Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. BÖLÜM

@kireina

MEDYA: MUSTAFA

Betül hoca o kadar sinirle bakıyordu ki gerçekten kendimden çok utanıyordum, sanki hissetmiş gibiydi, Kuzey hoca geldiğinden beri tüm kız öğrenciler sadece onunla muhatap oluyorlardı, tüm kadın öğretmenler ise resmen yaşlarına bile bakmadan Kuzey hocayla ilgileniyorlardı, ve daha ilk günden Betül hocanın üzerindeki kıskançlığı fark etmemek için aptal olmak gerekti. yerimize oturduğumuzda hala bana bakıyordu sinirle. Çaktırmadan dağıtılan notlara bakmaya başladım. Sinirli ve gergin bir şekilde anlatmaya başladı dersi. O gün Kuzey hocayı koridorda görmüştüm Betül hoca ile konuşuyorlardı ya da Betül hoca peşinden ayrılmıyordu bir türlü. Koridorun penceresinde dışarıya bakarken Zühal çikolatalı sütünü sesli bir şekilde içerken. Ben Kuzey hocaya bakıyordum. Sanki erkek görmemişiz gibi koridora dizilen kızlarda sürekli kıkırdayarak Kuzey hocaya sesleniyorlardı o da saygıyla karşılık verirken Betül hoca sanki Kuzey hocanın içine düşecek gibi sürekli temas kuruyordu. Yüreğim sızlıyordu o an yaşıma lanet edesim vardı. keşke Betül hocanın yerinde olsaydım diyordum. Sanki yeterince derdim yoktu ben hala imkansız hayallerle uğraşırken hayatım daha da kötüleşiyordu. Okuyamayacaktım bu canımı daha çok yakıyordu hiçbir zaman böyle bir aşk yaşayamayacaktım. Kalbim kırılıyordu Betül hoca ve ikisini böyle gördükçe gerçekten incindiğimi hissediyordum.

“Mati mati matitas kaynananın götü tas.”

Zühal hönküre hönküre gülerken içtiği süt burnundan gelmek üzereydi.

“Ne diyorsun salak” dedim bir yandan da belini sıvazlıyordum gülerken ölüp gidecekti.

“Bir tane dizideki replik geldi aklıma kanka. Hem sen söyle bakayım neden bizi şikayet ettin?”

“Betül hocayla kuzey hocanın ne yaptığını merak ettim sadece.”

Zühal o an tam karşımızda baya koyu bir sohbete dalan Betül hoca ile Kuzey hocaya baktı. Betül hoca süreli Kuzey hocanın koluna dokunup gülüyordu. O kadar cilveliydi ki gerçekten onun yanında beni bebek gibi görüyor olmalıydı Kuzey hoca.

“Sana Betül hoca kaşar demiştim, az bile demişim şuna bak okul hiç adam görmemiş gibi Kuzey hocanın haremi gibi oldu resmen.” Sonra bana gözlerini kısarak baktı ben dudaklarımı büzüp öylece izliyordum onları arsız gibi bakmaktan alamıyordum kendimi ama o an işte o an gerçekten Betül hocanın bana baktığını gördüm bakışlarımız kesiştiğinde daha yüksek sesle güldü Kuzey hocaya bilerek yapıyor gibiydi, kolunu tuttuğunda sadece bana değil etrafımızda onlara bakan tüm öğrencilere “Benim” der gibiydi öyle sahipleniciydi ki tutuşu. Kalbim sanki o an ayaklarımın ucuna düşmüştü. Bakışlarımı Zühale çevirdim o bile Betül hocanın sesli gülüşünden rahatsız olmuştu.

“Şuna bak boklu, kendini güzel sanıyor gibi bir de ahtapot gibi yapışmış adama. Sen daha güzelsin şekerim boşver bu kadını zaten erkekler bu gibi kadınlardan hoşlanmaz. Kolay kadın onlar için tek kullanımlık mendil gibi görünür gözlerine. Betül hoca da bunun için çok hevesli. Kuzey hoca yeşil ışık yaksa her iddiaya girerim tek gece için her şeyini ortaya koyar bu sinsi şıllık. İremi de geçti. Hatırlıyor musun bir ara tarih hocası vardı Samet hoca ona da aynı böyle yapışmıştı ama Samet hoca ben evliyim diyerek nasıl da bozmuştu bunu.”

Şok içinde Zühale baktım resmen okulun ayaklı gaztesiydi.

“Sen nerden biliyorsun bunları?”

Bilmişçe gülümsedi.

“Kızım her zaman öğretmenler odasının orada nöbetçilik yapan kişilerle arkadaşlık kurarım. Öğretmenler odası sanki cadı kazanı gibi olaylar olaylar. Hepsini öğrenirim. Sosyallik önemli bir şey kanka sende dene.”

“Gerçekten inanılmazsın, hem öyle Betül hoca hakkında da konuşma duyarsa zaten bize sinirli bir kere daha müdürün odasına gitmek istemiyorum.”

“Bu götü boklu bana hiçbir şey yapamaz. Bu arada gerçekten Kuzey hocaya ilgi duyduğunu düşünmemiştim demek ki bu bir aşk?” Ah ne güzel!”

“Hayır ya saçmalama öyle bir şey yok!” Zühal rica ederim lütfen.”

Yanaklarım kızarıyordu işte ama zühal bana inanmayarak beni sinir etmekten zevk alır bir şekilde gülmeye devam ediyordu.

“Ama sen dedim Betül hoca ile Kuzey hocayı merak ettim diye. Bak aşk için beni satmana bile kızmadım. Kardelen öğretmen olduğu için ona aşık olmayı kendine hak görmüyorsan yapma. Evet belki kurallar gereği böyle bir şey etik olmayabilir ama sen kimseye zararın olmadan sevebilirsin hem eskiden böyle bir şey mi vardı. sıçarım kurallarına kalbin kimi istiyorsa onu sevebilirsin kimse bir şey diyemez. Hem okulu bitirince kimse karışamaz da kimi sevdiğine. Hem şunlara baksana herkes ağzı açık bakıyor nerde kurallar biyoloji hocamız bile Kuzey benim der gibi kendinden kaç yaş küçük öğrencilere meydan okuyor resmen okul değil tımarhane gibi.”

Kuzey hoca ara ara etrafına bakıyor gibi yaparken gözleri biraz gözlerime değiyordu, o an sanki başka yere bakıyormuş gibi yapsam da erkeksi bir şekilde dudaklarını kıvırdığında kendimi yine ona bakarken buluyordum. Zühal gerçekten haklı mıydı? Etik kurallar bizi sınırlıyordu ama kalbe kural söz geçiremiyordu ki, hayranlık mı? yoksa aşk mı? bilmiyordum ama gözlerindeki maviler o kadar sonsuzdu ki sanki başka bir boyuta çekiliyordum. Biliyordum bana asla bakmazdı çünkü kadınlar dururken çocuk gibi gördüğü bana mı bakacaktı onun için etrafında ona hayranca bakan bir grup ergenden başka bir şey değildim. Ders zilinden sonra okul çıkışına kadar sınıftan çıkmayarak kitap okumuştum Zühal ise arada Emrenin sırasına bakıyor ama duygularından ödün vermiyordu, gerçekten benimki imkansız iken kendisinin oluru olacak bir ilişkiye böyle yaklaşması beni çok üzüyordu. Onun içinde elimden bir şey gelmiyordu, kendim içinde okul çıkışı herkes dağılırken ben yine Zühale sarılıp okulun arkasına doğru yöneldim. Arkamda biri koşuyordu kenara çekildiğimde adımları yavaşladı.

“Selam!”

Mustafa neşeyle yanıma gelmiş şimdi aynı adımlarla yürüyorduk.

“Selam.”

Ona da bir özür borçluydum. Mahcup bir şekilde baktım kendisine, belki de ilk kez bu kadar çok konuşuyorduk Mustafayı tanıdıkça ön yargılarımdan arınıyor gibiydim, gerçekten pırıl pırıl bir gülümsemeyle bakıyordu bana.

“Özür dilerim Mustafa, gerçekten.”

Elini salladı boş ver dercesine.

“Boş ver ya geldi geçti sen nereye gidiyorsun hep kavşağa doğru giderdin bu yöne mi taşındınız?”

Gülümseyerek çalıların arasını işaret ettim ve çantamdaki minik paketi açtım.

“Pisi pisi” anında iki kedi yavrusu çıktığında mamayı kendi aralarında sinirli sesler çıkararak yemeye başlamışlardı.

Mustafaya baktım, tepemde bana ve kedilere gülümseyerek bakıyordu.

“Bunları besliyorum ondan.” Dedim ve ayağa kalkarak el salladım.

“Şimdi gidiyorum yarın görüşürüz.”

“AH! Kardelen” dediğinde durdum. Utangaç bir tavırla saçlarını karıştırdığında biraz tedirgin olmuştum Mustafa veya bir erkekle böyle yalnız sohbet etmeye alışkın değildim bu yüzden ellerimle eteğimi sıktım.

“Bende yarın mama getireyim bu miniklerin iştahları baya yerinde.”

O an gerçekten dişlerimi göstererek gülümsedim. Düşüncesi çok inceydi, bir ön yargımı daha kırmıştı, Mustafa gülüşüme bakarken

“Teşekkür ederim Mustafa, olur tabii ki görüşürüz” şimdi o da gülümsüyordu, arkamı döndüğümde ise tam karşımızda arabasının açık kapısında bizi izleyen Kuzey hocayı görmemle donup kalmıştım. Bir eli açık kapısının üzerinde yumruk halinde dikkatle bizi izliyordu, okul dağılmıştı kimse varmı diye baktığımda hayır bizden başkası yoktu nerdeyse. Utançla yine yanaklarım kızardı o an ne yapacağımı bilemez haldeyken yere eğerek yürümeye başladım ama üzerimdeydi bakışları gerginlik hissediyordum sebebini anlamasam da gergin bakıyordu. Ayağım yere bakmama rağmen yine takılmıştı yere yine ramak kala tutarak kaldırdım bakışlarımı o an Kuzey hoca dikkatle hareketlerimi izliyordu başımı yine hafifçe eğerek selam verdim ama almamıştı. Ben kavşağa döneceğim sırada ise Betül hoca Kuzey hocanın yanına gelmişti. Aramızda sadece bir yol kadar mesafe vardı.

“Beklettim kusura bakma lütfen, gidebiliriz.”

O an yutkunamadım, nereye gideceklerdi ki. Kaşlarımı hafifçe çatarak baktığımda kuzey hoca da hırçın dalgalı gözlerle beni seyrediyordu ama bu kez hırçın maviler enginleşti sanki dudaklarını kıvırarak Betül hocaya baktı.

“Önemli değil hocam gidebiliriz.”

Hocam demesiyle sanki rahatlasam da içimi eriten ses tonunun bana değil de başka bir kadına olması sarsmıştı beni. Betül hoca o an beni gördü o kadar cilveli bir şekilde sırıttı ki, okulda ki ağırlığı yoktu sanki şu an bizim yaşlarımızda bir genç kız gibi saçlarını savurup kıkırdadı.

“Okul dışında bana hocam demene gerek yok Kuzey.”

Dedi ve bana bakarak.

“İyi günler kardelen.”

Dediği an sanki önümde bir bomba patlamış gibi irkilip kendime geldim, film izler gibi arsızca onlara bakıyordum. Kirpiklerimi kırpıştırıp başımla hafifçe selam verip gülümsemeye çalıştım.

“İyi günler hocam” yutkunarak Kuzey hocaya baktım, şoför koltuğuna oturduğunda Betül hoca da yapmacık bir gülümseme ile yan koltuğunda sanki her gün biniyormuş gibi yerleşmişti. Tam önümden geçtiklerinde kendimi sokak dilencileri gibi hissetmiştim. Utancımdan adım bile atamamıştım. Arkalarından bakarken üzüntüm, utancım ve hakkım olmayan bir kıskançlık içindeydim.

Sizinde hiç hayatınızda Betül hocanız var mıydı benim vardı 😂

SEVGİLİ OKURLARIM KİTAPLARIMIN İLERİKİ BÖLÜMLERİ İÇİN KESİTLER TANIMLADIĞIM İNSAGRAM HESABIMI DİLERSENİZ TAKİP EDİP KESİTLERE BAKABİLİRSİNİZ😍

@dreame_pad.kireina

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%