Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20. BÖLÜM

@kireina

Son bir kez daha tülün arkasından bakarak kendimi geri çektim. Bedenim yaşadıklarım yüzünden bir anda ağırlaşmıştı halbuki Kuzey hocadan daha fazlasını öğrenmek istiyordum. Bir yanım gervekliğini sorgularken bir yanım kanatlanıp uçacak gibiydi ve ben tecrübesiz bir kalple olaylara yetişmeye çalışıyordum.

Gözlerimi kapatırken bütün sesler kesildi. O geceyi zar zor atlatırken beynim çok ağrıyordu, bütün akşam kalkamaz haldeyken bile babam sadece bir kere bakıp gitmişti ama gece daha da kötü olduğumda sinirden söylene söylene acile gitmiştik. Taktıkları serum ve verdikleri ilaçları alırken nöbetçi eczaneyi zar zor bulduğu için babam bana küfretmişti. O an yaptığı bir iyilikte sözleri ve tavırları ile yine suçlu hissediyordum kendimi. Eve geldiğimizde annem söylene söylene yome zehir etmişti bana geceyi. Geldiğimizde fark etmesem de şu karşı dairemin Kuzey hocanın ışığı loş bir şekilde yanıyordu aynı anda gelen bildirim ile telefonum titredi.

Titreyen sadece telefon değil onu hisseden kalbimde titriyordu. Hemenesaja tıkladığımda yüzüm istemsizce gülüyordu.

0544 *** **: Hastaneye gittiniz değil mi?

Beni mi beklemişti? Of kalbim bir sakin olsana bende düzgün düşünebileyim işte.

*Evet babam götürdü sağolsun hastaneye şu an daha iyiyim*

Heyecanla ne yapacağını bekliyorken yazıyor yazısı ile birazdan yine alev alev hisseddiyordum biz flöstleşiyor gibiydik ama bu uygun değildi ama kendime de engel olamıyordum o bana güzel gözlerle baksa ben sırf baktığı için bile kendimi ateşlere atabilirdim.

0544 *** **: sana bir şey olacak diye çok korktum Kardelen, eğer gitmeseydin evini basıp kendim götürmemek için zor tuttum kendimi.

Ay yapar mıydı cidden, gözlerim irileşmişti mesaji okurken göğsüm hızla inip kalkarken kendimi kaptırmış gibiydim. Kuzey hoca içimdeki tüm sınırları yok ediyordu, bilmiyorum ama asıl mesleği belki de öğretmenlik olmadığı için korkum azalmıştı ama hala okulumuzda öğretmenlik yapıyor oluşu korkutuyordu, bilgisiz ve tecrübesizdim. Zühalin anlattıklarından başka bir şey bilmiyordum aşk ile ilgili ama neden şu an kalbim Kuzey kuzey diye fısıldıyordu bana. Onunla konuşurken sanki görünmez kanatlarım varmış gibi hisseddiyordum. Söylediği sözler kalbime işlenmiş gibiydi. Ondan uzaklaştıkça sanki ona geri dönüyor gibiydim.

*Teşekkürler ince düşünceniz için.*

Elimde olmadan mesafemi korumalıydım. Okul hayatım bitiyordu, belki de hayatım tamamen bitecekti ama ben imkansız bir aşkın içinde toz pembe bir hayal yaşıyormuşum gibi geliyordu ama engel olamıyordum parmaklarımı yönlendiren sanki ben değilde kalbim gibiydi.

0544 *** **: Seni gördüğümden beri sadece seni düşünüyorum ben Kardelen. Bugün anlattıklarım belki sana bir masal gibi gelebilir ama ben aşık oldum ve aşık olduğum kadın için mesleğim dışında öğretmenliği kabul ettim eğer bana inanmadığın için şu an uzak davranıyorsan davranma. İlerde sende beni sevip alıştıkça bana inanacaksın ama önce iyileş. İyileş ki sağlıklı gülen yüzün ile yüzüm gülsün.

Yok galiba şu an ben ölüyorum, yoksa bedenimin hafiflemesinin başka bir anlamı olamaz. O kadar emindi ki onu seveceğim den ama haberi yoktu ben onu gördüğümde zaten çoktan ona vurulmuştum. Esiriydim ve o bu şehirden gitmedikçe ben ona hep esir olacak gibiydimm. Kaderimin mihenk taşıydı o ama yine de sormak istedim.

*Size seveceğime nasıl bu kadar eminsiniz?*

Dudaklarımı dişledim, bekledim mesaj geldiginde odada kalp atışlarım yankılanıyordu.

0544 *** **: gözlerimiz kesiştiği anda gözlerinden kalbime, oradan da ruhuma aktı hislerin güzelim. İçime doğdu yani. Şu an olmasa bile ilerde sende bana aşık olacaksın ve senin son aşkın olacağım. İlk aşkın demek istiyorum ama istediğim cevabi alamam diye korkuyorum yine sinirlenmek istemediğim için sormuyorum ama ben söyleyeyim. Sen benim ilk ve son aşkımsın Kardelen.

Yutkunamıyordum bile, hiç utanmadan her şeyi açık açık konuşur muydu böyle ama haberi olmasa da o da benim ilk aşkım dı. Kader miydi? Kendimi olmayacak hayallere kaptırmak istemiyordum bu yüzden sözlerini okumamış gibi yaptım. Korkuyordum sanki her şey bir oyun gibi geliyordu ama olmayacak kadar gerçekti. Kuzey hoca yalan söylemezdi yani bence söylemezdi yoksa rezil olmuştuk bile. Ben yine de resmi bir şekilde kafamda ki tüm soru işaretlerini yok edene kadar bu hayale kaptırmamaya karar vermiştim.

*İzninizle ben uyuyayım iyi geceler.* Diyio hemen telefonu kapattım. Yanaklarım, kulaklarım alev alevdi sözleri öyle yakıyordu ki beni utanıp duruyordum. Telefonum titredi bakmamak için diretsem de merakım daha ağır basmıştı bile.

0544 *** **: kaçmaya çalışıyorsun ama unutma yakalandığında asla bırakmam seni.😉

Neee! Şok içinde öylece kalakaldım bu adamda cidden utanma yoktu. O an numarasını kaydetse miydim acaba. Kuzey hoca diye kaydettim en uygunu olarak. Mesaja hicbir cevap vermeden uyumaya çalışıyordum. Yarın okula gidecektim en önemlisi bunları Zühale anlattığım da verecegi tepkiyi şimdiden tahmin edebiliyordum.

Pazartesi gözlerimi araladığımda şükürler olsun ki iyiydim. İlaçları da yanıma alarak kimseyi uyandırmadan üzerimi değiştirip hemen evden çıktım. Normal saatimden önceydi Kuzey hoca ile konuşmalarımızı hatırladıkça salak salak hallere bürünüp utanıyordum üstelik mahallede onunla görünmek istemiyordum. Bir dedikodu başladı mi ardı astarı fena gelirdi. Yürürken ilerisini düşünüyordum ne olacaktı? Veteriner olmak istiyordum ben ama ne yapacaktım acaba dışardan okumama izin verirler miydi? Kuzey hoca ile okulda karşılaştığımızda ne yapacaktım? Sesli bir şekilde ofladığımda çoktan kavşaktan okulun yokuşunda idim. Okulun bahçesine adım atarken bacaklarım sanki beni taşımıyor gibi hem hafif hemde ağırdı.

"Hadi bakalım."

Diyerek ilk adımı attım.

"Neeeeeeeeeeee!" Zühal öyle bağırmıştı ki resmen şu an tüm sınıf değil tüm okul bize bakıyordu. Sabah evden çıkmadan önce önemli bir şey anlatacağım erken gel demiştim. Dedikodu olunca iki eli kanda olsa kanları temizlemeden gelirdi öyle bir günaha meyilliydi. Cehenneme girse zebaniler ile dedikodu aşkından Zühali girişte ayakta saygı ile karşılarlardı.

Zühale Kuzey hoca ile aramızda olanları anlatırken benden daha çok heyecanlanarak yerinde duramıyordu.

"Ya Zühal lütfen dur bak herkes bize bakıyor."

Zühal benim kollarımdan tutup sallamaya başladı heyecanla.

"İnanamıyorum, inanamıyorum adam sana aşıkmış, adam seni üç ay önce görmüş."

Sonra bir anda aydınlanmış gibi durdu ve ciddiyetle baktı bana. Evet işte geliyordu bu bakışı bilirdim bakalım ne saçmalayacaktı.

"Bu adam seni üç ay önce sadece bir kere görmeyle nasıl her şeyini öğrendi? Evini, okulunu, çevreni, telefon numaranı hatta hayatında birinin olmadığına bile emin. Yoksa bu adam mafya olmasın oha oha! Kankaaaaa hayallerim gerçek oldu sen mafyanın oğlu ile evlenirsin, ee bende kankan olarak şöyle yakışıklı kuzenlerinden biriyle evlenirim ayy yani kankana da bir tane yakışıklı ayarlarsanız herhalde o kadarda cimri değilsinizdir."

Ciddi ciddi söylemişti bunu ama öyle gerçekçi idi ki bir an ben bile bunu düşünmüştüm. Merak ediyordum ama Kuzey hoca bana aşık olunca anlatacağım diyordu.

"Zühal saçmalama istersen, mafya adamın öğretmenlikle ne işi olur bence başka bir şey."

Zühalin gözleri parladı.

"Boşver bunları bugün ilk dersimiz Kuzey hocaya ay pardon mafya sevgiline yani"

Zühali çimdikledim mahalle kadınları gibi cırladı.

"Bağırma birileri duyup gerçek sanacak şimdi."

"Kızım sen anlamıyor musun olayları bak ben sana hemen gerizekalıya anlatır gibi anlatıp seni aydınlatayım. Kuzey hoca seni görmüş aşık olmuş ve adam senin için mesleği dışında öğretmenlik yapıp sana aşkını ilan etmiş hala gerçek mi diyorsun? Ohoo atı alan Üsküdarı geçmiş sen hala anlamamak için götünü yırtıyorsun. Bak sana ilk gün ne dedim al bu çocuğu yoksa biri kapar."

Sıkıntı ile baktım ama Zühal çoktan düğün hazırlıklarını anlatıyordu. Başımı bıkkın ca salladım.

"Zühal biri duysa cidden beni okuldan atarlar Kuzey hocayı da ister öğretmen olsun ister olmasın siciline işler kötü bir şey olsun istemiyorum daha aklımdaki soruların cevabını bile alamadım ne hissettiğimi bile bilmiyorum ben bu duyguları ürkütüyor beni."

Zühal kafama yavaşça vurdu.

"Kızım adam sana gerekirse istifa ederim demiş zaten adamın da planı böyleymiş daha ne istiyorsun? Bak bir süre kimseye belli etmezsiniz hatta hiç daha sonra Kuzey hoca istifa eder dışarda rahatça yaşarsınız aşkınızı."

"Evet annemlerde öyle diyordu. Bir duysalar benim bacaklarımı kırarlar."

Zühal koluma girerek çalan zil ile okulun ön bahçesine doğru yürüttü kendi ile beni. Umursamaz bir şekilde omuzlarını silkiyordu çoktan olayın büyüsüne kaptırmıştı kendini.

"Kanka ya ara sıra okulu kırarsın ben sana yardım ederim. Ay kuzey hocanın yakışıklı kuzenleri veya kardeşi var mı acaba offf keşke biri de bana böyle aşık olsa ya ne güzel olurdu masal gibi."

Gözlerimi devirdim, canım arkadaşım beni resmen kötü yola meylettirir gibi kanıma giriyordu ama Zühal konuştukça rahatlıyordum. İçimdeki ürktüğüm her şey onun neşesi ile kayboluyordu. Derin derin nefeslerle sınıfa çıkarken heyecandan titriyordum, Kuzey hocayı kac gündür sadece pencereden görmüştüm, bana attığı o mesajdan sonra konuşmamıştık ama cam güzeli gibi sürekli pencereme bakıyordu görmek bile kıpır kıpır yapıyordu içimi.

Sınıfa girdiğimizde Zühalin yüzündeki gülümseme birden soldu. Baktığı yöne baktığımda bende yutkundum. Oturduğumuz sıranın arkasında Emre ve yanında İrem oturuyordu. Zühal görmemezlikten gelerek oturduğumuz sıraya çantasını koydu. Yanına geçtiğimizde İremin varlığı ve Emrenin gülen gözlerle bakması beni bile rahatsız etmişti. Zühalin o gün ona incitici sözleri yüzünden inatçılık yapıyor oluşu belliydi ama bu kadarını beklemiyordum.

"Ay Zühal saçlarında kırık oluşmuş bence kuaföre git. İstersen benim gittiğim kuaförü önereyim sana ama paran yeter mi bilmem"

Dedi İrem arkamızdan ağzını ya yaya

"İstörsön sönö köförömü önöröyöm bobooob." Diyerek ağzına ökünerek sinirle gülümsedi Zühal ve delici bakışlarını İreme odakladı. emreye asla bakmıyordu.

"Benim saçlarımda ki kırıklar geçer peki sen, erkeklerin kucağına oturmaktan kırdığın kıçını nasıl düzelteceksin onu düşün?"

Dudaklarım ile gülmemek için kendimi zorlarken Zühal gıcık bir şekilde gülümseyip önünü döndü bu sırada irem resmen zort olmuştu. O hali görülmeye değerdi. İrem tam ayağa kalkıp cevap verecekti ki Emre onu savunmaya kalktı.

"İremden özür dile Zühal kimsenin namusuna laf etmek sana düşmez."

Gözlerim irileşti, Zühalin de öyle ama o bakışlarını benden daha iyi kontrol edebiliyordu. Kırgınca Emreye baktığında İrem küçümseyici bir şekilde kendisine ama zafer dolu bir şekilde ise Emreye bakıyordu.

"Sen karışma Emre kimsenin avukatlığını yapmakta sana düşmez."

"Ben avukatlık yapmıyorum." Dedi ve tüm sınıfı şok edecek bir şekilde İremin elini tutarak meydan okuyucu bir şekilde Zühale baktı.

"Sevgilimi koruyorum."

Bir çıt sesi duymuştum ben şok içinde Tutuşan ellerine bakarken Zühalin kalbinden böyle bir ses geldiğine emindim.

Zühalin şoktan gözleri dolmuştu ama gözleri kırptığında akan yaşlara umursamaz bir zevkle bakıyordu İrem.

"İkinizde iğrençsiniz, o sevgilini de al defol."

"Burası babanın malı değil istemiyorsanız başka sıraya geçersiniz"

Zühal konuştukça sinirden gözleri dolarken ikimizinde çantasını alıp Zühalin kolundan tuttuğum gibi duvar dibindeki boş siraya ilerlettim Zühali. Karşı koymadı ama bakışları Emre ve İreme iğreti ile bakıyordu. Tüm sınıfta bir uğultu hakimken Emreye baktım hala.kararli ve burnundan soluyarak bakıyordu. İremin Tuttuğu eli titriyordu ama olan olmuş gibiydi.

"Gerçekten iğrençsiniz." Dedim ve Oturarak bakışlarını önüne alan Zühalin gözlerini sildim. Hiçbir şey demiyordu. Kuzey hocanın girmesi ile tüm sınıf sessizliğe bürünürken Mecburen teneffüsü beklemeye başlamıştım. Kuzey hoca bakışlarını sürekli bana bakarken Zühalin yüzündeki o şok ifadesinden ötürü hiçbir şeye odaklanamıyordum.. kalbi öyle kırılmıştı ki ben bile hişsetmiştim. Ve yine en beklemediğimiz insanlar tarafından yaralanmıştı arkadaşım..

Loading...
0%