8. BÖLÜM MERCAN YILMAZER KAZASI

- Bak Faruk yeter artık sürekli sıkboğaz etmenden sıkıldım yeter artık, dedi Mercan kocasına.

- Mercan anlamıyor musun bu ailemiz için en iyisi, Faruk sinirlenmeye başlamıştı. Mercan her zamanki gibi inatçıydı.

- Senden ailemiz için neyin doğru olup olmayacağını öğrenecek değilim. Eğer Güneş olmasaydı şuan bir ailemiz yoktu Faruk bunu unutma.

- Mercan yeter.

Mercan dolan gözlerini saklamaya çalışarak evden çıkar. Arabasına biner arkadaşlarıyla buluşmaya gidecektir. Arabayla bir tane barın önünde durur. İçeri girer. Gözü arkadaşlarını arar. Bir masada oturuyorlardır. Onların yanına geçer. O akşam hiç bir şey içmez Mercan ama sanki sürekli biri onu izliyor gibi hisseder. Arkadaşlarıyla kafa dağıtmaya çalışır ama pek de başarılı olamaz. Sarhoş arkadaşlarını eve bırakmak için arabasına biner. Arkadaşlarını eve bıraktıktan sonra kendi evi için yola çıkar. Arabasında dinlendirici bir müzik çalıyordur. Fakat Mercan'a bu bile yetmiyordu. Tam kavşağı döneceği sırada bir arabanın farlar gözünün önüne çıkar ama araba ters yönden onun üzerine doğru geliyordur. Mercan'ın eli ayağına dolaşır. Arabayı sağa çekmeye çalışsada başaramaz. Karşıdan gelen arabanın farkarı kör edici bir ışık saçıyordu. Araba tam olarak Mercan'a çarpar. Mercan bir dakika sonra hayata gözlerini kapatmıştır.

Bundan iki saat sonra Mercan'ın cenazesi Ankara'da ki Karşıyaka Mezarlığına gömülmüştür. Faruk yıkılmış bir şekilde ağrıyordur. Ama Güneş'e iyi bakmalıydı o karısını emanetiydi ona. Güneş'i herkesten korudu ta ki Güneş okula gitmek isteyene kadar. Faruk karısını çok severdi aralarında küçük tartışmalar olurdu her evlilikteki gibi. Mercan çok iyi araba kullanırdı. Polis alkolde tespit etmemişti. Ne olmuştu Mercan'a.

Bu olaydan sonra herkes farklı köşelerine dağıldı ülkenin. Faruk Güneş'i alıp İstanbul'a gitti. Güneş'in teyzesi ise Antalya'ya taşındı. Faruk'un kardeşi ise yurt dışına İtalya'ya gitti.