Yeni Üyelik
3.
Bölüm

2. Bölüm

@kediuss

2006

"Baba, anne nerede? Bir daha gelmeyecek mi? Neden herkes ağlıyor.. yoksa onlarda mı top oynarken düşmüş? Dizleri uf mu olmuş?" dedi küçük çocuk babasının paçasını çekiştirirken. Babası ağlamaktan kızarmış gözleri ile baktı çocuğa. "Gelmeyecek annen bir daha." dedi soğuk bir sesle. Çocuk birşey demedi, baktı öylece. Ama çocuk bilmiyordu ki babasının son kez ona böyle davranacağını...

Evde ki herkes dağılınca küçük çocuğun babası içmeye başladı. O kadar çok içti ki, ayakta durmakta zorlanıyordu.

"Baba, anne bize süpriz yapacak değil mi?" diyerek babasının yanına oturdu. Yüzünde tatlı, saf bir gülümseme vardı. Babası leş gibi içki kokan ağzını açtı ve zar zor konuştu. "Ne süprizi Aras? Annen öldü, daha ne kadar söyleyeceğim sana-" çocuk sözünü kesti. "Anne bize süpriz yapacak, çikolata getirece-" babası birden ayağa kalktı. "Şu siktiğimin beynine kazı bu söylediklerimi. Annen öldü! Anladın mı?! Bir daha gelmeyecek! Ne sana, ne de bana süpriz yapamayacak artık!" diye kükredi. Çocuk korkuyla kulaklarını kapattı. Bu kadar yüksek bir sese alışkın değildi. "Aç şu kulaklarını!" Çocuk açmadı. "Aç dedim!" Çocuk açmamaya devam etti. Çok korkuyordu. Babası olacak heriften çok korkuyordu.

Çocuğun kollarını sertçe tuttu ve kapattığı kulaklarından çekti. Aras'ı oturduğu koltuktan kaldırıp, odasına götürdü. Sertçe yere savurdu. Belindeki kemeri çıkartı. Yerde korkuyla ağlayan, titreyen küçük çocuğa kemerle sertçe vurdu. Babası her vurduğunda dişlerinin arasından mırıldandı, "Annen öldü.."

...

Saatler sonra küçük çocuk yerde kanlar içerisinde, baygın bir şekilde yatıyordu. Babasıda onun yatağında uyuya kalmıştı. Aras gözlerini zar zor açtı. Ayağa kalkmaya çalıştı fakat kalkamadı. Bedeninde kanayan çizikler, oldukça fazla morluklar aynı zamanda kemer izleri vardı. Çocuk bedenin bir kısmını hissetmiyordu bile. "Anne öldü.." diye mırıldanı verdi birden. Ardından bir kez daha. Ve bir kez daha...

Dakikalarca, saatlerce tekrarladı.

"Anne öldü..."


2018

"Ödev var mıydı?" dedim karşımda oturan Baran'a. Sarışın, ela gözlü, amerikan bebelerine benziyordu. Aynı zamanda zehir gibi kafası vardı."Tabii var oğlum. Can hoca verdi ya. Unuttun mu?" dediğinde bir küfür mırıldandım. Geçen hafta boks maçını kazandım diye bütün sınıfa 'Ee madem Aras boks maçını kazandı. O halde bunu kutlamak için ödev vereyim değil mi?" diyerek 7 sayfa matematik ödevini bize kitlemişti. Ve ben tabii ki yapmayı unutmuştum. "Barancığım.. Canım arkadaşım.. Senden geçirsem ödevi, hm? Olur mu?" dedim sesimi en yumuşak haline getirirken. "Siktir git. Sonra Can hoca bana kızıyor, neden cevapları verdin diye. Git kendin yap." "Tamam be. Sana kaldık sanki sarı pipi." dedim ve ayağa kalktım. Evet, ödevi yapmayacaktım.

Bir kaç dersten sonra sıra matematik dersine gelmişti. Can teker teker sıraları gezerek ödevlere bakmaya başlamıştı. Hayır yani ortaokulda mıyız, ne bu ödev kontrol etme merakı? En sonunda benim sırama geldiğinde sırıtarak ona baktım. Tam ağzımı açıp birşey söyleyecektim ki "Konuşma. Tek bir kelime bile etme." dedi ve gitti...

Ders bitmişti yine son ders olduğu için çantamı toparlıyordum. Can hariç herkes çıkmıştı. "Boşa toparlama, daha burdasın." diyen sesini işittiğimde ona baktım. Her zaman ki gibi kollarını bağlamış bir şekilde masaya yaslanmış bana bakıyordu. "Ne demek daha burdasın?" dedim kaşların çattılırken. "Sınıfı temizleyeceksin." dediğinde bakakaldım. "Ne?" "Beni duydun Aras. Temizle sınıfı, hadi." "Hayatta temizlemem. Temizlikçi miyim ben? Ayşe teyze yok mu, o temizlesin. Ayşe teyze!-" "Aras! Temizle dedim." "Temizlemeyeceğim ulan. Gelde temizlettir."

-

Son sırayıda sildikten sonra Can'a baktım. "Bitirdim. İstediğiniz gibi oldu mu Can bey?"diye sordum soğukça. "Oldu." diyerek yanıt verdi benim gibi soğuk bir tavırla. Göz devirerek elimdeki bezi sıraya bırakıp çantamı taktım. Tam kapıdan çıkıyordum ki Can "O bezi al ve Ayşe hanıma geri ver. Ortalıkta bırakma." dediğini duyunca duraksadım. "Onuda sen ver bi' zahmet Can." "Dediğimi yap Aras." "Niye onu orda bırakmam zoruna mı gidiyor? Git sen ver işte."

Onun cevabını beklemeden kapıdan çıktım.

...

Can (matematikçi):

Can (matematikçi):

(21:38)

Can (matematikçi): Bu ne Aras? Kamyon arkası sözlerle bana gönderme mi yapıyorsun sen? (21:39)

Ben: he ayn. (21:42)

Can (matematikçi): doğru düzgün cevap ver Aras. Ayn ne demek?

Ben: MÖDÇJMSĞ

Ben: ayn ne demek bilmiyor musun? Cidden ihtiyarın teksin.

Can (matematikçi): 26 yaşındayım çocuk, ne ihtiyarı? Ayrıca kısaltma bilmem ben.

Ben: çocuk?

Can (matematikçi): 18 yaşında değil misin?

Ben: evet öyleyim?

Can (matematikçi): çocuksun işte.

Ben: sg.

Can (matematikçi): küfür etmeyeceksin diye daha ne kadar söyleyeceğim sana. İlla terbiye mi vermem lazım?

Ben: lan moruk. Hani sen kısaltmaların anlamını bilmiyordun lan? Küfür edince mi anlayasın tuttu?

Can (matematikçi): arkadaşın değillim ben senin, düzgün konuş.

Ben: ok.

Can (matematikçi): sinirimi bozmak dışında hiç birşey yapmıyorsun Aras.

Ben: yoo yapıyorum.

Ben:

Ben: :)

Can (matematikçi): sen mi yaptın?

Ben: yok, yanımdaki kedi yaptı.

Can (matematikçi): dalga geçme.

Ben: sende mantıklı sorular sor o halde.

Can (matematikçi): sanırım canın ceza istiyor. Yine mi sınıfı temizletireyim sana?

Ben: yok, kalsın. Çok istiyorsan sen temizle.

Can (matematikçi): küçük çocuk gibisin.

Ben: nys işim vr bb.

Can (matematikçi): okulda görüşürüz. (görüldü)

Telefonu kapatıp, eve doğru yürümeye başladım. Bir sigara yaktım ve etrafa bakınarak yürümeye devam ettim.

Dakikalar sonra eve geldiğimde derin bir nefes alıp cebimden anahtarı çıkartım. Anahtarı sokup, kapıyı açtım. Yavaşça eve girdim. İçeri doğru ilerdiğimde koltukta, elinde içkisi ile uyuyan babamı gördüm. Her eve geldiğimde aynı yerde, aynı pozisyonda uyuyordu. Zaten uyanık olduğundada eve almıyordu beni. Evet, ona vurabilirdim ama karşındaki baban olunca vuramıyorsun. Son bir kez daha bakıp kendi odama geçtim. Masamın üstünde duran annemin fotoğrafını elime aldım. Bir kaç saniye baktıktan sonra geri masaya bıraktım. Yatağa uzanıp tavanı izledim.

-

Gözlerimi zar zor açarak telefondan saate baktım.

13:37

Hassiktir. Okula bayağı geç kalmıştım ve Can'dan 6 cevapsız arama, 4 mesaj vardı. Ne olmuştu amına koyayım? Mesajlara tıkladığım gibi kaşlarım çattıldı.

Can (matematikçi):

Can (matematikçi): Aras okula gel.(09:47)

Can (matematikçi): çabuk okula gel, beni oraya getirtme. (10:26)

Can (matematikçi): sanırım şu an uyuyorsun veya bilerek mesajlarıma bakmıyorsun. Ama başının ne kadar büyük dertte olduğunu sadece 1 fotoğraf atarak söyleyeceğim. (10:38)

Can (matemaktikçi):

(10:39)

 

Evet, çok kötü sıçmıştım.

 

Ben: bunu nereden buldun? (13:42)

Ben: kim çekmiş?

Ben: kim çektiyse söyle. Sadece adını ver yeter.

Anında mesajima baktı.

Can (matematikçi): okula gel. Bekliyorum.

Ben: kim çekti diyorum Can. Cevap ver. (görüldü)

Ben: sikerler. Tamam geliyorum. (görüldü)

 

---------------------

Can'ın Aras'a attigi ssteki hesap, benim hesabim. Takip edebilirsiniz.

Kisa bir bolum oldu, kusara bakmayin. Diger bolunleri daha uzun tutmaya calisacagim.

Kitap hakkinda veya karakterler hakkinda dusuncelerinizi yazarsaniz sevinirim. Ne gibi sahneler okumak istediginizide belirtebilirsiniz.

Sizleri seviyorum, gorusmek uzere.

<3

Loading...
0%