@kedili_limon
|
Öğretmen herkesin yerlerine geçtiğinden emin olduğunda konuşmaya başlamıştı. “Sizler elementinize göre eğitileceksiniz, peki bu ne demek” derken masasından kalkıp eline tebeşiri almıştı. “Su olanlar ateş yapamaz, ateş olanlarda su yapamaz buda onların ayrılmasına sebep olur” Tahtaya dört elementide çizdikten sonra kenara birde karışık yazmıştı. “Deneyerek gelişirsiniz, buda çabalamanız için bir hedef koymamı gerektiriyor” onlara bakıp içten olmadığı belli olur şekilde gülümsemişti. “Ödev vericem yani” diyip tahtaya yazmaya devam etmişti. Sınıfta mızmızlanmalar çoğalmıştı. Tebeşiri tahtaya vurduğunda sessizlik olmuştu sınıfta. Şuanki bulundukları Büyü Gelişim Okuluna yazılıp komutan olan bir sürü kişi vardı. Her konudan yeterli bir okul olsada yedi yıllıktı. Tahtaya yazı yazmayı bırakıp tavana doğru bakmıştı. Ardından avucunu açıp büyü yapmaya denemişti. “Kahrolası Periler” diye mırıldanırken tavan delinip sınıfın ortasına kocaman bir kaya düşmüştü. Lara masada duran büyü kitabını açmıştı. Kalan büyüsü olan sayfayı bulup mana aktarmaya çabalarken Işıl onun kolundan tutup çekmişti. “Kaçmamız lazım Lara” demişti kaçışanların arasında. Okulun koridorunda koşuyorlardı dışarıya doğrusu. Wiskos yenilgiyi kabullenmeyip güçlenip insanların manasını çalmak için Bratsona gelmişti. Koşarken kitabını yolda düşürmüştü. Almaya zamanları yoktu. Dışarda uçuşup insanları yakalıyorlardı. Lara’nın ayağı taşa takılıp düştüğünde ayaklarının yere gömüldüğünü fark etmişti. “Ağlama, ağlamalısın Lara” diye mırıldanmıştı. Okulda Klow olduğunu belli edemezdi. Işıl onun kolundan çekiyordu çıkartmak için. Önlerine bir peri inmişti. “Çırpınışlarınız çok tatlı” diyip sırıtırken tanıdık bir ses yükselmişti. “Karanlık kapılar” dediğinde Lara o tarafa bakmıştı. “Baba” diye şaşkınlıkla konuşurken kılıcını çekmişti. “Benimle aydınlığa ulaşın” demesinin ardından kızının önündeki perinin önüne ışınlanıp kılıcını saplamıştı. Lara ayaklarını yerden çıkartırken Işıl titriyordu. Gökhan kılıcını çıkarıp onun eline vereceği parşömene manasını aktarmıştı. “Evede güvende olursun” diyerek Lara’nın avucunun içine bırakmıştı. Işılın elini tutup parşömenini açtığında kendini evlerinin altındaki hiç bilmediği bir yerde bulmuştu. Nalan onu görür görmez sarılmıştı. Gökhan manasının etrafa yapılan büyü yüzünden çekildiğini fark etsede kılıcını çoktan çekmişti. Gök yüzünde yanında en çok peri olan kişinin yanına ışınlanmıştı. Etraftakileri birer birer keserken kılıcı onun kendini korumak için yaptığı kalkana saplamıştı. Kırıldığını gördüğünde gözleri titriyordu. “Aileme dokunmamalıydınız” diyerek kalkanı yarıp onuda yok etmişti. Etrafta hâlâ periler olsada yere inmişti. “Gerisini onlar halledecektir” diyerek eve ışınlanmıştı. Işıl onu tekrar karşısında gördüğünde irkilmişti. “Baba” diyip Lara ona sarılmıştı. Ağlıyordu bir yandanda. Kızının saçını okşarken Nalanda ona sarılmıştı. O an gözleri Işılı bulmuştu. Neden korktuğunu anlıyordu. Herkes bir yere oturduğunda Nalan’la bir birlerine bakıyordu. Lale’nin oyuncağını kemirmesinden başka bir ses yoktu. “Ben artık komutan değilim” diyip yutkunmuştu. Elini kaldırıp avucuna bakmıştı. “Burayı korumak istiyorum yinede” dediğinde Nalan ayağa kalkmıştı. “İstememelisin, bir araya gelene kadar zaten çok zorlandık” Gökhan gözlerini yere dikip yutkunmuştu. “Bir daha savaşa katılmanı istemiyorum, birilerini korumak istiyorsan aileni koru Gökhan” diye konuştuğunda araya girmişti. “Bir aile için hepsini yok sayamam Nalan, ailemiz ve bir çok aile için savaşmam gerektiğine inanıyorum” sakinliğini korusada Nalan sakin değildi. “Savaşamazsın, izin vermiyorum” diye bağırdığında ona bakmıştı Gökhan. “Yeterince savaştın huzur için buraya geldik, gerekirse başka yerede gideriz ama ben sensiz bir güne daha tahammül edemem Gökhan” diyip Laleyi göstermişti. “O daha küçücük, babasız mı kalmasını istiyorsun sen” Haklı yapmıyordu bu söyledikleri onu. “Ben Lara küçükkende savaşa gittim, evlendiğimizdede savaşa gittim, sırf şuan Lale küçük diye savaş mayacak bir komutan değilim” diyerek oda ayağa kalkmıştı. “Bunu bize yapma Gökhan” derken onun yanına yaklaşıp elini tutacakken Gökhan şehrin içine ışınlanmıştı. |
0% |