Yeni Üyelik
19.
Bölüm
@kedili_limon

Pazar günü tüm gün okulla alakalı şeyleri halletmişlerdi. Babası ona eşya portalı yapmayı öğrettiğinden dolayı eşya taşıma konusunda sıkıntı yaşamayacaktı. Tekrar sabah olduğunda Laradan daha fazla heyecanlıydı Nalan. “Defter aldın emin oldun değil mi” Lara yemek yemeye çabalıyordu annesinin tekrar tekrar sorduğu soruları umursamadan.

Gökhan’da aynı şeyleri tekrar tekrar duymaktan biraz sıkılmıştı. “Karıcım aldım dedi Lara” dediğinde dediğinde ona dönmüştü. “Bir daha alsın lazım olur” diyerek saate bakmıştı. “Çok geç kalmışsın hızlı ye tatlım” dediğinde Lara elindeki çatalı bırakmıştı. “Ben okula gidiyim”

Ayağa kalktığında Gökhan durdurmuştu. “Ben ışınlarım seni sen yorulma” diyerek oda ayağa kalkmıştı. Bahçeye çıktıklarında Lara’nın durduğu yerin kenarlarına sembolleri çizip manasını aktarmadan önce yanağından öpmüştü. “Okulda kendine dikkat et” diyerek manasını aktarmıştı. “Sende dikkat et”

Rüzgar etrafını toplanırken tebessüm etmişti. Gözlerini açıp kapatırken okula ışınlanmıştı. Arkasından erkek çığlığı yükselmişti. Biri yerde ikisi korkmuş şekilde Laraya bakıyorlardı. Aniden önlerine çıktığı için korkmuşlardı. “Kusura bakmayın” diyerek hafiften başını eğip okula doğru ilerlemişti.

Yerdeki çocuğu kaldırmışlardı. Hepsi Elfti. “Eğmen bir kızdan korkup düştün” diyerek sırtına vurup gülmüşlerdi. “Sizde korktunuz” diyerek Lara’nın gidişini bakmıştı. Siyah saçlarını düzeltip okula doğru ilerlemişti onlarda. Kapının önünde duran öğretmene sınıfın yerine sormuştu. Öğretmen Laraya eşlik edip sınıfını göstermişti.

Teşekkür ettikten sonra sınıfına girmişti. Çoktan gruplaşmalar başlamıştı. Yalnız ve uzakta oturan bir kızın yanına geçmişti. “Günaydın” diyerek ona gülümsemişti. Son bahar daha kendi soğuğunu göstermede kız bere takıyordu. “Günaydın” demişti çekinir bir şekilde. “Ben Lara” diyerek elini uzatmıştı. Diğer sıradaki kişiler onlara bakıp kahkaha atmışlardı.

“Talpollü bir göçmenle arkadaş oluyor” diye yüksek sesle kız söylesede elini çekmemişti Lara. “Işıl” diyerek elini tutmuştu. Bere taksada kulaklarının kıvrıldığını göre biliyordu. Lara’nın omzundaki kelebeği alıp ona doğru göstermişti. “Tutmak ister misin” Işılın gözleri parlamıştı.

Işılın parmağına çıksada kısa süre sonra tekrar Lara’nın omzuna konmuştu. “Ruhsal hayvanın var” diye heyecanla söylediğinde Lara gülmüştü. “Hayır o benim değil, minnak benim” dediğinde sırasının üstünde kirpisi belirmişti. “İki tane var” demişti şaşkınlıktan azını kapatırken.

Sınıf yavaş yavaş dolarken Lara kirpiyi tekrar içine almıştı. “Seninde olabilir” diyip eşya portalından Bay Levent’in verdiği kitabı çıkartmıştı. Sayfaların arasında ararken içeriye öğretmen girmişti. Kitabı tekrar eşya portalına atmıştı ayağa kalkarken. “Günaydın çocuklar” demişti kitaplarını masaya koyup tahtaya adını yazarken.

Sınıf hep beraber günaydın derken Lara ona bakan Eğmeni fark etmişti. Bal köpüğü gözleri ile ona bakıyordu. Öğretmenin tahtaya yazdığı isime bakmıştı. Batur Avcı. “Oturun” dediğinde herkes oturmuştu. “Okulun ilk haftaları olduğundan ders işlemiyeceğim, isteyen bahçeye çıksın” dediğinde “Hadi çıkalım” diyerek Işılın elini tutmuştu Lara.

Başı ile onaylayıp okulun bahçesine çıkmışlardı. Lara oturduklarında sallanan kuyruğunu fark etmişti. Sevimli bulurken şaşırmıştı. “Kuyruğun kocaman” dediğinde kuyruğu daha hızlı sallanmaya başlamıştı. “Evet öyle” demişti ensesini kaşırken. Lara’nın aklına ruhsal hayvanını öğrenecekleri gelmişti.

Portaldan kitabı çıkarıp sayfayı ararken Işılın üzerine doğru bir top gelmişti. Avucunu açıp yerdeki toprağı havaya çıkartarak topun ona gelmesini engellemişti. “Ah işte buldum” derken yer üstüne çıkan toprak tekrar yerine inmişti. Işıl onun sözsüz büyü yaptığına şaşırırken yanına yakınlaşmıştı.

Kitabı onun önüne koyup sayfayı göstermişti. “Buna mana aktar” dediğinde Işıl onun ne dediğini tam olarak anlamamıştı. Lara onun elini sayfanın üstüne koymuştu. “Derin bir nefes al, ve nefesini verirken sayfaya odaklan” demişti...

Loading...
0%