Selamünaleyküm :)

Nasılsınız?

Yeni bölüm geldi. İnşallah beğenirsiniz 🫣

İyi okumalar dilerim 🤍

SİZ: Tamam sorun değil.

SİZ: Cevabını aldığına göre artık yazma da dersimi rahatça dinleyebileyim.

BAŞ BELASI yazıyor…

BAŞ BELASI: Tamam çok teşekkür ederim.

BAŞ BELASI: Allah’a emanet ol.

SİZ: Sende.

Whatsapp’tan çıkıp telefonumun ekranını kapattıktan sonra bakışlarımı dersi anlatan hocaya çevirdim ama dikkatimi veremedim bir türlü.

Kimsin sen Melih? Ne istiyorsun benden?

İnanmak istiyordum ona ama daha önceden yaşadıklarım yüzünden artık bu okuldan kimseye güvenemiyordum. En çok da erkeklere. Başından beri yazanların hepsi niyetlerini fazlasıyla belli ettikleri için zaten hiç güvenmemiştim ama bu Melih başkaydı ve ben, ilk defa birine az da olsa bu kadar kolay güven hissediyordum.

Doğru düzgün dinlemediğim için hiçbir şey anlamadığım dersim bitince saatime baktım. Diğer derse daha yarım saat olduğundan sınıftan çıkmamaya karar verdim. En azından kitap okurum diye düşündüm ve çantamdan kitabımı çıkarıp kaldığım yerden okumaya devam ettim.

“Yeniden doğacaksın. Kıyametini yaşayıp yeniden dirileceksin. Azrail’i, İsrafil’i ve Cebrail’i adeta göreceksin. Yardım edecek onlar sana. Domuza karşı aslan, yılana karşı kartal, baykuşa karşı hüthüt, kargaya karşı bülbül, eşeğe karşı at olacaksın. Dünyaya, eşyaya yeniden anlamını getireceksin. O zaman Allah da sana, senin kendi öz anlamını bağışlayacaktır. Hiç kuşkun olmasın.”

(Diriliş Neslinin Amentüsü, Sayfa 68)

Kitabın son sayfasının son paragrafının altını çizdikten sonra fotoğrafını çekip kapattım. Yarım saat yetmişti kalanını bitirmeme ki zaten, kitap da çok kalın değildi ama içindekiler hazineydi. Çok güzel bir kitaptı ve her gencin mutlaka okuması gerekiyordu bence. Çektiğim sayfanın fotoğrafını sosyal medya hesabımdan paylaştıktan sonra kitabımı çantama koyup dersin başlamasını bekledim.

Dakikalar içerisinde hoca sınıfa girince bir saatlik ders başlamış oldu. Umarım hemen biterdi çünkü ders Buse Hoca’yaydı ve maalesef ki kendisiyle aramız hiç iyi değildi. Sürekli tesettürüme laf atıp duruyordu ve bu durum canımı sıkmaktan çok, üzüyordu beni. Her ne kadar beni sevmese de üzülüyordum onun için. Sınıftaki tek tesettürlü öğrenci ben değildim ama en çok gözüne batan bendim. Bunda sessizliğim çok etkiliydi çünkü susarken bile, karşımdakine gerekli cevabı vermeyi başarıyordum Elhamdülillah.

Buse Hoca sınıfa girince başımı önüme eğdim. Mümkün olduğunca onunla göz göze gelmemeye çalışıyor, dersini dinlemekle yetiniyordum ve bu da bana yetiyordu neyse ki. Buse Hoca kısaca nasılsınız diye sorduktan sonra bugün işleyeceği konudan bahsedip derse başladı. Ders bitene kadar da neyse ki beni üzecek bir şey söylemedi. Ders bitince eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım. Ecmel ve Gökçe’ye mesaj attığımda ikisi de yemekhanede buluşalım yazdıkları için yemekhaneye geçtim. yemeklerimizi aldıktan sonra kızlarla boş bir masaya geçtik. İlk işim suyumu açıp yavaş yavaş içmek oldu.

Suyumu içip önüme indirdiğimde Ecmel elini omzuma koyup “Beyza, o çocuk yazıyor mu hâlâ?” diye sorunca nefesimi verip “Bir haftadır yazmıyordu ama bugün yine yazdı.” dedim.

“Sabah ağabeyim beni okula bıraktı. Gitmeden bana sarıldı ve o da bunu görmüş. Bir şeyler yazdı işte.” deyip Melih’le olan mesajlara girdim. Kızlar mesajları okurken, bende kaşığıma uzanıp önümdeki çorbadan içmeye başladım.

Gökçe, okuduktan sonra telefonumu bana uzatıp “Kızma Beyza’m ama bu çocuk seni çok seviyor, fazlasıyla belli. Buğra Ağabey’den kıskanacak ve durumu öğrendikten sonra hızla özür dileyecek kadar hem de.” deyince Ecmel “Evet Beyzoş, bence de bu çocuk seni çok seviyor. Aklını başından alıyorsun ve kalbi de senin aşkından atıyor.” dedi gülerek.

“Ecmel, zaten kafam karışık. Üstüne bir de sende böyle şeyler söyleyip sinirimi bozma lütfen.”

Gökçe elimi tutup “Kafan neden karışık ki?” diye sorunca “Melih’e güvenmek istiyorum ama daha önce yaşadıklarım yüzünden güvenemiyorum. Kim olduğunu bile bilmiyorum ve onu kırmak da istemiyorum. Ya doğruyu söylüyorsa diye düşünüyorum bazen ama sonra da nereden biliyorsun Beyza, belki de seni hassas noktandan vurmaya çalışıyor diyorum.” dedim.

Gökçe tuttuğu elimi biraz sıkıp “Zamana bırak her şeyi Beyza. Allah, doğru olanı sana gösterecektir ama bana düşüncemi soracak olursan, bence bu çocuk diğerlerinden farklı derim.” deyince Ecmel “Bence de farklı ve seninle evlenmek konusunda da fazlasıyla ciddi.” deyince ona göz devirip önüme döndüm.

Başka da konu konuşmadık ve sessizce yemeğimizi yemeye devam ettik. Yemekten sonra yemekhaneden çıkıp mescide geçtik. Namazdan sonra kızlar kendilerine kahve, bende çay aldım ve bahçedeki meşe ağacının altındaki masalardan birine geçtik.

Ecmel “Kızlar, gruba girin. Bizimkiler mesaj atmışlar.” deyince telefonumu çıkarıp internetimi açtım. Üst üste mesajlar girince hızla mahalleden kızlarla olan ortak gruba girdim.

KADERİM BUYMUŞ, grubun adını DÜĞÜNÜMÜZ VAR🥳 olarak değiştirdi.

KADERİM BUYMUŞ: Kızlarrrr. Toplanın çünkü DÜĞÜNÜMÜZ VAR 🥳

AGRESİF ABLA: Grubun adını yine niye değiştirdin Kader?

ASYA ABLA: Ecrin, kuşum buna mı takıldın cidden?

AGRESİF ABLA: Evet abla.

AGRESİF ABLA: Bıktım bu çatlağın grubun adını ruh haline göre sürekli değiştirmesinden.

KADERİM BUYMUŞ: Birincisi ben çatlak değilim Ecrin!

KADERİM BUYMUŞ: İkincisi de, ruh halime göre değil olacak olan bir duruma göre değiştirdim!

AGRESİF ABLA: Ünlem de koymuş. Çok tırstım hjdhdggdhhsh

AGRESİF ABLA: Ayrıca ben senin ablanım Kader! Arkadaşınmışım gibi konuşma benimle!!!

BETÜL'ÜM: İki dakika geç geldik grupta olanlar olmuş yine. Ecrin Abla, Kader Abla siz aynı evde nasıl yaşıyorsunuz?

BETÜL'ÜM: Kardeş olmanıza hâlâ inanamıyorum sjgkfhgjfhlkf

AGRESİF ABLA: Vallahi Betül, bende senin Beyza'yla kardeş olmana inanamıyorum canım.

BETÜL'ÜM: Ablam neredesin? Birileri küçük kardeşini üzüyor ya :'(

ASYA ABLA: Kızlar, yeter ama.

HATİCE ABLA: Hakikaten canlarım. Üzmeyin birbirinizi de kimin düğünü var onu söyleyin artık.

ASYA ABLA: Yok kimsenin düğünü falan. Kader yine saçmalıyor.

KADERİM BUYMUŞ: Hiç de bir kere saçmalamıyorum abla. Seni istemeye gelecekler işte.

KADERİM BUYMUŞ: Bu da demektir ki ablam evleniyor ​​​​​🥳

ASYA ABLA: Benden kurtulmaya bu kadar merakın olduğunu bilmiyordum ablacığım.

KADERİM BUYMUŞ: Yok ablam, ne kurtulması ne merakı canım. Alakası yok, ben sadece senin için mutlu oldum.

KADERİM BUYMUŞ: Sen gidince senin odana taşınma planlarımla da alakası yok bu arada hkshkhtshjvk

AGRESİF ABLA: Şimdi çıktı ortaya. Abla, kardeş bu çatlağa deniyorsa düşman kime deniyor anlamıyorum. Tabi bir de bana? Dur benimki belli...

AGRESİF ABLA: Cevap veriyorum: Hayırlı kardeş.

AGRESİF ABLA: Bu arada ablam evlenip giderse onun odasına ben geçiyorum Kader. Sana ne oluyor?

ECMEL: Kızlar, Asya Abla da grupta ve şu an yazdıklarınızı okuyor jzksbhsksbsj

GÖKÇE: Hakikaten ya. Ayrıca bırakın şu odayı falan da olaya bir açıklık getirin.

GÖKÇE: Kafamız karıştı burada ve ayrıca birazdan dersimiz var.

GÖKÇE: Ben olanları öğrenemezsem dersi falan dinleyemem meraktan.

KADERİM BUYMUŞ: Ecmel, Gökçe Beyza yanınızda mı?

ECMEL: Evet.

KADERİM BUYMUŞ: Mavişim, bi' ses ver bakayım.

SİZ: Buradayım Kader.

KADERİM BUYMUŞ: Sessiz prensesim de çevrimiçiyse herkes burada demektir diye düşünüyor ve konuya giriyorum.

KADERİM BUYMUŞ: Yusuf Ağabey ablamı seviyormuş 🥳

AGRESİF ABLA: Kader, bu emojiden nefret ediyorum senin yüzünden.

BETÜL'ÜM: Yusuf Ağabey ve Asya Abla mı? Yaa çok tatlı bir çift olur onlardan

BETÜL'ÜM: Yusuf Ağabey çok yakışıklı. Asya Abla da çok güzel. E tamamdır.

BETÜL'ÜM: Hayırlı olsun.

ASYA ABLA: Ya kızlar, yok öyle bir şey.

ASYA ABLA: Yani, var da yok.

AGRESİF ABLA: Gözünden kalpler fışkırdığı için ne yazacağını şaşırdı, kıyamam ya.

KADERİM BUYMUŞ: Hkshkhtshjvk

ASYA ABLA: Ecrin, Kader susun artık!

HATİCE ABLA: Asya, bize gel çabuk. Anlat şu meseleyi.

HATİCE ABLA çevrimdışı

ASYA ABLA çevrimdışı

ECMEL: E biz ne olacağız, hiçbir şey bilmiyoruz.

GÖKÇE: Hakikaten ya.

KADERİM BUYMUŞ: Size de ben anlatırım okuldan gelince.

ECMEL: Tamam o zaman. Zaten benim gitmem gerekiyor çünkü dersim başlamak üzere.

GÖKÇE: Aynen benim de başlamak üzere. O yüzden bize müsaade.

AGRESİF ABLA: Tamam görüşürüz.

KADERİM BUYMUŞ: İyi dersler.

Gruptan mesajlar gelmeye devam ediyordu ama derse geç kalmamak için internetimi kapatıp ayaklandım. Kızlarla vedalaştıktan sonra hızla Fen-Edebiyat Fakültesi binasına yöneldim. Kader yine kafamızı karıştırmıştı ama eve gidince mutlaka öğreneceğimi bildiğimden merak etmiyordum.

Hayırlısı olsun yeter, diye mırıldanıp dersimin olduğu sınıfa geçtim.

Bölüm adını görünce Melih ve Beyza zannedenler. Yazar yaptı yapacağını 🫣

Yeni bölüm yarın gelir mi bilmiyorum çünkü oy sayısı az ve bu durum yazarınızı azıcık üzüyor 😅

Bir de Geçmişten Gelen Sen'e bölüm yazmam gerekiyor 🤭

Yeni bölümde görüşmek üzere 😉

Kendinize iyi bakın, Allah'a emanet olun 🤍