@kireina
|
Sevgili okurlarım uygulamaya giremediğim için şimdi yüklüyorum yeni bölümü ✨ Kuzey sınıfa girerken ne kadar fark ettirmemeye çalışsa da gözleri bir tek Kardelene kayıyordu, nasılda yorgun bakıyordu hala tam iyileşmemişti belliydi ama çok özlemişti ona bakmayı. Masum ve hafif utangaçtı ama sıkılgan bakıyordu sebebini merak ediyordu Kuzey ama herkesin ortasında soramazdı yine de mutluydu Kardelen hislerini doğrulayarak kendisine karşı yeşil ışık yakıyordu işte. Aralarındaki bakışma her seferinde bedenini bir trafo gibi elektiriklendiriyordu. Gözleri ile sanki konuşmaya ve canının neden sıkkın olduğunu anlamaya çalışırken gözlerini kısıp ciddi bir ifade takınmıştı. “Hocam?” Mustafa söz hakkı aldığında ifadesini bozmadan Mustafaya baktı, tıpkı diğer erkekler gibi ondan da hoşlanmıyordu. Bir kere Kardeleninin etrafında dolaşıp onu gülümsetiyordu. Kendisine ait olan gülüşleri kendinden çalmaya çalıştığı için daha ilk günden Mustafaya bilenmişti bile. Konuş der gibi sinirle baktığında Mustafa gerildi ama Kuzey sanki ebedi rakibinin üzerine atlayacak kıskanç bir boğa gibi derin derin solumaya başlamıştı bile. Korka korka elindeki fotokopileri gösterdi. “hocam ikinci dönemin konularını vermişsiniz ama saha görmedik” “görmediysen çalış ve öğren. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp.” Diyerek sözlerini Mustafa’nın ağzına tıkadığında Kardelen şok içinde bakıyordu kendine. Kuzey sanki sessiz bir uyarı yapıyor tonda konuşurken aralarındaki olayı sadece Kardelen ve morali bozuk olsa da Zühal anlamıştı. Kıskanç ve sitemle Kardelene baktığında kardelen dudaklarını dişledi gergince o an dolgun dudaklarına baktığında içinden küfretti Kuzey ‘siktir! Çok güzel dudakları var. Yapma kızım yapma iste birileri bakacak yine. Katil olacağım.’ Hiç bu kadar zorlanacağını düşünememişti ama sınıfın abaza erkekleri Kardelen fark etmeden tüm ders boyunca güzelliğini süzüyorlardı o an hepsinin o hayran bakam ağızlarını kırmamak için kendisi ile bir mücadele veriyordu. Kardelen, morali bozulan Mustafaya baktığında hafifçe kafasını salladı. ‘manyak ya niye bozdu ki boş yere.’ Düşüncelerinin cevabı aslında çok netti. Bakışları ile delip geçiyordu herkesi. Kardelen ne yapacağını şaşırdı bir yandan Zühalin moralini yerine getirmeye çalışırken bir yandan da Mustafa’nın bu şekilde bozulmasında kendisini suçlu hisseddiyordu. Kuzeye baktığında kendisine o kadar dikkatli bakıyordu ki bir an heyecandan yerinde kıpırdadı. Bakmasana demek istiyordu ama öyle utanıyordu ki gizli bir aşk yaşıyorlar gibiydi ama suçsuz iken suçlu gibi hissediyordu. Nefesi, kuzeyin bakışlarından ciğerlerine ulaşamazken biri görür diye başını defyerine gömmüştü. Eminim şu an deve kuşuna benzediğini düşünürken daha da utandı ama çalan zil ile sanki üzerine on tom bir yük binmişte kalkmış gibi çok hafifledi. Bir sonraki dersleri de matematik di ve kuzey hoca oturduğu masadan eline aldığı telefon ile kalkmaya niyeti yokmuş gibi oturuyordu. Kardelen Zühale döndü Kuzey hocayı yok saymaya çalışarak normal davranmaya çalışıyordu. “Zühal, boşver zaten seni kızdırmak için birilerinin duygularını böyle kolayca oynayan biri ile olmaman iyi oldu. Üzülmeye değmez.” “evet, sadece beklemiyordum kanka ama haklısın elin götü boklu veledi için üzülecek değilim zaten. Ne halleri varsa görsünler.” “evet hadi gel bahçeye çıkalım.” Dediğinde Zühal ile kalktılar ayni anda Kuzey de sanki telefondaki işi bitmiş gibi ayaklandı ama aslında sadece telefonda bir şeylere bakıyormuş gibi yapmıştı. Kardelen normal davrandıkça surekli sakarlaşırken koluna girdiği Zühal ile yere düşecek gibi oluyordu sonunda bahçeye vardıklarında Zühal bıkkın bir şekilde kolumu kurtardı. “Kızım yeter ya mal mısın sen? Yürümeye yarayan üç tane beyin hücren vardı o da Kuzey hocaya aşık olunca gitti. İyice mal oldun yakında götünü de ben toplarım.” “bağırma salak biri duyacak adımız çıkar.” Zühal başını umutsuz vaka der gibi sallarken yanlarından morali bozuk bir şekilde Mustafa geçti. “Mustafa!” Kardelen durdurdu onu içten içe huzursuzdu kendisine dönen Mustafa’ya yaklaştı. Onu neşelendirmek sanki göreviymiş gibi hisseddiyordu. “nasılsın?” Beklemiyordu şaşkınca mutlu olduğunda fark etmeden bahçenin ortasına doğru yürümeye başladılar üçü. “İyiyim Kardelen sen nasılsın. Zühal.” “kötüye bir şey olmaz, iyiyi de Allah korur” “ya ne alaka?” dedi Mustafa. “Sen onu boşver Mustafa o biraz keyifsiz.” “Emre ve İrem olayı mı? Gerçekten sana aşkını ilan Edip böyle yapması çok gereksiz” Zühal omuzlarını silkti. “Benim gözümde bütün erkekler artık gavat ama Emre o puşt ultra gavat.” Üçü bir gülmeye başlarken Mustafa, Kardelenin gülüşüne takılmıştı bakışları o an bunu fark etmemişti fakat izlendigi hissine kapıldı kardelen ve etrafına bakarken ilk başta bir şey göremedi ama hala huzursuz bir his vardı üzerinde. Biri izliyordu kendilerini o an ilk katta alimde kahvesi diğer eli pantolonun cebinde gözleri kısık bir şekilde bakan Kuzey hoca ile kesişti gözleri. Yutkunduğunda ne zamandır kendilerini izlediğini merak ediyordu. Kuzey sinirden duvarları kemirmek üzereydi. İçinden sabır çekmekten tüm yıl boyunca ibadetini tek günde yapmış gibiydi. Kendisine gelince utançla bakıyor ama elin puştuna gülüyordu. Sinirden gözü dönmek üzereydi al işte yine utanmıştı. Yanına gelen Betül hocanın sesi ile Kardelen bir anlığına bakışlarından çıktı bunu fırsat bilirken Kardelen tuvalete gideceklerini söyleyerek okul binasına koştu. Sinirlendirmişti ama kabul etmek istemese de içten içe kendisini kıskandığını anlayabiliyor ve utansa da gülesi geliyordu. Sanki değerli hisseddiyordu, paylaşılamaz bu hissi ilk kez tatmanın bir mayhoşluğu vardı üzerinde.
|
0% |