Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@kayip_biri

3. BÖLÜM AKŞAM AKŞAM NE BU ŞİDDET BU CELÂL

 

 

Sabah ki dersler bitmiş öğlen arasında dolabıma doğru ilerliyordum. Tam o sırada dolabıma yaslanmış olan Berk'i gördüm.

 

- Çekilir misin ?

 

- Bana ne.

 

Sinirle tam patlayacakken Mayıs ve Yağız geldi yanımıza. Kolumu tutan Mayıs Berk'i umursamadan beni çekiştirmeye başladı.

 

- Kantine gidelim. Beni götürürken arkada kalan Berk'e baktım. Duvara doğru bakıyordu. Kantine indiğimizde Mayıs Yağız'ın kulağına bir şeyler fısıldadı. Yağız kantin sırasına girdikten sonra biz de boş bulduğumuz bir yere oturduk. Telefonumu çıkarıp gelen mesajlara bakarken Yağız elinde tostlarla geldi. Yanıma oturduğunda görüş açıma Berk girdi. Bizim yanımıza geldi.

 

-Kayar mısınız

 

Mayıs boş sandalyeye elini koydu.

 

-Git sen sevgilinin yanına otur.

 

- Mayıs benim sevgilim yok.

 

- Konsere getirdiğin kız kimdi hayali mi? yoksa kardeşin miydi. Yağız'ın cümlesiyle Berk hızla arkasını dönüp gitti.

 

Mayıs konuşmaya başladı. "Bakın şimdi sen akşam yatıya kalmaya bize geliyorsun ve Berk'i de çağırıyoruz. Sen şakacıktan Kaan'la yakınlaş. Berk de kıskanıp senden özür dilesin nasıl plan"

 

Kaan da bize katılmıştı.

 

- Çok kötü

 

-Berbat

 

- Böyle fikirler nasıl aklına geliyor anlasam. Yağız'ın cümlesiyle hafifçe güldüm.

 

-Aman boş versenizse siz plandan ne anlarsınız. Yine de bize gelin Kaan zaten bizde kalıyor. Berk'i de çağıralım merak etmeyin planı rafa kaldırdım sadece pijama partisi yaparız.

 

-Olur .

 

-Babama bir sorayım. Bunu söyleyen tahmin edersiniz ki bendim. Derslerden sonra çıkışta Mayıs Berk'le konuştu. Eve doğru yürürken akşamı düşünüyordum. Eve geçtiğimde babamla konuşmak için salona geçtim.

 

- Baba bugün arkadaşımda kalmaya gidebilir miyim?

 

- Tamam ,kulaklarım yanlış mı duyuyordu.

 

-  Ne 

 

- Gitmek mi istiyorsun gitmemek mi?

 

- Tabi ki de gitmek ama nasıl?

 

- O gün sözlerini düşündüm haklısın seni çok sıktım abartmadığın sürece istediğini yapabilirsi ama oraya şoför götürecek ve dışarı çıkmak yok gecenin bir vakti.

 

- Aslan babam benim. Ona sıkıca sarıldım.

 

Yukarı çıkıp hazırlanmaya başladım. Pijama,diş fırçası vb. şeyler koyduktan sonra yatağıma oturdum. Aklımda deli sorular vardı. Berk gelecek mi?,Mayıs planını uygulamakta kararlı mı? Burcu nasıl gebertilir ?,matematik sınavından kaç aldım?. Sonuncusu saçma oldu ama ne yapayım merak. Babamın sesiyle aşağı indim.

 

- Hadi fazla geçe kalmadan gidin.

 

-Tamam yarın görüşürüz.

 

Arabadan indiğimde binanın önündeyim. Hızla merdivenleri tırmandığımda Mayıs'ın kapısının önündeydim. Kapıyı çaldığımda kapıyı hiç beklemediğim biri açtı kapıyı Berk.

 

- Burada ne yapıyorsun ?

 

- her ne kadar arkadaşlarım senin yüzünden beni satsalarda onlar benim de arkadaşlarım. Haklıydı benim yüzümden arkadaşlarını kaybetmişti.

 

-Tamam , diye mırıldandım.

 

-Ne tamam?!

 

- Seni daha fazla arkadaşlarından ayırmayacağım onların gönlünü geri kazan ben seni affettim ama onlar seni affedeceğe benzemiyor.

 

- Ben sana bir şey yapmadım.

 

-Öyle mi? Kalp kırmak ve insanların duygularıyla oynamak bir şey yapmamaksa nasıl bir dünyada yaşadığımızı sen düşün.

 

-Benden hoşlandığını mı ima etmeye çalışıyorsun? Aman Allah'ım ben ne diyorum o ne anlıyor

 

- Siz erkeklerin beyin çalışma prensibini anlamak gerçekten bir dahi aklı gerektiriyor. Yağız son söylediğim cümleyi duymuştu.

 

-Aaaa ayıp ediyorsun ama Güneş ben Berk gibi hemen satıcı değilim. Neyse içeri gelsene kaldı kız orada . Berk Yağız'ın laf sokuşuna derin bir iç çekti.

 

İçeri girdiğimde Mayıs içeride akşam yemeğini hazırlıyordu. Mayıs 'a yardıma gittiğimde mutfakta Kaan'ı gördüm Kapıdan da Yağız ile Berk girdi. Mayıs Yağız'ın başına yumurta kırdı bir anda. Ben şaşkınlıkla onları izlediğim sırada gözlerimden aşağı doğru beyaz bir sıvı döküldü arkamı döndüğümde bana gülerek bakan Berk'i gördüm. Elinde unla bana bakıyordu un paketini kaptığım gibi kafasında boşaltıverdim.

 

- Hey ama haksızlık ben sadece bir avuç attım. Kaan eline aldığı şekeri ise hızla Mayıs'a attı. Herkes önüne gelene bir şey atarken ben yorgunluktan kolumu bile kıpırdatamıyordum. Kaan kendini sandalyeye attığında. Kendimi zorlayarak konuştum " banyoda ilk sıra benim."

Loading...
0%