@kedili_limon
|
Laraya dükkandan altı tane kitap alsada Levent’in önerdiği kitabı almamıştı. Lara biraz üzgün dursada almamakta fazlası ile kararlıydı Gökhan. “Herife bak ya, kızıma akıl veriyor bide ben varken” diye mırıldanıyordu. Diğer gerekli olan şeyleride aldıktan sonra eve doğru yürüyerek gitmeye başlamışlardı. Yerdeki yaprakları ezerek ilerliyordu. Kurumuş olanların kırılma sesi hoşuna gidiyordu Lara’nın. Eve geldiklerinde Lale bahçedeki çimenleri azına atıyordu. Gökhan bir süre onu sevip ardından eve girmişti. Bahçede olan tavukları inceliyordu Lara. Tavanlardaki örümcek ağlarını almaya çalışıyordu Nalan. Odaklandığından dolayı Gökhan’ı fark etmemişti. Parmak ucunda zar zor oralara ulaşıyordu. Altındaki sandalyede onun dengesini korumasını engelliyordu. Gökhan ona seslenmeden arkasından sarılmaya çalışmıştı. Arkasında birinin olduğunu fark ettiğinde tanımamıştı ilk başta Gökhan’ı. Çığlık atıp kafasına bir kaç kez süpürgeyle vurmuştu. “Benim Nalan, benim” diyerek biraz uzaklaşmıştı. “İyi misin Gökhan” derken sandalyeden inip süpürgeyi bir kenara bırakmıştı. “Acıyor” diyip anlında rasgele bir yeri göstermişti ona doğru eğilirken. Nalan’ın endişeli yüzünün tatlı olduğunu düşünüyordu. Anlındaki saçları çekip gösterdiği yere üflemişti Nalan. Bir süre onu izleyip ardından sarılmıştı. Kafasını Nalan’ın boynuna gömmüştü resmen. “Hadi acıyordu” diye gülerken Nalan’da ona sarılmıştı. Lale’nin ağlamasını duyduğunda dışarıya çıkmak için sarılmayı bıraksada Gökhan bırakmamıştı. “Lale ağlıyor duymuyor musun” dediğinde kafasını kaldırmıştı. Hızla dışarıya çıktığında tavuğun onu kovaladığını görmüştü. Lara ise civciv seviyordu umursamadan. Gökhan büyü ile tavuğu havada buzla dondurduğunda Lara onların evden çıktığını fark etmişti. Ayağa kalkıp babasının yanına gitmişti. “Baba bak, kitaptaki sayfanın sembollerini taklit ederek büyüttüm onu ben” Gökhan onun başını okşayıp Lale’nin yanında gelmişti. İyileştirme büyüsü yaparken Nalan Laraya dönmüştü “Laleyi koruman gerekirdi” demişti sinirli bir sesle. Yüzündeki gülümseme hâlâ duruyordu Lara’nın ama gözleri titriyordu. Civcivi yere bırakmasının ardından babasının kenara koyduğu kitapları alıp evin içine girmişti. Merdivenlere ilerlerken yere düşen göz yaşının sekerek yuvarlandığını fark etmişti. “Korumam gerekmez” diye mırıldanmıştı diğer yuvarlananlara bakarken. Yerden onları alırken daha fazlası k. Hepsini toplamasının ardından merdivenlerden ikinci kata çıkmıştı. Çatı katına doğru çıkan merdivenden ilerlemişti. Merdivenler sona doğru küçülüyordu. Kapağı açtığında tozdan dolayı hapşırmıştı. Çok fazla kutu vardı. Onların üzerini eli ile silip üzerine yatmıştı. Ufak kirli olan pencereden sızan ışık ortamı aydınlatan tek şeydi. Avucundaki taşları sıkarken yattığı kutu içine doğru çökmüştü. Bunu fark ettiğinde kalkmıştı. Kutuyu açtığında bir sürü fotoğraf vardı. Fotoğrafların arkasında yazan şeyler bilmediği bir dildeydi. Resimdeki kadının Talpollü olduğu belliydi. Muhtemelen onların dilinde yazılmıştı. Üzerindeki tarihle kalplerden güzel bir şeylerin yazdığını hissediyordu. Diğer resimleride eline alırken en alttan bir kolye çıkmıştı. Resimdeki kadının taktığı kolyeydi. “Parlaklığını yansıtmamış resimler” diyerek cama doğru tutmuştu. Beyaz mücevher yere ufak gök kuşakları çıkmasına sebep oluyordu. Ev gibi oda iyi bir şekilde korunmuştu. Aşağıdan babasının sesini duyduğunda kolyeyi ve resimleri tekrar kutuya koyup çatıdan inmişti. Gökhan onu gördüğünde rahatlamıştı. Onun boyuna gelmek için dizinin üzerine çökmüştü Gökhan. Kollarını açıp sarılmak istediğini belli etmişti. Lara’nın gözleri tekrar doluyorken yanına girip sarılmıştı. Onun sırtını sıvazlıyordu Gökhan. “Abla olmak zor mu” derken güldüğünde Lara daha yüksek sesle ağlamaya başlamıştı. “Tamam, tamam gülmüyorum” diyip onun saçının kokusunu içine çekmişti öperken. Ağlaması durduğunda merdivenlerin basamağına oturmuşlardı. Yerdeki göz yaşlarının gire bileceği kadar büyük olan deliğin içine atmaya çabalıyorlardı. Nalan eve girdiğinde babasının yanına daha çok kaymıştı Lara. “Bak şimdi nasıda girecek” demişti onun omzuna sol eline koyup sağ eli ile gözünün birini kapatıp atmıştı. Çok yakınında bir yere düşmüştü. Lara onun atamamasına gülerken Nalan ne yapmaya çalıştıklarını anlamaya çabalıyordu. Gökhan başka göz yaşı var mı diye etrafa bakınmıştı. “Bitmişler” diyip ayağa kalkmıştı. “Hadi sana bir oda seçelim Lara” dediğinde oda ayağa kalkmıştı... |
0% |