Derse girmiştik. Saçımda hissettiğim his ile arkama döndüm, Şahin saçım ile oynuyordu. "Kusura bakma rahatsız olucağını düşünemedim" Tebessüm edip sorun olmadığını söyledim. Önüne dönerken yine o çocuk ile bakıştık. Gözlerime çok derin bakıyordu. Daha fazla bakışmatı sürdürmeyen önüme döndüm. Dersi dinlemeye başladım. Şahin kulağıma " Birazdan tuvalete diye izin alıp çıkacağım çok geçmeden sende gel" Diyip göz kırptı bir şey dememe izin vermeden izin alıp gitti. Atalay sırıtarak bana bakıyordu. Tam izin alacaktım ki yanıma uzun dalgalı sarı saçlı kahve gözlü bir kız geldi. Siyah bir gözlüğüde vardı " Merhaba ben Fulya Atalay ile sevgili misin? " Diye sordu. Kendini tanıtacağı belliydi fakat Atalay ile sevgili olup olmadığımı sormasını beklemiyordum açıkçası. Ben daha cevap veremeden. O çocuk beni bileğinden tutup dersten çıkardı. Neler olduğunu anlyamamıştım. "Şahin ve o arkadaşlarından uzak dur güzelim" ɢᴜ̈ᴢᴇʟʟɪᴍ ᴍɪ?! ʙᴀɴᴀ ɢᴜ̈ᴢᴇʟɪᴍ ᴍɪ ᴅᴇᴍɪşᴛɪ ᴏ?? Saçlarımla oynamaya başladı ve kulağıma eğilip "çünkü hiç birşey sandığın gibi değil" Diyip yanağıma bir buse kondurdu. Kaşlarımı çatmış ona ne alaka der gibi bakışlar atarken o umursamadan beni geride bırakıp sınıfa gitti. Daha adını dahi bilmediğim çocuk bana neden bunları söylemişti ki? Ve bu yetmezmiş gibi Şahin yanıma geldi. Elindeki kahveyi uzattı. Ayıp olmasın diye aldım fakat 1 yudum dahi içmemiştim. Aklım hala o çocuğun söylediklerindeydi. Şahin'e karşı bir şey hissediyor olabilme ihtimalimi düşününce yüzümü buruşturmuştum ki Şahin'in anlamsız bakışlarına maruz kaldım. Kahvemi kenara bırakıp beni neden çağırdığını sordum. SONUNDA BUNU DEMEYİ AKIL EDEBİLMİŞTİM! Ve tahmin edersiniz ki Şahin konuşmadan o turuncu saçlı çiyan geldi! Delirmek üzereydim neden her seferinde birileri konuşmadan kadroya başkası dahil oluyor. (Çünkü yazarın benim).