@kedili_limon
|
Başıyla onaylayıp farklı bir yere ışınlanmıştı. Lara kapıyı açtığında Helen odaya girmişti. “Beni onla yalnız bırakma bir daha lütfen” diyerek kenarda duran koltuğa oturmuştu. Kollarını birleştirip başka bir tarafa sinirli şekilde bakıyordu. “Onla kalmak pekte kötü sayılmaz” diyip gülümsediğinde Helen ona bakmıştı. “Erkek kardeşlerime bakmak zorunda olmayı tercih ederim” dediğinde sesli şekilde gülüp yanına oturmuştu. “Dinleniyoruz işte nesi kötü” dediğinde dudaklarını büzmüştü Helen. “Daha yola çıkalı bir gün oldu” diye mırıldandığında elini tutmuştu Lara. “Kısa bir süre daha kalalım, hem biz yoldayken karşımıza Klowlar çıkarsa” Helenin içi ürpermişti. “Kalmak mantıklı geldi şuan” dediğinde Lara gülümsesede kendisinin ırkı ile ilgili kötü düşüncelerinin olması sinirini azda olsa bozuyordu. “Yorgunum ben” diyerek koltuktan kalkıp yatağa uzanmıştı. “Lara” dediğinde göz ucuyla ona bakmıştı. “O Klowun yaptığı büyüyü bende yapa bilir miyim” Lara hiç düşünmeden “Evet” demişti. “Nasıl yaparım” diye sorduğunda yatağın üstüne gelmesi için iki kez vurduğunda Helen onun yanına oturmuştu. Lara doğrulup onun yanaklarını sıkmıştı. “Manan yeterse her şeyi yaparsın” diyip kafasını tekrar yastığa koymuştu. “Yani sen yapa bilir misin” dediğinde başıyla onaylamıştı. “O zaman neden onu engellemedin Lara” sorarkenki ciddiyetini ses tonundan anlamıştı. “Ben barışçıl bi insanım, her ırk yaşamalı kafasındayım yani” diyip gözlerini kapattığında Helen onu sarsmıştı. “Gerçeği söyle” demişti çocuksu bir sesle. Lara gülerek yatakta oturur pozisyona gelmişti. “Bozulamaz bir büyüdür o” Helen onu tüm ciddiyeti ile dinliyordu. “Geniş kapsamlı büyülerin hepsi bozulamaz olanlardır, büyü kitaba bakmadan yapılamazlar, yapılırsa o zaman daha çok mana kullanmasına sebep olur” Helenin yüzü düşmüştü. “Kırılamaz bir kalkan yaparsan engellene bilir belki” Helen onun ellerini tutmuştu. “Bana kalkan yapmayı öğret lütfen” derken gözlerinin parladığını net bir şekilde göre biliyordu. “Yarın hallederiz uykum var” diyip kafasını yastığa koyacakken omuzlarından tutup onu tekrar sarsmıştı. “Öğret bana” derken Lara gülüyordu. “Cidden uykum var” dediğinde yüzünü yaklaştırmıştı Helen. “Daha iki saat geçmedi uyanalı, beni kandıramazsın” desede Lara konağa girmek için çabalarken beş dakika bile uyuyamamıştı. Manasını daha fazla kullanmamak için büyüde yapamamıştı. “Lütfen beni bırak” derken kapı çalmıştı. Helen kalkıp kapıyı açtığında Yiğiti karşısında görmüştü. Kafasını kapının girişinden çıkarıp yataktan oturan Laraya bakmıştı gülümseyerek. “Sana hekim getirdim” diyerek odaya girmişti. Yanında getirdiği hekim Lara’nın yanına gelip iyileştirme büyüsü yaptığında mana akışını engelleyen taşların kapatıldığını anlamıştı. İşi bitikten sonra “Yemek yerken dikkat edin lütfen ses telleriniz zedelenmiş, iyileştirme büyüsü yapsamda dikkat etmeniz şart bayan” diyip başını eğip odadan çıkmıştı. Helen ve Yiğit ona bakıyordu. “Yiğit bey benim uykum var her ne kadar iyi olsamda” dediğinde “Tamam anlıyorum size iyi dinlenmeler” Odadan hızlıca çıksada kapıdan çıkmadan tekrar Laraya tebessüm etmişti. Getirdiği hekim düşük seviyede yaptığından hâlâ boğazı ağrıyordu. Kendisine iyileştirme büyüsü yaparken Helen gözlerini kısmış şekilde ona bakıyordu. “Hiç uykun yok bi kere” diyip koltuğa oturmuştu. Eşya portalından bir kitap çıkarıp yatağın üstüne koymuştu. “Al şunu, bul kalkan büyüsünü sonra yaparsın” diyip yatakta iyice uyuma pozisyonu almıştı. “Ben bunu okuyamıyorum” dediğinde gözünün birini açıp. “Aşağıda Elfçe yazanı okuyacan” diyip gözünü tekrar kapatmıştı. Sözlü şekilde öğrendikten sonra sözsüz yapması daha kolayına gelecekti. Kalkan büyüsünü yapmayı denerken Lara uykuya dalmıştı bile. Kitaptaki diğer elementlerden bağımsız olan kolay büyülerin yapımıda azda olsa öğrenmişti. Öğlene doğru gözlerini açtığında Helen büyü denemesi yapmaya devam ediyordu. “Hiçliğin kapısı açıl” demişti avucunu açıp. Yerde açılan eşya portalının içine düşmüştü. Çığlık atması Lara’nın tamamen uyanmasını sağlamıştı. Eşya portalının içine atlayıp daha derine gitmeden Heleni yakalayıp kucağına almıştı. Havada durma büyüsüyle yukarıya çıkartırken ona hayranlıkla bakan gözlere gülümsemişti. Portaldan çıktıktan sonra kapının önünde endişe ile bakan hizmetliye dönmüştü...
|
0% |