmüş ağlar halde buldum. Ne yapmıştı ki Berk. Hızla yanına oturdum.

- Ne oldu? Hızla kendini toparladı.

- Yok birşey.

Bunu Berk ' e ödetecektim. Nasıl bir kızın duygularıyla oynanır gösterecektim ona. Güneş'i ayağa kaldırdım. Benim koluma girmesini sağladıktan sonra yürümeye başladık. Kaan'ı gördüğümde kötü birşey olduğunu anlamış gibi yanıma geldi. Bizi gören Yağız da yanımıza geldi.

- Sonra açıklarım Güneş size emanet. Ben birazdan gelirim.

Arkama bakmadan uzaklaştım. Onlara güveniyordum. Sıra Berk'i bulmaktaydı. Onu oradaki küçük barın yanında gördüm. Koşarak değil sanki uçarak yanına gittim. Geldiğimi görünce kendini toparladı.

- Sen ne yaptığını sanıyorsun! Tamam tepkim sert olmuştu ama bunu hak ediyordu.

- Her zaman yaptığımı , benim bir kızla işim olmaz, dedi ukala bir tavırla.

- Öyle mi?

- Evet.

- Bende bir kızım ve sanırım bu grupta benimde bir işim yok. Çok sinirlenmiştim.Bu Berk ne sanıyordu kendini tanrı falan mı.

- Mayıs...

Ne diyeceğini bilmeden arkama bile bakmadan çekip gittim. Arkamdan durdurmadı bile yalnız kalmayı hak ediyordu. Yağız'ların yanına döndüğümde Yağız ve Kaan'a hızlıca olayı anlattım. Yağız çok öfkelenmişti.Kaan ise sakindi. Tam o sırada bir sessizlik oldu. Arkamızı dönüp kapıya doğru baktığımızda Furkan Yılmazer'i gördük. Güneş hızla kendini topladı ve babasının yanına koştu.

(Güneş'in ağzından )

Babamın buraya geldiğine inanamıyorum.

- Neden geldin?

- İş insanları konsere gelemez mi ? Ama merak etme erkek arkadaşınla olan geceni mahvetmem, dedi gülerek. O an içimi huzur doldurdu. Yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Mayıs'lar yanımıza geldiğinde onları babamla tanıştırdım. Şarkılar son hızıyla devam ederken bende babamla dans etmeye başladım.

( Gizemli adam)

- Efendim kızın babası geldi.

- Hayır nasıl olur bu adamın toplantısı vardı.

- Toplantısını iptal etmiş efendim.

- Plan kaldı sığınağa geri gel.

- Tabi efendim.