Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@kayip_biri

 

( Güneş'in ağzından) ( İki saat sonra)

 

 

Berk'in beni kurtarmasının üzerinden iki saat geçmişti. Zaten çok yorgun olduğum için bu iki saati uyuyarak geçirmiştim. Mayıs bana havuza gitmek ister misin diye sordu benden hayır cevabı alınca ise o tek gitmişti. Hala yaşadıklarımı sindirmeye çalışıyordum. Mezarlığa annemi ziyaret etmeye gitmiştim neredeyse ölüyordum hemde sarhoş biri tarafından öldürülerek. Düşündükçe aklımı kurcalayan bir şey vardı. Adam arkadaşlarımın beni aradığını nerden biliyordu, arkasında birileri mi vardı bu oyunun.

 

 

( Gizemli adam konuşması)

 

 

- Efendim adamımız başarısız olmuş kız hiçbir şeyden şüphelenmemiş bu sadece bir tehtitti umarım bu seferkini babasına anlatır.

 

 

- Tamam kız ölmüş mü?

 

 

- Hayır efendim ismi Berk olan bir arkadaşı onu kurtarmış.

 

 

- Bana Berk hakkında tüm bilgileri getir.

 

 

(Adam çıktıktan sonra gizemli kişi ellerini sıkar)

 

 

- Peki Berk oynamak istiyorsan biz de oynarız.

 

 

( Güneş'in ağzından)

 

 

Akşam yemeği için hazırlanmaya başladım. Elbise giyip hafif bir makyaj yapmıştım. Saçlarımı ise iki yandan balıksırtı örüp bıraktım.

 

 

 

 

Mayıs ben hazırlanıken odaya gelmişti o da saçlarını bukle bukle yapıp hafif bir makyaj yaptı.

 

 

Aşağı indiğimizde bizimkiler aşağıda bizi bekliyordu. Berk açık mavi bir bluz altına siyah kot giyinmişti. Kaan krem bluz üzerine kolej montu altına da gri kot, Yağız ise siyah üzerinde Mickey Mouse baskısı olan bir t-shirt altına mavi kot giyinmişti.

 

 

- Ooooo hanımlar maşallah çok şıksınız özel günde biz mi kaçırdık.

 

 

Gruptaki herkes 18 yaşına girmişti. Bende bugün giriyordum.

 

 

- Sence Güneş'in 18 yaşına girmesi özel bir gün sayılmaz mı?

 

 

Mayıs'ın benim yerime cevap vermesi hoşuma gitmişti. Cebimdeki telefon titreyince mesaj geldiğini anladım. Whatsapp'a baktığımda babamdan mesaj geldiğini gördüm.

 

 

Babam💗: Kızım bahçeye bir çıkabilir misin?

 

 

Ben: Tamam çıkıyorum babam.

 

 

Mayıs'lara döndüm.

 

 

- Babam bahçeye çıkmamı istedi sizde gelin.

 

 

Mayıs diğerlerine bakıp kıs kıs güldü.

 

 

- Tamam geliyoruz ama sen bir gözlerini kapat ben seni yönlendiririm. Gözlerimi kapattığımda sırtımda bir el hissettim ama Mayıs'ın eli olamayacak kadar büyük bir eldi. Kendimi daha fazla tutamadığım için arkamı dönüp gözlerimi açtım. Arkamda olan kişi Berk'ti. Berk benim döndüğünü görünce ellerini hemen sırtımdan çekti. Mayıs ise ona hala ellerini koy işareti yapıyordu. Bu kız ne yapmaya çalışıyordu öyle. Geri geri gidip Mayıs'a yaklaştım.

 

 

- Mayıss sen ne yapmaya çalışıyorsun Allah aşkına. Neredeyse tıslayarak söylemiştim.

 

 

- Kızım çok yakışıyorsunuz. Bende aranızı yapmaya çalışıyordum. Sen çakmasaydın.

 

 

- Canım arkadaşım bir dahakine çakmamamı istiyorsan lütfen daha küçük elli birini seç lütfen. Ayrıca Berk benim için arkadaştan öte birşey değil anladın mı?

 

 

Önde Berk'ler durmuş bizi bekliyorlardı.

 

 

- Kızlar gelmeyi düşünüyor musunuz?

 

 

- Geldik geldik sana birşey söyleyeyim Kaan sabırsızlığın hiç değişmeyecek. Dedi Mayıs.

 

 

- Hadii artık sürprizimi merak ettim. Dedim gerçekten meraklanmıştım.

 

 

- Tamam tamam geliyoruz, dedi Berk.

 

 

Arka bahçeye çıktığımızda çok şaşırdığım birini gördüm. Babam gelmişti. Hızla koşup onun boynuna atıldım.

 

 

- Kızım yavaş boğucan beni hem ben buraya ölmeye gelmedim hediyen tek gelemedi ben de onu kendim getirdim.

 

 

Tam o sırada babamın arkasından yıllardır görmediğim halam çıktı ve yanında Kaya gibi sert olan kuzenim. Yanıma geldi zaten isminden belli sert biri olduğu Alp Kaya Sert böyle isim mi olur ya ama birde teyzemin ismine bakın Yasemin acaba böyle bir kadından böyle bir çocuk nasıl oldu onu düşünüyorum. Kuzenim yanıma gelip elini uzattı. Evet doğru duydunuz yaa benim kuzenim gelmiş bana elini uzatıyor hani anlasam kanımdan akrabam ailedeki kimseye çekmemiş bu. Ama ben boş durur muyum sarıldım bir anda çocuk neye uğradığını şaşırdı. Benden 5 yaş büyüktü. Ama yinede ben kendi yaşıtım gibi görüyordum ondan sonra ise bizim girdiğimiz kapıdan diğer kuzenim Yağmur girdi. Bu iki kardeş tam olarak birbirlerinin zıttıydı. Yağmur benim gibi biriydi sosyaldi. Kardeşini tersine benim orada olduğumu görünce hızla boynuma atladı.

 

 

- Canım nasılsın?

 

 

- İyiyim iyiyim de insan kuzenin doğum gününe geç kalır mı sen bir onu söyle

 

 

- Yaa tuvalete gitmiştim ama yetişemedim.

 

 

Ayrılınca kendimi bahçedeki armut- lardan birinin üzerine bıraktım.

 

 

- Eee ne zaman döneceksiniz.

 

 

- Normalde akşam dönmeyi planlamıştık. Ama ben anneme söyleyip birkaç gün seninle burada kalmaya ikna etmeye çalışacağım.

 

 

- Mantıklı hem bizim grupla çok eğleniriz.

 

 

- Aynen çok iyi birilerine benziyor. Hala tanıştırmadın ama.

 

 

O sırada Mayıs yanımıza gelmişti. Onu göstererek.

 

 

- Bu Mayıs , şu karşımızda duran ama soldaki Mayıs'ın kuzeni Kaan, onun yanındaki açık mavi t-shirt olan üzerinde Berk, yanındaki ise Yağız. Yağız 'da Mayıs'la sevgili olma yolunda ilerliyor.

 

 

- Yok öyle birşey atıyor bu bakma sen ona.

 

 

Kuzenim Yağmur ve Mayıs konuşmaya başladığında bende babamın yanına gittim.

 

 

- Canım aynı prenses gibi olmuşsun. Annen seni böyle görse çok mutlu olurdu.

 

 

- Sağol baba bende onu görmeyi çok isterdim burada ama belkide o gittiği yerde mutludur.

 

 

Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı. Babam gözyaşlarımı sildikten sonra hiç birşey demeden içeri girdi. Bir süre sonra geldiğinde elinde birşey vardı. Yavru bir kedi vardı elinde.

 

 

- Al bakalım bu da benim sana hediyem.

 

 

Babam elime kediyi verdi. Çok tatlıydı "adı Piso olsun"dedim. Berk'in cevabı ise hepimizi kahkahalara boğmaya yetmişti.

 

 

- Kediye başka koyacak isim mi bulamadın? Kedi kediliğinden utandı.

 

 

- Merhaba Piso umarım benle mutlu olursun dedim fısıldıyarak.

 

 

Kuzenim Yağmur halamı ikna etmiş onlarda burada bizimle kalacaktı. Onlar tanışırken benim telefonum çalmaya başladı. Arayan yönetmen yardımcısı Murat Bey'di. Sessiz bir yer bulup telefonu açtım.

 

- Alo 

 

 

- Merhaba Güneş bu saatte rahatsız ediyorum ama çekimler bitmek üzere yarın sadece gece çekimleri kaldı. O yüzden gündüz takılın akşam ise sizi alması için bir araba göndereceğiz. Çekimler bittikten sonra iki gün daha kalıp geri İstanbul'a döneceğiz.

 

 

- Pekala ben arkadaşlarıma söylerim.

 

 

- Ha birde unutmadan söyleyeyim. Ekipçe doğum gününü kutluyoruz.

 

 

- Sağolun. İyi akşamlar

 

 

- Sanada

 

 

Murat Bey'le konuşmamız bitince bizimkilerin yanına döndüm. Murat Bey'in dediklerini anlattıktan sonra tabu oynamaya başladık. Babamlarda bize katılmıştı en son gülmekten çenem ağrıyordu. Babamın gece uçağı olduğundan dolayı halamla kalktı. Saat on ikiye on kaldığında bizde odalara gitmek için kalktık. Yağmur ve Kaya ayrı odalarda kalacakları için onlar odalarına geçti. Mayıs zaten odaya gelir gelmez banyoya girdi. Ben ise babamla mesajlaşmaya başladım.

 

 

Babam : Kızım normalde orada söyleyecektim ama keyfini kaçırmak istemedim. Ben artık tek yapamıyorum ve bir kadınla görüşmeye başladım.

 

 

Siz : Ne?! Baba annemden ne kadar çabuk vazgeçtin. Annem hayatta olsaydı ve bu halini görseydi yıkılırdı. Ben görüştüğün kadınla aynı evde kalmam. Beni merak etme Antalya'da teyzemin yanında kalıyor olucağım.

 

 

Babam: Güneş lütfen bari bi dinle

 

 

Siz : Bu kadar mı kolay bir kadın için ailenden vazgeçmen. Galiba öyle o zaman görüşürüz baba umarım yeni sevgilinle mutlu olursun.

 

 

( Çevrimdışısınız.)

 

 

Gerçekten bu kadar mı kolaydı. Saatin kaç olduğunu umursamadan teyzemi aradım tabi önce babamın kayıtlı ismini değiştirdikten sonra. Bu benim huyumdu birine gıcık kaptığım zaman onun ismi benim için dünyanın en kötü şeyleri listesine girerdi ve bu telefonuma yansırdı. Şuan babamın ismini merak ediyorsanız. " Baba olmayı beceremeyen adam" Teyzem tamda tahmin ettiğim gibi telefonumu açmıştı. Ağlayarak konuşmaya başladım.

 

 

- Teyze olanları duydun mu?

 

 

- Baban olacak adam az önce aradı. Bana senin yanına gelmek isteyeceğini kabul etmemem gerektiğini söyledi ama düşünelim ben kabul ettim mi? Hayır tabi onun haberi yok ama. Çekimlerde olduğunu biliyorum. Sana uçak bileti alıyorum iki gün sonra buradasın sonra da okul müdürünle konuşup bir süre İstanbul'da olamayacağını söylüyoruz. Baban olacak adamda yaptığı yanlışı anlayınca seni onun yanına gönderiyoruz. Ama bundan hiç kimsenin haberi olamayacak tamam mı?

 

 

İşte teyzemi bu yüzden seviyordum.

 

 

- Okey teyzede sen iki dakikada destan yazdı valla.

 

 

- Tamam hadi ben uçak bileti bakıyorum. O gün geldiğinde Bora enişten almaya gelir seni.

 

 

- Tamam teyze hadi iyi geceler.

 

 

- Görüşürüz kuzum kendine iyi bak sen bana ablamın emanatisin. Valla gebertir beni sana iyi bakmazsam.

 

 

Telefonu kapattıktan sonra. Yatağa uzandım. Telefonumun titremesiyle geri kalktım yabancı bir numaraydı. Mesaj atmıştı.

 

 

0536******: Oyun başlıyor arkanı kolla.

 

 

Siz: Ne oyunu beyefendi/ hanfendi

 

 

Resmen dolancırıya mesaj atmıştım. Deli cesaret.

 

 

0536******: İntikam oyunu sen dalga geç. Ama intikam soğuk yenen bir yemektir ben onu buz gibi yapcam.

 

 

 

Loading...
0%