@kedili_limon
|
• 3 yıl sonra • Nalan ordaki bir konağa hizmetli olarak girmişti. İşlerini yaparken Laleyi Laraya emanet edip kalması için verilen odasında bırakıyordu. Arada bir konağın kütüphanesinden eski kitapları sıkılmasın diye Laraya getiriyordu. Odanın camı fazla büyük değildi. Fazla aydınlık olmayan bir ortamda büyümüştü Lale. Konağın sahipleri kendi çocuklarının yeterli görmediği ailelerin çocukları ile konuşmasını istemiyordu. Bu yüzden bahçeye çıkmaları sadece parti günleri onlar konaktan ayrıldıktan sonra olabiliyordu. Okuduğu kitabın sayfalarını çeviriyordu Lara. Onun istediği annesinin getirdiklerinin içinde yoktu. Anılarında kalan kuzenlerinin bir birine attığı ufak ateş büyüsündeydi. Kitabı kapatıp yatağın üstüne koymuştu. “Bunu Laleye okurum” diyerek ona bakmıştı. Odanın diğer kenarındaki yatağın üzerinde mandallarla oynuyordu. Bazen azına alıyordu ne olduğunu kavrayamadığı için. Üç yaşına girmişti. Konuşmaktan önce ayakta durup yürümeyi öğrenmişti. Lale Lara’nın ona baktığını gördüğünde elindeki mandalı uzatmıştı. “Apla oyun” dediğinde derin bir nefes vermişti Lara. Ayağa kalkıp onun olduğu yatağa oturmuştu. Onla oynamak isteyeceği en son şeydi. Eline mandalı aldığında bahçeden sesler yükseliyordu. Elindekini bırakıp camın önündeki masaya çıkmıştı. Parmaklarının üzerinde dururken izlemeye çabalıyordu. Bayan yine hizmetlilere kızıyordu. Annesi onların içinde mi diye daha dikkatli bakarken odaya biri girmişti. Arkasını döndüğünde rahatlamıştı. “Kızım masaya çıkma o seni taşımaz” diyerek kızlarının yeni yıkanmış kıyafetlerini getirmişti. Lara masadan inerken odanın kenarındaki ipe asmaya başlamıştı onların kıyafetlerini. “Bayan yine sinirli mi” diye gülmüştü. Lara başını sallamıştı. “Sinirli olmak kötü bir şey, hele her şeye sinirlenmek” diyerek mırıldanmıştı Nalan. Lalenin önündeki mandalları asmakta kullandığı için mandalları eksildikçe “Benim” diyerek ağlamaya başlamıştı. Nalan taktığı mandallardan bir kaçını çıkarıp ona verdi. Geri kalanını ipin üzerine sermişti. Yatağın üzerindeki sepeti alıp çıkacakken yatağın üzerindeki kitabı görmüştü. “Lara bitirdiysen onu götürüyüm tatlım” demişti tebessüm ederek. “Olur” demişti. Nalan onu sepetin içine atıp kapıdan çıkarken. “Anne” diye seslenmişti. Laraya dönmüştü. “Şey eğer varsa büyüyle alakalı olanları getire bilir misin lütfen” dediğinde kıkırdamıştı. “Bulursam getiririm” demesinin ardından “Babasının kızı” diye mırıldanmıştı odadan çıkarken. Lara bileğindeki bileziğin taşlarına dokunduğunda parlıyordu. Onun manasını taşlar içine alıyordu. Lalenin göz yaşlarını toplayıp ufak kutusunun içine koymuştu Lara. Amcası gibi bilezikler yapmaya çabalıyordu genelde. Kutusunu odanın duvarlarında oynayan taşın arkasına koymuştu. Hizmetlilerin odalarında zaten aramalar yapılıyordu. Konağın sahibi bu konuda fazla titizdi. Mücevherlere olan düşkünlüğü her şeyin ötesindeydi. Gelinliğinde bile kumaştan çok mücevherler yer alıyordu. Lara onun normal günlerde giydiklerini bile avizelere benzetiyordu. Annesi her gün kapının önünden geçen adamdan gazete alıyordu işe girdiğinden beri. Lara onları düzenli şekilde katlayıp arada tozlarını alıyordu. Annesi okumayı onlar sayesinde öğretmişti. Savaşlar ile ilgili olanları annesi okuduktan sonra yakıyordu. Bundan dolayı merakı dahada çoğalıyordu. Annesinden önce okuma ihtimalide yoktu. Lalenin saçlarını taradıktan sonra örüyordu. Onun saçları kıvırcık olduğundan kafasının üstünden sürekli ufak saçlar güzel görüntüyü bozuyordu. Lara yüz yıkama suyuna elini daldırıp onun kafasına sürmüştü. “İdare eder bi süre” diyerek onu yere koymuştu. Kendi saçını tararken Lale bazen yataktan düşe biliyordu. Saçını hızla tarayıp bağlamıştı. Lale kapının kulpuna uzanıyordu. Çıkmak istiyordu. Lara onun kollarının altından tutup yatağın üstüne koymuştu. Onun gözü kapıda kalmıştı. "Çıkamayız Lale” demişti ellerini tutarken. Dudaklarını büzüp tekrar ağlayacak gibi olduğunda eline mandal vermişti. Dikkati dağıldığı için ağlama isteği gitmişti Lalenin. Lara diğer yatağa oturmadan önce masanın üstündeki defterini almıştı. Bileğindeki sembollerinin benzerlerini defterin sayfalarına kömürle çizmeye çabalıyordu. Büyünün mantığını kavramak için...
|
0% |