

GÖRSEL:ARAS
Yüz halini düşündükçe kendimle gurur duyuyordum, yanımdan geçen hemen hemen her yüz dönüp şaşkınca bana bakıyordu ama bu bakışlara alışkındım ben. Şu an bu büyük zaferi kutlamam gerekiyordu. Şimdilik bu bana yeterdi Kereme yaptıklarımın daha fazlasını dostum olarak görünen sinsi Yılan Lavin içinde istiyordum ama düğün faciasından sonra Lavin yurt dışına gitmişti, biliyordu tabii bu olayın ucunun ona da dokunacağını gerçi en büyük darbeyi Keremin onu benim olaylı girişim ile nikah masasında bırakmasında yaşamıştı bu hezimeti bile atlatması baya sürecek gibiydi. Çok uzun süredir Vefa dışında hiçbir arkadaşımla görüşmemiştim sosyalleşmem gerekiyordu. Babamın odasına girdiğimde daha şimdiden işi başından aşkın bir şekilde dosyalara gömülmüştü.
“Kızım?”
Geri çıkmayı düşündüm ama seslenince durmuştum, mutluydu ama ağır duruşundan ödün bile veremiyordu.
“Babacığım tebrik ederim.”
Diyerek sarıldığımda mutluluğunu saklamaya çalışıyordu.
“Geldiğin gibi hisse devralması, başkanlık bir şeyler oluyor ama kendin ile Kerem dışında herkesi dışarda tutuyorsun anlatmayacak mısın artık ne olduğunu?”
“babacığım yok bir şey dedim ya bular formalite şeyler Kerem zamanında benden aldıklarını geri verdi normal olarak bu kadar ben şimdi çıkıyorum sana kolay gelsin. Arkadaşımla görüşeceğim merak etme akşam da evde olacağım.”
Yanaklarını öperek cevap vermesine fırsat vermeden odadan çıktığımda Keremde tam yanımdaki odasından elindeki kutusunda eşyaları ile odadan çıkmıştı. Gözleri sinirden kan çanağı olmuştu gülmek istiyordum ama ciddi bir andaydık bu masum ve mağdur duruşuna kim bilir kaç kişi kanıyordu?
Bana baktı, yenilmiş durmuyordu tam tersine savaş naraları atıyordu bakışları aynı meydan okuma ile baktım kendisine asla korkmuyordum ondan asla korkmayacaktım. Elindeki kutusu ile bana yaklaşıp tam yanımdan geçerken durdu.
“Elindeki görüntüler ile bana yaptığın şantajla aldıkların var ya.”
Ona dudağımı kıvırarak alayla baktım.
“EEE?”
Dedim göz kırparak, sinirlendikçe benim keyfim yerine geliyordu.
“O aldıklarını tekrar bana vermek için yalvaracaksın Arya. Sakın kazandığını düşünme olur mu çünkü ben yenilmedim zamanında çektiğin acılar için sana bir teselli verdim diyelim.”
Göz kırptı aynı benim gibi, ben daha fark etmeden yüzümdeki gülümseme silinmişti şimdi ise gülüyordu gerçekten gülüyordu, sinirleri bozulmuştu ama toplamıştı kendisini.
“Bana yaptıklarının tesellisini hiçbir şey karşılayamaz. Maddi olarak karşılayamaz ama manevi olarak senin her çöküşün karşılar. Emin ol kazandığımı düşünmedim çünkü hakkım olanı alırken kazanmış olmazsın adı üstünde hakkın olanı alırsın. Adilce ama sen hakkın olanı hep adice aldın adilce değil. Tıpkı kendin gibi ADİCE!”
“Bu sözlerini ezberlemek için çok uğraştın mı? iki kelimeyi ağlamadan bir araya zor getirirdin sen iki yılda ağlamadan bu sözleri ezberlemek zor olmuştur senin için.”
Gözlerim doluyordu, yutkunarak geri göndermeye çalıştım asla bu pisliğin gözü önünde ağlamayacaktım asla. Gülümsemeye çalıştım ona inat ama kızaran gözlerim bana ihanet ediyordu, ne kadar zaman geçerse geçsin bu lanet özelliğimden kurtulamayacaktım üzüldüğüm için değil asla, sinirlendiğim için ağlamak istiyordum. Bedenim ağırlaşıyordu ve Kerem bu özelliğimi çok iyi çözmüştü. Dişlerimi sıktım ağlamamak için ama pislik Kerem çoktan keyiflenmişti elindeki kutuyu düzeltti.
“AA! Bak şimdiden doldu gözlerin ne o? Ezberlediğin sözlerin buraya kadar mıydı? Tutma kendini ağla hadi ağla ve elindeki bir kozdan oluşan oyunun burada bir son bulsun.”
Dişlerimi sıkarak konuştum.
“Asla! Ben senin gibi yalancı değilim, senin gibi sevdiklerime oyun oynamam senin gibi iki yüzlüler ancak böyle iğrenç bir şey yapar. Sakın beni kendinle karıştırma ve sakın o kozumu seni tüm dünyaya rezil etmem için zorlama sakın.”
“ARYA?”
Tam yanımdan gelen sesle ikimizde o yöne baktığımızda ilk başta tanımadığım ama yüzünü gördüğümde tanıdığım sima ile konuşmamız bölünmüştü. Yanaklarıma akan yaşı bile ancak o an fark etmiştim.
“Aras!”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |