Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@kendinibulamamisbi

1. Bölüm


"Şeyma Hoca bu hafta kalış sırası sendeydi değil mi?" diye sordu Hilal Hoca. Ben de mahzun bir şekilde evet manasında kafamı salladım.

Kursumuzda her hafta çıkış olmasına rağmen hafta sonu hafız olmayan jocalar bile hafızlar için kalıyordu. Nunu her ne kadar istemesem de geçerli bir bahanem olmadığı için kalmak zorundaydım. Kalmamak için ya evlenmem ya da yatak döşek hasta olmam lazımdı. Hasta da olamayacağıma göre evlenmek çok cazip bir fikir gibi geliyor bana.

Saate baktığımda mütala vaktinin girmiş olduğunu görünce evlatlarımı bekletmemek için hızlıca dershaneye doğru ilerledim. Sevilen hoca olmak çok zor. İnan bana bir anda oluyor kuzum.

Gruba 'sağ ayakla' selam vererek girdim. "Selamünaleyküm kızlar." Selam kızlar der gibi. Gülerek "Aleykümselam ve rahmetullahi ve berekatuhu Hoş geldiniz hocam." dediler. Yerime otururken mütebessim bir şekilde "Selamımı almanız yeterli kızlar." dedim. Böyle olunca biraz goy goy için olduğunu düşünüyordum.

"Herkes kitabını aldı mı?" "Evet hocam." "Aldık hocam." cevaplarına karşılık kafamı salladım.

Grubum 7 kişiydi. Arapça 2 sınıflardı. Normalde talebeler Arapçayı 3 senede okuyorladı ama benim sınıfım hem zeki hem de çalışkan oldukları için seneye tekamüle gideceklerdi. Zaten hocalık için yaşlarının ideal olduğunu düşünüyordum. Takriben 18-19 yaşlarında hocalık yapacaklardı. Eh bir de benim gibi hocalarını örnek alırlarsa onlardan ballısı yok.

Ben bu düşüncelere dalmışken talebelerimden Meryem bana seslendi.

 "Hocam."

 "Efendim."

"Hocam, hocamızla konuştunuz mu?"

Bir an ne hakkında konuşacağımı düşündüm ama sonradan hatırladım. "Ay yok unutmuşum. Ben şimdi hocamız çıkmadan sorayım. Sizde sessiz bir şekilde ders çalışın ama lütfen ses konusunda dikkatli olun dışarıya ses gitmesin." Eh malum dışarıda erkek kursu var.

Kızlar tamam manasında kafalarını salladıktan sonra gruptan çıkmak için ayaklandım. Ceyo terliklerimi giyip süzüle süzüle aşağıya inmeye başladım. Çünkü kibar ve zarif bir insan olmak bunu gerektirir.

Kursumuz 6 katlı olduğu için asansör vardı ama spor yapmayı ve sıkı bacaklı olmayı sevdiğim için merdivenleri tercih ediyordum. Sadece inerken tabii.

Arada yürürken grubunda oturan Sümeyye Hoca'ya göz kırptım. Gülümsemesini gizlemek için kafasını hemen aşağıya eğdi. Allah'ım bu kadar mükemmel zorunda mıydım?

Grubu arkamda bırakırken talebelerin "Hocam ne oldu?" "Hocam neye gülüyorsunuz?" soruları başlamıştı bile. Meraklı melahatlar.

Sümeyye Hoca benim 10 yıldan fazladır arkadaşımdı. Talebeliğim, hocalığım hep onunlaydı ve o olmasaydı ne yapardım bilmiyorum.

İdarenin kapısına geldiğinde derin bir nefes aldım. Her ne kadar Hoca olsam da idarecimizle konuşurken çekiniyordum. Yavaşça kapıyı tıklattım. İçeriden "Gelebilirsin." sesi yükselince kapıyı açtım. Hocamıza doğru ilerleyince "Ayakta durma, gel otur." dedi. Ben de gösterdiği yere oturdum.

"Nasılsınız hocam?"

"İyiyim sağ olasın. Sen nasılsın?"

"Hamdolsun hocam ben de iyiyim. Sizinle Meryem'in durumunu konuşacaktım."

"Buyur Şeyma Hoca." 

"Hocam Meryem'in durumunu biliyorsunuz evi uzak. Ailesi tek başına gidip gelmesine izin vermediğinden dolayı abisi bırakıyormuş. Abisi de bu hafta nöbetçiymiş o yüzden Meryem burada kalsa olur mu?"

"Tabii canım kalsın."

"Tamam hocam. Teşekkür ederim."

İdareden çıktıktan sonra arada Ayşe Hüma'yı gördüm ve Meryem'i çağırmasını istedim. Güya mütââlaya çıkacaktım ama hevesim kaçtığı için gitmekten vazgeçtim. Zaten son sınıflardı bir zahmet idare edebilsinler kendilerini.

Merdivenden gütültülü inme sesleri gelince uyarmak adına kafamı kaldırdım. Meryem'in ayaklarını vura vura merdivenlerden indiğini görünce onu sessiz olması için uyardım. Meryem utanmış gibi yapıp "Hocam hafta sonu kalışını sordunuz mu?" diye sordu. İçimden her ne kadar Nah çekmek geçse de "Evet izin verdi." dedim. Ses çıkarmaya çok meyilli olduğu için "Lütfen başta sen olmak üzere yukarı çıktığında arkadaşlarınla beraber sessiz olun hocamız daha çıkmadı." diye de uyarımı yaptım. Tebessüme ederek "Tamam hocam." deyip aynı hocası gibi süzüle süzüle zarif bir şekilde yukarı çıktı. Arkasından salak ha bu der gibi baktım. Sevsemde hareketlerine sinir oluyordum.

Yarın nöbetçi olduğum için erkenden kalkıp namazımı kılmak istedim. Vaktin geldiğinden emin olmak için saate baktım. Namazımı kılıp yukarıya yatmaya çıktım. Yarın zorlu bir görev beni bekliyordu.


Beğendiniz miii? İlk bölüm ve ilk kitabım. Görüşlerinizi merak ediyorum. Biraz medrese usûlu olduğu için yadırgayabilirsiniz.

Loading...
0%