@kimkimedumdumadurd
|
Elbet bir gün yatsı mumu söner belki yıllar sonra belki 2 dakika sonra bilemezsin buda bilinmezliklere yok açar...
Yalancının mumu yatsıya kadar!
Sabah ezanına doğru uyanmıştım güneş yavaştan gökyüzünü aydınlatıyordu. Yatağı düzenli bir skeilde toparlanmış kapıyı tüy misali sessizlikde açıp kapatmadım.
Merdivenlerden yavaş yavaş inerken evin büyüklüğünü fark ettim. Benim olduğum katta 4 oda yukarı çıkan 2 merdiven daha vardı.
Bir merdiven indiğimde giriş katta bulunuyordum. Etraf olabildiğince ışıl ışıl idi. Bir umut çıkış kapısı ararken bir kaç adımda bir kapıdan girdim birine daha ordan birine daha kapılar birbiri ardına giriyo salondan mutfağa mutfaktan ikinci mutfağa sonunda bulunduğum büyük oturma odasının yanında bulunan büyük cam bahçe kapısı ile sevinçle seri adımlar ile ilerledim!
Kapı açılmıyordu zorlamam ile kırılma sesi gelmesi bir oldu kapıyı kırmıştım !!
Lanet olsun bir bu eksikti diye geçirdim içimden! Hızla bahçe kapısından dışarı fırladığımda önüme çıkan takım elbiseli kulağından uzun gömleğinden takılı kulaklıktan koruma olduğu belliydi!
"Küçük hanım içe-" bütün gücümle bacak arasına vurup koşmaya başladığım da yerinde kıvransa da buna rağmen peşimden koşmaya başlamıştı! Sadece o değil beni gören peşimden koşuyordu! Sikerler AMK!
"DURUN!!" herkes yerinde durduğunda ben ise hala koşuyordum hepsi başını eğmiş gelen yaşlı adama bakıyorlardı! Bu gür ses ondan mı çıkmıştı?
"Küçük hanım!" Yerimde durdum ama arkamı dönemedim o kadar koşmama rağmen hala herhangi bir kapı yoktu!
"Sabahın ilk ışıkları ile nereye böyle?!" Arkamı dönüp adımlarımı ve saçımı düzelttim.
"Bakın ne haltlar döndüğünü anlamasam da burada olmamalıyım!" Etrafına bakıp gitmelerini işaret ettiğinde herkes dağıldı. Bana ise gel işareti yapıp bahçe kapısından içeri girdi!
"Ben!" Kendi kendime konuşma çabasına girmiştim ama nafile! Cidden sıkıldım şu döngüden!
Yavaş adımlar ile içeri ilerledim yaşlı adamın peşinden karşımda 1 değil 2 değil 3 değil tam 6 tane herif duruyor bir iki tanesini hastanede tam olarak görmüştüm hatırlıyorum bu kadın ve adamda oradaydı bana kızım diyorlardı evet bunalt onlar!
"Oturun!" Herkes anında bulunduğu yerdeki koltuklara oturunca ben ayakta mal gibi kalmıştım.
"Anne ve babanızın şüpheleri üzere gitmemiz sonucu bir gerçek öğrendik!" Sakın ama bir o kadar gür sesi ile konuşuyordu adam. İhtiyar demeye bin şahit lazım amk taş gibi maşallah (Görende maşallah dediğimiz çok yaşıyormuş gibi)
"Ne yani? Abimin anlattıkları doğru mu?!" Hızla aralarından 1. 90 veya 80 arasında bir çocuk ayaklandı.
"Anlattıklarımı bir de sizin aranızda tekrarlayayım" Noluyor AMK?! Neden herkes her şey normal gibi sessiz herkes içinde bir sorgu ile ama kimse çıt çıkarmıyor!
"Aslında aylar önceden fark ettik ama üstüne düşmedik annemle benzerlikleri dikkat çekiciydi ama bir ihtimalin daha yıkılışı çok zor o yüzden babam ve ben gizlice araştırmaya kara verdik" Gerisine izin vermeden ben konuştum.
"Ve sizde kendinizi benim sizin kardeşiniz ve sevgili çiftin kızı olduğuma inandırdınız bu yalana çok inanmayın ayrıca bu aile olayı artık canımı sıkıyor!" Aralarında tekli koltukta sessizce oturmuş biri ayaklandı.
"Bizim kanımızı taşıyorsan burada olmak ver bir şeyleri dinlemek zorundasın!" Sakin ve kalın bir sesle söylüyordu. Basa basa ince ince!
"Hiç bir şeyin zorunda değilim 20 yıldır yoktunuz hala yoksunuz gençliğim ergenliğim çocukluğum hayatım geçmişim yandı benim külleri hala rüzgarda uçuşuyor ve siz gelmişsiniz biz senin aileniz diyorsunuz haa oldu bitti tamam ya!!" Son kısmı sesli söylemiştim kadının ağlamaları şiddetlendi sikerler!!
Hiç durmadan devam ettim! "20 yıl sonra hiç kimseye ihtiyacım yok unutun bu saçmalığı ha illa kan bağı diyorsanız!" Ortada bulunan masadan meyve bıçağını hızlandırır kavrayıp elimi iç kısmında tamda ortasına gelecek şekilde sertçe bastırarak kestim. Kadının tiz çığlığı kulakları sağır edecek haldeydi!
Bıçağı yere atıp elimi yumruk yaptım olabidiğince sıktım. Kanın avuş içimden süzülüp yere dökülüşüne kesildi herkes...
Elimi açıp havaya kaldırdım herkesin görebileceği şekilde "kan man yok!" Bazıları şaşkınlığını yüzünde taşırken bazıları köyünün en has rengini olan gözlerle mimiksiz izliyordu!
"Şimdi müsadenizle..." Tam gidecekken kadın tekrar aynı ses tonu ile seslendi.
"Kızım yalvarıyorum dur yavrum beni-" hızla ona döndüm! "Kızın değilim hanımefendi neler yaşandı geçmişte noldu nasıl oldu umurumda değil benim bir düzenim var bu saçmalık buraya kadardı! Bitti!" Adam kadını koltuğa geri oturtup benim yanıma geldi ya hak cidden ama!
"Bak küçük hanım iki tarafında geçmişi karışık biz kızımızın hasreti ile yıllarca yandık sense bilmediğin bir ailenin laneti ile cezalandırıldın am-" Ne diyecekti ama bittimi? Cidden şaka gibi insanoğlu!
Sözünü kesip devam ettim. "Ne yani ama bitti mi diyeceksiniz? Bakın beyefendi hepinize teker teker açıklayacak sabrım yok! Ben sıkıldım siz de üstlenmeyin!" Cidden ama ha!
"Kız-" kanlı elimi kaldırdım bu sefer "Lütfen artık unutalım bu saçmalığı!" Hiç bir şeyim yoktu yanımda siktir ama ya!
"Sizden son bir ricam var birinizin telefonunuzu alabilir miyim?" Aralarında biri telefonunu uzatıp yanıma gelmişti.
"Eyvallah" demekle yetindim sadece.
Karam'ın numarasını çevirip aradım. 1 2 çalışta açtı. "Alo Karam?"
"Çiçek kokulum nerdesin lan sen!?" Yüzümde minik bir tebessüm oluştu. Hem kaba hem kibar ikisi bir arada gibi bir şey ya bu mal!
"Anlatırım sen beni sana atacağım konumdan alabilir misin?" Karam beni onaylayıp kapatmıştı konumu atmış mesajlar kısmından ve aramalardan numarasını silmiştim.
Telefonu geri verdiğimde arama geçmişini fark etmesiyle sırıtması bir oldu "Bulmam 2 dakika bile sürmez biliyorsun?" Yüzüne alayla bakıp arkamı döndüm.
5 dakika falan sonra kapının ağzına yığılan motorcu sürüsü ile neşem bin kat daha artmıştı!! Nereden bulduğumu bir ara anlatırım!
Yaklaşık 10 12 kişi vardı. Aralarından kırmızı siyah kasklı kaskını çıkarıp saçını düzeltti. Bu Kehriban gözlü çirkef Kadirdi.
Bana doğru gelip beni kollarının arasına alıp doyasıya sarıldı. Bende aynı şekilde tekli verip kolları arasından çıktım. "Naber güzellik?" Elindeki kaskı bana uzattığında almış ve cevap vermiştim. "İyidir haydut senden?" Piç sırıtışı ile kafasını sallayıp arkama bakındı erkek sürüsü aktif!
"Gidiyor muyuz?" Kafamı salladım ilerlerken bir eks bile arkaya bakma gereği duymadan motora atladım. Bana bakışları hepsinin gözlerindeki o koyuluk ne anlam ifade ediyor gerçekten bilmiyordum! Ama çok da önemli olmayacak idi!
Motorların sırayla çıkması ile bizde çıkmıştık en son çıkmamıza rağmen hızı kökleyip hepsinin önünde geçmişti haydut adı buydu sert mizacı piçliği ile yarışırdı.
Hafta biraz yoğundum staj felan derken hiç vaktim olmadı müsait oldukça uzun uzun yazıp atmaya çalışacağım...
Düşüncelerinizi yorumlardan belirtmeyi unutmayın canolar...!!
Oy ve yorumlar bol bol istiyorum lütfen siz ne kadar yorum yaparsanız ve o kadar hızlı bölüm atacağım...
|
0% |