" Eğer bu dünyada kavuşabilirsek, o zaman onu da yanımıza alır mıyız?" diye düşündü Lan Wangji kendi aklında A-Yuan'ı kastederek. Çünkü bildiği kadarıyla dünya üzerinde bir erkeğin hamile kalmasına olanak sağlayan bir efsun yoktu. Ama eğer birlikte olurlarsa bir çocukları olsun istiyordu ve Wei Ying'in de isteyeceğinden emindi. Evlat edinmek tek yoldu ve en sevdikleri ufaklık onların oğlu olsa çok güzel olurdu.

Wei Wuxian'la ilgili hayaller kurmak çok güzel hatta muhteşemdi ama önce onu bulmalı, hislerini açmalı, onun hislerini öğrenmeli ve... Açıkçası devamını düşünmeye cesaret edemiyordu. Ya hisleri karşılıklı değilse... Bu ihtimalle bir an kalbi acıdı. Sonra kendini hızla toparladı. Sonuçta herşeyden önce onu bulmalı ve herkesten korumalıydı. Wei Ying'in güvende olduğunu bilmek bile yeterli olurdu.

Sonunda Gusu'ya vardıklarında kimseye bir şey söylemeden doğruca A-Yuan'la Sessiz Oda' ya gitti.

Çocuk kılıçtan indikleri sırada uyanmıştı. Tanımadığı bu kocaman yerde tanıdığı tek kişinin kucağından hiç inmeye çalışmadan ve hiç sesini çıkarmadan, Lan Wangji'nin onu götürdüğü oda da Zengin-Ge'sının yönlendirmesiyle banyoya girdi ve gelecekteki manevi babasının yardımıyla güzelce temizlendi. Sonra Lan Wangji onu banyodan çıkartıp güzelce giydirdi ve kendi yatağına yatırdı. Saat henüz sekiz buçuktu ama A-Yuan yorgunluktan hemen uyuyakaldı.

Lan Wangji normalde her gece o saatlerde Soğuk Mağara'ya gider ve guqinde Sorgu'yu çalardı ancak bu gece biraz bekleyecek gibi görünüyordu. Çocuk her ne kadar çabuk uyumuş olsa da huzurlu uyuduğunu kimse söyleyemezdi. Lan Wangji çocuğun kâbus görüyor olabileceğini düşünüp guqinini çıkardı ve sakinleştirici bir melodi çalmaya başladı. Çocuk kısa süre sonra sakinleşip huzurlu bir uykuya geçtiğinde Lan Wangji guqinini alıp yine Soğuk Mağara'ya gitti. Her gece pes etmeyi aklına bile getirmeden yaptıklarını tekrar yapmaya başladı. Önce Sorgu'yu çalıp bir süre bekledi. Sonra Wangxian'ı çaldı. Her daim yüreklerinde paylaştıkları o melo

diyi...