Lavinya, bes yaşındayken annesinin yüzünü son kez gördüğünde, hayatının en karanlık anlarını yaşadı. Yıllar boyunca bu anılar, içindeki derin yaralar açarak, annesini görmek istemedigi bir geçmişe dönüşmüştür. On iki yil sonra, babasının yurt dışına çıkmasıyla, istemeden de olsa onu yıllardır görmediği annesinin yanına gönderilmek zorunda kalacaktır.
Bu yaz tatili, Lavinya için bir zorunluluk ve duygusal bir yük olacaktır. Annesinin yanında geçireceği üç ay, geçmişte yaşadığı kötü anıların yeniden canlanmasına neden olacak; her an, ruhundaki yaraların kanamasına yol açacaktır. Annesinin ve üvey kardeşlerinin hayatında kendini kaybolmuş hissedecek, tanıdık bir yüzü yeniden görmek, içindeki korkuları daha da büyütecektir. Lavinya, beklenmedik bir şekilde aşık olur, ama bu aşkı onun için hiçbir şekilde oluru olmayacaktır. Aşk demek onu sonsuza dek görmek demek. Lavinya'nin kalbi hem geçmişin hayaletleriyle savaşacak hem de yeni bir geleceğin belirsizliğine doğru adım atacaktır. Annesiyle yaşadığı zorunlu birliktelik, ona ait olduğu duyguların ve yaşamak istemediği aniların üstesinden gelme mücadelesini verirken, her gün biraz daha karanlığa çekilecektir. Sonunda, bu yolculuk, Lavinya'nın ruhundaki derin yaraları açığa çıkaracak, kaybolmuş parçalarını bulmaya çalışırken, onu bambaşka bir hayata sürükleyecektir |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |