@kedili_limon
|
Onların gidişlerini izliyordu. “Utanması bile çok güzel” demişti. Konağın bahçesine çıktıklarında Helen ona seslenmişti. “Hani yemek yiyecektik” dediğinde kendini sakinleştirmeye çabalıyordu Lara. “Yolda yeriz” diyip minnakı çağıracakken hâlâ küçük olduğunu hatırlamıştı. “Önce yemek, ama şehirde yiyelim” diyerek ilerlerken önlerine bir at arabası durmuştu. Arabanın kapısı açıldığında içinden çıkan yarı tilkilere göz atmıştı Lara. Önce erkek olan üç tilki indikten sonra en son inen içerdeki kardeşine elini uzatmıştı. Araçtan indiğinde göz göze gelmişlerdi Işıl ile. İkiside fazlası ile görünüş olarak değişsede gözler özlemi hissetmişti. “Lara” derken o “Işıl” demişti. Bir birlerine sarıldıklarında Helen ve abileri nerden tanış olduklarını düşünüyorlardı. “Seni baskından sonra bir daha göremedim ne kadar endişelendim bilemezsin Lara” derken gözünden yaş süzülüyordu. “O hayırsız herife baban seni götürdüğü için kızgındı” derken gülmesini tutamamıştı ikiside. “Cidden mi” derken tekrar sarılmışlardı. “Seni çok özlemişim” dediğinde Lara sadece “Bende” demişti. Abileri bir birine bakıyordu. “Biz içeri geçiyoruz, sen gelirsin” demesinin ardından uzaklaşmışlardı. “Senle burda karşılaşmak gerçekten beni o kadar mutlu ettiki anlatamam” derken Larayı bahçeye doğru götürmüştü. Helende onların peşinden sessiz şekilde geliyordu. “Seni nişanlımın evine ne getirdi” dediğinde Lara elini azına koymuştu. “Ciddi misin, nişanlandın mı” derken Helene dönmüştü. “Portalı aç” dediğinde şaşırsada “Hiçliğin kapıları açıl” demişti. İçindeki gelinliğe benzer olanı çıkartıp Işılın önüne koymuştu. “Göz önünde olan alınmaz” diyede Helene fısıldamıştı. “İnanmıyorum, bunu sen mi yaptın” dediğinde Işıla dönüp başıyla onaylamıştı. Işıl taşların hepsinin onun göz yaşı olduğunu düşünmüştü. “Ben bunu kabul edemem” demişti elini elbisenin üstünden çekerken. “Edersin edersin” diyip gülümsemişti. Dudağını ısırıyordu elbiseye bakarken. “Ama bu çok güzel Lara” derken ona tekrar sarılmıştı. Kendi portalının içine koyup yürümeye devam etmişlerdi. Bahçede dolaşırken Yiğit çalışma odasındaki camdan onlara bakıyordu. “Dinliyor musun Yiğit” diye ona seslenmişti Işılın en büyük abisi Esat. “Dinliyorum” diyip ona dönmüştü. “Dediğim gibi kardeşim gök taşlarının düştüğü güçsüz korumaya sahip bir konakta yaşayamaz, en başta ben izin vermem” Diğer abileri sessizliğini korusalarda bakışlarından aynı düşüncede oldukları belliydi. “Nişanlanmak isteyen birine göre fazla tedbirsizsin” Işılla aynı ırk ve aynı türden oldukları için evlenmenin iyi bir seçim olacağını düşünmüştü en başlarda. Yakan ailesinin maddi durumunuda göz önünde bulundurup iyinin iyisi olarak gözünde büyütmüştü Işılı. “Haklısınız” diyip gülümsemişti. Çoktan bir çok işlem yapıldığından dolayı nişanında bozmak işine gelmiyordu. “Gerekenleri buraya yazdım, hallet” diyip yerinden kalkıp kağıdı onun masasına koyup üçü birden çıkmışlardı. Karanlık bir geçmişleride vardı Işılın abilerinin o yüzden fazlası ilede korkuyordu. Komutan olması ani bir ölümü engelleyemezdi sonuçta. Abileri bahçeye çıktığında Lara ile tanıştırmıştı. “Kartopunu benim ruhsal hayvanım yapmamı sağlayan” derken bahçenin içinde belirmişti. Işılın boyunu biraz geçiyordu. “Seni çağırmadımki kabuğuna dön” derken Lara gülmüştü. “Ben Lara” diyerek en baştaki abisine el uzatmıştı. Kaşı hafiften kalkmıştı. Tereddüt ederek elini sıkmıştı. “Esat” dedikten sonra diğer abisine el uzatmıştı. “Atlas” desede elini sıkmamıştı. Biraz bozulsada diğerine elini uzatmıştı bu seferde. “Okan” diyip elinin üstünden öpmüştü. Lara bu günki ikinci şokunu yaşıyordu. Helen çardağın içinde onların konuşmasının bitmesini bekliyordu. “Nasıl elbiseyi aldığımı fark ettiki, bir sürü vardı orda” diye mırıldanırken Lara’nın ona baktığını görmüştü. Duruşunu düzeltip farklı bir tarafa bakmıştı. “Abi Lara bana ne hediye etti inanamazsınız, konağa geçelimde gösteriyim” derken abisi onu durdurmuştu. “Bizim konağımızda gösterirken Işıl” derken Laraya bakmıştı. “Arkadaşı olarak misafirimiz olabilirsiniz” dediğinde gözleri parlamıştı. “Onur duyarım” diyip Işılın elini tutmuştu. Araca doğru ilerlerken Helene gelmesi için işaret etmişti. Korkuyor olsada onun yanına gitmişti. Abileri araca ilk onların binmesine izin vermişti. “Biz portalla geliriz” diyip kapıyı kapatmıştı.. |
0% |