Yeni Üyelik
25.
Bölüm

25. BÖLÜM

@kireina

GÖRSEL: KOMBİNLER GİYİLENLER TEMSİLi

 

“Lan Serkan Eğer bir gevşeklik yaparsan senin ağzına şıçarım.”

Serkan piç bir şekilde gülümserken Kuzey şimdiden arkadaşının gevşek tavırlarından dolayı sinirden köpürüyordu.

“İsa,Musa beni kutsa, Kuzeyin Serrinden.hahahahah”

Kuzey yaptığı şaka ile arabayı kullanmasa Serkanı alıp camdan sarkıtacaktı.

“Lan gevşek eğer senin bu hallerin yüzünden Kardelen benimle konuşmayı keserse ölümlerden ölüm beğen.”

“Ya kanka ya abartma benim insan içinde ne kadar olgun bir adam olduğumu en iyi sen biliyorsun”

Kuzey dişlerini gıcırdatmaya başlayarak sinirle baktı birde alay ediyordu şerefsiz.

“Ulan piç sen değil misin? Beraber müzayede gitmemiz gerekirken şişme köpek balığı kostümü ile giden. Dua et Kardelen rica etti yoksa beni sikseler seni göturmem.”

Serkan alay ve gücenmiş bir şekilde yan koltukta kahkaha atarak bakıyordu.

“Lan oğlum benle iddiaya girdiler diyorum niye anlamıyorsun 5000 Tl ye iddiaya girmiştik yoksa kaybedecektim. Ama yenge çok iyi değil mi? Arkadaşı ile gelecek değil mi? Offf bilseydim o gün bakardım o kıza güzel değil mi? Acaba benim bu yakışıklı halim karşısında bayılmasında sonra onu taşımak zorunda kalırım falan.”

“lan Serkan ömrümde senin kadar egosit bir pezevenk ile karşılaşmadım.”

“aaa Sen iyice terbiyesiz oldun. Kardelen nasıl sana kızmıyor?”

Bir elini dudaklarına kapayarak genç kız taklidine gülerken Kuzey ya sabır diliyordu. Serkanı kendisine göndererek ne gibi bir imtihandan geçtiğini anlamaya çalışıyordu.

“Kardelenin yanında küfür etmiyorum oğlum. O tertemiz onu kirletmem yanında kötü sözler söyleyerek ama sen, deccalin dünyadaki torunusun oğlum sana güzel bir şey söylemeye çalışsam ağzım yüzüm çarpılır. Bana son kez uyarıyorum. Yaşının adamı gibi davran, gevşek, gay şakaları yaparsan ciddi sanırlar Birde beni orada katil etme”

Serkan’ın gözleri büyüdü bir an oturduğu koltukta ciddileşerek öksürdü.

“yok lan sadece seninle uğraşmak için yapıyorum elhamdülillah has Türk erkeğiyim hatta adamın dibiyim ben.”

Kuzey heyecanlıydı, kardelen ile çok güzel bir randevu ayarlayacağını sanırken Kardelen arkadaşının gelmesini de teklif ettiği için mecbur kız sıkılmasın diye Kuzey de Serkanı getirmek zorunda kalmıştı. En iyi dostuydu ama bazen Gevşek şakaları ile kendilerini rezil ediyordu. Ona ve şakalarına olan sabrına bazen kendisi bile hayret ediyordu. Ne güzel şimdi yanında eşek şakaları yapan serkan yerine kokusu ile kendinden geçmesini sağlayan Kardelen olmalıydı ama yoktu. Şimdi kızlarla buluşma yerine gidiyorlardı.

Günlerden perşembeydi saat sabahın altısında Kardelen hızla yataktan kalkarak dünden hazırladığı kıyafetleri giyerken sürekli durup anne veya babası uyandı mı diye kontrol ediyordu. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki birazdan bayılmak üzereydi. Kalbinde bir titreme ile üzerini hızla giydiğinde odanın dolabındaki aynadan kendine baktı. Havalar soğuyordu üzerine aldığı ceketi sanki bugün içinde hissettiği duyguları sanki önceden hissedecekmiş gibi bugünü yaşayacakmış gibi almıştı.

Annesinden gıdım gıdım aldığı harçlıkları biriktirerek almıştı ve bugün ilk kez giyiyordu. Çok güzel eşyaları yoktu. Kısa mini croplar, elbiseler falan böyle giysilerin adı bile geçemezdi evlerinde. Annesi neye heves etse *adımızı mı çıkaracaksın?* Demişti. Bir zaman sonra hevesi de kalmamıştı zaten. Çok güzel olmak istiyordu ilk kez randevuya çıkıyordu, mavi pantolonun üzerine beyaz ince bluzunu, üzerine de kalpli örgü hırkasını giymişti. Ayakkabılarını bile gece içeri almıştı kapıda yakalanma riskini göze almak istemiyordu. heyecandan dizlerinin bağı tutmuyordu ama acele etmek istiyordu. Saçlarını aceleyle tararken saate baktı altıyı çeyrek geçiyordu. Çıkması gerekiyordu, heyecandan evet titriyordu ama ilk kez ilk kez ailesinden gizli bir şey yapıyordu. İçi içini yiyordu ama izin vermezlerdi biliyordu asla hem de ama Kuzeyi düşündükçe heyecanı ağır basıyordu. Bir güncük hayatından bir günü kendisine ayırmak istemesi suç olmamalıydı.

Okul çantasının içerisine koyduğu üniformaları ile artık hazırdı, saçlarını yolda da örerdi, minik tarağını, cüzdanını alarak tam altıyı yirmi geçe odadan çıktı l. O kadar sessizdi ki tek duyduğu kendi nefesiydi. Birazdan boğazına düğümlenen nefesi ile yakalanmaktan korkuyordu. Çıkmadan önce son bir kez daha etrafı dinledi ve evin demir kapısına doğru hızla ilerledi. Anahtarla kapıyı açıp arkasından kapatıp çıkması saniyelik olmuştu. Kapının önünden merdivenden inerken kalbi o kadar hızlı atıyordu ki birazdan ayaklarının dibine düşmek üzere idi.

Binanın kapısını araladı ve soğuk havayı yüzüne vurması ile heyecanı biraz dindi. Soğuk sabahları daha da belli ediyordu kendini. Kardelen örgü hırkasının ceplerine ellerini koyup sırt çantasını omzuma yerleştirip hızla mahallenin çıkışına yöneldi. Başını önüne eğdi bilerek saçları ile yüzünü gizlemeye çalışıyordu, mahalleden birinin görmesinden, ailesine söylemesinden o kadar korkuyordu ki mahalleden çıkıp ıssız sokağa girene kadar nefesleri sık sık ve kesik kesikti. Adımlarını aralıksız atmaktan böbreklerine kramp girmişti. Durdu ve birkaç saniye soluklanmaya başladı. Soğuk ile beraber yanakları kızarmıştı ama birden gülümsedi ve yavaş ama emin adımlarla Zühal ile buluşacağı yere doğru ilerledi. Çok güzel bir gün geçireceğini içinden sürekli tekrar ediyordu.

Okulun kavşağından düz ilerleyerek biraz ilerideki durakta kendisini kulaklıkla bekleyen Zühali gördü. Kendisinin aksine aşırı rahat tavırla bekliyordu. Çok Tatlı olmuştu, her zaman güzeldi kendisinden daha güzel olduğunu düşünüyordu hep., cesareti her zaman hayranlık uyandırıyordu.

Kuzey ile beraber ilk randevularına arkadaşları ile gitmeleri belki boraz garipti ama Zühalin morali çok bozuktu ve bir kez olsun arkadaşının moralini yerine getirmek istemişti. Kuzeye arkadaşı varsa kendi arkadaşını da getirme ricasını söylediğinde Kuzey asla belli etmese de bozulmuştu ama Kardelen ile yan yana oldukları sürece Serkanın ve Zühalin varlığına katlanabilirdi. Okul dışında sonunda kendisine hocam demeyeceği bir yerde görüşeceklerdi zaten hocam dedikçe şeytan ile yüz yüze geliyor gibiydi.

Kardelen, Zühale sarıldığında Zühal baştan aşağı hayranlıkla baktı.

“Kızım valla Kuzey hoca ağzının tadını iyi biliyor şu güzellik için kurşun atılır, kurşun yenir.”

Güldü utançla ama mutluydu Kuzeyin kendisini beğenmemesinden korkuyordu üstelik kendisini görmüyordu bu deli kız.

“Asıl sen efsane olmuşsun.”

Zühal özgüvenle etrafında döndü ama bir an gözlerini kısıp baktı.

“Bana bak ilk buluşmanıza benle bir arkadaşını getirmesi çok saçma hala vakit var bak yalnız kalıp romantik anlar yaşayın. Mal mısın sen sevgilinin tadını çıkarsana.”

“Hayır ya, hem hayatımda ilk kez bir sevgilim oluyor senin desteğinle o da eğer benim yanımda olduğunu bilmesem ona bile cesaret edemezdim. Yalnız kalırsam çok heyecanlanır mala bağlarım sen olursan biraz daha mantıklı davranırım. Böyle beni liseli bir ergen gibi görmesini istemiyorum.”

Zühal dudaklarını büzerek şımarık kardeşini yatıştıran bir abla gibi sebdi Kardeleni.

“oyyy, minik sarı şekerim büyümüşte sevgili yapmış, ailesinden gizli gizli inek olsa da okulu kırmış oyyy tabiii ki ben yanında olurum merak etme her mal gibi davranmanda ben ensene bir tokat yapıştırıp kendine getireceğim seni.”

Bozulmuştu Melek ama kendini tutamayarak güldü, üzerine bakarak bu kez de beklenti ile baktı.

“Zaten yakalanacağım diye içim içimi yiyor mükemmel motive ediyorsun sende sağol yani Zühal. Zaten beni beğenmeyecek diye korkuyorum.”

“Kanka işte bahsettiğim mallık bu, kızım güzel değil bildiğin afetsin sen ya seni okulun iğrenç, bok gibi üniforması ile beğenmiş sence bu afetül vahşet halinle ne yapar? Ben tahmin edeyim seni görünce medusanın gözlerine bakmış givi hayranlıktan taşa dönecek.”

“Yaaa gerçekten mi?”

“EVET!”

Diye bağırdı Zühal. O sırada durağa gelen yaşlı bir teyze kendilerini boydan süzüyordu. O sırada tam önlerinde duran siyah araba ile oraya baktılar. Serkan havalı gülüşü ile camı indirirken Zühali görmesi ile bir yıldırım çaktı gözlerinde.

“Oha!”

Dedi serkan istemsizce, Kuzey sert bir şekilde sarsıp kendine getirdiğinde Zühal kıkırdadı. Kardelen utangaç bir şekilde beklerken Kuzey Hayranlıkla baktı sevdiği küçüğüne.

*AMAN YARABBİ GÖKTEN MELEK İNDİRMİŞSİN* diyordu içinden.

“Günaydın genç hanımlar binin lütfen.”

Zühal hala kendisine öküzün trene baktığı gibi bakan serkana gülerken Kardelen heyecandan kıpkırmızı olarak arka koltuğa bindiler. Kapıyı kapatırken durakta yanlarına gelen teyze ise başını salladı iki yana

“Cık cık. Gençlerin hali ne olmuş böyle” dedi onaylamaz bir halde. Serkan bu söz ile kendine gelirken Zühal sinirle cevap vermeye hazırlanırken,Kardelen şok içinde kalmıştı. Eli ile kapıyı kapatamadı bir an ama Kuzey de duymuştu yaşlı teyzenin lafını. Anında oturduğu koltuktan indi ve kardelenin olduğu yere gelerek kapıyı aralayıp kardeleni ortaya çıkarak kararlılıkla baktı yaşlı teyzenin kötü düşünceli bakışlarına.

“Benim, masum tertemiz, ilerideki evimin neşesi olacak kıza ve arkadaşı hakkındaki kötü düşünceleri kendinize saklayın.” Diyerek Kardelenin kapısını nazikçe kapadı ve başını sallayarak tekrar şoför koltuğuna geçti. Hiç durmadan gaza bastığında Kardelenin kirpikleri titriyordu. Zühal ise onaylar şekilde başını salladı.

“Ooo,dostum çok iyiydin.”

Diyerek Kuzeyi övdü Serkan. Kuzey dikiz aynasından Yanakları kızarmış hala şokta olan kardeleni izliyordu. Bir süre konuşmadılar. Kuzey sinirlenmişti ama en çok Kardelenin kendini kötü hissetmesinden dolayı idi öfkesi.

Zühal duruma hemen el atması gerektiğini hisseddiyordu.

“Aa bugünler de de yaşlıların konuşacak hiç konuları kalmamış gibi duraklara dadanmışlar. Ama bu tatsız konuyu bir kenara bırakırsak hepinize günaydın”

Zühal ortamı neşelendirirken Serkan arkasını döndü ve Zühale elini uzattı.

“Ben serkan Memnum oldum”

“Bende Zühal memnum oldum.”

Serkan ardından Kardelene döndü.

“merhaba “

Kardelen hafifçe gülümsedi. Saniyeler geçtikçe üzerindeki o kötü enerjiyi def ediyordu. Sakinleştikçe aslında kötü bir şey yapmadığına ikna ediyordu kendini yanında arkadaşının olması gerçekten kendisine çok iyi geliyordu. Kuzey, Kardelenin güldüğünü gördüğü an erkeksi bir şekilde dudaklarını kıvırdı, göz göze geldiklerinde yanakları doğa bir allık oluşturuyordu. Kalbinde davullar ritim tutarken ellerini nereye koyacağını bile bilmiyordu.

“Evet kızlar, kahvaltıya gidiyoruz ilk olarak daha sonrasında ise antik kenti gezelim diyoruz, sonra manastır gibi yerlere gidelim dedik. Uygun değil mi size de. Hem hiçbir yerini gezmemiştim. Görmüş oluruz ama sizin istediğiniz bir yer varsa oraya da gidebiliriz.”

Konuşurken sürekli Kardelen ile göz goze geliyordu. Başını onaylar anlamında sallarken Zühal arka koltuktan öne doğru eğildi o kadar rahattı ki. Kardelen de öyle olmak istiyordu.

“Hocam bir Mardinli olup o yerleri hiç gezmedim desem inanır mısınız? Kardelen sende gitmedin dimi?”

“Ah! Evet evet gerçekten çok güzel düşünmüşsünüz.”

“Zühal hanım siz nasılsınız?”

Serkan o kadar saygılı konuşuyordu ki Kuzey bile gülmemek için zorladı kendini ama Zühal kahkaha atmaya başlamışto. Eli ile Kardelenin omzunu deler gibi vururken neşe ile gülüyordu.

“Kardelen duydun mu bana hanım dedi ahahahahah. Bana, kick boksta adamları yere sererken sanki cep herkülüne dönüşen bana. Hahahaha.”

Sonunda kahkahası azalırken gözlerindeki yaşları sildi.

“iyiyim Serkan bey siz nasılsınız? Hocam arkadaşınız çok komik.”

Serkan kızarmış ve şaşırmıştı. Yol boyunca sohbet etmeye başlayarak kahvaltı mekanına doğru ilerliyorlardı.

 

 

Loading...
0%