@kireina
|
MEDYA: SERKAN YAZARDAN -Ben, ben normal güldüm. Dedi Kardelen, Kuzey o an durdu, ne söylediğini yeni yeni idrak ediyordu. Yumruk yaptığı elini gevşetirken korkmuş bir şekilde kendisine bakan Kardelen ile içinden kendisine bir küfür etti. Ne yapmıştı planı böyle değildi, bir an gözü dönmüş ve her şeyi mahvetmişti. Geri çekilip koltuğuna tekrar oturdu. Kardelen ise heyecandan ve gerginlikten bayılmak üzereydi. Dizleri tutmuyor hızlı bir şekilde nefes alıp veriyordu. -Ben, çok özür dilerim Kardelen bu konuşmayı hiç yapmadık sayalım olur mu? Tekrar özür dilerim ben bir an çok düşüncesizce davrandım lütfen bu durumu hiç yaşamamış gibi yapalım. Kardelen bir şok daha yaşarken duygudan duyguya geçiş yapıyordu, Kuzey hoca az önce derin ve koyu bir şekilde bakarken şimdi mahcup ve sıkıntılı idi. -Ne olduğunu anlamıyorum hocam. O an hocam kelimesinden daha da nefret etti Kuzey. Kendisine hocam dememesini söylemişti ama şimdi ise bu konuşmayı hiç yapmamış gibi davranalım diyerek yine çelişkili oluyordu. derin derin soludu sakinleşmeliydi kardeleni korkutmak istemiyordu. -Ben bir an düşüncesizlik ettim Kardelen emin ol bunun bir tekrarı olmayacak. Yağmurda hafifledi hadi sen evine git. Yarın görüşürüz okulda. Bunalmış görünüyordu Kuzey. Kardelen ise kafası karışmış bir şekilde sadece vaşını salladı ve korktuğu için acele ile indi. Yağmur hafiflese de iri taneleri hala ıslatmaya devam ediyordu. Kapıyı örttüğü anda Kuzey hızla arabayı sokağı inleterek uzaklaştı. ‘Neden böyle davrandı ki?’ dedi kendi kendine kardelen. Ortada hiçbir şey yokken arabasına binmesini istemişti, itaat ederken bile sanki bedeni Kuzeyin emrinde gibiydi. Yutkundu yağmurun ateş gibi ısınan bedenini biraz olsun soğutmasını bekledi. Islanmak iyi geliyordu. Az önce kanının kaynar su gibi olduğuna yemin edebilirdi. Mustafaya güldüğü için kızmıştı, hesap sormuştu kalbi tam olarak anlamasa da bir an gerçekten kendisini kıskandığı için böyle yapıyor diyerek şahlanırken Kuzey hocanın sonradan hiçbir şey olmamış gibi davranalım demesi ile yüksek bir yerden zemine çakılmış gibi hissetmişti. Neden böyle yapmıştı ki? Neden duygularını bir hiçmiş gibi yönlendirmişti. Kalbi kırıldı yağmur damlaları yüzünü yıkarken gözyaşlarını da alıp götürüyordu toprağa. O kadar salağım ki benimle o da oynuyor diye düşünmeden edemiyordu sonuçta Kuzey hoca gerçek öğretmenleri değildi ve onu tanımıyordu, dış görünüşünden etkilense de bugün kü ani ruh değişimleri ile Kardelen korkmuştu. Belki katildi? Belki de sapıktı o an titredi hissetmediği soğukluk birden üzerine şiddetli bir üşüme olarak geri geldi. Yavaş yavaş adımlar atmaya çalışırken o an atladığı ikinci detay ile gözleri irileşti evini nerden biliyordu? Daha okulun ilk haftasında tanışmışlarken kendisine hesap sorup evini öğrenecek kadar ne yaşamışlardı ki? O an Kuzey hocanın gerçekten bir sapık olmasından korktu Kardelen. Adımlarını atarken kendisine kızıyordu aptal gibi bin dediği anda binmişti arabasına ya kendisin kaçırsaydı. Sinir ve korku ile zihni karıncalanıyordu. Eve girdiğinde annesi kardelene baktığı anda azar yiyeceği için dudaklarını birleştirdi Kardelen. Kızına söylemediği hakaret kalmamıştı, kardelen gittikçe annesinin gözünde küçüldüğünü hisseddiyordu. Her hareketi kusurluymuş gibi geliyordu. Sözleri ağırdı zaten zor anlar yaşamıştı annesi neden bu durumu daha da zorlaştırıyordu ki. Kardelen üzerini değiştirmek için odasına girdiğinde bir süre kendine gelmek adına biraz daha ıslak formaları ile kaldı.daha sonra artık bir rutin haline gelecek işlerini yapmaya başlamıştı. Artık bir geleceği yoktu ve kendisi bile şaşıracak derecede çabuk kabullenmişti ama çaresizlik ve gerçekten olmayacak bir hayalin peşinde koşamayacağını ailesi daha çocukken öğretmişti ona. Odasından çıkarken aklı hep Kuzey hoca ile yaşadığı o anda idi. hesap sorarken ki hali ne kadarda yakışıklıydı. Hayır hayır diyerek sürekli kendini düzeltiyor ve Kuzey hocanın gerçekte ki amacını çözmeye çalışıyordu. Evini bile bilmesi her adımında tedirgin olmasına sebep oluyordu. Kuzey arabasını ıslak yolda gazlarken bir eliyle de direksiyona yumruk atıyordu. -Malsın sen kuzey Mal, oğlum kıza daha ikinci günden niye böyle bok gibi davranıyorsun? Kendine küfretmeye o kadar dalmıştı ki çalan telefonunu algılaması güç olmuştu. Sinirle telefonu açtığında kimin aradığını bile okumamıştı. -Ne var lan? -ooo sakin ol kanka düşman değilim. Arkadaşı Serkanın sesini duyması ile Kuzey kendine saydırma kotasını arkadaşına da taşımıştı. Serkanın neşeli sesine zıt sinirle bağırdı. -Lan Serkan bu kez hak ettim gel sıç lan ağzıma. Diye kükredi resmen o an Serkan Kuzeyin sinirine rağmen kahkaha attı sonunda beklediği cevabı almış gibi cevap verdi. -Bekle lan gelip sıçıyorum bu kez. Kuzey git gide sinirden köpürürken Serkan gayet keyifliydi sonunda merak ile arkadaşını bu kadar delirten olayı sormaya zahmet etmişti -Gel lan sıç ağzıma, sesim çıkarsa şerefsizim. -Tamam lan ne oldu kanka anlat. Kuzey sıkıntı ile saçlarını karıştırdı ve tekrar sesli bir şekilde elini direksiyona koydu. -olum mallık yaptım. Kardeleni baska Bir erkeğe gülerek görünce delirip kızdan zorla hesap sordum. Korktu benden lanet olsun bok ettim her şeyi. -Lan yuh olum daha iki gün lan iki gün geçti nasıl böyle ayı gibi davranıyorsun kıza. Sevgilisi mi varmış kızın? -yok olum sevgili falan. Kardelen bana ait bir an görünce gözüm döndü düşüncesizce davrandım, kız korktu kim bilir şu an ne düşünüyordur belki bir daha yaklaşmaz bile yanıma. Tabi yaklaşmaz kızı zorla arabaya bindirip hesap sordum nasıl yaklaşsın? Kendi sorusunu sinirle kendi cevapladığında Serkan bile bu kadarını beklemiyormuş gibi sesler çıkardı. - Lan oha! Oğlum başlamışken kıza her şeyi anlatsaydın en azından seni tescilli sapık bir hoca olarak görmezdi. Hahahhahah! - SERKAN! Delirtme beni ciddiyetsiz gavat, ne diyeceğim kıza? Ben üç ay önce Mardin’e geldim gönüllü öğretmen olarak burayı göreyim diye tekliflerini reddecekken seni gördüm, aşık oldum teklifi senin için kabul mu ettim diyeceğim? -Tam olarak öyle diyecektin kanka, olum bok gibi davranıp planı batırmışsın en azından kıza iki günde sapıklar gibi hesap soracağına olayın aslını bilmeliydi. -Halledeceğim bir şekilde sen sana söylediğim şeyi hallettin mi? Serkan gururlu bir şekilde güldü -olum ben bugüne kadar neyi halletmedim ama sen emin misin? Sirf kıza yakın olacağım diye karşı binasına taşınmak nedir? - Sen karışma isime Sen evi hallet yeter bana. Ailesi yüzünden evden çıkamıyor okul haricinde göremiyorum hem çevresinde güzelliğinden erkek eksik olmuyor gözümü çevirdiğim anda aç kurtlar gibi alıp götürürler. Riske atamam oğlum bu gece taşınacağım sonunda. - o yaşlı ihtiyarı iki aydır evi versin diye ikna edeyim derken bir götümden kan almadığı kaldı şerefsizin lan bak senin için götümü yırttım resmen bu kez ağzına sıçacam buluşunca. -Tamam Serkan hadi buluşunca yaparsın gavat şakalarını ben son işlerimi halledip eve geçeceğim sonunda. -tamam eşyalar temiz zaten yarında bir temizlikçi tutarsın son detayları halleder. -tamam. Serkanın yüzüne kapattığında sonunda yolunda giden bir olay olmuştu. Kuzey kendisine hala kızsa da artık Kardelenine biraz daha yakın olacağını bilmenin mutluluğu vardı içinde.
|
0% |