@kendineyazarh
|
Taşlı toprak yolda çıplak ayaklarımı umursamadan koşuyordum.Ayaklarıma taşlar batıyor,canımı acıtıyordu ama umursamıyordum.Ne kadar hızlı koşarsam peşimdeki kişiden o kadar çabuk kurtulacaktım.Artık nefesim kesilmeye başlıyordu ama bu kadar yol katetmişken duramazdım. Nefesim tamamen kesilene kadar koşmaya devam ettiniz. Sonunda ciğerlerime nefes gitmeyi bıraktığında, bir ağacın gövdesine sığınarak durdum. Nefes alış veriş seslerim o kadar yüksek okunuyordu ki, çevremde yankılanıyordu. Kontrol etmeye çalıştığım ama ciğerlerim nefes almayı reddediyordu. O kadar uzun süre nefessiz kaldığımdan dolayı öksürmeye başladım. Nefes almak hala çok zordu ve muhtemelen bir kriz daha yoldaydı. Öksürükle karışık nefesler alırken, tam karşımda nefes nefese kalmış onu gördüm. Bene görünce adeta fren yapan bir araba gibi durmuştu. Sinirden kaşları çatık uzun süre koştuğundan dolayı yüzü kırmızı rengini almıştı.Gözlerinin mavisi adrenalin ve öfkeden kaynaklı büyüyordu.Adeta gözlerinin keskin maviliği beni hipnotize etmişti.O an anladım ki kaçmaya çalışmak boşunaydı,çaresizlik içinde ona baktım ve titreyen bir sesle sordum,"Neden peşimdesin, benden ne istiyorsun? O, gözünü bana dikerek cevap verdi, "Kaçmana gerek yoktu. Sadece gerçeği öğrenmeni istiyorum." Sözleri titreyen yaprakların hışırtısıyla birlikte havada asılı kaldı.Peşimdeki adamın kim olduğu ve ne yapmak istediğini anlamıyordum. Beynim, bu bilinmeyen tehlikenin karşısında sürekli çalışıyor birçok kötü fikir üretiyordu.Karanlığın ortasında, derinliği kenarında, nefes nefese kalmış bir halde, bu adamın ne demek istediğin algılamaya çalışıyordumi Rüzgar, saçlarımı yüzüme savururken, içimde bir ürperti hissettim. "Ne gerçek?" dedim, sesim korkudan çatlamıştı.Nefesimin kontrolü yeniden kazanmaya devam ederken, onun keskin bakışları altında gitgide küçüldüğümü hissettim. Çevredeki karanlık, sanki bizi içine çekiyor ve gitgide daha da derinleşen bir huzursuzluk hissettiriyordu. Korku, tüm bedenimi sarmıştı. Gözleri gözlerimden ayrılmadan bir adım daha yaklaştı,gözlerindeki mavi salınımlar daha da keskinleşti. "Gerçek, senin kaçamayacağın birinden ayrılmaya çalışman" dedi ve bir an için dünya tamamen sessizleşti. Sadece nefes alışlarımızın yankısı ve biriktiği yerde kaybolan umutlarımın yok oluşu vardı. Ani bir sıçramayla sıcak yatağımdan sıçrayarak uyandım.Sanki gerçeklik algımı kaybetmiş gibiydim.Rüyamdaki adam kimdi neden rüyama girdi bilmiyordum ama bu karşılaşmanın beni en derin korkularımla yüzleşmeye zorlayacağını rüyamın ilk saniyelerinden beri biliyordum. Çünkü bazen, en büyük korkularımız sinsice zihnimize yer edinir ve bizlere oyun oynamak isterdi. Ama o gece oyundan ziyade bir gerçek vardır ki o adamın gözlerinde, gerçeklik hissetmiştim. ... Selamlar buradaki ilk hikayemle karşınızdayım umarım beğenirsiniz.Kitabın içeriğini pek anlatmayan bir giriş bölümü oldu fakat ilerleyen zamanlarda neden böyle bir giriş yaptığımı anlatacağım.Elimde stok bölüm olmadığı için ne zaman birinci bölümü bitirirsem o zaman bölüm gelecek.Bekletmeden dolayı hepinizden özür dilerim.Kendinize çok iyi bakın,yorumlarda buluşalııım |
0% |