

Kerem o gece yine geç saatte eve geldiğinde sessiz sakin salondan geçerek üst kata doğru ilerledi. Üzeri yine alkolün verdiği bir gevşeklik ve rahatlama ile zorlansa da, merdivenden çıkmaya devam etti. Yüzünde rahat bir gülümseme vardı birazdan yine tekerlekli sandalyeye mahkum olan ve üzeri kirli bir şekilde kendisine çaresizce bakan karısını görüp dalga geçecekti bu düşünce bile içinde vahşi bir zevk hissettiriyordu.
Odalarının kapısını açtığında karşısında boş bir şekilde duran tekerlekli sandalyeyi görünce başta durdu ve alkolün etkisinden dolayı yanlış gördüğünü sanarak gözlerini ovaladı ama hayır Arya ortada yoktu. O an odanın karanlık olduğunu bile yeni yeni fark ederek odanın lambasını yaktı boş ve ıssız odanın her yerini tarayan bakışları yine boş sandalyeye döndüğünde kaşları çatıldı.
Aryayı bakıcılar aşağı katta mı unutmuşlardı bu düşünce bir anlığına yine alay konusu oldu içinde karısının çaresizliği artık onda komik görünen bir olaya dönmüştü. Acele etmeden merdivenleri geldiği gibi indiğinde salonda dışarıyı izlediği pencerenin önünde yoktu, bütün odaları tek tek gezdiğinde işte o an alkolün etkisi tamamen geçmişti. Arya yoktu, kendi başına bırak bir yere gitmeyi daha tuvaletini bile tutamayan karısı sır gibi evden yok olmuştu. Evde hizmetçiler de yoktu kendi isteği ile artık Akşamları eve göndermişti. Sakince düşünmeye çalıştı, Arya bir yere gidemezdi ama ortada da yoktu. Bütün evi bir kez daha tekrar aradığında boş olmasına rağmen kilere kadar bakmıştı o ana kadar aklına gelmeyen kameraları hatırlarken sinirden dişlerini sıkmaya başlamıştı. Aceleyle kameraların olduğu odaya girdi ama bu sinirini artırmaktan başka işe yaramamıştı. Kameralar dün gece devre dışı bırakılmıştı.
"Lanet olsun, siktir!"
Sinirle küfrederken eline telefonunu alarak ilk işi güvenlik şirketini aramak olmuştu. Kameralar devre dışı kalmıştı nasıl olduğu, kimin yaptığını bulmalıydı ve bugün Arya ortadan kayboluyordu. Güvenlik şirketi ertesi gün geleceği için küfrederek Aryanın babasını aradı belki bir umut babası Aryayı özlediği için yanına almış olabilirdi. İlk kez kalbine bir sıkıntı çöktü. Aryanın babasına çaktırmadan hal hatır sorarken Aryayı sorması ile Keremin içindeki sıkıntı büyümüştü. Telefonu hızla kapattığında derin ve hızlı nefesler almaya başladı. Koskocam evde yalnız ve nefeslerini duyarken ilk defa uzun süredir unuttuğu bir duygu peyda oldu içinde endişe...
Tanıdığı herkesi aramıştı ama Arya yoktu, sıkıntıdan saç diplerini sıkarken her geçen saniye felçli birinin nerede veya kimler tarafından götürüldüğünü tahmin etmeye çalışıyordu ama yoktu kimi aradıysa Arya yanlarında değildi. Bir sevgi yoktu içinde ama endişe vardı belki sevgi de vardı Keremin duyguları o kadar endişeye karışmıştı ki me yapacağını şaşırmıştı. Bir gece bile bekleyemeden saatler geçtiğinde kayıp ilanı için polise ihbar verio bunun yanında gücünü kullanarak bütün emniyeti ayağa kaldırmıştı bunu yaparken o kadar endişeli ve sevgi dolu bir koca rolünü oynuyordu ki herkes Aryadan çok belki de Kereme üzülmüştü o an. Aryanın babası gözyaşları içinde kızı için Keremin evine gelirken Lavinde timsah gözyaşlarını akıtarak iyi bir dost gibi yanlarında onlara destek oluyordu. Keremin babası ve Vefa da oradaydı. Hepsi Aryayı bulmak için seferber olurken Aryanın ilk kayıp gecesi gündüze döndü.... Yoktu, saatler günlere, günler aylara dönüşüyor ama Aryadan tek bir iz bile bulunamıyordu. Bütün emniyet ayağa kalkmasına rağmen Arya Sanki sır olmuş gibi kaybolmuştu ilk başlarda olan Keremin o iyi bir eş rolü gözyaşlarına, haykırışlara dönerken günler aylara dönünce onunda sesli haykırışları sessiz bir yasa dönmüştü. Yoktu Arya ve belki de hiç bir zaman gelmeyecekti. Kerem her eve geldiğinde içinde harip bir duygu oluşmaya başlamıştı ama artık yalnız gelmiyordu bu eve Lavin her gece Keremin koynunda Aryanın yokluğunu unutturuyordu ona. Ne garipti burası en yakın dostum dediği kadının yuvası olması gerekirken şu an onun yokluğunu kullanıyordu. Bundan gram utanç duymuyor tam tersine bunu kendine bir hak görerek kaybolduğu yerde kalması için sürekli dua ediyordu. Kerem ise donmuş gibiydi sanki Arya her yerde kendisini izliyordu bir anda ortaya çıkacak diye bekliyordu. Garip bir pişmanlık vardı içinde ama neden?
Ona karşı davranışları bir diken olmuş kalbine batıyordu ama yaşadığı vicdan azabı her geçen gün artsa da bunu belli etmiyordu Lavine. Evet aylar geçmeye devam ederken Kerem artık Aryanın yaşama ihtimalini kaybediyordu. Babası ise her gün gözyaşları içinde dua etmekten başka bir şeyi yoktu bütün gücünü kullanmıştı ama tek bir iz bile yoktu kızından. Aylar yıllara dönmeye başladığında herkes içindeki umutları yavaş yavaş tüketmeye başlamıştı. Peki gerçekten Arya ölmüş müydü?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |