Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@kayip_biri

4. BÖLÜM KARŞINIZDA... KESTİK

 

 

( 1 hafta sonra )

 

Hızla üzerimi giyinip aşağıya doğru koşmaya başladım. Merdivenlerdeyken zilin sesi duyuldu. Kapıyı açtığımda Yağız , Mayıs , Berk,Kaan kapıda bekliyorlardı. Neden geldiler diyecekseniz babamın hatrı için bir film seçmelerine katılacaktım. Onlarda bana destek olmak için gelmişlerdi. Bu hafta okulda yaşadığımızı ise kimse bilemez.

 

- Çocuklar sizde bir köpek sesi duydunuz mu ?

 

- Yoooo ne alaka köpek hocam.

 

- Çocuklar bildiğiniz köpek havlıyordu.

 

-Bence dışarıdan gelmiştir hocam.

. ........................

- Mayıs tut kaçıyor

 

-Neee nerede

 

- ne kaçıyor çocuklar . mayıs yere doğru uçuşa geçti.

 

- hocam bir filmdeki bir sahne .

 

- Dersimiz Türkçe .....

.............................

- Bu ne yerki .Yağız elinde ıslatılmış ekmekle geldi.

 

- Bunu yiyormuş okuduğuma göre .

 

- Emin misin ?

 

- Evet

 

Köpek kusmaya başladı.

 

-Yağız bir telofonunu versene

 

- Al 

 

-Yağız burada kuş yazıyor Allah seni bildiği gibi yapsın.

 

Evet yukarda gördüğünüz gibi mükemmel maceralar yaşadık. Asıl olay ise şöyle başladı

 

-Ayyyyyy bu ne tatlı bir köpek hemde yaralı şimdi eve uğrayıp bırakamamda okula götürüp gizlice içeri sokalım.

 

İşte olay böyle başladı ve sonra okulda yapmadığımız gürültü kalmadı. Bu arada çekim stüdyosuna gelmiştik hepimiz arabadan indik ve içeri geçtik ben repliklere son kez bakarken. Mayıs'larda oradaki bir grupla tartışıyordu ismim anons edildiğinde odadan içeri geçtim. Rollerimi söyleyip ona uygun davranmaya çalışıyordum. Tam o sırada bizim grup bildiğiniz içeri yuvarlandı.

 

-Mayısss

 

- Ay pardon Yağız kalk biz yanlış odaya daldık.

 

- Kestik kestik bugünlük bu kadar

 

Aşağıya indik. Kapıda bizi bekleyen arabaya bindikten sonra. Şoföre birşeyler söyledim. Biraz sonra bir dondurmacının önünde durduk .

 

- hadi dondurma yiyelim.

 

-Olur .

 

Bizimkilerle konuşurken telefonum çalmaya başladı. Onlar hala konuşuyorlardı arayan ise yönetmendi. Kafenin arkasına geçip telefonu açtım.

 

- Buyurun

 

- Sana bir iyi birde kötü haberim var önce hangisi.

 

- İyi olan

 

- O zaman seni çok beğendiğimizi ve arkadaşlarınıda filme aldığımızı söyleyebilirim.

 

- Neeee!

 

- Kötü olan ise şu peşinizi bir daha bırakmam . Oyunculuk konusunda ustasınız .

 

- Tamam ben onlara söylerim iyi günler

 

- Görüşürüz unutma haftaya çekimler başlıyor.

 

- Tabi

 

Ben hala olayın şokunu atlatamamışken onlara nasıl bunu söyleyeceğimizi düşünüyordum. Benim bildiğim grup bu teklifi asla geri çevirmezdi ve film setinde olacakları düşünemiyordum. Grubun yanına döndüğümde herşeyden habersiz konuşuyorlardı. Onlara nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.

 

- Kızım niye suratın turşu satıyor.

 

- Şeyy hani film seçmesine gitmiştik yaaa. Yönetmen sizi çok beğenmiş hepimizi filme almış.

 

- Ne 

 

- Yes be

 

- Yani sevindiniz mi

 

- Evet

 

- haaa ne güzel neyse haftaya çekimler başlıyor. Onların tepkisine üzülsem mi sevinsem mi bilemedim. Gerçekten çekimlerde ne yaşayacağımızı merak ediyorum.

 

( 1 hafta sonra )

 

Arabanın içinde çekimlere doğru yol alıyorduk. Herkes birbirleriyle konuşup gülüşüyorlardı. Olacaklardan habersiz.

 

- Kızım niye sen hiç gülmüyorsun.

 

- Çekimleri düşünüyorum. Yalan orada nasıl bizim grupla film çekecekler onu düşünüyorum.

 

- Boşversene çok eğlenicez.

 

Arabadan indiğimizde içimden bildiğim bütün duaları okuyordum. Yönetmen yardımcısı bizi kapıda karşıladı. Arka bahçeye çıktığımızda düğün alanı gibi bir yer kurulmuştu. Ben ve Berk'le sorunlu kardeşi oynayacaktım. Giyinme kabinlerined girdim. Üzerimi hızlıca değiştirip çıktım.

 

Arka bahçeye geçtiğimizde filme çekimler başladı. Bir süre sonra sadece KESTİK sözlerini duyuyordum.

 

- Tamam bugünlük bu kadar.

 

- Sonunda. Bunu diyen Mayıs'tı.

 

- Haa bu arada burada çekimler bittikten sonra şehir dışı çekimlerine gideceğiz okulunuzdan ona göre izin alın.

 

- Tamam

İstanbul'da rezil olduğumuz yetmedi en kalabalık şehir Ankara'da kayboluruz biz bu gidişle.

 

( Ertesi gün )

 

- Evet hocam 1 hafta kalıp döneceğiz

 

- İyi bari bana da birşeyler alın

Hoca nasıl hesap kitlenir onun sınırlarını zorluyordu. Hocayla konuşmuştuk izin verdi ama hesap kitlemeyide ihmal etmedi. Yolculuk günü için çok heyacanlıydım. Pazartesi günü Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan çıkçaktık diğer pazartesi geri dönecektik okulda ise izinli sayılacaktık. Mayıs'la beraber bavulumuzu hazırladık. Baya bavul hazırlamıştım 4 bavulla gidiyordum. Bizimkilerle havalimanında buluşacaktık. Babamla vedalaştıktan sonra şoförümüz Can abi beni havalimanına bıraktı. Bizimkileri havalimanının kapısında gördüm. Berk'in anneside bizimle geliyordu ama o Ankara'da ki bir arkadaşında kalacaktı. Yani bize hiç bulaşmayacaktı. Ayrıca çok güzel bir kadındı yaşına rağmen çok genç gözüküyordu. Mayıs kulağıma eğilerek fısıldadı.

 

- Gelecekteki kayınvalideni mi inceliyorsun.

 

- Mayıs sinirlendirme beni. Onunla aramızda hiçbirşey yok.

 

- Sen öyle san

 

Uçağa biniş kontrolerinden geçtikten sonra. Uçağa bindik. Koltuğa oturduğumda öndeki televizyondan bir film açtım. Onu izlerken uyuyakalmışım.

Loading...
0%