@kireina
|
MEDYA: KIRMIZI SAÇLI VEFA, ARYA VE SİYAH SAÇLI KEREM. "Aaaaa! Sevgilim bak bak buraya gidelim lütfen" Arya Avusturya'da bulunan ünlü kadetrali Keremin bakışına soktuğunda bilgisayardan başını kaldırdı Kerem ve gülümseyerek baktı ekrana. Aryanın telefonu tutan parmaklarına öpücükler kondururken mutluluktan kıpır kıpırdı Arya. Cilveli ve çocuksu bir şekilde gülmeye başladığında Kerem bilgisayarın ekranını kapatıp Arya'yı kendine doğru çekti. "SEN İSTE YETER Kİ GÜZELİM! BEN SENİ HER YERE GÖTÜRÜRÜM." "Ya sevgilim!" Diyerek Keremin sinesine sokuldu bu çocuk bakışları ile bile sarhoş ediyordu Arya'yı. Kelimeleri bazen çocuk yanını coştururken tutku dolu gözleri kadın gibi hissetmesine yol açıyordu. 5. Yıl dönümleri yaklaşıyordu aynı zamanda Aryanın doğum günüydü. 25 yaşına basarken en çok sevdiği ülkede kutlamak istiyorlardı, planı yapmak her zaman ki sevgilisi Kereme aitti onun yanındayken Aryaya sadece mutlu olmak kalıyordu. Gözlüklerini çıkardı Arya kemik,yuvarlak gözlükleri ile zaten meteor gibiyken gözlük takınca daha ateşli olan sevgilisinin gözlüksüz de yakışıklı olan yüzüne rahat rahat dokunmayı seviyordu. Kerem, kucağına yerleştiği Aryanın bir eliyle bacaklarının baldırlarını severken diğer eliyle de çoktan rezervasyon yapıyordu. Yapılı büyük bedeni Aryanın kucağında küçücük kalmasına sebep oluyordu. Bebek gibi sevilmek denilen şeyi bu kucakta sadece Arya yaşıyordu. Sevgilisinin yüzüne baktı bir eli ile kendisine çevirip dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurup dudaklarını dişlediği an altında kasılan beden ile tatlı ve eğlendiğini ifade eden bir bakış attı. "Benim sabrımı zorluyorsun güzelim yapma bak burası ofis burada dayanamam." Dudaklarını büzerek ellerini boynuna doladı sevgilisinin "Ama ben seni gerçekten çok özledim" "Bebeğim günün her saatinde yanımdasın zaten. Uyurken ayrılıyoruz onda da ben uyuyana kadar başında bekleyip öyle kendi evime geçiyorum sabah uyandığında da seni alıp şirkete geliyoruz sen uykunda mı özlüyorsun beni yoksa?" Diyerek çapkınca göz kırptığında Arya nazlı bir şekilde kalkmaya çalıştı o an Büyük eller ona engel olduğunda kırgın bakıyordu gözleri. "Sıkıldın mı benden gideyim o zaman ben sende günün her saatini başkaları ile geçir." Sabır diler gibi derin bir nefes çekti Kerem işte trip saati geliyordu ama Aryanın çocuk gibi olan yüzüne baktığında kıyamıyordu onun Trip atmasını bile seviyordu. Erkek adamdı ama söz konusu sevgilisi olduğunda köle olmaktan bile çekinmezdi. Aryanın dudaklarını kendi dudakları ile mühürlerken bedeni kasılıyordu. " Sen benim bebeğimsin, canımsın ben senden sıkılır mıyım? İşlerimi bitireyim çıkıp yemek yiyelim bazen burada sıkılıyorsun okuduğun kitaplarda bitmiş hem sana yeni kitaplar da alırız sıkılmazsın olur mu?" "Olur, babam işleri öğren diyor ama ben hepsini evlendiğimizde sana verecegim için istemiyorum. Ben anlamıyorum bu işleri dedikçe üsteliyor artık zamanı geldi diyor ama ben istemiyorum bu yüzden evlendiğimizde de, çocuklarımız olduğunda da yaşlandığımızda bile bu bana yaptırdığın köşede sen is yaparken seni kitap okuyarak izlemek istiyorum sadece. Huzurla gözlerimi seni izlerken kapatmak istiyorum." "Seninle kapatırım bende gözlerimi güzelim, sensiz ne yapayım?" "Ama çocuklarımız ben olmazsam onlara senin bakman lazım" "E ben senden önce ölürsem ne olacak?" "Allah korusun sen ölme o zaman şey olsun ikimizde aynı anda ölelim böyle yatağımızda uyurken olur mu sana sarılmışım ve öbür dünyada görüşmek üzere diyerek!"
O kadar sade o kadar azla yetinen biriydi ki Arya gözünü lüksün içerisinde açmasına rağmen asla şımarık yetişmemişti yüreği her zaman insan olarak kalan nadide bir çiçek gibiydi. Dışarıda geceleri, gündüzleri sürekli eğlenceye giden bir arkadaş grubu yerine halk kütüphanelerine gidip kendini sürekli yeni bir bilgi öğrenmeye adamıştı. Okul hayatı boyunca da böyleydi ve üniversite zamanında da edebiyat bölümünu bitmek istemiş babasının tüm borsa ve finans okumasını istemesine rağmen o lüks hayatının çevresinde dolanmakla yetinmişti. Asla büyük şeyler istemezdi tek istediği, kitaplarda yeni dünyaları keşfederken yaşadığımız dünyadaki güzellikleri görmek isterdim saf bir kalbi vardı sokakta hangi hayvanı görse gideceği yere onları beslemekten dolayı hep geç kalırdı. Annesine çekmişti, birkaç yıl önce vefat eden annesi gibi o kadar güzeldi ki yüreği camdan bir kalbi var diyordu Kerem içinden bu kalbi onu kırıp çatlatmaksa haram gibi geliyordu ona. Parlayan gözlerle bakıyordu kendisine daima güler daima çözümü olan şeyler için pozitif olurdu. Sürekli konuşmak yerine sürekli susup Kereme bakmayı severdi. "İnsan önce sevdiği ile sessizliği paylaşmalı" derdi. Nadida bir çiçekti dokunmaya kıyamıyordu onun kirleten düşüncelerden bile uzak duruyordu bu yüzden öpüşmekten ileri gitmemişti asla sabrediyordu kendisine helal olacağı kirletmeden sevgisini büyüyeceği günü bekliyordu ve artık zamanı çoktan gelmişti. Aryanın aksine kendisi şirketlerini ikiz kardeşi ile devralmadan önce borsa ve finans bölümünü bitirerek eğitimlerini hala devam ettirselerde birçok şeyi halletmişlerdi bu doğum gününde Arya ile hayatlarını sonsuza kadar birleştirecekti. Yaptığı planı devreye sokması için bir haftaları vardı. Uçakta kıpır kıpır oynayan ellerini tuttu Kerem, dışarıyı izliyordu Arya neşeyle. Yaşı büyüse de çocuk yanı her zaman çocuktu göze batmıyordu o kahkaha attıkça Keremin kalbi kaburgalarına baskı uyguluyordu mutluluktan. Avusturya'nın renkli gece ışıkları yanarken keremin omzunda uyuyakalmıştı. Bir tutam yüzüne düşen saçını geriye doğru çekti ve öpmeye doyamadığı öpücüklerden taç yaptı başına. Uçak tribülansa girerken Arya da uyandı. Gözleri uyku mahmurluğundayken çok sevimli duruyordu. Orijinalliğini koruyan saçlarını düzelterek gülümsedi. İşte o an nefes alıyordu Kerem. Aryanın gülüşlerinde yaşadığını hissediyordu. Otele giderken Arya sevinçle Kereme baktı. Omuzlarını neşe ile sarsarak Gözlerini kırptı.bir şey soracağı daha doğrusu isteyeceği zaman hep böyle yapardı. "Benimle kalacaksın değil mi?" Gözlerini kırpıp sırıtırken erkeksi gülüşü ile Keremin karşısında eriyip bitiyordu Arya o an yanlarından geçen iki uzun boylu kadın keremi süzdüğü anda Aryanın belki de tahammül edemediği tek huyu olan kıskançlığından kanı kaynamaya başlamıştı. Gözlerini kısıp Keremin kolunu sahiplenir gibi tutarken Kerem dudaklarını kıvırdı kıskançken bile bir tıslayan bir yavru kedi gibi görünüyordu gözünde ama Arya ise kendini sinirden alev püskürten bir ejderha gibi burnundan soluyordu. Kerem kızların bakışları önünde Aryanın saçlarını öptüğü anda Arya gururla ve benim der gibi dudaklarını Keremin dudaklarına bastırıp geri çekti. O an Kerem muzip bir gülüşle "AAA Sevgilim insan içinde ayıp değil mi? Bak bize bakıyorlar?" Dediğinde amacına ulaşmıştı sinirli yavru kedisi ona öyle bakışlar atıyordu ki birazdan utanmasa gözleriyle delip geçecekti Keremi "Öyle mi bende erkekler varken sana böyle davranayım olur mu sevgilim?" Sevgilim kelimesini bastırarak kullandığında Keremin kaşları çoktan catıldı, çehresine bir ölümün dehşeti siner gibi bir öfke sinmişti. "Hele bir denesinler bakalım o zaman onların nasıl yüzlerini dağıtıyorum!" "Bende şu kızların o zaman saçını başını yolayım da benim sevgilime yer gibi bakmak neymiş görsünler." Kerem kaşlarını düzeltti. "Bebeğim ama sen çok küçüksün seni döverler baksana uzunlar onlar yanlarında çocuk gibi kalırsın." "Olsun ben birini ısırmaya çalışırım sende diğerini dövmem için tutarsın olur mu?" Erkeksi bir şekilde kahkaha attığında arkalarında uzaklaşmasına rağmen kızlar tekrar dönüp baktılar. " Ben seni tutarım sadece, benim tenim senden başka kadına haram. O kızları da başkasına deriz onlar döver olur mu?" Safça başını salladı Arya. Keremin söylediği iltifat ile birden keyfi yerine gelmişti. " Tamam birdaha bakarlarsa dövsünler vefaya diyelim o güzel dövüyor" "Tamam tamam gel hadi sinirli kedim benim!" Odalarına girdiklerinde kendini yatağa attı Arya hala yorgundu gözleri kapanırken Kerem de duşa girdi çıktığında çoktan uyumuştu Aryam kıskandığı veya çok yoğun bir duygu yaşadığında bedeni ağırlaşıyordu Aryanın biraz uyuyup dinlendiği zaman kendine geliyordu. Minicik bünyesi yoğun duygularını kaldırmakta zorlaniyordu. 1.55 santim boyu ile kisnandığında cep herkülüne dönüşüyordu Dudakları kıvrılmıştı Keremin, üzerini giymeden önce beline sardığı havlusu ile Aryanın uyuyan yüzüne öpücükler kondurdu. Ardından üzerini giyerken eline aldığı telefon ile bir numara tuşladı. "Alo!" "Her şey hazır değil mi?" "Evet evet Kerem bey özel olarak ressamı da ayarladım her şey istediğiniz gibi saati söylemeniz yeter ressam orada önceden bulunup sizin için hazırlık yapacak." "İki saat sonra oradayız ona göre hazırlıklarını tamamlasın bir aksilik istemiyorum." "Tamam kerem bey." İki saat, sadece ikinsaat sonra Arya'yı ömrüne ortak edeceği o soruyu soracaktı Kerem. Herşeyden habersiz yeni yaşına hazırlanan Arya ise uyuyordu bugün dizleri tutmayacak belki de heyecandan yürüyemeyecekti ama sevdiği ve her şeye değen bu adam için koşulsuz bunlara katlanacaktı. Kerem onun yaşam kaynağı gibiydi dermansız kalsa koşulsuz şartsız güvenerek bırakırdı kollarına kendini. Tutardı çünkü kendi yaralanır ama düşüp yaralanmasına izin vermezdi... Evet sevgili okurlarım size romantizmi ve dramı bol olan bir hikaye ile geldim umarım beğenirsiniz şimdiden iyi okumalar.✨ |
0% |