Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@kediuss

Umarim hikayemi begenirsinizz

İyi okumalarr!

---------------------

"Melis sakız ister misin?" Duyduğum ses ile yattığım masadan başımı kaldırdım. Arkasına dönmüş, bana bakan Derin'e cevap verdim. "Olur" diye mırıldanarak bana uzattığı falım sakızını aldım. Sakızın kaplı olduğu ambalajı açıp, ağzıma sakızı attım. Ardından bana çıkan falı okudum.

"2006

Aşkı aramış her gün
Olmamış bulmak mümkün
Ama seni görünce
Vurulacak büsbütün"

Bu neydi böyle? Fal işleri tam bir saçmalıktı.

Elimdeki ambalajı katlayıp, cebime koydum. Ve yeniden masaya yattım. Gece pek uyuyamamıştım bu yüzden başım ağrıyordu, aynı zamanda boğazımda ağrımaya başlamıştı.

Boğaz ağrısından nefret etsemde yapacak birşey yoktu, katlanmak zorundaydım...

-

Üniversiteden çıktıktan sonra evime doğru yürümeye başladım. Küçük bir evde kalıyordum. Büyükte olmasına gerek yoktu zaten, küçük olsada bana yetiyordu. Çantamdan kulaklıklarımı çıkartıp, kulağıma taktım. Müzik dinlemeyi seviyordum, en azından kafamdaki sesleri susturuyordu.

Yol üstünde bir market vardı oraya uğrayacaktım. Evdeki çikolatalarım bitmişti. Çikolatasız hayatta kalamazdım sanırım.

Bir kaç dakika sonra marketin olduğu yola geldim. Kulaklığımı çıkartıp, markete girdim. Abur cubur reyonunu bulduktan sonra en sevdiğim sütlü çikolatalardan aldım. Kasaya doğru ilerlediğimde, kasadaki sırayı görünca bıkkınlıkla bir nefes verdim. 6-7 kişi sıradaydı ve ben bir an önce eve gitmek istiyordum. 'Çikolatalarımdan önemli değil' diyerek sıraya girdim.

Sonunda sıra bitmişti ki önüme birisi geçti. Bu kimdi be? Boyu çok uzundu en az 2 metreydi, yüzü fazlasıyla ciddi ve ifadesizdi. Baştan aşağıya süzdüm adamı. Kaslıydı da. Fakat bunları umursamadan adama çatık kaşlarla "Yalnız ben sıradayım" dediğimde bana yandan bir bakış attı. Ardından geri kasiyere döndüğünde sinirlenmiştim. Kendisini ne sanıyordu böyle? Mafya bozuntusu it herif. "Beyefendi beni duyuyor musunuz? Ben sıradayım lütfen çekilin ve sıranın en arkasına geçin" bu sefer kafasını bana çevirdi. "Hanımefendi sizi duyuyorum merak etmeyin, sağır değillim. Fakat zaten bir paket sigara alacağım. Bu kadar sinir bozucu olmanızın bir anlamı yok değil mi?" "Ben mi sinir bozucuyum?" Yalandan bir gülme ile devam ettim cümleme "güldürmeyin beni" "gülmeyin o zaman hanımefendi" bu adam harbi dayaklıktı. "Beyefendi şansınızı zorlamasanız mı acaba?" "Zorlarsam ne olur," dedi alaylı bir ses tonuyla. Ardından eğildip, kulağıma "döver misiniz?" diyerek tamamladı cümlesini.

Daha fazla dayanamayarak adamın önüne geçtim. Arkamdaki iri bedeni umursamadan kasiyere çikolatalarımı verdim. Kasiyer arkamdaki adama tedirgin bakışlar atsada çikolatalarımı kasadan geçirip "poşet ister misiniz?" diye sordu. "Yok teşekkür ederim." diyerek çikolataların parasını verdim.

Tam gidecekken arkamdaki beden. "Küçük hanım bir dahakine büyüklerine saygılı davran tamam mı?" dediğinde arkamı döndüm. Bu adam mal mıydı? Gayette saygılı davranmıştım. Ayrıca küçük hanım ne demekti be? Küçük falan değildim ben. 23 yaşındaydım. "Beyefendi lütfen salak saçma şeyler söyleyip durmayın. İşinize bakın." dediğimi umursamadan önüne döndü. 'Hasbinallah' diye homurdanarak marketten çıktım. Böyle insanlar çok sinir bozucuydu..

Adama sövecektim ki gördüğüm şey ile düşüncelerim aklımdan çıkıp gitti. Şuan tam önümde yamaha R6 duruyordu. Motorsikletlere inanılmaz bir ilgim vardı. Hemen telefonumu çıkartıp, fotoğrafını çekmek için kamerayı açtım. Fotoğrafını çektikten sonra motorsikletin daha çok yakınına geldim ve incelemeye başladım. Kask üstünde bırakılmıştı. Demek ki sahibi yakınlardaydı. Bir kaç dakika inceledikten sonra 'tamam artık yeter. Eve gitmen lazım' diyen iç sesime onay verdim. Gerçekten eve gitmem lazımdı. Tam önüme dönmüş, yolda yürüyecekken. Karşımdaki adamla duraksadım. Bu adam neden burda bekliyordu? Ve neden sırıtıp, beni izliyordu? Kafamı kaldırmış ciddi bir ifadeyle ona bakarken adam konuşmaya başladı. "Ne oldu küçük hanım, motorsikletimi beğendiniz mi?" "Birincisi ben küçük hanım değillim. İkinciside evet beğendim, fakat sizin olduğunu duyunca iğrenç gelmeye başladı açıkcası." Hiçte öyle değildi. Hala mükemmel bir motordu. "Bana göre küçük bir hanımsınız. Ve söyledikleriniz pek inandırıcı gelmiyor." "Size mi inandıracağım beyefendi. Benimle uğraşmayı keserseniz sevinirim malum eve gitmem lazım" "Gidebilirsiniz küçük hanım. Sizi tutan yok." söylediği şeye gözlerimi devirdim ve adamın yanından geçip, eve doğru yürümeye başladım.

5-6 dakika sonra evime gelebilmiştim. Evime girdiğim an Miyu beni karşıladı. Biraz kilolu bir kediydi ama çok tatlıydı. Hemen odama girip, kendimi yatağıma attım. Yorulmuştum. Telefonumu çıkarıp, instagramda dolaşmaya başladım.

-

Saat 23:45'ti ve yukarıdaki komşum yani Batuhan her ne yapıyorsa oldukça yüksek kadın inleme sesleri geliyordu. 'Batuhan Allah aşkına yine kimi sikiyorsun?' diye bağıracaktım az daha. Bir insan her hafta sevişir mi ya?

Artık seslerini duymak istemediğim için kulaklıklarımı çıkartıp, kulağıma taktım. Dinleyeceğim şarkıyı seçmeye başladım.

Öyle Dertli ~Duman

Güzel bir şarkıydı. Sesi fulledim ve bakışlarımı tavana diktim. Düşünmeye başladım. Bugün tartıştığım adam neyin nesiydi böyle? Hem sinir bozucu, hem de kendisini beğenmiş biriydi. Cidden küfür etmeden nasıl durmuştum? Ama motoru çok güzeldi aynı zamanda temizdi de. Ben ne saçmalıyordum. Uyumak varken neden bunları düşünüyordum? Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım.

Tam uyuyacakken telefonuma gelen bildirim sesi ile geri gözlerimi açtım. Bu saatte kim bana mesaj atmıştı? Telefonu açıp, gelen mesaja tıkladığımda kaşlarımı çattım.

50********: Merhaba küçük hanım. Bugün sanırım motoruma bakarken çantanızdan bunu düşürmüşsünüz.

50********:


50********: Eğer alacaksanız konum atayım, gelin alın. Almayacaksanız kolyeniz çöpe gidecek.

Benim numarımı nereden bulmuştu?

Ben: Ben neden geliyorum? Siz gelin.

50********: Anlaşılan kolyeniz çöpe gidecek.

Kolyem çöpe gidemezdi. İçindeki resim annemle babama aitti. Onlar yaklaşık 9 yıl önce ölmüşlerdi. Yani benim için manevi değeri olan bir kolyeydi.

Ben: Siz getirseniz olmuyor mu? İlla benim mi gelmem lazım?

50********: Evet sizin gelip almanız lazım. Ayağınıza kadar gelemem değil mi? İşim, güçüm var benim küçük hanım. Sizin gibi 23 yaşında değillim maalesef.

23 yaşında olmuğumu nereden biliyordu?

Ben: Beyefendi siz benim 23 yaşında olduğumu nereden biliyorsunuz? Ayrıca numaramı nereden buldunuz?

50********: Neden bilmeyeyim:)

Ben: Her neyse bunu yanınıza geldiğimde soracağım. Yarın sabah bana konum atın.

50********: 'atar mısınız?' diyecektiniz sanırım.

Ben: yo direkt 'konum atın' diyecektim. Öylede dedim zaten.

50********: Peki o halde, görüşürüz küçük hanım. Ayrıca bu saattede uyanık kalmayın malum üniversite öğrencisisiniz, yorgun ve uykulu geçirmeyin gününüzü.

Ben: sana ne
(Bu mesaj silindi)

Ben: grşrz.
(Görüldü)

Sanırım artık uyuma vaktim gelmişti. Hem yarın o sinir bozucu adamla uğraşacaktım, enerjiye ihtiyacım vardı. Gözlerimi kapattım ve çok zaman geçmeden uyuya kaldım.

------------------------

Biraz kisa oldu ama diger bolumleri uzun tutmaya calisacagim.

Melisimiz bu:

Melis Uğurlu

----------------

Loading...
0%