@kendihalindeokur
|
Hafif esen rüzgar saçlarımın içinden geçiyor iliklerime işliyordu. Hava alanını önünde arabama yaslanmış onu bekliyordum. O kim mi? Paşamız sanki kendi gelemezmiş gibi birde beni onu almaya gönderdiler . ondan o ve paşamız diye bahsettim ama asıl adı arda , ARDA ATHANLI ne kadarda ihtişamlı bir isim değilmi. DEĞİL yani sizin için öyle olabilir belki ama benim için değil . hatta benim için hiç bir şey değil . “ bakıyorumda bana olan özlemin yüzünden belli oluyor “dedi asık suratımı baktığım telefondan kaldırdım ve sesin geldiği yöne baktım . arda tamda karşımda duruyordu . ona meymenetsiz bir gülüş yolladım “ya ya nedemezsin . hasretinden öldüm geberdim burda “ dedim. Aynı gülümseme ile bana baktı “ sadece senmi geldin beni karşılamaya “ dedi. “ he beyenemedinmi? “ dedim. Garipçe sırıttı “ ne o bide cümbür cemat seni karşılamayamı gelicektik . niye paşamız Newyorkta okuyum üstüne lisans yaptığı için mi ? “ deyip güldüm . “ ayrıca sen benim geldiğime şükret oda zorla “ dedim . ben bunu söylerken o beni baştan aşağıya süzdü. Hoş geldiğinde bendeAynısını ona yapmıştım ama onun beni süzmesi garip hissetirdi . hafif gülerek “ bir insan 8 yılda hiçmi Değişmez Güzelliğinden tut çirkefliğine “ dedi . ona öylece baka kaldım . sonra bir şey demeden arabaya ilerledim. Arkamdan gelmediğini görünce ona döndüm . ben ona o bana baktı garip bir bakışma yaşadık. En sonunda dayanamıyıp sordum."gelmeyi düşünüyormusun". "bu dediğimden dolayı eğer beni yarı yolda yolun ortasında bırakmayacaksan , gelmeyi düşünüyorum “ dedi . “ ha bide bisikleti kullandığın gibi deli kullanmıyrosan “ diye ekledi . hafifçe güldüm “ ilk söylediğini annene seni sağsalim getireceğimi söylediğim için yapma şansım yok . ama ikincisi için bişey diyemem “dedim . arda çatalarını bagaja koyarken bana cidi olamzsın dergibi baktı . “nolucak canın çokçok bi nas , felek okursun . onlarıda bilmiyosan bi fatiha okursun . hani şu cenazelerde okunan “ dedim arabaya binerken . “ gerçi sen korkudan hatim bile indire bilirsin “ dedim gülerek . ben kemerimi takarken cevap gecikmedi “geç bakalım sen dalganı ama ben seninle hıza bile alıştım . yani korkmam sadece seni dü-“ lafını benim ani bir şekilde gaza basmam böldü . bu ani kalkışımız ve benim gazı köklemem ile hızlı birşekilde yola çıkmış bulunduk. Yana dönüp baktığımda ardayı gözleri kapalı bir şekilde koltuğa yapışmış buldum . kocaman bi kahka attım “hani hıza alışmıştın he , hani korkmuyordun noldu” dedim. Anında gözlerini açıp bana ters bişekilde baktı “ korkmuyorum zaten ama biliyorsunki yeni uçaktan indim ve iner inmez bu hız midemi bulandırdı ondan “ dedi . “ aynen aynen yoksa asıl deli fişek sensin dimi “ dedim . anında cevap verdi “tabi kızım ne sanıyorsun sen beni “ yine güldüm “ya he he “ dedim alay ederek . sonunda kendini topalamış olacakki dışarı bakmaya başladı . “ yalnız bu yol bizim çiftliğe ters “ dedi . “biliyorum “ dedim . “ee ozaman neden dönmüyorsun hala “ dedi . “ seni çiftliğe götürdüğümü kim söyledi “ dedim. “ ama annemle en son konuştuğumda çiftlikte olduklarını söylemişti. En sonda uçağa binmeden konuştum “ dedi . “ nasıl yani inince aramadın mı anneni “dedim. “ ben sana onumu soruyorum. Ben sana nereye gittiğimizi soruyorum “ dedi . “ bende sana diyorumki anneni ara indim diye telaşlanmasın . ayrıca nereye gittiğimizide gidince öğrenirsin”dedim. sabır çekerek cebinden telefonu çıkartıp birkaç şey tuşladı . sonrada kulağına götüdü . kimi aradığını tahmin etmek zor değildi . birkaç dakika sonra telefon açıldı karşı taraftan emily teyzenin sesi duyuldu. emily teyze yarı italyan annesi italyan babası türktü . çoğunlukla türkiyede yaşadı bu yüzden akıcı bir şekilde türkçe konuşa biliyor . birkaç dakika konuştuktan sonra telefonu kapadı. " oldumu konuştum annemle " dedi bana dönerek. " ayrıca çiftlikte değil şirkettelermiş . bizi orda bekliyorlarmış. gerçi sen bunu muhtemelen biliyordun ya neyse " diye devam etti . bende yalancı bir hüzünle ona döndüm " tüh desene süprizi kaçtı diye " dedim . yine sabır çektiğini duydum ama ona dönmedim .içimden göz devirmekle yetindim . şirketin sokağına girmiştik zaten birkaç saniye içinde önüne geldik . arabadan inip valeye anahtarları uzatıp gülümsedim oda bana samimi bir şekilde gülümsedi . ardaya döndüğümde çoktan arabadan inmiş içeri girmek için beni beklediğini gördüm . ve beraber ilerlemeye başladık döner kapıdan geçince bizi lobi karşılıyordu. e tabi paşamızı karşılamak için herkes burdaydı. hızlı bir hoşgeldin sarılmalarında sonra hep beraber büyük toplantı odasına geçtik. babam ve idris amca yaptığımız işleri ve aldığımız işleri gösterdi ve anlattı. tabi araya sohpetleri kaynattılar. bense sadece kenarda onun yüzünden sabah içemediğim kahvemi içip asel ile oynadım. asel ardanın yeğeni ikinci ablası olan gülperi ablanı çocuklarından biriydi. asel ile emir ikizlerdi. ve doğduklarından beri dayılarını sadece telefondan gördüler. bu yüzden asel ardanın yanına gitmeye çekiniyordu. " işte bunun gibi bir çok iş daha . şimdi sana karışık gelebilir ama işin içinde oldukça alışacaksın" dedi babam . adada gümseyerek kafasını salladı. babam saatine baktı sonra bize döndü "şimdilik burda bitirelim. akşama davet var geç kalmayalım. kalanları güneş sana anlatır" dedi. ben babama ben ne alaka der gibi bakarken adada şaşırmış bi şekilde bize baktı " ne daveti ? " dedi. babam lafa atladı "güneş sana söylemedimi " diye sordu bana bakarak . bende ona boşboş baktım nevar yani arbada okadar çok konuştuki aklımdan çıkmış. unutmuşum. ben sana dedim yapmamız gereken bir şeyi yapmadık diye . sus şuan seninle uğraşamam iç ses. iç sesimi susturduktan sonra bizimkilee döndüm" ee şey unutmuşum " deyip gülümsedim. babam bir iç çekti. "birşey olmaz kızım. oğlum sen geldiğini duyurmak için annenler bir davvet hazırladı. hem ortaklarımız da orada olucak yakından tanışırsın onlarla" dedi idris amcam . ona dönüp tebessüm ettim . oda bana göz kırptı . " e haydi ozaman gidelim " dedim. bunu dememle herkes ayaklandı. çantamı alıp yavaşça idris amcaya yanaştım. sesizce konuşmaya başladım " idris amca inşallah bu sefer oğlunu kendin eve götürürsün. yoksa ben bunu yarı yolda atarım ona göre" dedim. hafifçe güldü ve başını salladı.bende ona gülümseyip odadan çıktım. direk arabama binip evimin yolunu tuttum. |
0% |