Yeni Üyelik
6.
Bölüm

YAŞANAN

@kireina

Hiçbir şey duymuyordum, sanki sağır olmuş gibiydim veya ölmüşte olabilirim çünkü çok hafif hissediyorum kendimi sanki bir boşlukta sallanıyor gibi, hiçliğin ortasına bırakılmış gibi.. hiçbir şey hissetmiyorum her şeyden arınmışım gibi..

Korku yok, hiçbir duygu yok ama birden bedenim sanki yer çekimine meydan okuduğu bu andan koparılarak yere doğru çekiliyor, birden o üzerimdeki hafifliğin yerini bir gürültü alıyor. Kulaklarım tekrar duymaya başladığında sadece sesler ve haykırışlar işitiyordum. Acı çığlıklar geliyordu. Tanıdık gibiydi kimindi bu ses?

“Hayır! Anlıyor musun doktor karımı bugün ülkenin en iyi hastanesine götüreceğim.”

“Beyefendi gerçekten sizi anlıyorum fakat hangi hastaneye giderseniz gidin sonuç değişmeyecek. Karınızın durumu geri döndürülemez.”

Kimden bahsediyorlar acaba? Sesler netleştikçe Keremin acı dolu tonunu daha net duymaya başladım, neden bu kadar üzgündü? Ben buradaydım işte onu duyuyordum sadece gözlerimi aralamam gerekiyordu ama çok büyük bir çaba gerektiriyordu bu basit eylem.

Gözlerimi araladığımda aydınlık beyaz bir tavan gördüm, başımı çevirmeye çalıştığımda bedenime emir veremiyordum, taş gibiydim sanki sadece bakışlarımı etrafımda gezdirebiliyordum ama gerisi yoktu. Sanki bedenim uçup gitmiş geriye sadece bakışlarım kalmış gibiydi.

“Doktor bey hasta uyandı.”

İngilizce konuşuyorlardı fakat anlıyordum. O an başıma toplanan kişilerden sadece elimi telaşlı tutan kocamı tanıyordum diğer kişileri asla tanımıyordum ama beyaz önlükleri doktor olduğunu anlayabiliyordum. Zihnim hala çok bulanıktı ne olduğunu kesik kesik hatırlarken aklıma gele şeyle konuşmaya çalıştım ama yoktu sesimde beni terk etmişti.

“Karıcığım, güzelim. Buradayım bak sakin ol bebeğim her şey düzelecek.!”

Ne düzelecek neler oluyor? Haykırmak istiyordum ama yapamıyordum bedenim sanki yoktu hafifti ama olduğunu hissetsem de tepki vermiyordu. Bana korku dolu çaresiz gözlerle bakan Kereme karşı ağlamaya başladım anlaşılan gözyaşlarım beni terk etmemişti. Kerem bu halimi gördüğünde küfür etti ama ben ona sarılmak istiyordum, bebeğimizin durumunu öğrenmek istiyordum ama olmuyordu sadece gözlerimi oynatabiliyordum. Artık kırlaşmaya başlayan saçları ve mavi gözleri ile doktor bana doğru yaklaştı.

“Alya hanım beni duyuyorsanız lütfen gözlerinizi bir kere açıp kapayın.”

Doktorun dediğini yaptığımda Kerem bir anlığına heyecanlandı ve ayağa kalktı.

“Söylemiştim, benim karım iyileşecek bakın bizi duyuyor.”

“Kerem bey lütfen sakin olun, Alya hanımın beyinsel fonksiyonlarında sıkıntı yok, işitme kaybı da yok fakat.”

Doktor sözünü tamamlayamadan bana döndü tekrar yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı ve bu durum beni korkutuyordu.

“Alya hanım, parmağınızı oynatabilir misiniz?”

Parmağım mı? Hissedemiyorum ki, insan üstü bir çabaya rağmen hiçbir şey hissedemediğim için te yapabildiğim ağlamalarımın artması idi. Doktor sıkıntı ile Kereme döndüğünden ben ağlamaktan puslu görüyordum.

“Gördüğünüz gibi geçirdiğiniz o kazada omuriliğindeki zedelenmeler ve travma sebebi ile gözleri ve işitme duyusu hariç tüm sinirleri ve bilişsel fonksiyonları tamamen zarar görmüş. Üzülerek söylüyorum ki tedavisi neredeyse imkansız bir felç ile yaşamak zorunda. Ayrıca Alya hanım gerçekten çok üzgünüm fakat bu kazada bebeğinizi de düşürdünüz.”

Kerem doktorun sözlerini yarıda kesip üzerine atlamaya çalışırken ben söylenenleri idrak etmeye çalışıyordum ama sadece ağlayabiliyordum. Çığlıklarım bile terk etmişti beni. Haykırmak istiyordum bebeğimin varlığını öğrendiğim gün onu kaybetmiştim, her şeyimi bir gecede kaybetmek bu nasıl bir acıydı belki bedenim hissetmiyordu ama ruhum her saniye dipsiz acı dolu bir çukura çekiliyor gibiydi.

“Hayır, karım iyileşecek anlıyor musun?”

Doktor Keremi kendisinden uzaklaştırırken Keremin de her yeri kan içerisinde olsa da hala ayakta çırpınıyordu onu bu halde görmek beni daha da kahrediyordu. Benim yüzümden olmuştu. Her şey ama her şey benim yüzümdendi. Eğer aptalca hareketler yapmasaydım şu an bebeğimiz hala hayatta olabilirdi ama benim yüzümden di Allahım. Öyle canım yanıyordu ki bedenimin felç kalmasına değil de bir canın benim yüzümden hayattan kopup gitmesine kahroluyordum. Kerem kahroluyordu. Doktor Keremin de tedavi görmesi için diretirken Kerem bir saniye bile yanımdan ayrılmamaya ant içmiş gibi hissiz ellerimi tutuyordu.

Hissedemesem de saçlarımı okşadı ağlayarak. Benim gözlerimdeki yaşlar tükenmişti sanki ama Kerem benim yerime de ağlıyordu.

“Merak etme bebeğim, seni iyileştireceğim bugün seni daha iyi bir hastaneye sevk edeceğiz oradaki doktorlar buradakilerden daha bilgili merak etme ayağa kalkacaksın ve giden kaybımız için beraber yas tutacağız ama vazgeçmeyeceğiz, yine bebeğimiz olacak kardeşinin yaşayamadığı her şeyi ona yaşatacağız, beni affet. Eğer daha dikkatli olsaydım bu kaza olmayacaktı ama söz veriyorum seni iyileştireceğim söz veriyorum.”

Kerem ne olur yapma böyle, akıtma o güzel gözyaşlarını, dayanamıyordum, içim parça parça oluyordu ama konuşamıyordum. Ben hayattan kopmuştum ama yaşayan bir ölü gibiydi bedenim, hissiz boş bir kabuktum sanki. Ruhum gözlerinden bu dünyayı izliyordu sadece. Ağlamaya başladım o günden sonra ise hiç dinmedi gözyaşlarım bana ortak olan, dış dünya ile aramdaki tek iletişim oldu. Sel oldu, acı oldu bana…

 

 

Loading...
0%