Yeni Üyelik
31.
Bölüm

31. BÖLÜM

@kireina

Babam kapıyı açtığında iceriye doğru kükreyen Kuzeyin sesini duyduğum anda anlamıştım bugün canlı çıkamayacaktım burdan.

"Nerde o!"

Annem o an önümden gittiğinde hızla arkasından salona girdim Kuzey odalara bakmaya çalışırken babam ne olduğunu anlayamadı ta ki annemi görene kadar. Sinirden gözleri titriyordu Sanki, ellerini yumruk yapmaktan boğumları bembeyaz olmuştu. Kuzey annemi gördüğü an sanki annemi öldürecek gibi bakıyordu bu bakışı beni bile korkutmuştu.

"Nasıl vurursun? Nasıl"

Kuzey beni gördüğü an cevap bile beklemeden yanıma gelip annemin vurduğu yere bakıyordu, telaşı ve endişesinin boyutundan kimseyi görmüyor gibiydi. Yüzümün her santimini kontrol ediyordu sinirden titreyen elleriyle.

"İyi misin güzelim? İyi misin?

Korkudan dilim tutulmuştu hiçbir şey diyemedim ama olayın şokunu atlatan babam bir çırpıda beni kuzeyin ellerinden alarak yana doğru resmen fırlatmıştı. Annem kuzeyi görünce başını yandığımı gösteren bir şekilde sallayıp beni işaret etti.

"Sen kimsin lan asıl nasıl evime böyle girersin? Nasıl kızıma dokunursun?"

Dediğinde annem girmişti lafa.

" Senin o namussuz kızının aşığı bu herif, karşı binada bakışıp oynaşırken yakaladım. Dedim dimi sana bu kızın başını bağlayalım laf söz getirmeden dedim bak o her gün gittiği okulda hocasıyla aşna fişne derdindeymiş."

"Hayır baba."

Babam duydukları ile son gazı ile yanında duran bana öyle bir vurmuştu ki ortada yankılanan sesin şiddeti ile yüzümde hissettiğim acının şiddeti aynı orantı da idi.

"Orospu!"

Kuzey babam bana ikinci kez vuracakken babamın elini tutup arkasına doğru itti benim önüme geçtiğinde ağlamaktan tek gözüm puslu görüyordu.

"Eğer bir daha vurmaya kalkarsan o elini kırarım."

"Sen kimsin lan, benim kızım ister sever ister döverim sen sikimsin burda? Namussuz öldüreceğim seni göreceksin!"

Babamın sözü ile Kuzey elimi tutup beni çıkışa doğru çektiğinde bu kez annem diğer tarafımdan tutmuştu.

"Arsız, namussuzlar şimdi de kaçıyorlar herif görüyor musun?"

Kuzey sinirle anneme bakarken Babam Kuzey ile elimi fırsat bilerek ayırmıştı. Gözleri beni yakan bir alev gibiydi.

"Sen kimin kızına dokunuyorsun şerefsiz?"

Kuzey babama doğru eğildi, her sözü tükürürmüş gibi söylüyordu.

"Asıl sen adam mısın ha? Adam dediğin kızına kufredip, el kaldırır mı? Ben dokunmaya kıyamazken sen ona vurdun. Dua et babasının yoksa çoktan o elini kapatmıştım bedeninden. Şimdi alıp götürüyorum Kardeleni bugün on sekiz oldu artık benimle de yaşasa hiçbir şey yapamazsınız."

"Dur dur kuzey lütfen."

Dedim ama kimse beni duymuyor, görmüyordu

Babam sinirden hızla solumaya başlamıştı. Annem namusumuzu iki paralık ettin diyerek ağıt yakmaya başlamıştı. Kuzey o an döndü bana ağlayarak yalvaran gözlerle baktığımda siniri biraz dinmeye, daha sakin olmaya başlamıştı.

"Kızımı hiçbir yere götüremezsin bu evden ya kefenle ya da gelinlikle çıkıp gider. Zaten namusumuzu iki paralık etti birde el aleme rezil mi edeceksiniz bizi."

"O ZAMAN EVLENİRİZ!"

şok içinde kuzeye bakarken babam durdu annem ağıt yakmayı bırakıp yanıma geldi hızla.

"Bir haltlar yediniz mi doğru söyle deli soyha?"

Şoktan dumura uğradım. Bana bir bunu yakıştırmadığı kalmıştı bunu da yapmıştı.

"Sen ne diyorsun be, siz herkesi ne sanıyorsunuz. Ben ona kötü bir şey yapar mıyım? Siz nasıl insanlarsınız?"

Kuzey benim yerime cevapladığında Annem rahat bir nefes verdi ve sanki az önce evde kıyamet koparak kendisi değilmiş gibi babamın yanına geçti ve Kuzeye baktı. Baştan aşağı dikkatli süzüyordu onu.

"Ne iş yapıyorsun, sadece öğretmen maaşın varsa vermeyiz kızı."

Babam sinirle anneme döndü.

"Dua et hamilesin yoksa sana da çarparım bir tane ne işinden bahsediyorsun ben namus.diyorum sen hala para derdindesin."

Annem babamdan korksa da hamileliğinden güç alarak baktı yüzümüze.

"Kız iyi yaşasın diye diyorum. Bir şeyde olmamış. Gider doktora da kontrol ettiririz eğer bir şeyi yoksa daha zengin birine veririz bu olayı duyurmadan."

Kuzey ya sabır diler gibi gözlerini kapadı ben ise ruhum kırılmış ağlıyordum. Benim onurumu, şerefimi öz annem ayaklar altına alıp eziyordu hemde aşık olduğum adamın yanında.

"Boşa hayal kurmayın Kardeleni kimseye bırakmam. Var param ona en iyi şekilde bakarım. Allah'ın emri, peygamberin kavli ile kardeleni istiyorum."

Şok içerisinde ben olaylara ayak uydurmaya çalışırken babam şüphe içinde bakıyordu. Düşünceli bir şekilde bakarken annemin gözleri parlıyordu sanki her zaman istediği fırsat ayağının dibine gelmiş gibiydi.

"Ver herif, bak parası da varmış. Mahallede bir duyulsa adımız çıkar. Zaten okula da ne için gittiğini anlamış olduk. Ver ver ki bari haysiyetimiz çiğnenmesin."

Babam biraz daha düşündüğün de ben korkuyordum evlilik için hazır değildim ki ne evliliği. Aşık olduğum bir adam da olsa ben en azından liseyi bitirdikten sonra diye düşünüyordum. Babam sinirle baktı.

"Ben adımı namussuz bir kız yetiştirdiye çıkarmam. Kızı vericem ama her şey usulune uygun olacak ve bundan sonra okula gitmeyecek ben öyle orda burda fingirdeştirmem."

"Baba lütfen yapma okula gitmem gerek."

Kuzey durdu, ne diyeceğini toparlamaya çalışıyordu. Sonra bana döndü ağlayan bana. Ortalık kıyamet yeriyken biel ferahlatan bir gülümseme sundu bana.

"Ağlama güzelim ben okutucağım seni tamam mı? Hepsini halledeceğim güven bana."

Annemle babam sinirden öksürdü Kuzey döndü ve babama baktı kararlılık ile.

"Tamam, yarın istemeye geleceğiz ailemle. Bu işi hızlıca halledeceğiz ama bir daha Kardelene asla vurmayacaksınız yoksa anne babası olmanız umurumda olmaz."

Babam bilmişçe gülümsedi zaten zorluk çıkarmasa ölecekti. Ben hala ağlıyordum ama tek tesellim Kuzeye olan güvenim di. Bana güven veren gülümsemesi idi.

"Önce başlık parasını konuşalım öğretmen."

Sanıyordum ki her şey düzelecek, sanıyordum ki Kuzeyim gücü her şeyin üzerinde ama olmuyordu hayat bana mutlu bir an sunmuştu ama demişti ki tüm mutlu anlarına bedel bir an bu...

Loading...
0%