YAZARDAN

Soysal ailesi giden kızlarının ardından konusmaya başlaması ile Ali Soysal ' ın telefonu çaldı. Meleği takip eden adam tarafından aranıyordu. Ali Soysal ' ın içine bir sıkıntı düştü ve telefondaki duyduğu ile o sıkıntı giderek büyüdü. Elinden telefonu düşüren Ali Soysal oğullarının dikkatini çekebilmişti. Amacı dikkat çekmek değildi ama eli ayağı birden boşalmış , zihni acı sinyalleri yaymaya başlamıştı. " Kı- kızım kızım ölüyor " dedi bağırarak. Gözlerinden yaşlar damlamaya başladı. Oğulları ilk defa onu bu halde görüyorlardı.

Zar zor ayirabildiği ağzını açıp " Kızıma biri çarpmış, durumu ciddiymiş." dedi Ali Soysal.

Oğulları endişeye kapılmış ona en basta kaba ve sert davranan Toprak ile Umut bile endiselenmişlerdi. Ayaz ve Girdap ' ın gözlerinden gözyaşları dökülmeye başlamış. Akın ise hemen hastahaneye gitmek için babasını kalmıştı.

Hastahaneye gelen Soysal ailesi kızlarının ameliyatta olduğunu öğrenmiş , ameliyathane önünde bekliyorlardı.

Ameliyathaneden doktor önlüklü biri çıktı . Maskesini çıkarınca Ali Soysal yeğeni Salih Soysal olduğunu gördü ve yanına adımladı.

Ameliyathaneden çıkan Salih amcası ve kuzenlerini gördüğünde şaşırdı. Ne işleri vardı acaba burada ? Aslında hepsi de buradaydı ama kimin için gelmişlerdi buraya? diye düşünürken Amcası yanına ulaştı.

" Melek nasıl Salih , kızım nasıl , iyi mi? Bir şey söyle Salih!!"

" Amca siz Melek hanım ı nereden tanıyorsunuz? "

" Salih soru sormayı bırak da söyle Melek nasıl?" dedi Toprak.

" Melek geldiğinde kötü bir durumdaydı . İç kanaması vardı . Acil ameliyathaneye alındı. Ameliyatı olumlu ama bir o kadar da zor geçti. Kafasına sert bir darbe almış. Hafıza problemi yasayabilir. " dedi Salih.

Tam o sırada ameliyathanenin içinden Melek çıktı. Yoğum bakıma götürdüler.

" Amca isterseniz odama geçelim ve bana neler olup bittiğini anlatın sonra Melek in yanına gideriz . " dedi Salih.

Amcası bunu kabuk etti ve bütün Soysal ailesi Salih' in odasına gittiler. Ayaz ve Girdap kiz kardeşlerini gördüğünde ağlamış üzülmüş diğerleri ise endişe ile beklemeye başlamışlardı. Ali Soysal yeğenine her şeyi anlattı. O sırada kapı çalındı. Aysu hemşire gelmişti.

" Hocam müsait değil misiniz? Ben biraz önceki ameliyathaneden çıkan hastanızın durumu ile ilgili bir şeyler söyleyecektim. " dedi Aysu hemşire.

Soysal erkeklerinin hepsi endiselenmişlerdi. Acaba bir şey mi olmuştu Melek ' e ?

" Noldu Melek ' e bir sorun mu var? " diye sordu Salih.

" Aslında bilmiyorum . Hastanızın üstünün değiştirilmesine ben yardımcı olmuştum. " deyip yutkundu Aysu hemşire.

" Vücudunda ağır şiddet izleri var Melek hanımın. Bıçak izleri , yanık izleri ve çeşitli kemer izleri var. Bunu size söylemek istedim en azından ailesinden şiddet görüyorsa onu kurtarabilirsiniz diye düşündüm. " dedi Aysu hemşire.

Odadaki ailenin yıkılışını gören Aysu hemşire anlam veremeyen bakışlarla odadan çıktı.

Soysal erkekler büyük bir dumura uğramış. Ayaz Girdap sessizce göz yaşı döküyordu. Toprak ve Umut un canı çok acıyordu. Melek in Annesinin yanında sefa sürdüğünü düşündükleri için pişman olmuşlardı. Akın ise tepkisce yeri izliyordu. Ali Soysal ise gözyaşlarını akıtmaya başlamıştı. Ben burda çocuklarıma hem anne hem baba olurken o orda hem annesiz hem babasız kalmıştı diye geçirdi içinden ve odadan çıktı. Meleğinin yanına gitmişti. Çok yorgun gözüküyordu kızı. Babasının ardından çıkan Soysal kardeşler Melek in yanına gelmişlerdi. Üzülmüşlerdi annesi ile mutlu olduğunu sanmışlardı. Ama öyle olmamıştı. Birden Melek ' in gözleri aralandı . Bunu gören Ali Soysal ise hemen Yeğeni Salih ' i çağırdı. Salih Melek ' i kontrol etti.

" Amca Melek uyandı. Şimdi normal odaya alıcaz orada görebilirsiniz ." dedi Salih.

Melek normal odaya alınmış. Bütün Soysal ailesi Melek in başında bekliyordu. Melek in gözleri araladı. Ve ilk kelimesi " su " oldu. Babası Ali ağzına su uzattı. Melek bir yudum aldı. Ve gözlerini aralamış.

" Neredeyim ben ? " dedi.

" Hastahanedesin kaza geçirdin ." dedi babası.

" Ne kazası ? Ayrıca siz kimsiniz ?" dedi Melek.

Bunu söylediğinde herkes yerle bir oldu. Hatırlamamıştı. Yıllar sonra bulduğu ailesini unutmuştu.